4
EXE RANK
~ k u k L a `
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 8 Şub 2012
- Mesajlar
- 4,449
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35

Fenerbahçe Dergisi’nin 118 no’lu Aralık 2012 sayısı; Sportif Direktörümüz ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman’ın görseli ve "Sırada Avrupa var" başlıklı kapağıyla bayilerdeki yerini aldı.
Derginiz, bu sayısında da sizlere 50 x 70 cm. ebatlarında poster armağan ediyor. Bu ayki posteriniz Marsilya maçının fatihi Bekir İrtegün’e ait.
Öte yandan, Fenerbahçe Dergisi yüksek tirajıyla Türkiye’nin en çok satan dergisi olmaya devam ediyor. Sadık birer okuyucumuz olan Büyük Fenerbahçe Taraftarı’na duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederiz.
Fenerbahçe Dergisi’nin taklitlerinden sakının, derginizi ekleriyle birlikte tükenmeden alın.
Fenerbahçe Dergisi’ne abone olup, avantajlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için 444 19 75 veya 0850 480 1907’yi arayın.
Hepinizin müptelası olduğu Fenerbahçe Dergisi’nin son sayısından çarpıcı başlıklar:
• Dr. Serdar Erkan: "Gerçekleşirse, Türkiye’de bir ilk olacak. Fenerbahçe Sporcu Sağlığı Merkezi geliyor"
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün yeni yönetimindeki yeni yöneticileri sizlere daha yakından tanıtmaya, Sağlık Hizmetlerinden Sorumlu Yöneticimiz Dr. Serdar Erkan ile devam ediyoruz. Teşvikiye’de, görev yaptığı tıp merkezinde görüştüğümüz, verdiği mesajlarla bizde oldukça zarif ve centilmen bir spor adamı izlenimi doğuran Dr. Serdar Erkan bize, yine Fenerbahçelileri heyecanlandıracak ve gerçekleşirse Fenerbahçe sayesinde Türkiye’deki spor kulüpleri içinde bir ilk olacak Fenerbahçe Sporcu Sağlığı Merkezi’nden bahsetti. Dr. Erkan; sporcu seçimi ve performanslarının ölçüleceği, sporcuların bedensel ve zihinsel gelişimlerinin sağlanacağı, sakatlıkları önleyici hizmetlerinin verileceği ve sakatlık oluştuğunda da hızlı müdahalelerin yapılacağı böyle bir merkezin inşa edilmesi halinde, Fenerbahçe’nin sporcu sağlığı konusunda, R. Madrid, Barcelona, M. United, B. Münih ve Chelsea gibi kulüplerle aynı seviyeyi gelebileceğini ifade etti. Serdar Erkan ayrıca, yakından gözlemlediği 3 Temmuz süreci ve bu süreçte Başkan Yıldırım’ın duruşuyla ilgili bize çarpıcı değerlendirmelerde de bulundu.
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01: Rahmetli dedem ve babam çok koyu Fenerbahçeliydiler. Rahmetli amcam da çok koyu bir Fenerbahçeli ve Fenerbahçe Kongre Üyesiydi. Çocukluğum, hep radyoda Fenerbahçe maçlarını dinleyerek geçti; o zamanlar televizyon yoktu. Bunları dinleye, dinleye… Cemil’in gollerini, Alpaslan’ın güzel futbolunu görerek diyemeyeceğim dinleyerek Fenerbahçeli oldum.
02: Bizim bir hayalimiz var; Fenerbahçe’de bir sporcu sağlığı merkezi yapmak istiyoruz. İmkanlar elverirse, sponsorların da yardımıyla bunu hayata geçirebilirsek, çok güzel olur. Böyle olursa, o zaman sağlık alanında Avrupa’nın sayılı kulüpleri arasında oluruz.
03: Almanya’da B. Münih, İspanya’da Barcelona ve R. Madrid. İngiltere’de Chelsea ve M. United’in bu tip gelişmiş sağlık merkezleri var. Bunlar, modern sporcu sağlık merkezleri. Hastane, büyük bütçeli bir iş. Ondan ziyade sporcu altyapısının kurulmasına zemin hazırlamak, sporcu seçiminde sporcuların performanslarının ölçüleceği ve buradan her alanda başarılı sporcular çıkarmak, bunların seçmelerini yapmak, sporcuların bedensel ve zihinsel gelişmelerini sağlamak, sakatlıkların önlenmesine yönelik güçlendirme çalışmaları yapmak ve sakatlık olduğu zaman da en modern imkanlarla bunları tedavi etmek gibi işlevler üstlenecek bir sporcu sağlık merkezinden bahsediyoruz.
04: Bu merkezde ameliyat olarak küçük müdahaleler olabilir ama tam teşekküllü bir spor hastanesi çok zor bir iş. Ama tabii bu da olabilir. Çünkü Başkanımızın vizyonu her zaman çok büyük olmuştur. Türkiye’de ilk kez 50 bin kişilik modern bir stat inşa etti, birçok spor tesisi kurdu; Fenerbahçe Arena gibi. Kimsenin hayalinde bile yokken bunları yaptı. Dahiler böyledir, başkalarının göremediği hedefi vuran nişancılardır. Başkanımız da bir spor dahisidir denilebilir. Eğer gerekli görürse Fenerbahçe Sporcu Sağlığı Hastanesi kurar ve bu da dünyada bir ilk olur. Ama şu an bizim düşündüğümüz proje için Fenerbahçe Sporcu Sağlık Merkezi demek daha doğru olur.
05: Bana göre 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe Kulübü’ne, Başkanı ve yöneticilerine çok büyük bir haksızlık yapılmıştır, insanlar zan altında bırakılmıştır. Bunu Fenerbahçe adına büyük bir talihsizlik olarak görüyorum. Ama bu süreç bize şunu göstermiştir ki; Fenerbahçe taraftarı, yönetimi, kurumları ve kurullarıyla bir bütündür ve bu kadar büyük bir darbe almasına rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Her şerde bir hayır vardır derler. Fenerbahçe bu süreçten hem güçlenerek çıkmış hem de ne kadar güçlü ve yıkılmaz olduğunu anlamış, hem de toplumun diğer kesimlerini gücünün farkına vardırtmıştır.
06: Bu süreçte Sayın Başkanımız kendisine yapılan bütün bu saldırılara, yazılı ve sözlü basındaki önyargılı yayınlara karşı maneviyatını her zaman güçlü tutmuş ve dimdik ayakta durmuştur. Bunu bir hekim olarak söylüyorum ki; bu durum kolay kolay bir insanın başa çıkabileceği bir durum değildir. Sadece gerçekten psikolojik yapısı çok güçlü olan ve haklılığına inanan gerçek liderler bu durumda ayakta kalabilir. Sayın Başkanımız da bu süreçte camiasıyla birlikte dimdik ayakta durmayı başarmıştır.
07: Bence en önemli şey, bizim her zaman bir birimize kenetlenerek, birlikte olmamız gerektiğidir. Fenerbahçe’nin içinden de muhakkak ki bir takım muhalif güçler çıkacaktır ki; bu da normaldir. Ama unutulmamalıdır ki büyük başarılar, her zaman birlik ve beraberlikten, kenetlenmekten geçer. Ayrıca sporun bir kardeşlik bir dostluk aracı olduğu unutulmadan rakiplerimize de aynı saygıyı göstermeliyiz, gösteriyoruz da. Çünkü Fenerbahçe, rakipleriyle birlikte vardır. Rakiplerimiz bizim düşmanımız değil, yarıştıklarımızdır. Rakibi düşman gibi görmenin, Türk Sporunu geriye götürdüğünü düşünüyorum.
• Milos Krasic: "Kim olduğumu herkese izleteceğim"
CSKA Moskova’da havaya kaldırdığı UEFA Kupası ve Juventus ile yaşadığı lig şampiyonluğu kariyerindeki başarılar anlamında öne çıkan satırbaşlarından… Özellikle Avrupa Kupaları’nda ve milli takımında izlettirdiği performansıyla adından söz ettiren ve bu referanslarla Kulübümüze 4 yıllığına transfer edilen Sırp oyuncu Milos Krasic, henüz gerçek oyuncu kimliğini gösteremedi. Kariyerindeki ilk sakatlığını yaşadığını ifade eden; fiziksel ve mental olarak toparlanma dönemini atlattığını dile getiren tecrübeli oyuncu artık hazır olduğunu ve sahaya dönmek için şans beklediğini ifade ediyor. Aykut Hoca’yla hiçbir problem yaşamadığını aksine Fenerbahçe’ye gerçek anlamda uzun yıllar hizmet vermek istediğini vurgulayan oyuncumuz, kendisinden bekleneni karşılayacağını dile getiriyor. Fenerbahçe’nin hedefleri doğrultusunda renklerine bağladığı Krasic, formayı kapınca tozu dumana katmayı planlıyor.
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01: Ağabeyim Bojan futbolu seçmemde etkili kişilerden bir tanesi. Ancak Real Madrid’in eski futbolcusu Predrag Mijatovic’i oynadığı dönemde hayranlıkla izlerdim. Benim için çok önemli bir ekolün temsilcisiydi. Televizyona her çıktığında hayranlıkla bakakalırdım.
02: Bence dünya liglerindeki en önemli10-15 takımından biri de Fenerbahçe. Bana teklif geldiğinde, Fenerbahçe’nin ne kadar büyük bir kulüp olduğunu biliyordum.
03: Kezman, yaşanılan bir 3 Temmuz süreci olduğunu ancak bu sürecin camiayı kenetlediğini ve desteğin üst seviyeye çıktığını da, hatta daha da artacağını deklare etti. Bu anlamda düşünmeden Fenerbahçe’ye gelebileceğimi söyledi.
04: Ben, ilk defa sakatlandım. Yaşadığım sakatlıktan sonraki 2-3 haftalık süreç çok önemliydi. Sakatlıktan sonra, % 100’ümü sahaya yansıtamadım ancak şu an hazırım. Hocamız şans verdiğinde sahaya çıkıp elimden gelenin en iyisini yapacağım. Aykut Hocam’la da konuştuk ve karşılıklı birbirimize olan güvenimizi dile getirdik. Şu an için tek eksik; sahaya çıkıp oynamam. Oynadıktan sonra her şey yoluna girecektir. Uzun yıllar bu Kulüpte futbol oynamak istiyorum.
05: Beni ciddi bir rakamla aldıklarını biliyorum ve bu paranın hakkını vermek istiyorum. Sahaya çıkıp oynayarak herkese kendimi kanıtlamak istiyorum. Kötü bir periyot yaşadım ama bu geride kaldı. Hocamdan şans bekliyorum, çünkü oynamak için çok istekliyim.
06: Takım içindeki uyum, arkadaşlık; başarıyı getirir. Takımda saha içinde birbirine yardımcı olma duygusu ne kadar hâkimse, o kadar daha iyi bir grafik çizilir. Ben hiçbir şekilde kötü bir enerji almadım. Böyle bir takımın ve böylesine kaliteli oyuncuların hedefi her zaman şampiyonluk ve kupadır. Tabii ki çok iyi çalışmamız ve konsantre olmamız gerekiyor. UEFA Kupası’nda oynamak kolay değil ve biz şu an için iyi bir performans sergiliyoruz. Her maçın ayrı bir önemi var ve oynayacağımız her maçı tek tek düşünmeliyiz. Ligde de aynı şekilde, bu kadroyla ve bu kapasiteyle zirvede olmamız gerek. Onu da elde edip şampiyonluk yaşayacağız.
07: Hiçbir takımın sahasına çekilip de oynadığını görmedik. Her takım skoru değiştirmek adına sonuna kadar savaşıyor. Kimin kimi yenebileceği önceden tahmin edilemiyor. Bu da ligin kalitesini arttırıyor bence. Bütün takımların oyun anlayışını konsantrasyon ekseninde dönüyor. Eğer saha içinde konsantre olmazsan, kazanamazsın. Ben sahaya %100’ümüzü sahaya yansıttığımız taktirde bizi hiçbir takımın yenemeyeceğini düşünüyorum.
08: Eskişehirspor maçında bir hata yapıldı ve bu benim şimdiye kadar hiç görmediğim bir şeydi. Tansiyonu yüksek maçlar oynanıyor. Bu durumda hakemlerin de futbolcuların da işi gerçekten zor. Karşılıklı olarak anlayışlı olması gerektiğini düşünüyorum.
09: Basketbola karşı bir ilgim var. Oynamıyorum ama NBA ve Euroleague maçlarını izlemeyi çok seviyorum. Fenerbahçe Ülker’in maçlarını da tv’den takip ediyorum ancak en kısa sürede ayarlayıp Fenerbahçe Uluslar arası Spor Kompleksi Ülker Sports Arena’ya gitmek istiyorum.
10: Biz önce taraftarımız için, sonra kendimiz için oynuyoruz. Şu an çok forma şansı bulamadım ama buraya büyük bir transfer olarak geldim ve hiç merak etmesinler; ben Milos Krasic’in kim olduğunu herkese izleteceğim.
11: Evliyim ve bir kızım var. Eşimin ismi; Mirjana, kızım da şu an 2 yaşında ve onun da adı Mila. Benimle buraya, İstanbul’a geldiler. İstanbul’a çok çabuk alıştım. Herhangi bir adaptasyon süreci yaşamadım. Ailemle birlikte burada çok mutluyuz.
• Bojan Bogdanovic: "Geçen seneyi unutturacağız"
Belki de en önemli cümleyi en sona sakladı tecrübeli oyuncumuz: "Taraftarımıza geçen seneyi unutturmak için elimizden geleni yapacağız." Geçen sene takıma dahil olan gard forvet oyuncumuz Bojan Bogdanovic, Pianigiani’nin oyun felsefesine ayak uydurarak takımın bu sezonki mutlak hedefleri içinde önemli bir role sahip olmak istiyor. Bogdanovic’le basketbola nasıl başladığını, aldığı altyapı eğitimini, buradaki uyum sürecini ve takımın son yapısı ile hedeflerini konuştuk.
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01: Aslında basketbolu İspanya’da öğrendiğimi söylesem yanlış olmaz. İspanya’ya gitmeden önce yalnızca 1,5-2 yıldır basketbolla haşır neşirdim. Altyapı eğitimimi Real Madrid’de aldım. A takımda birkaç maça çıkmış olsam da İspanya maceram genelde Real Madrid altyapısında geçti.
02: Cibona’daki rolüm ile Fenerbahçe’deki rolüm arasında ciddi farklar var. Orada daha fazla inisiyatif, bana büyük esnekliklerle verilebiliyordu. Burası ise Türkiye’nin en büyük kulübü. Birçok yıldız oyuncu bir arada ve herkesin belli ölçüde serbestliği var, her maç başkası ön plana çıkabiliyor.
03: NBA’e gitmem için biraz erken olduğunu düşünmüştüm ve hala düşüncem bu yönde. Şu an Fenerbahçe Ülker’deki konumumdan son derece memnunum. Takımdaki rolüm ve Euroleague’deki konumumuz beni kontratım bitene kadar burada kalma tercihine itti. NBA’de oynamak gibi bir beklentim şu an için yok, burada kupalar kazanmak istiyorum.
04: Kendimi ofansif olarak daha rahat hissettiğimi, buna daha yatkın olduğumu itiraf etmeliyim. Ancak savunma da çok önemli, özellikle Pianigiani gibi savunma temellerini yerleştirmek isteyen bir koçla çalışıyorsanız. Ben de bu konuda eksiklerimin üzerine gidiyorum ve gün geçtikçe kendimi ilerleteceğimi düşünüyorum.
05: Buradaki ilginin beklediğimin çok üzerinde olduğunu belirtmeliyim. Buraya gelmeden önce daha çok futbolla yatıp kalkan bir ülkenin olduğunu tahmin ediyordum. Buradaki atmosferi görünce ise hem çok şaşırdım hem de çok sevindim. Hem bizim taraftarımız muhteşem hem de Türkiye genelinde dolu salonlara oynuyoruz. Örneğin; İspanya’da daha çok yaşlı bir kitle maçlara geliyordu ve maçlar kültürel etkinlik havasındaydı. Bütün maç oturup izliyorlardı. Türkiye’de ise ateşli taraftar toplulukları var.
• Topuk Yaylası Tesislerimiz bu kez Fenerium etkinliğine ev sahipliği yaptı
Fenerium 2013 yazına da damgasını vuracak
Fenerium 2013 ilkbahar / yaz tekstil koleksiyonu tanıtımı ile lisanslı ürünlerin satış toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Topuk Yaylası Kamp ve Dinlenme Tesisleri’nde yapıldı. Her yıl geleneksel olarak düzenlenen toplantıda, ilkbahar / yaz koleksiyonu tüm Fenerium bayileri ve mağaza temsilcilerine tanıtıldı; Fenerium mağaza ve bayi yetkilileri koleksiyonlar hakkında bilgilendirildi. 2013 ilkbahar / yaz tekstil koleksiyonuna dair öne çıkan temaları ve toplantıdan arda kalan çarpıcı fotoğrafları sunuyoruz.
• Dinlemeye doyamadığınız tek frekans 97.0’da yeni programlar
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi radyosu Radyo Fenerbahçe, yeni yayın döneminde yeni programlarla, yine Fenerbahçelilerin buluşma noktası oluyor. Denizhan Kınacıgil ile Yarış Kazan (Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri 16.00-17.00 saatleri arasında), Ömer Koçşan, İlker Üçer ve dergimizin de basketbol yazarlarından olan Ege Özışık’ın yorumlarıyla İkili Oyun (Pazartesi günleri 19.00-20.00 saatleri arasında), Bozkurt Yılmaz’la 80’ler - 90’lar (Cumartesi ve Pazar günleri 10.00-11.00 ve 23.00-24.00 saatleri arasında), Ebru Köksaldı ile Rock Saati (Cuma günleri 22.00-23.00) ve Orkun Yazgan’la Fenerbahçe Günlüğü (Salı ve Perşembe günleri 15.00-16.00 saatleri arasında) isimli programlar, hem eğlendirecek hem de Kulübümüzden ve takımlarımızdan son bilgileri taraftarlarımıza ulaştıracak. Radyo Fenerbahçe’de antene yeni çıkan programların ayrıntıları derginizde…
• Tolga Şanbay: "Önemli olan Fair-Play ruhu doğrultusunda kazanmak"
Kocaelili olan birçok kişi Tolga Şanbay ismine aşinadır. Ancak onu bir adım daha öteye götüren, Elit Akademi Ligi’nin 13. haftasında Eskişehirspor deplasmanında yaptığı Fair Play davranışı… Sadece bu da değil, Şanbay asıl malzemesinin ’insan’ ya da ’çocuk’ olduğunun da farkında ve sahada alacağı skor (galibiyet ya da mağlubiyet) ne olursa olsun Fair-Play algısını yerleştirmenin çok daha önemli olduğuna değiniyor. Tabi, bu anlayış doğrultusunda hareket etmenin gerekliliğini; sadece iyi bir futbolcu olmakla değil, iyi de bir vatandaş olmak ile açıklıyor. Şanbay için iyi bir vatandaş, iyi bir sporcu olmanın temel koşulu; saha içindeki futbol eğitimi kadar, saha dışında da okulda alınacak eğitim… Öğrencilerini, Fair-Play ruhu doğrultusunda Türk futboluna kazandıran bu başarılı antrenörün, sportif yaşantısından tutun da, Elit Akademi Liglerindeki sorunlara, Eskişehirspor deplasmanında yapılan centilmenlik davranışından, Türkiye ve Avrupa futbolu arasındaki farklara kadar konuştuğumuz o kadar çok şey vardı ki... Hepsini bu röportajda sizler için sorduk.
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01:Özelikle Elit Akademi Liglerinden sonra, son 7-8 senedir, Fenerbahçe altyapısını da işin içine katarak, çok kaliteli oyuncular yetiştiğini düşünüyorum. Saha içinde neler yapması gerektiğini bilen oyuncu profilleri oluştu ve özellikle Fenerbahçe için söylemek isterim. Bizim bu anlamda hocalarımızla, oyuncularımızla kurduğumuz iletişim ve çalışmalarla gerçekleşiyor. Yani oyuncularımız maçın ardından kendilerini de eleştiren oyuncular.
02:Eskişehirspor deplasmanında rakip takımın oyuncu değişiklik hakkı bittiği için, sahada eşit şartlarda mücadele etmek istedik ve bu nedenle biz de 1 oyun oyuncumuzu çıkardık. Karşılaşmanın 65. dakikasından itibaren 10’a 10 oynadık ve bu dakikadan sonra 1 gol daha bularak, müsabakadan galip ayrıldık. Tabi bizim buradaki düşüncemiz, Fenerbahçe altyapısı olarak sadece maçın kazanılmaya ya da skora odaklı bir aktivite olduğunun düşünülmemesi, skordan çok daha önemli şeyler olduğunu düşünüyoruz. Maç kazanmak önemli ancak Fair-Play ruhu içinde maç kazanmak çok daha özel.
03:Fenerbahçe, Türk sporu için mihenk taşlarından biri. Avrupa’daki turnuvalar da bizim kendimize görmemiz için önemli bir sınav. Ben Türk futbolundaki sıkıntısının sistem olduğunu düşünüyorum ve bununla beraber sisteme verilen önem.
• Sibel Kurt / Sibel’in Sahası’nda konuk: Saffet Akbaş
"Bir oyuncu Fenerbahçe’deyse; kaliteli olduğundandır"
Tandem olayını en iyi beceren stoperlerden birisiydi. Onu bir futbolcudan daha çok sarı laciverte âşık bir Fenerbahçeli, koyu bir taraftar olarak da görebiliyoruz. O Saffet Akbaş, gün geldi Fenerbahçe’nin efsane 1996 şampiyonluğunda yer aldı, şu anda da her ortamda Fenerbahçe’yi savunması bu yüzdendir… Onun için "adam gibi adam" diyorlar. Açık sözlü de… Ve söz Fenerbahçe’ye geldiğinde de bakın neler diyor: "Bir oyuncu sizin hayalinizdeki gibi oynamayabilir ama sizin hayalinizdeki gibi gelişmiyor olaylar. Onu oynatan hocası, hocasına saygı göstereceksin, hocayı getiren yönetim, yönetime saygı göstereceksin, yönetimi getiren kim? Taraftar. O zaman kendi-kendine saygı göstereceksin. Sabredeceksin. Bir oyuncu Fenerbahçe’de oynuyorsa kaliteli olduğu için ordadır."
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01: Aykut Kocaman İstanbulspor’da antrenördü, bonservis bedelimi yatırarak beni oraya aldılar. Aykut Kocaman hep düzgün insandır, hem de iyi bir antrenördür. Benim çalıştığım dönem içerisinde bana çok yararları olmuştur. Hem vizyon bakımından hem de yaşantı biçiminde bende çok artıları vardır. Futbolu iyi bilir, çok iyi etüt eder. Ama elinizdeki kadroya göre oynarsınız. Antrenörlüğü tartışılmaz, ben çok beğeniyorum.
02: Mayıs ayı sonunda transferimle ilgili görüşmek için Fenerbahçe’ye gittim. Ama buna bir türlü inanamadım, bir hayaldi benim için, hatta arkadaşların şakası olduğunu ve başkanın sesini taklit ediyorlar sandım. Şaka diye aileme bile söylemedim. Benimle dalga geçerler diye düşündüm.
03: Her Fenerbahçelinin bu tesisleri mutlaka görmesi gerekir. Aziz Başkan kulübü çok büyük yerlere getirdi. Çizgisini her zaman yukarı çıkıyor. Ne yapılıyorsa doğrusu yapılıyor, destekliyorum. Topuk Yaylası’na hayran kaldım. Ben diyorum 30, siz deyin 20 sene… Başka hiçbir kulüp bu tesislere yetişemez. Kim ne söylerse söylesin, çizgisi her an yukarı çıkan bir kulüp… Doğru yoldalar; sonuna kadar da arkalarındayım.
• Yazarımız Ersin Demirel, bu ay "Hayatın İçinden Fenerbahçe"de Şevket Çoruh’u konuk etti.
"Fenerbahçe’ye olan sevgimi anlatabilecek bir cümlem yok!"
Önce bir internet sitesinin reklamında Kokoreççi tiplemesiyle sevdik, sonra Yılan Hikâyesindeki rolüyle aklımıza kazıdık. 2006’dan beri de ailemizden biri olan Mesut Komiser ile iyice benimsedik. Gönlü sarı – lacivert sevgisiyle dolu olan Şevket Çoruh ile yoğun çalışma maratonunun arasında stadımızda buluştuk. Hem kariyerini hem yeni filmi Çakallarla Dans 2’yi hem Arka Sokakları hem de Fenerbahçemizi konuştuk.
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01: Ben günübirlik skorlara göre yaşamam taraftarlığımı. "Hep Destek Tam Destek" felsefinden olan ve bunu da layıkıyla yaşayanlardanım. Kendi futbolcusuna saygı duyan, hatasına kızsam da onu rencide edecek davranışlarda bulunmayan bir taraftarım. Ben, Fenerbahçe’ye hizmet eden herkese büyük saygı duyuyorum.
02: Aykut Kocaman’ın Eskişehir maçındaki hâlini asla unutmayacağım. O haykırışı hepimizin haykırışıdır. Takımımızı başarıdan başarıya koşturacağına inanıyorum, taraftarlarımız da inansın ve desteklerini esirgemesinler.
• Ata’mızı andık; Cumhuriyet Bayramı’nda çok özel konukları ağırladık; Artık Yandex’leme dönemi!; Düzce Anadolu Lisesi öğrencileri Başkanımızın konuğu oldu ; İyi ki doğdun Baran; Yabancı oyuncularımız Türkçe öğreniyor; Kuyt, Başbakanlık Konutu’ndaki ziyarete katıldı; Şehit Polis Dizdaroğlu, Fenerbahçe’nin atletiydi; Atletizm, Masa Tenisi, Yüzme, Yelken, Yüzme, Boks, Voleybol, Futbol ve Basketbol Şubelerimizden daha birçok haber ve kamp günlükleri "Haber Turu" sayfalarımızda… Fenerbahçe gündeminden kopamayacaksınız.
• Dr. Sedat Hayran bu ayki "Akademik Vizyon" köşesinde Ali Poyrazoğlu’nu konuk etti.
Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:
01: Genç yaşımda tiyatro kurma cesaretim konusunda Aziz Nesin gaz verdi. Seyirciye güvendim açıkçası. Aziz Nesin de habire "Git oğlum, kendi tiyatronu kur, kendi sesini yakala, içindeki rengi keşfet" diye gaz verince "Ya Allah" dedim girdim, bugüne kadar utanmadım da valla.
02: İyi ki okuma merakım var, iyi ki insanlar kitap okuyorlar ve bu kadar zengin dünya görüşü olan insanın ruhuna dokunmasını bilen insanlarla arkadaş oluyorlar. Bir kitap okumak o yazarla arkadaş olmaktır. Kitabın böyle büyülü bir yanı var. Onun için okumadan dünyadan göçmek, derin dostluklar edinememektir. İnsana vizyon verir, heyecan verir, kendisi ve dünya ile barışmasını sağlar.
03: Fenerbahçe içinde bulunduğu zor duruma, onca yaşadığı negatif nitelikli kronik sendromlara ve olaylara karşın Türkiye’nin en büyük takımlarından birisidir ve öyle olmaya devam edecektir.
• Eski başkanlarımızdan saygıdeğer yazarımız Faruk Ilgaz bu ay "Fenerbahçemizin pamuk saçlı bir başkanı: Hasan Kamil Sporel" ve "1960-1970’li yılların unutulmaz kaptanı Nedim Doğan" konulu yazılarıyla sizlerle buluşuyor.
• Yazarımız Alp Bacıoğlu, bu ayki "Zaman Tüneli" adlı köşesinde; Eskişehir’de, davetli olduğu Altın Ayaklar Projesi’ndeki deneyimlerini aktarıyor.
• Köşe yazarlarımız Baki Aydın, Gürdoğan Yurtsever, Paşalı Birol, Ayşesu Zorlutuna, Arzu Bıçakçı, Jak Benzonana, Ege Özışık ve Oktay Ünsal gözden kaçmaması gereken konuları, yazılarına taşıyarak gündemi oluşturmaya devam ediyorlar.
• Ömer Keskin’in hazırladığı "Sarı Lacivert Lens"de bu ay; İskeledeki efsane ve Lodosun renkleri adlı resimler bulunuyor.
• Profesyonel futbol takımımızın Spor Toto Süper Lig’de, UEFA Avrupa Kupası’nda ve Ziraat Türkiye Kupası’nda geçtiğimiz ay içinde yaptığı tüm resmi karşılaşmaların maç özetleri ve çok özel istatistiki bilgiler derginizde…
• Futbol Altyapı ile basketbol, voleybol, yüzme, boks, masa tenisi, atletizm, kürek ve yelken şubelerimizden çok özel haberler, fikstürler, transferler, müsabaka ve şampiyona sonuçları Fenerbahçe Dergisi’nde.
• Fenerbahçe Spor Kulübü Spor Okulları Merkezi’nden Kış Okullarıyla ilgili haberler ve kayıt bilgileri derginizde…
• Yurt içi ve yurt dışındaki tüm derneklerimizden son haberler sayfalarımızdan sizlere taşınıyor.
• Fenerium, Fenercell, FenerNET, Premium Kart, Fenerbahçe Kart, Fantorya Kart, Fenerbahçe Dergisi Abonelik etkinlikleri derginizde.
• Fenerbahçe Spor Kulübü Eğitim Kurumları’na dair tüm haber ve etkinlikler derginizde.
• Dergimizin en sevilen köşelerinden minik taraftarlarımızdan birer merhaba geliyor sizlere… "Minik Kanaryalar" adlı köşemizde siz de çocuğunuzu Fenerbahçe camiasıyla tanıştırabilirsiniz.
• Fenerbahçe Dergisi, oyun ve bulmaca köşeleriyle de, taraftarın hayatına renk katmaya devam ediyor.
• Fenerbahçe Dergisi’nin 118. sayısı, gündemi oluşturan gerçek haberler ve hiçbir yerde görmediğiniz fotoğraflarla yine dopdolu. Bayiinizden ekleriyle birlikte istemeyi unutmayın.