1
EXE RANK
ENOJADO;;
Fexe Kullanıcısı
Bilim adamları, çevreyolu kenarında yaşayan çocuklarda otizm görülme riskinin 2 kat daha fazla olduğunu belirlediler.
Fox News'te yer alan habere göre, Los Angeles'ta Çocuk Hastanesi'nin Saban Araştırma Enstitüsü'nde yürütülen çalışmada, çevre yoluna 300 metre uzaklıkta yaşayan bebeklerin otizm riski altında olduğunu açıkladılar. Araştırmacılar, bunu çevreyolundaki kirliliğin türüne ve çok fazla olmasına bağlıyorlar.
Journal Environmental Health Perspectives isimli tıp dergisinde yayınlanan çalışmada, 304 otizm hastası çocuk ile 259 normal gelişen çocuğun incelendiği kaydedildi.
Egzoz gazları kalbe zararlı, Prof. Dr. E. Murat Tuzcu, Milliyet Gazetesi
Araştırmalara göre trafiğe bağlı hava kirliliği kalp ve akciğerlere çok zararlı. Trafiğin yoğun olduğu yollara yakın bölgelerde oturanlar tehdit altında. Trafikte geçirilen zaman da tehlikeli; kalp krizi riskini 3 kat artırıyor.
Kapalı yerlerde sigara içilmesini yasaklayan kanunun kalp-damar ve akciğer hastalıklarından ölümleri azaltacağına şüphe yok. Türkiye’den önce sigaraya karşı benzer önlemler alan ülkelerden gelen araştırma haberleri, yasağın boşa olmadığını gösteriyor.
Sigaranınkine benzer zararlı etkileri olan bir başka duman daha var: Motorlu araçların egzoz borularından atmosfere salınan gazlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde Sağlığa Etkiler Enstitüsü adlı kuruluşun uzmanları, dünyanın dört bir yanında bu konuda yapılmış 700 araştırmayı inceleyip bir rapor yayınladı. 12 Ocak 2010’da Boston’da açıklanan bu incelemede trafiğe bağlı hava kirliliği mercek altına alındı. Çoğunluğunu Amerikalı ve Avrupalı bilim insanlarının oluşturduğu komisyon, trafiğe bağlı hava kirliliğinin, kalp ve akciğerlere çok zararlı olduğunun altını çiziyor.
Araç sayısı artışı tehlikeli
1960’ların sonunda endüstrileşmiş ülkelerde başlayıp daha sonra gelişmekte olan birçok ülkede egzoz emisyonunu sınırlamaya yönelik kanunlar çıkarıldı.
Araç motorlarında yapılan önemli değişiklikler, egzoz borusundan çıkan zararlı gazların azalmasına olanak sağlandı. Lâkin, araç sayısının katlanarak artması, atmosfere salınan zararlı gazların toplamının azalmasını önledi. Hava kirliliği büyük bir sorun olmaya devam ediyor.
Türkiye’de Avrupa Birliği’nin kabul ettiği standartlara uygun bazı kanunlar çıkarılmış olsa da, yollarda kapkara dumanlar çıkararak yol alan kamyonlar uygulamada eksikler olduğunun kanıtı. Araçlarda yakıtın verimli ve temiz kullanılmasını sağlayacak sistemlerinin olması yetmiyor. Bu sistemlerin düzenli ve kusursuz olarak çalışması da önemli. Bir diğer nokta da benzin deposuna konulan yakıtın kalitesi.
Halk sağlığı açısından bakıldığında tek tek araçların özelliği kadar araç sayısı da önemli bir etken olarak oraya çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2000 yılında 8 milyon 320 bin olan motorlu kara araç sayısı 2009’da 14 milyona ulaşmış.
Sadece İstanbul’da 2 milyonun üzerinde taşıt var. Bu ay içinde açıklanan rakamlara göre, Türkiye’de 2003’te bin kişiye 67 otomobil düşerken, 2005’te 78, 2007’de 92 araba düştüğü görülüyor. Neresinden bakarsanız bakın, 4 yıl gibi kısa bir sürede araba sayısının yüzde 40’a yakın artması, soluduğumuz havanın daha fazla kirlenmesi anlamına geliyor. Buna bir de yoğunlaşan trafikte daha fazla zaman harcamak zorunda kalan araçların çıkardığı egzozu eklerseniz, durumun vahameti daha da belirginleşir.
İŞTE BÖYLE ZEHİRLİYOR:
Araştırmalara göre trafiğe 50 metre mesafede oturanlarda damar sertliği en fazla düzeyde... 200 metre uzakta olanlarda ise daha az da olsa görülüyor. ABD’de yayımlanan raporda, egzoz dumanının doğrudan etkisinin 500 metre içinde saptanabildiği belirtiliyor.
Kaynak : Milliyet Gazetesi
Fox News'te yer alan habere göre, Los Angeles'ta Çocuk Hastanesi'nin Saban Araştırma Enstitüsü'nde yürütülen çalışmada, çevre yoluna 300 metre uzaklıkta yaşayan bebeklerin otizm riski altında olduğunu açıkladılar. Araştırmacılar, bunu çevreyolundaki kirliliğin türüne ve çok fazla olmasına bağlıyorlar.
Journal Environmental Health Perspectives isimli tıp dergisinde yayınlanan çalışmada, 304 otizm hastası çocuk ile 259 normal gelişen çocuğun incelendiği kaydedildi.
Egzoz gazları kalbe zararlı, Prof. Dr. E. Murat Tuzcu, Milliyet Gazetesi
Araştırmalara göre trafiğe bağlı hava kirliliği kalp ve akciğerlere çok zararlı. Trafiğin yoğun olduğu yollara yakın bölgelerde oturanlar tehdit altında. Trafikte geçirilen zaman da tehlikeli; kalp krizi riskini 3 kat artırıyor.
Kapalı yerlerde sigara içilmesini yasaklayan kanunun kalp-damar ve akciğer hastalıklarından ölümleri azaltacağına şüphe yok. Türkiye’den önce sigaraya karşı benzer önlemler alan ülkelerden gelen araştırma haberleri, yasağın boşa olmadığını gösteriyor.
Sigaranınkine benzer zararlı etkileri olan bir başka duman daha var: Motorlu araçların egzoz borularından atmosfere salınan gazlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde Sağlığa Etkiler Enstitüsü adlı kuruluşun uzmanları, dünyanın dört bir yanında bu konuda yapılmış 700 araştırmayı inceleyip bir rapor yayınladı. 12 Ocak 2010’da Boston’da açıklanan bu incelemede trafiğe bağlı hava kirliliği mercek altına alındı. Çoğunluğunu Amerikalı ve Avrupalı bilim insanlarının oluşturduğu komisyon, trafiğe bağlı hava kirliliğinin, kalp ve akciğerlere çok zararlı olduğunun altını çiziyor.
Araç sayısı artışı tehlikeli
1960’ların sonunda endüstrileşmiş ülkelerde başlayıp daha sonra gelişmekte olan birçok ülkede egzoz emisyonunu sınırlamaya yönelik kanunlar çıkarıldı.
Araç motorlarında yapılan önemli değişiklikler, egzoz borusundan çıkan zararlı gazların azalmasına olanak sağlandı. Lâkin, araç sayısının katlanarak artması, atmosfere salınan zararlı gazların toplamının azalmasını önledi. Hava kirliliği büyük bir sorun olmaya devam ediyor.
Türkiye’de Avrupa Birliği’nin kabul ettiği standartlara uygun bazı kanunlar çıkarılmış olsa da, yollarda kapkara dumanlar çıkararak yol alan kamyonlar uygulamada eksikler olduğunun kanıtı. Araçlarda yakıtın verimli ve temiz kullanılmasını sağlayacak sistemlerinin olması yetmiyor. Bu sistemlerin düzenli ve kusursuz olarak çalışması da önemli. Bir diğer nokta da benzin deposuna konulan yakıtın kalitesi.
Halk sağlığı açısından bakıldığında tek tek araçların özelliği kadar araç sayısı da önemli bir etken olarak oraya çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2000 yılında 8 milyon 320 bin olan motorlu kara araç sayısı 2009’da 14 milyona ulaşmış.
Sadece İstanbul’da 2 milyonun üzerinde taşıt var. Bu ay içinde açıklanan rakamlara göre, Türkiye’de 2003’te bin kişiye 67 otomobil düşerken, 2005’te 78, 2007’de 92 araba düştüğü görülüyor. Neresinden bakarsanız bakın, 4 yıl gibi kısa bir sürede araba sayısının yüzde 40’a yakın artması, soluduğumuz havanın daha fazla kirlenmesi anlamına geliyor. Buna bir de yoğunlaşan trafikte daha fazla zaman harcamak zorunda kalan araçların çıkardığı egzozu eklerseniz, durumun vahameti daha da belirginleşir.
İŞTE BÖYLE ZEHİRLİYOR:
Araştırmalara göre trafiğe 50 metre mesafede oturanlarda damar sertliği en fazla düzeyde... 200 metre uzakta olanlarda ise daha az da olsa görülüyor. ABD’de yayımlanan raporda, egzoz dumanının doğrudan etkisinin 500 metre içinde saptanabildiği belirtiliyor.
Kaynak : Milliyet Gazetesi