Karİzmam o bİÇİm, turİzm benİm

Ünlü şair, yazar ve bestekârların cezalarını çektiği Sinop Kapalı Cezaevi'nde bir dönem gardiyan olarak görev yapan Akif Şahin, namı diyar Pala, emekli olduktan sonra kendisini şehrin tanıtılmasına adadı
Tarihi cezaevinin kapanıp müzeye dönüştürülmesinin ardından Pala, Sinop Valiliği'nin önerisi ile cezaevine turist rehberi olarak atandı.
Rehberlik görevini bırakan Şahin, şimdilerde ise cezaevinin karşısında kiraladığı çay bahçesini işletiyor. Şehre gelen yerli ve yabancı turistlere gönüllü rehberlik yapan Arif Şahin, karizmasının üst düzeyde olduğunu belirtiyor. Bu karizmayı pala bıyıkları sayesinde elde ettiğini ifade eden Şahin, tek amacının turizme katkı sağlamak olduğunu söylüyor.
Yıprandığı gerekçesiyle 1997 yılında boşaltılan tarihi Sinop Cezaevi, bakım onarım çalışmasından sonra halka açıldı. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Karadeniz'in en büyük tersanesi olarak kullanılan, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise 1884 yılında etrafı yüksek kale duvarları ile çevrili olması sebebiyle hapishaneye dönüştürülen cezaevi, şuan yerli ve yabancı turistlerin en uğrak yerlerinden birisi.
Denize bakan yüksek duvarları ile hiçbir mâhkumun kaçamadığı, mâhkumların prangaya ve zincire vurulduğu zindanları ile tanınan ve birçok türkünün kaleme alındığı tarihi Sinop Kapalı Cezaevi'nde 26 yılını gardiyan olarak mahkûmlarla geçiren Akif Şahin, evi gibi gördüğü cezaevinden ayrılamamış.
2003 senesinin temmuz ayında emekli olduktan sonra Sinop Valiliği'nin onayı ile tarihi cezaevine turist rehberi olarak atanan Şahin, burada 2 yıl çalıştıktan sonra ayrılmış. Şuan müzeye dönüştürülen cezaevinin karşısındaki çay bahçesini işleten Pala, anıları ile burada yaşıyor.
İsmini uzun bıyıkları ile duyuran Pala, cezaevini ziyarete gelenlerin kendisini sormasından da hayli memnun. İşlettiği çay bahçesinde şehrin tanıtımına yönelik gönüllü hizmet veren Pala, eski günlerini aradığını söylüyor.
İdama çarptırılan mâhkumların idam edilirken ki görüntülerinin yıllardır hafızasından silinmediğini hatırlatan Pala Şahin, hatıraların insanları olgunlaştırdığına dikkat çekiyor.
Çay bahçesinde Sinop'un turizm potansiyelinin artması için yoğun çaba harcadığını ifade eden 3 çocuk babası Pala, "Katıldığım televizyon programlarında, rol aldığım filmlerde, radyolarda hem Sinop'umuzu anlattım, tanıttım. Benim tüm gayem bu. Bunun için çırpınıyorum. Rehber olarak anlattım. Ayrıldım, görevimi bırakmayıp gelen turistlere otobüslerinde şehri ve cezaevini dile getirdim. Bu cezaevi benim ikinci evim gibi. Onun için kopamıyorum. Ben gönüllü turizm elçiliği yapmaya devam edeceğim. Karizmada var çok şükür. Bu bıyıkları boşuna büyütmedim. Her şey ilimiz için." diyor.
Pala'nın bıyıkları ile ün saldığını ifade eden Sinop Valiliği yetkilileri ise onun şehrin tanıtımında önemli olduğunun altını çiziyor. Cezaevine gelenlerin ilk sorusunun 'Pala yok mu?' olduğunu söyleyen yetkililer, Pala'nın Sinop'ta bulunmasının bir kazanç olduğunu vurguluyor.
Bu arada Tarihi Cezaevi, Adalet Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı mutabakatı ile Adalet ve Denizcilik Müzesi olacak

uuha saoL