Ayet ve hadis paylaşımlarımız..!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan SpoinieN-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
20
EXE RANK

SpoinieN-

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
27 May 2010
Mesajlar
29,079
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Web sitesi
www.cankskn.com
SpoinieN-
BİR AYET...

Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah'dan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz.
( Hud - 113)

BİR HADİS...

Her insan hata eder hata işleyenlerin en hayırlısı tevbe edenlerdir.
(Tirmizi kıyame 49, ibn mace zühd 30)

BİR SÖZ...

Bir iğne deliğinden deve geçer mi? Geçer! Bir iğne deliğinden develer, dağlar ve denizler geçer. İğne deliği kadar küçük göz bebeklerimizden nasıl bütün gökyüzü geçiyorsa, öylece bir iğne deliğinden her şey geçer.
(Necip Fazıl Kısakürek)
 
“Yemeğinizi Allâhü Teâlâ’yı zikirle ve namazla eritiniz. Yemek üzerine uyumayın; yoksa kalpleriniz katılaşır.”


Hadîs-i Şerîf - Taberânî
 
Ömer İbni Hattâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:


“Allah şu Kur’an’la bazı kavimleri yükseltir; bazılarını da alçaltır”

Müslim, Müsâfirîn 269 Ayrıca bk İbni Mâce, Mukaddime 16

Hadisten Öğrendiklerimiz

1 Kur’an’ı hıfzetmek okuma anlama ve ilmine sahip olma yönünde gösterilen her gayret fazilettir

2 Kur’an’ı okuyan ve onunla amel edenleri, hayatlarını Kur’an’la nizama sokanları Allah yükseltip yüceltir
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


İlmi kolayca öğretmeye çalışmak:
"İnsanlara muhtaç oldukları faydalı ilimleri öğretin Fakat bu babda kolaylık gösterin, güçlük göstermeyin, m üjdeleyin, ürkütmeyin; nefret ettirmeyin, herhangi biriniz öfkelendiği vakit sükut etsin"
*Buhârî*
***
Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır Zira ben onların tevbelerini kabul ederim Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim
*Bakara, 160*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


İbn Ömer'in (rahm) anlattığına göre: Hz Peygamber (as) şöyle buyurmuştur: "Her sarhoşluk veren şey (dinde yasaklanan içki olan) hamr grubundandır ve sarhoşluk veren her şey haramdır "
*Müslim, Eşribe,73(l, 1587*
***
Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir
*Meryem, 85,86,87*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Kul namaza durduğunda rükua gidinceye kadar hayır onun başı üzerine saçılır Rükuda iken secdeye varıncaya kadar, Allah’ın rahmeti onu kaplar Secde ettiğinde ise, Allah’a manen yaklaşır Ve onun rahmet nazarını kendine çevirir
*Hadis-i Şerif (Said bin Masur)*
***
Bu, sana, kendisiyle (insanları) uyarman için ve mü'minlere öğüt olarak indirilmiş bir kitaptır Artık ondan dolayı göğsünde bir sıkıntı olmasın
Rabbinizden size indirilene uyun Onu bırakıp başka dostlara uymayın Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!
*Â'râf, 2-3*
 
Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


(Cihada çıkan erkeklerin geride bıraktıkları hanımları, cihada çıkmayan erkeklere kendi anneleri gibi haramdır Bunlardan bir erkek, mücâhidlerden birinin âilesine bakmayı üzerine alır da hiyânet ederse kıyamet günü bu adam durdurulur, o mücâhid bunun amelinden dilediğini alır" Büreyde diyor ki, sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize döndü ve "Ne zannediyordunuz?" buyurdu
*Müslim, İmâret 139 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Cihâd 11; Nesâî, Cihâd 47, 48*

Hadislerden Öğrendiklerimiz
1 Yanında mahremi bulunmayan bir kadının yanına girmek, onunla tenhada baş başa kalmak (halvet) haramdır
2 Cihada çıkmış bir mücâhidin âile fertleri, gerideki erkekler için kendi anneleri hükmündedir Onlara ihanet etmek, kişinin annesine hıyanet etmesi kadar çirkin ve ağır bir suçtur, cezası da ona göredir
3 Mücâhidlerin yokluğunu fırsat bilip aile efradını istismar etmek asla câiz değildir
4 İslâm toplumu, mücâhid ve gurbettekilerin geride bıraktıkları için tam bir emniyet ve güven ortamıdır
****
Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir
Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir
*Zilzal suresi 7-8*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Ukbe İbni Âmir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, aradan sekiz yıl geçtikten sonra bir gün Uhud şehidlerini ziyarete gitti Yaşayanlara ve ölenlere vedâ eder gibi onlara dua etti Sonra (konuşmak üzere) minbere çıktı ve şunları söyledi:
“Ben âhirete sizden önce gideceğim ve sizin için hazırlık yapacağım; sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şâhitlik edeceğim Buluşma yerimiz Kevser havuzunun yanıdır Ben şu bulunduğum yerden Kevser havuzunu görmekteyim Ben sizin Allah’a şirk koşmanızdan korkmuyorum Ama dünya hırsıyla birbirinizle didişip çekişmenizden korkuyorum”
Ukbe sözüne şöyle devam etti: Bu benim Resûlullah’ı son görüşüm oldu
*Buhârî, Megâzî 17; Müslim, Fezâil 31 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Cenâiz 68-70; Nesâî, Cenâiz 61*
Diğer bir rivayete göre Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
“Ben sizin dünya hırsıyla birbirinizle kapışmanızdan, birbirinizi katletmenizden ve sizden öncekiler gibi helâk olup gitmenizden korkuyorum”
Ukbe şöyle dedi: Bu benim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i minberde son görüşüm oldu
*Müslim, Fezâil 31*
Diğer bir rivayete göre Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
“İçinizde Kevser havuzuna ilk ulaşan ben olacağım ve sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şâhitlik edeceğim Vallahi şu anda havuzum gözümün önündedir Yeryüzü hazinelerinin anahtarları (veya yeryüzünün anahtarları) bana verildi Vallahi sizin benden sonra tekrar şirke dönmenizden hiç korkum yok Ben asıl sizin dünyayı elde etmek için birbirinizle kapışıp kavga etmenizden korkuyorum”
*Buhârî, Cenâiz 71, Menâkıb 25, Megâzî 27, Rikâk 7, 53; Müslim, Fezâil 30*
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Uhud Gazvesi’nde şehid düşen ashâbın değeri pek üstündür
2 Allah Teâlâ Resûlü’ne daha dünyada iken cenneti, cehennemi, Havz’ı ve âhiret hayatıyla ilgili birçok şeyi göstermiştir
3 Resûlullah Efendimiz, İslâmiyet’in ve müslümanların kıyamete kadar devam edeceğini müjdelemiştir
4 Her devirde müslümanları bekleyen en büyük tehlike, onların dünya menfaatleri için birbirleriyle çekişmeleri, hatta birbirlerini öldürmeleridir
5 Kabirlere gidilmeli ve orada yatanlara dua edilmelidir
***
Onların içinden, sabrettikleri zaman bizim emrimizle doğru yola ileten önderler yetiştirmiştik Onlar, bizim âyetlerimize kesin bir şekilde inanıyorlardı
*Secde 24 "Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Ukbe İbni Âmir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, aradan sekiz yıl geçtikten sonra bir gün Uhud şehidlerini ziyarete gitti Yaşayanlara ve ölenlere vedâ eder gibi onlara dua etti Sonra (konuşmak üzere) minbere çıktı ve şunları söyledi:
“Ben âhirete sizden önce gideceğim ve sizin için hazırlık yapacağım; sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şâhitlik edeceğim Buluşma yerimiz Kevser havuzunun yanıdır Ben şu bulunduğum yerden Kevser havuzunu görmekteyim Ben sizin Allah’a şirk koşmanızdan korkmuyorum Ama dünya hırsıyla birbirinizle didişip çekişmenizden korkuyorum”
Ukbe sözüne şöyle devam etti: Bu benim Resûlullah’ı son görüşüm oldu
*Buhârî, Megâzî 17; Müslim, Fezâil 31 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Cenâiz 68-70; Nesâî, Cenâiz 61*
Diğer bir rivayete göre Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
“Ben sizin dünya hırsıyla birbirinizle kapışmanızdan, birbirinizi katletmenizden ve sizden öncekiler gibi helâk olup gitmenizden korkuyorum”
Ukbe şöyle dedi: Bu benim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i minberde son görüşüm oldu
*Müslim, Fezâil 31*
Diğer bir rivayete göre Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
“İçinizde Kevser havuzuna ilk ulaşan ben olacağım ve sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şâhitlik edeceğim Vallahi şu anda havuzum gözümün önündedir Yeryüzü hazinelerinin anahtarları (veya yeryüzünün anahtarları) bana verildi Vallahi sizin benden sonra tekrar şirke dönmenizden hiç korkum yok Ben asıl sizin dünyayı elde etmek için birbirinizle kapışıp kavga etmenizden korkuyorum”
*Buhârî, Cenâiz 71, Menâkıb 25, Megâzî 27, Rikâk 7, 53; Müslim, Fezâil 30*
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Uhud Gazvesi’nde şehid düşen ashâbın değeri pek üstündür
2 Allah Teâlâ Resûlü’ne daha dünyada iken cenneti, cehennemi, Havz’ı ve âhiret hayatıyla ilgili birçok şeyi göstermiştir
3 Resûlullah Efendimiz, İslâmiyet’in ve müslümanların kıyamete kadar devam edeceğini müjdelemiştir
4 Her devirde müslümanları bekleyen en büyük tehlike, onların dünya menfaatleri için birbirleriyle çekişmeleri, hatta birbirlerini öldürmeleridir
5 Kabirlere gidilmeli ve orada yatanlara dua edilmelidir
***
Onların içinden, sabrettikleri zaman bizim emrimizle doğru yola ileten önderler yetiştirmiştik Onlar, bizim âyetlerimize kesin bir şekilde inanıyorlardı
*Secde 24
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"



58 Mugîre bin Şu’be’den: “Peygamber Efendimiz, ayakları çatlayıncaya kadar geceleyin namaz için ayakta (kıyamda) dururdu

Kendisine denildi ki:

– Ya Resûlallah! Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamıştır (O halde neden böyle kendini zorluyorsun?)

Allah Resûlü şu cevabı verdi:

– Peki ben, (bu bağışlanmaya karşılık) Allah’a şükreden bir kul olmayı istemeyeyim mi?”

*Buhari/Teheccüd 16 Müslim/Sıfatü’l-Münafıkîn 79, Tirmizi/Salat 304, Nesâi/Kıyamulleyl 17*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Biri sana dil uzatır ve sende olmayan bir kusurla seni ayıplarsa, sen sakın onu onda olan kusurla dahi ayıplama Onu, günahı kendisine, sevabı sana ait olduğu halde terket Kimseye de asla sövme
*Müslim*
***
Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de birdir Allah onları kesinlikle bağışlamayacaktır Çünkü Allah, yoldan çıkmış topluluğu doğru yola iletmez
*MÜNÂFİKÛN, 6*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Hz Aişeden: “Melekler nurdan yaratılmışlardır Cinler de dumansız ateşten varedildi Hz Âdem de Kur’an’da size vasfedildiği gibi topraktan yaratıldı”
*Müslim*
Hadiste, Allah’ın yarattığı 3 büyük varlığın yaratılış özelliği üzerinde durulmaktadır Melekler nurdan yaratılmış ruhani varlıklardır Cinlerin yaratıldığı madde dumansız ateştir Cinlerin bir sınıfı olan şeytanlar da aynı maddeden var edilmişlerdir İnsanoğlunun atası Hz Âdem ise, Kur’an’da da haber verildiği gibi topraktan yaratılmıştır

***
284 Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah'ındır İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter

285 Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler) Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz" Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz Sonunda dönüş yalnız sanadır"

286 Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır (Şöyle diyerek dua ediniz): "Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et"

*Bakara, suresi 284,285,286*
(Mirac gecesinde göndreilen bakara suresinin son üç ayeti)
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Mü’min, bir yılan deliğinden iki defa ısırılmaz”
(Buhari, Müslim)
Mü’min iyi niyetlidir, hüsn-ü zan sahibidir Herkes hakkında iyi düşünür, iyi niyet besler, onu da kendi gibi iyi niyetli kabul eder İyi niyetli mü’mini, zaman zaman istismar edenler, iyi niyetini kötüye kullananlar çıkabilir Bilinçli bir mü’min bu gibi istismar olaylarından ders almalıdır İnsanlar hakkında iyi niyetini kaybetmeden, daha ihtiyatlı ve tedbirli olmasını da öğrenmelidir İyi niyetli mü’min hiç kimseyi aldatmaz, ama aldatılabilir Yalnız bu aldanma bir kereye mahsusdur Bilinçli mü’min, kötü niyetli muhatabın oyununa 2 kere düşmez Hadisin ifadesiyle bir yılan deliğinden 2 kez ısırılmaz
***
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir
*İsrâ, 26-27*
 
Affet Rabbim

Ne halde olursa olsun yaşamak güzeldir, hem de bir an dahi umutsuzlanmadan

Her şeyin özü sevgi diyorlar

Sorarım onlara, hangi sevgi, nasıl sevilen sevgi?

Hayretler içinde bir hayat solumaya çalışıyoruz imanla

İnsanlar ne halde Allah’ım affet bizi

Kavurur beni bu hayat yaşamam gerektiği gibi olsa

Ben çok kötüyüm, Allah’ım affet beni

Senin affın da olmasa ne yaparım ben

Affet Allahım bizi affet,

Affet Allah’ım beni affet
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Ebu Umame’den: “Kur’an’ı okuyun Çünkü o, kıyamet günü, okuyanlarına şefaatçı olarak gelir”
(Müslim/Müsafirîn, 252)
“En hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve başkalarına da öğretendir” (Buhari)
Hadiste ifade edildiği gibi, en hayırlı mü’min, Kur’an’ı öğrenmek ve başkalarına da öğretmekle meşgul olan insandır Kur’an kıyamet gününde okuyucularına şefaatçılık yapacağı da ifade edilmiştir Kur’an öğrenmek, Allah’a kulluk görevimizi yapabilmek ve namazda okuyabilmek için de bir vecibedir
***
(Mallarınızı) Allah yolunda harcayın Kendi kendinizi tehlikeye atmayın İyilik edin Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever
*Bakara, 2/195*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


İki göz vardır, onlara ateş değemez: Allah için ağlayan göz ile Allah yolunda uyanık sabahlayan göz
Tirmizi, Fedailu'l-Cihad 7
***
Ey insanlar, Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışanız diye sizi milletlere, kabilelere ayırdık Haberiniz olsun ki, Allah katında en şerefliniz, en takvalınızdır Muhakkak ki, Allah, bilendir, herşeyden haberdardır
Hucurât 13*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


"Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Şifa vereyim!" (Sünen, İkâmetü's-Salât, 191)
***
İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, "Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir" der Hayır o, bir imtihandır, fakat çokları bilmezler
*Zümer Suresi 13*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


“Sizden biriniz kardeşine elinde silahla işaret etmesin Çünkü o bilmez ki, belki şeytan elindeki silahı (n tetiğini) çeker de kendisi (katil olarak) cehennem çukuruna düşüverir”
(Buhari, Müslim)
İnsanın elinde ve belinde silahla dolaşması ve silahı bir yiğitlik sayıp olur olmaz yer ve zamanda eline alması son derece sakıncalı bir alışkanlıktır Halk arasında, insanı silahla oynamaktan sakındırmak için, “şeytan doldurur” diye bir tabir vardır Bu tabir, silahla oynamanın beklenmedik kazalara yol açabileceğine; ani bir stres ve panikleme, bir anlık bir yanlış refleks halinde telafisi imkansız durumlara sebebiyet vereceğine işaret etmektedir Hadiste de aynı kaygı ve endişeye yer verildiği görülmektedir
***
Ey iman edenler, namaza kalkacağınız vakit, yüzlerinizi, dirseklere kadar; ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshadip topuklara kadar ayaklarınızı (yıkayın) Eğer cünüpseniz tastamam yıkanın Eğer hasta veya yolculukta iseniz veya biriniz hacet yerinden gelmişse ya da kadınlara dokunmuş olup da su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin, niyetle o topraktan ellerinize ve yüzlerinize sürün Allah'ın muradı sizi sıkıntıya koşmak değildir; fakat O, sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredesiniz

*Maide Suresi 6*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Bir alacaklı, borçlusunun yanından ondan hoşnut olarak dönerse; karanın hayvanları, denizin balıkları, o borçlunun mağfireti (bağışlanması) için Allah�a dua ederler Bir borçluda ödemeye gücü yettiği halde, alacaklısını (üzerek) geri çevirse Allah mutlaka ona borcunu geciktirdiği her gün ve her gece için bir günah yazar
*Beyhaki*
***
Ta-Sîn Bunlar Kur’an’ın, apaçık bir kitabın âyetleridir Kur’an, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahirete de kesin olarak inanan mü’minler için bir hidayet rehberi ve bir müjdedir
*Neml Suresi 1-3*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


Sehl İbnu Huneyf (radıyallahu anh) anlatıyor:, "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)": Kim sıdk ile Allah'tan şehid olmayı taleb ederse, Allah onu şehidlerin derecesine ulaştırır, yatağında ölmüş bile olsa" buyurdu"
*Müslim, Cihâd 156, 157, (1908, 1909); Ebu Dâvud,Salât 361, (1520); Tirmizî, Fedâilu'1-Cihâd 19, (1653); Nesâî-Gihâd 36, (6, 36); İbnu Mâce, Cihâd 15, (2797)*
***
Doğrusu Allah a karşı gelmekten sakınanlar, cennetlerde, pınar başlarındadırlarRab'lerinin, kendilerine verdiğini alırlar Çünkü onlar bundan öncede güzel davranırlardıGeceleri pek az uyurlardıSeher vaktinde de istiğfar ederlerdiMallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardı
*Zariyat 15-19*
 
"Essalâtu vesselâmu aleyke Yâ Rasûlallâh"


“Sizden biriniz birini mutlaka medhedecekse ve eğer o kimse hakkında övgüye değer vasıflar varsa: ‘şöyle zannediyorum’ desin Onun hesabı Allah’a aittir Allah’a karşı ise, hiç kimse aklanamaz”
(Buhari, Müslim)
İnsanlar birbirleri hakkında görülen dış yüzlerine göre hüküm verirler Kimse kimsenin içyüzünü, kalbinde taşıdığı niyetini, tenhadaki halini ve amellerini bilemez Bu durumda, hiç kimsenin hiç kise hakkında yüzde yüz fikir beyan etmeye, kesin hüküm vermeye yetkisi yoktur Sadece gördüğü ile hükmeder ve şöyle sanıyorum diye şahsi izlenimini ortaya koyar İnsanların gerçek hallerini bilen sadece Allah’tır ve hesap sormak ta ona aittir Allah’tan başka hiçbir kimse insanı gerçek manada temize çıkaramaz, aklıyamaz
***
Allah'a karşı gelmekten sakınanlar da cennetlerde, nimet içindedirlerRabblerinin kendilerine verdikleriyle sefa sürerler Rabbleri onları, cehennem azabından korumuştur
*Tur 17-18*
 
Geri
Üst