4
EXE RANK
-zhArk;^TurkishPower*
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 7 Mar 2012
- Mesajlar
- 4,203
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 30

İstanbul Küresel Formu'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in mevcut yapısını eleştirdi.
Haberin Videosu

BM Güvenlik Konseyi'ne vurgu yapan Başbakan Erdoğan "Birleşmiş Milletler, dünyayı 5 daimi ülkenin insafına bırakmış durumda. BM'de reform şart" dedi.
Başbakan Erdoğan, Suriye'deki krize dikkat çekerek, "BM, bütün çabalarımıza rağmen Suriye'ye müdahale etmemiştir. BM bugün Bosna'da olduğu gibi Suriye de acizlik içindedir" diye konuştu.
"Gelişmiş ülkeler olarak karar mekanizmesıolarak bilinen ülkeler bilsinler ki; Batı artık dünyanın tek merkezi değildir" diyen Başbakan Erdoğan, mevcut güç dengesini daha doğru yansıtan G-20 yapısına dikkat çekti.
İslam dininin bir barış dini olduğuna da bir kez daha vurgu yapan Başbakan Erdoğan; "Dinimizi terörle özdeş anlama getirenler, teröre destek veren anlayıştadırlar" diye konuştu.
"İSLAMOFOBİ IRKÇILIKTIR"
İslamofobiyi bir başka açıyla ırkçılığın bir tezahürü olarak gördüklerini kaydederek, "Düşünce özgürlüğü adı altında kutsal değerlere hakaret kabul edilemez. İfade özgürlüğü ile inanca saygının bir arada olabileceğine inanıyoruz" dedi.
Başbakan, "Medeniyetler İttifakı"nın kültürler ve dinler arası diyalog açısından önemli bir proje olduğuna da işaret etti.
Erdoğan, şöyle konuştu: "Düşünce özgürlüğü altında kutsal inancımıza hakareti kabul edemeyiz. Bu olaylar sadece olayın yaşandığı ülkeyi değil, bütün dünyayı etkiliyor.
Biz, sevgili peygamberimizin peygamberliğine iman ettiğimiz gibi; Hazreti İsa aleyhisselâmın peygamberliğine de, Hazreti Musa aleyhisselâmın peygamberliğine de, Hazreti Davut aleyhisselâmın peygamberliğine de iman ederiz. Şartsız, şüphesiz iman ederiz.
Farklı inançları olanlar iman etmeseler de biz iman ederiz. Çünkü bizimki sipariş üzerine olan bir iman değil; inancımızın gereğidir."
ZENGİN ÖRNEKLERE SAHİP MEDENİYET
Farklı inançlara mensup insanların, adalet, hakkaniyet, hukuk çerçevesinde bir arada yaşaması konusunda zengin örneklere sahip bir medeniyetin mensupları olduklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“İslam'ın ilk yıllarında Mekke'deki müşriklerin zulmünden kaçan Müslümanlar, Peygamberimizin tavsiyesiyle Habeş Kralı Necaşi'ye sığınmışlardı. Bu çok anlamlıdır. Habeş Hükümdarı Necaşi, Müslüman değildi. Ama adaletli bir kraldı. Müslümanlar, kendi dinlerine mensup olmamasına rağmen, adaletine güvendikleri için Necaşi'nin yanına gitmekte, onun koruması altına girmekte tereddüt etmediler.
Aynı şekilde, adalet timsali olan Hazreti Ömer, Kudüs'ü fethettiğinde, Hristiyanların, Yahudilerin ibadethanelerine dokunmadı, herkesin inancı doğrultusunda hayatını sürdürmesini sağladı. Osmanlı Devleti, Museviler İspanya'da zulme uğradığında, derhal gemilerini gönderip onları bu topraklara getirerek hayatlarını kurtardı. Bunun karşılığında onlardan Müslüman olmalarını da istemedi; onların kendi topraklarında adalet içinde, güven içinde yaşamalarını sağladı.”
KANUNİ'NİN SÖZLERİ
Başbakan Erdoğan, Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han'ın sorusu ve şeyhülislamın cevabını dile getirmeden önce simültane tercümanları, “Simültanede sıkıntı yaşamayalım, tercümeyi yapanlar dikkatli tercüme etsinler” diye uyardı.
Kanuni Sultan Süleyman'ın “Meyve dalına konsa bir karınca/Vebali olur mu karıncayı kırınca?” diye sorusuna, “Yarın Hak divanını kurunca/Kanuni'den hakkın alır karınca” denildiğini belirten Erdoğan, bu sözleri katılımcılara yönelttiği “Bir daha okuyayım mı?” sorusuna aldığı “Evet” cevabı üzerine bir kez daha okudu.
Erdoğan, “Bunu diyebilen şeyhülislamlara, bu cevabı kendisine düstur edinen yöneticilere sahipti. Bugün dünyanın yeniden adaletin hakim olduğu bir yer haline gelebilmesi noktasında, zalimin karşısına dimdik durabilmesi için, bizim işte bu anlayışla çalışan uluslararası kurumlara, liderlere, dini liderlere ihtiyacımız var” dedi.