2
EXE RANK
FİREMAN ;
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 5 Ocak 2010
- Mesajlar
- 2,559
- Tepkime puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 34
12 Haziran 1937
Başvekil İsmet İnönü’ye
Hatırlarsınız
Türk köylüsünün
Türk’ün efendisi olduğunu söylediğim zamanı. Ben o efendinin arzu ve iradesi altında senelerden beri çalışmış olan bir hadimim (hizmetkarım). Şimdi beni çok heyecana getiren hadise
Türk köylüsüne nacizane de olsa ufak bir vazife yapmış olduğumdur. Milletin yüksek mümessiller heyeti bunu iyi görmüş ve kabul etmişlerse benim için ne unutulmaz bir saadet hatırasını bana vermişlerdir. Bundan dolayı çok yüksek zevkle millet
memleket ve Cumhuriyet Hükümetine yapmaya mecbur olduğum vazifelerden en basiti karşısında gösterilmiş olan teveccühten
takdirden ne kadar mütehassis olduğumu ifadeye muktedir değilim.
Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk Milletine canımı vereceğim.
Kemal Atatürk
------------------------------------------------
Trablusgarp muharebesi sırasında Sofya’dan yazdığı mektup
Urla tahaffuzhanesinden Rus vapurundan 4 Ekim 1911
“Bilirsin ki Trablusgarp meselesinin ortaya çıktığından beri oraya gitmek teşebbüsünden geri durulmadı. Bir defa Şam vapurunda üç gece kalındıktan sonra döndürüldük. Ondan sonra Mısır ve Tunus yolu ile gitmeye teşebbüs ettik.
Harbiye Nazırı
ümit kestiği için vazgeçirtildi. Bir defa Ömer Naci ve daha iki kişi ile Mısır üzerinden hedefe yürümek üzere (2 Ekim 1911) İstanbul’dan hareket olundu. Harbiye Nazırı da ister istemez muvafakat etti. Lüzum ve fayda görürsem bazı arkadaşları isteyeceğim. Şimdilik temin edilecek noktalar var. Benim nerede olduğumu duyurmayın. Daha bir müddet için validemi dahi haberdar etmeyin. Ara sıra benim tarafımdan İstanbul’dan mektup gönderin.
Eyüp Sabri sizi görecek. Ona ilmühaberlerim ve borçlarım hakkında malumat verdim. Ruşen ve Necati beylere gizlice söyleyin
ilmühaberlerimin Beşinci Kolordu idaresinde kalması ve maaş tahsisatımdan borçlarım ödenmekle beraber kalanın valideme verilmesi lazımdır. Bunu Harbiye Nazırı da yazacak
unutmazsa!
Senin vasıtanla valideme verilmek üzere Kerim Beye (Abdülkerim Paşa) kırk lira bıraktım.
Mısır’a vardıktan sonra sana malumat ve adres vereceğim. Sen de bana yazarsın. Şayet sen bir tarafa gidersen senin namına mektupları alacak ve açacak bir arkadaş tayin edersin.
Arkadaşlar ne alemdedir? Vatanı kurtarmak için şimdiye kadar olduğundan ziyade gayret ve fedakarlık elzemdir. Endülüs tarihinin son sayfalarını okuyunuz.
Faydalı sohbetlerinizde bulunamadığıma üzgünüm. Beni unutmayın. Alaydaki arkadaşlara çok selam. Beraber yaptığımız talim programını takipten çok güzel neticeler alınır. Yorulmasınlar
eski tembellikle hiçbir şey olmaz. Başka kağıdım yok
Nuri’ye ayrıca mektup yazamayacağım. İstersen bu mektubu aynen gönder veyahut bahisle bir mektup yaz ve o kıymetli kardeşimize de ki “Benim için hatırası kalp ve vicdanımdan bir an çıkamayan bir öz kardeş varsa Nuri’dir.” Bu müzlim seferi onunla beraber yapmak isterdim. Allah nasip ederse mücadele sahasında birleşiriz. Eğer mukadderse ahirette kavuşuruz.
Salih
senin de gözlerinden öperim. Kalbinin vefasına vicdanının saffet ve nezaketine şükran borçluyum. İstanbul’da kalan Kerim Bey’e mektup yazın. O zavallı oradaki mücadelede yalnız kaldı. Mektuplarınız ona kalp kuvveti verir. Allahaısmarladık.
M. Kemal
-------------------------------------------
Mustafa Kemal’in Ali Fuat (Cebesoy) Paşa’ya Yazdığı Mektup
23.1.1918
“Kardeşim
Sina Cephesinde başlayan Filistin askeri harekatının kan ve heyecanla dolu safhalarında kader icabı defedilemeyen felaketli günlerin tevalisinde ibraz buyurduğunuz cesaret ve askeri kudrete
resmi ve muhtelif membaların raporlarına dayanarak harekatı takibim sırasında vakıf olmuştum. Sonradan gelen zabitlerden dahi şifahen malümat almıştım. En nihayet yüksek hizmetlerinizin mirlivalığa terfiinizle resmen teyit ve ilan edildiğini işitmekle mübahi oldum. Suret-i mahsusa da tebrik ve bu rütbede dahi vatanımızı kurtarmak uğrunda parlak muvaffakiyetlere mazhariyetinizi temenni ederim.
Falkenhayn Paşa ile Sina harekatına dair ilk karar ve tedbirlerde ve sevk-ı idare noktasında bugün vaki
o gün için bir tasavvurdan ibaret olan feci hakikatleri devlet ricalimize de kabul ettirmek ve ona göre sevk-ı tedbire muvaffak olmak mümkün olamaması yüzünden Yedinci Orduyu ve ondan sonra verilen İkinci Orduyu kabul etmeyip İstanbul’a gelmiş olduğumu duymuşunuzdur. Burada pek aksi olarak rahatsızlıktan baş alamıyorum. Veliaht Hazretleriyle Almanya seyahatine yataktan kalkıp gittim.
Yirmi gün seyahat esnasında bir şey yok
tam avdette trende yeniden hastalandım. Bir aydır yine yataktayım. Birinci ve Beşinci ordulardan Liman Paşanın idaresinde bir grup teşkili tekarrur etti. Bana Beşinci veya Esat Paşa ile becayiş suretiyle Birinci Ordu kumandanlıklarından birini teklif ettiler. Ben Beşinci Orduyu tercih ve kabul ettim. Fakat icraat gecikti.
Bu mektubu eski arkadaşım ordunuz Sıhhiye Reisi Hüseyin Beyin hareketinden istifade ederek yazabiliyorum. Gözlerinizden öper ve inşallah bundan sonrada İngilizlerin geri çekilişiyle neticelenen muvaffakiyetlerinizi işitmekle mesut olurum kardeşim.”
M. Kemal
-------------------------------------------
Savarona yatı 14.6.1938
Afet
H. R. Soyak ile
benden mektup beklediğini bildirmiştin. Arzun her gün hatırımdadır. Şifahen Celal’e (Üner) telefonla bildirmek üzere söylemekteyim. Ancak henüz kendim bir şey tespit edemedim.
Vazifem şudur: Bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış
ilerlemiştir. Vakitsiz ayağa kalkmak
yürümek hususiyetiyle burunda yapılan atuşman üzerine gelen kusma neticesi
yapılan istirahatleri hiçe indirmiştir. İstanbul’a gelince
Hükümet reyimi almaya lüzum görmeksizin Fissenger’yi getirtti. Yeniden tetkik
muayene yapıldık. Karaciğeri eski halinden farksız ve karnı birkaç kiloluk birikmiş su ve gaz dolayısıyla şişkin ve defigüre bir halde buldular. Şimdilik Temmuz on beşe kadar yeni tiretman ve yeni rejim altında repo apsolüyü (Kesin istirahati) zaruri buldular. Bunun esası da yatak ve şezlong istirahatidir. Bu müddet sonunda Fissenger tekrar gelecektir. Umumi ahvalim iyidir. Tamamen iadeli afiyet ümit ve va’di kuvvetlidir. Senin için asla merakı ve endişeyi mucip olmamalıdır. Serinkanlılıkla imtihanlarını vererek muvaffakiyetle dönmeni bekler ve muhabbetle gözlerinden öperim.
İkamet için Savarona’yı tercih ettiler. Yat şimdilik saray karşısında demirlidir.
Malümun olan devlet işleri için Başbakan ve diğer bakanlar sık sık gelip yatta misafir olmaktadırlar.
Nutuk’unu Şükrü Kaya Türkçeye çevirmektedir. Matbuata verilecektir.
K. Atatürk
----------------------------------
12 Kasım 1931 Salı
Kurtdereli Mehmet Pehlivan
Seni
cihanda büyük ün almış bir Türk pehlivanı tanıdım. Parlak muvaffakiyetlerinin sırrını şu sözlerle izah ettiğini de öğrendim:
“Ben her güreşte arkamda Türk Milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürüm.”
Ben
dediğini en az yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü
Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum. Bununla
senden ve sözlerinden ne kadar çok memnun olduğumu anlarsın.
Gazi M. Kemal
---------------------------------------
Aynı Mansur Karargahından 16 Temmuz 1912
“Muhterem kardeşim Behiç Bey
Pek ziyade teselli veren mektubunuzu aldım. Selanik’in Olimpos’unda iadesi vaad buyurulan geçmiş tatlı günlerin hülyalarına daldım. O ciddi kardeşlik hayatına örnek olan günlerin tekrar yaşanması ne kadar büyük saadet olur.
Buradaki hayat tarzımız ve çalışmamız artık cümlece anlaşılmış bir hale geldiğinden bahsini bile lüzumsuz buluyorum. Ancak şurasını arz edeyim ki bizde buradaki vaziyet ve mukavemetimizle milletin şanına uygun bir netice alınması ümidi pek kuvvetli iken
son zamanlarda memleket içinde çıkan elem verici levhalar bizi üzdü. Bizim ahlaksızlığımızın
menfaatperestliğimizin derecesi malum idi. Fakat bunun hıyanet ve katibeten tasavvur etmiyorduk.
İhtiraslar
cehalet ve mantıksızlık yüzünden koca Osmanlı Devletini mahvedeceğiz. Kuvvetli bir Osmanlı İmparatorluğu vücuda getirmeyi düşünürken vaktinden evvel esir
sefil ve rezil olacağız.
Askeri
siyasetle uğraşmaktan men için kanun maddeleri yapmışlar. Ben iki sene evvel tesadüfen bulunduğum bir kongrede “askeri bırakınız” dediğim için mürteci oldum
idama mahkum edildim. Zaman ve hadiseler her türlü hakikatleri ispat ve izhar eder
fakat bazen böyle helak eden bir darbe indirerek.”
-------------------------------
(Atatürk’ün
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti Azerbaycan Temsilcisi Memduh Şevket Bey’e yazdığı mektup 2 Şubat 1922)
Ankara
2 Şubat 1922
Memduh Şevket Beyefendi’ye
Arkadaşımız Mirza Davud’un seyahati bu varakpareyi yazmak vesilesini bahşetti. Mirza Davud Bey kıymetli ve samimî bir genç. Ankara’dan infikâki şayan-ı arzu değildi; fakat Trabzon’da bulunması da faydalı olacaktır. Bütün Azerbaycan Heyet-i Sefareti’nin hakk-ı âlinizde pek mütehassis olduğunu gördüm. Bu satırları yazarken yanımda bulunan İbrahim Abilof Bey’in refikaları da mahsus sel’am ettiklerini yazmamı arzu ettiler.
Mirza Davud Bey’in Trabzon’dan gönderebilecekleri mektubunuzu beklerim. Ali Bey arkadaşınız şayan-ı memnuniyet bir surette çalışıyor. Kemal Bey de bazı tetkikattan sonra Almanya’dan gelecektir. Gözlerinizden öperim.
Mustafa Kemal
------------------------------------------
Ankara 29.6.1929
Sabiha’ya
Sanatoryumdan mektubu da aldım. Oradaki hayat ve bakımdan hoşnut olduğundan ve doktorların tavsiyelerini çok itina ile takip ettiğinden pek memnun oldum. Aldığımız raporlardan anladığımıza göre esasen hastalığın o kadar mühim değildir. Sıhhat ve rahatına bildiğin gibi itinada devam edersen az zamanda tamamıyla iyileşeceğin şüphesizdir.
Vücudunda her gün topluluğa doğru olacağına şüphe olmayan değişikliği anlamak üzere ara sıra kilonu bildirmekle beraber fotoğraflarını da gönder.
Gözlerinden öperim.
Gazi M. Kemal
Başvekil İsmet İnönü’ye

Hatırlarsınız





Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk Milletine canımı vereceğim.
Kemal Atatürk
------------------------------------------------
Trablusgarp muharebesi sırasında Sofya’dan yazdığı mektup
Urla tahaffuzhanesinden Rus vapurundan 4 Ekim 1911
“Bilirsin ki Trablusgarp meselesinin ortaya çıktığından beri oraya gitmek teşebbüsünden geri durulmadı. Bir defa Şam vapurunda üç gece kalındıktan sonra döndürüldük. Ondan sonra Mısır ve Tunus yolu ile gitmeye teşebbüs ettik.
Harbiye Nazırı

Eyüp Sabri sizi görecek. Ona ilmühaberlerim ve borçlarım hakkında malumat verdim. Ruşen ve Necati beylere gizlice söyleyin


Senin vasıtanla valideme verilmek üzere Kerim Beye (Abdülkerim Paşa) kırk lira bıraktım.
Mısır’a vardıktan sonra sana malumat ve adres vereceğim. Sen de bana yazarsın. Şayet sen bir tarafa gidersen senin namına mektupları alacak ve açacak bir arkadaş tayin edersin.
Arkadaşlar ne alemdedir? Vatanı kurtarmak için şimdiye kadar olduğundan ziyade gayret ve fedakarlık elzemdir. Endülüs tarihinin son sayfalarını okuyunuz.
Faydalı sohbetlerinizde bulunamadığıma üzgünüm. Beni unutmayın. Alaydaki arkadaşlara çok selam. Beraber yaptığımız talim programını takipten çok güzel neticeler alınır. Yorulmasınlar


Salih

M. Kemal
-------------------------------------------
Mustafa Kemal’in Ali Fuat (Cebesoy) Paşa’ya Yazdığı Mektup
23.1.1918
“Kardeşim

Sina Cephesinde başlayan Filistin askeri harekatının kan ve heyecanla dolu safhalarında kader icabı defedilemeyen felaketli günlerin tevalisinde ibraz buyurduğunuz cesaret ve askeri kudrete

Falkenhayn Paşa ile Sina harekatına dair ilk karar ve tedbirlerde ve sevk-ı idare noktasında bugün vaki

Yirmi gün seyahat esnasında bir şey yok

Bu mektubu eski arkadaşım ordunuz Sıhhiye Reisi Hüseyin Beyin hareketinden istifade ederek yazabiliyorum. Gözlerinizden öper ve inşallah bundan sonrada İngilizlerin geri çekilişiyle neticelenen muvaffakiyetlerinizi işitmekle mesut olurum kardeşim.”
M. Kemal
-------------------------------------------
Savarona yatı 14.6.1938
Afet

H. R. Soyak ile

Vazifem şudur: Bence doktorların yanlış görüş ve hükümleri sebebiyle hastalık durmamış





İkamet için Savarona’yı tercih ettiler. Yat şimdilik saray karşısında demirlidir.
Malümun olan devlet işleri için Başbakan ve diğer bakanlar sık sık gelip yatta misafir olmaktadırlar.
Nutuk’unu Şükrü Kaya Türkçeye çevirmektedir. Matbuata verilecektir.
K. Atatürk
----------------------------------
12 Kasım 1931 Salı
Kurtdereli Mehmet Pehlivan

Seni

“Ben her güreşte arkamda Türk Milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürüm.”
Ben



Gazi M. Kemal
---------------------------------------
Aynı Mansur Karargahından 16 Temmuz 1912
“Muhterem kardeşim Behiç Bey

Pek ziyade teselli veren mektubunuzu aldım. Selanik’in Olimpos’unda iadesi vaad buyurulan geçmiş tatlı günlerin hülyalarına daldım. O ciddi kardeşlik hayatına örnek olan günlerin tekrar yaşanması ne kadar büyük saadet olur.
Buradaki hayat tarzımız ve çalışmamız artık cümlece anlaşılmış bir hale geldiğinden bahsini bile lüzumsuz buluyorum. Ancak şurasını arz edeyim ki bizde buradaki vaziyet ve mukavemetimizle milletin şanına uygun bir netice alınması ümidi pek kuvvetli iken


İhtiraslar


Askeri



-------------------------------
(Atatürk’ün

Ankara
2 Şubat 1922
Memduh Şevket Beyefendi’ye
Arkadaşımız Mirza Davud’un seyahati bu varakpareyi yazmak vesilesini bahşetti. Mirza Davud Bey kıymetli ve samimî bir genç. Ankara’dan infikâki şayan-ı arzu değildi; fakat Trabzon’da bulunması da faydalı olacaktır. Bütün Azerbaycan Heyet-i Sefareti’nin hakk-ı âlinizde pek mütehassis olduğunu gördüm. Bu satırları yazarken yanımda bulunan İbrahim Abilof Bey’in refikaları da mahsus sel’am ettiklerini yazmamı arzu ettiler.
Mirza Davud Bey’in Trabzon’dan gönderebilecekleri mektubunuzu beklerim. Ali Bey arkadaşınız şayan-ı memnuniyet bir surette çalışıyor. Kemal Bey de bazı tetkikattan sonra Almanya’dan gelecektir. Gözlerinizden öperim.
Mustafa Kemal
------------------------------------------
Ankara 29.6.1929
Sabiha’ya
Sanatoryumdan mektubu da aldım. Oradaki hayat ve bakımdan hoşnut olduğundan ve doktorların tavsiyelerini çok itina ile takip ettiğinden pek memnun oldum. Aldığımız raporlardan anladığımıza göre esasen hastalığın o kadar mühim değildir. Sıhhat ve rahatına bildiğin gibi itinada devam edersen az zamanda tamamıyla iyileşeceğin şüphesizdir.
Vücudunda her gün topluluğa doğru olacağına şüphe olmayan değişikliği anlamak üzere ara sıra kilonu bildirmekle beraber fotoğraflarını da gönder.
Gözlerinden öperim.
Gazi M. Kemal