20
EXE RANK
`korkunc` `FENA`
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 6 Kas 2010
- Mesajlar
- 28,252
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 33
Yaşarken Seni!
Nedeni yok tarifi yok hissettiklerimin seni sevmek gibi yani…
Hani karnın ağrır tuhaf bir sızı girer ya içine ve kalbine vurur sancısı
Ellerini nereye koyacağını bilemezsin…
Hani bir sarp düşünce gelir konar başına bırakmaz ağlayana kadar
Gözyaşların mabedin olur yüzüne yansır bir siyah sanrı
Çaresiz içmek lazımdır artık belki de çok içip seni unutmak… Unutmak mı dedim? ! Mümkün değildir…
Sarmaşıklar artık kurtulamayacağın kadar sıkı sarılmıştır ki kurtulmak da istenmez
Hatta daha sıkı sarılmalı şimdi sana
Yönü şaşırtsa da sevdan sürgün düşlere garp şark farketmez…
Kasvetin hiddeti hafifler bu şekilde belki zamanla
Cenupla şimalden deniz yağsa nafile yangın yeridir yüreğin sönmez…
Artık daha sık biter sigaran kahven çayın buz gibi.
Unutursun…
Düşünmektendir mutlaka şaşırma doğrudur şimdi değil ama zamanla onulur…
Damarların çekilir ya bazen ya da sertleşir içinden kan geçerken
Belki kan da değildir geçen sebepsiz akıyordur aşkla başıboş bir sıvı
Ve oluyordur rengi kırmızı…
Dua et bence tutmasın ardından sızının daha onulmazı…
Derin nefes almak gelir ya hani ama tam dolmaz ciğerlerin haliyle derin değildir aldığın hiçbir nefesin…
Artık onsuz değildir düşünmelerin anlamlı anlamsız geliverir yanaklarına bahar...
Kış güneşi ısıtmaz olmadığı zamanlar...
Kar altında çırpınan bir kardelen oluverirsin çığından ürkersin…
Gökyüzü görünecektir ama çok acı çekersin kanın çekiliyor gibi hisseder kan kayıplarında tükenirsin
Fışkırıverir sonra an gibi bir zamanda ‘-Bu da neydi şimdi? ’ dersin.
Çektiklerin suyunu çeker birden gülümsersin…
Pencerelerin güzeldir artık senin umuda açılır. Baktığın yer bayram yeridir içinden çocuk buseleri saçılır…
Anlatamazsın ama yaşarsın hatta yaşadıklarına kendin de şaşarsın
Sus/arsın susarsın…
Konuşmak gelir içinden yine sus/arsın susmak gelir duramazsın…
Konuşacak takatinde yoktur artık ama konuşmalısın…
Sessizliğin kurşun darbesi küçük görünse de girişi çıktığı yerde bir çağı parçalarsın…
Susmalarından kaçılır… Kaçılmalıdır…
Çünkü bacandan sevda tüter içinde yangın sönmesiz başlamıştır dudakların kopkoyu yanakların nar gibi ellerin alevli gözlerin nemli…
Adres çıkmaz sokak sapağı durdurmalı bu gidişi…
Yoksa gittiğin yerlerde bulursun iklimi kötü ülkeleri… Bütün Ankaların savrulur külleri…
Ben bir sende gördüm dilsizi ama susarken kurdun tüm cümlelerini…
Sen susarken sevdim seni
Ütopyası bozuk sevdam gel kurtar şimdi beni…
__________________
Nedeni yok tarifi yok hissettiklerimin seni sevmek gibi yani…
Hani karnın ağrır tuhaf bir sızı girer ya içine ve kalbine vurur sancısı
Ellerini nereye koyacağını bilemezsin…
Hani bir sarp düşünce gelir konar başına bırakmaz ağlayana kadar
Gözyaşların mabedin olur yüzüne yansır bir siyah sanrı
Çaresiz içmek lazımdır artık belki de çok içip seni unutmak… Unutmak mı dedim? ! Mümkün değildir…
Sarmaşıklar artık kurtulamayacağın kadar sıkı sarılmıştır ki kurtulmak da istenmez
Hatta daha sıkı sarılmalı şimdi sana
Yönü şaşırtsa da sevdan sürgün düşlere garp şark farketmez…
Kasvetin hiddeti hafifler bu şekilde belki zamanla
Cenupla şimalden deniz yağsa nafile yangın yeridir yüreğin sönmez…
Artık daha sık biter sigaran kahven çayın buz gibi.
Unutursun…
Düşünmektendir mutlaka şaşırma doğrudur şimdi değil ama zamanla onulur…
Damarların çekilir ya bazen ya da sertleşir içinden kan geçerken
Belki kan da değildir geçen sebepsiz akıyordur aşkla başıboş bir sıvı
Ve oluyordur rengi kırmızı…
Dua et bence tutmasın ardından sızının daha onulmazı…
Derin nefes almak gelir ya hani ama tam dolmaz ciğerlerin haliyle derin değildir aldığın hiçbir nefesin…
Artık onsuz değildir düşünmelerin anlamlı anlamsız geliverir yanaklarına bahar...
Kış güneşi ısıtmaz olmadığı zamanlar...
Kar altında çırpınan bir kardelen oluverirsin çığından ürkersin…
Gökyüzü görünecektir ama çok acı çekersin kanın çekiliyor gibi hisseder kan kayıplarında tükenirsin
Fışkırıverir sonra an gibi bir zamanda ‘-Bu da neydi şimdi? ’ dersin.
Çektiklerin suyunu çeker birden gülümsersin…
Pencerelerin güzeldir artık senin umuda açılır. Baktığın yer bayram yeridir içinden çocuk buseleri saçılır…
Anlatamazsın ama yaşarsın hatta yaşadıklarına kendin de şaşarsın
Sus/arsın susarsın…
Konuşmak gelir içinden yine sus/arsın susmak gelir duramazsın…
Konuşacak takatinde yoktur artık ama konuşmalısın…
Sessizliğin kurşun darbesi küçük görünse de girişi çıktığı yerde bir çağı parçalarsın…
Susmalarından kaçılır… Kaçılmalıdır…
Çünkü bacandan sevda tüter içinde yangın sönmesiz başlamıştır dudakların kopkoyu yanakların nar gibi ellerin alevli gözlerin nemli…
Adres çıkmaz sokak sapağı durdurmalı bu gidişi…
Yoksa gittiğin yerlerde bulursun iklimi kötü ülkeleri… Bütün Ankaların savrulur külleri…
Ben bir sende gördüm dilsizi ama susarken kurdun tüm cümlelerini…
Sen susarken sevdim seni
Ütopyası bozuk sevdam gel kurtar şimdi beni…
__________________