Deyimler'in Açıklaması

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan kanuLt0
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ağlama duvarına dönmek : Herkesin derdini döküp sızlandığı biri hali­ne gelmek.
 
Ağlamaklı olmak : Ağlayacak gibi olmak
 
Ağrısı tutmak: -1. Gebe kadının doğum şanoları başlamak. -2. Her­hangi bir ağrı varlığını duyurmaya başlamak
 
Ağza alınmayacak (alınmaz) : Kaba, söylenmesi ayıp sayılan (söz).
 
Ağzı (bir karış) açık kalmak: Bir olay ya da söz karşısında şaşırıp kalmak, donup kalmak
 
Ağzı bozuk : Küfürlü konuşmayı huy edinen, küfürbaz (kimse).
 
Ağzı burnu yerinde :Olduça güzel, yakışıklı (kimse).
 
Ağzı çelik (teneke kaplı): Çok sıcak yiyecek ve içecekleri rahatlıkla yiyip içebilen kimse.
 
Ağzı dili kurumak : Bir şeyi bıkacak derecede çok tekrarlamak.
 
Ağzı dili varmamak : bk Dili varmamak.
 
Ağzı var dili yok: Pek konuşmayan, hakkını aramasını bilmeyen (kimse
 
Ağzı gevşek: Sır saklamasını beceremeyen, geveze (kimse).
 
Ağzı havada : Neler olup bittiğinden haberi olmayan, şaşkın, alık
 
Ağzı kalabalık : Yerli yersiz çok konuşan (kimse).
 
Ağzı kara: -1. Kötü haberler veren (kimse). -2. Fitneci, çamur atan (kimse).
 
Ağzı kulaklarına varmak : Bir olay, durum karşısında çok sevinmek.
 
Ağzı laf yapmak : Etkileyici, inandırıcı biçimde konuşmak
 
Ağzına bir parmak bal çalmak: Bir kimseyi tatlı vaatlerle, önemsiz şeylerle oyalamak, avutmak
 
Ağzına bir şey (çöp) koymamak : Hiçbir şey yememiş olmak.
 
Ağzına burnuna bulaştırmak (bir işi): Bir işi becerememek, berbat etmek, bozmak. (Kars. Yüzüne gözüne bulaştırmak.)
 
Geri
Üst