20
EXE RANK
OttoMaNs* ;яeiz
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 20 Şub 2011
- Mesajlar
- 32,869
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Gözardı edilen bir hastalık: Değişken ruh hali
* Bazı insanların günlük olaylar karşısında aniden öfkelenmesinin duygusallaşarak ağlamaya başlamasının beklenmedik çıkışlarda bulunmasının ardında yatan asıl sebep nedir?
* Öncelikle kişinin kendisine zarar veren ve toplum içinde “onun sağı solu belli olmaz” şeklinde ifade edilen bu değişken ruh hali neden kaçınılması gereken bir hastalıktır?
* Bu hastalıktan kurtulmak için ne yapmak gerekir?
Bazı insanlar hayatı kendi belirledikleri kurallar doğrultusunda yaşarlar. Bu kişiler nefislerinin o anki istekleri doğrultusunda kolaylıkla bu kurallarından tavizler verebilmektedirler. Çünkü hayatlarına yön veren kişiliklerinde süreklilik göstermelerini sağlayan ve mutlak olarak doğru olduğuna inandıkları bir yol göstericileri yoktur. Bundan dolayı da kişilikleri çoğu zaman değişkenlik gösterebilmektedir. Örneğin beş dakika öncesine kadar oldukça sakinken kişinin kapıları çarpması taşkınlık dolu hareketler yaparak çevresindeki insanlara çıkışması bağırıp çağırarak azarlaması ya da biraz önce mutlu olduğunu ifade ederken birden ağlamaya başlaması ve her şeye alınması bu kişilerin en belirgin özellikleridir.
Tüm iman sahipleri tarafından şiddetle kaçınılması gereken bu davranış bozukluğunun temel kaynağı ise kişinin davranışlarını konuşmalarını hareketlerini düşüncelerini ve olaylara yaklaşımını Kuran ahlakına göre şekillendirmemesidir.
Dengeli Bir Kişiliğin Önündeki Engeller
I. Nefsin İsteklerinin Peşinden Gidilmesi
Yüce Allah Kuran'da nefislerin bencil tutkulara yatkın olarak yaratıldığını bildirmektedir. İnsan eğer nefsinin kendisini yönlendirmesine izin verecek olursa tüm tavırları bu bencil tutkuları doğrultusunda şekillenecektir. Bu bencil tutkular ise; insanın sabit tutarlı ve dengeli bir kişilik sergilemesini engelleyecektir. İnsan nefsinin telkinleri sonucunda bir anda öfkelenebilecek duygusallaşabilecek küsüp darılabilecek kıskançlık hissine kapılabilecek ve bunlara bağlı olarak da ani kararlar alabilecektir. Dolayısıyla kişiliği çevresindeki insanlar için her zaman bir sürpriz olacaktır. Bir anı bir diğer anına uymayacaktır. Her an ruh hali düşünceleri duyguları kararları ve bakış açısı değişebilecektir. Böyle bir insan ise tutarsız ve dengesiz davranışlarıyla her zaman için çevresindeki insanlar üzerinde tedirginlik ve güvensizlik hissi oluşturacaktır.
Bu kişilik yapısına din ahlakından uzak yaşayan toplumlarda sık olarak rastlamak mümkündür. Bu karakteri taşıyan insanlar Kuran ahlakının kazandırdığı bakış açısından uzak oldukları için kendi koydukları nefsani kuralların tüm hayatlarını yönlendirmesine izin verirler. Bu da onları akılcılıktan uzaklaştırır ve bazı dengesiz tavırlar içerisine sürükler. Böyle bir durumda Müslüman'ın rehberi ise Kuran'dır. Allah Kuran'da nefsin kişiyi daima kötülüğe çağıracağı ve şeytanın da insanı tutarsızlığa akılsızca ve hırslarının tutkularının gerektirdiği şekilde hareket etmeye zorlayacağı konusunda insanları uyarmıştır. Tüm bunlara karşılık kendisine Kuran'ı rehber edinen vicdanının sesi doğrultusunda hareket eden insanların ise ideal bir kişilik kazanacaklarını hem dünyada hem ahirette üstün konuma geleceklerini müjdelemiştir.
İman eden kişi Allah'ın gösterdiği yola uyması sebebiyle bu güçlü ve üstün kişiliği kazanmıştır. Rehberi Kuran olduğu için olaylar karşında göstereceği tavırlar vereceği tepkiler hep İslam ahlakına göre olur. Bu da ona itidalli ve dengeli bir kişilik kazandırır. Nasıl hareket edeceği olayları hangi bakış açısıyla nasıl bir mantık örgüsüyle değerlendireceği çevresindekiler için hiçbir zaman sürpriz olmaz. Aklı vicdanı tavırları konuşmaları hep Kuran ahlakının getirdiği istikrarı yansıtır. Bundan dolayı da güvenilir bir karaktere sahiptir.
(makale harun yahya)
* Bazı insanların günlük olaylar karşısında aniden öfkelenmesinin duygusallaşarak ağlamaya başlamasının beklenmedik çıkışlarda bulunmasının ardında yatan asıl sebep nedir?
* Öncelikle kişinin kendisine zarar veren ve toplum içinde “onun sağı solu belli olmaz” şeklinde ifade edilen bu değişken ruh hali neden kaçınılması gereken bir hastalıktır?
* Bu hastalıktan kurtulmak için ne yapmak gerekir?
Bazı insanlar hayatı kendi belirledikleri kurallar doğrultusunda yaşarlar. Bu kişiler nefislerinin o anki istekleri doğrultusunda kolaylıkla bu kurallarından tavizler verebilmektedirler. Çünkü hayatlarına yön veren kişiliklerinde süreklilik göstermelerini sağlayan ve mutlak olarak doğru olduğuna inandıkları bir yol göstericileri yoktur. Bundan dolayı da kişilikleri çoğu zaman değişkenlik gösterebilmektedir. Örneğin beş dakika öncesine kadar oldukça sakinken kişinin kapıları çarpması taşkınlık dolu hareketler yaparak çevresindeki insanlara çıkışması bağırıp çağırarak azarlaması ya da biraz önce mutlu olduğunu ifade ederken birden ağlamaya başlaması ve her şeye alınması bu kişilerin en belirgin özellikleridir.
Tüm iman sahipleri tarafından şiddetle kaçınılması gereken bu davranış bozukluğunun temel kaynağı ise kişinin davranışlarını konuşmalarını hareketlerini düşüncelerini ve olaylara yaklaşımını Kuran ahlakına göre şekillendirmemesidir.

Dengeli Bir Kişiliğin Önündeki Engeller
I. Nefsin İsteklerinin Peşinden Gidilmesi
Yüce Allah Kuran'da nefislerin bencil tutkulara yatkın olarak yaratıldığını bildirmektedir. İnsan eğer nefsinin kendisini yönlendirmesine izin verecek olursa tüm tavırları bu bencil tutkuları doğrultusunda şekillenecektir. Bu bencil tutkular ise; insanın sabit tutarlı ve dengeli bir kişilik sergilemesini engelleyecektir. İnsan nefsinin telkinleri sonucunda bir anda öfkelenebilecek duygusallaşabilecek küsüp darılabilecek kıskançlık hissine kapılabilecek ve bunlara bağlı olarak da ani kararlar alabilecektir. Dolayısıyla kişiliği çevresindeki insanlar için her zaman bir sürpriz olacaktır. Bir anı bir diğer anına uymayacaktır. Her an ruh hali düşünceleri duyguları kararları ve bakış açısı değişebilecektir. Böyle bir insan ise tutarsız ve dengesiz davranışlarıyla her zaman için çevresindeki insanlar üzerinde tedirginlik ve güvensizlik hissi oluşturacaktır.
Bu kişilik yapısına din ahlakından uzak yaşayan toplumlarda sık olarak rastlamak mümkündür. Bu karakteri taşıyan insanlar Kuran ahlakının kazandırdığı bakış açısından uzak oldukları için kendi koydukları nefsani kuralların tüm hayatlarını yönlendirmesine izin verirler. Bu da onları akılcılıktan uzaklaştırır ve bazı dengesiz tavırlar içerisine sürükler. Böyle bir durumda Müslüman'ın rehberi ise Kuran'dır. Allah Kuran'da nefsin kişiyi daima kötülüğe çağıracağı ve şeytanın da insanı tutarsızlığa akılsızca ve hırslarının tutkularının gerektirdiği şekilde hareket etmeye zorlayacağı konusunda insanları uyarmıştır. Tüm bunlara karşılık kendisine Kuran'ı rehber edinen vicdanının sesi doğrultusunda hareket eden insanların ise ideal bir kişilik kazanacaklarını hem dünyada hem ahirette üstün konuma geleceklerini müjdelemiştir.
İman eden kişi Allah'ın gösterdiği yola uyması sebebiyle bu güçlü ve üstün kişiliği kazanmıştır. Rehberi Kuran olduğu için olaylar karşında göstereceği tavırlar vereceği tepkiler hep İslam ahlakına göre olur. Bu da ona itidalli ve dengeli bir kişilik kazandırır. Nasıl hareket edeceği olayları hangi bakış açısıyla nasıl bir mantık örgüsüyle değerlendireceği çevresindekiler için hiçbir zaman sürpriz olmaz. Aklı vicdanı tavırları konuşmaları hep Kuran ahlakının getirdiği istikrarı yansıtır. Bundan dolayı da güvenilir bir karaktere sahiptir.
(makale harun yahya)