20
EXE RANK
OttoMaNs* ;яeiz
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 20 Şub 2011
- Mesajlar
- 32,869
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- www.netbilgini.com
Spinoza, 1632-1677 yılları arasında yaşamış Hollandalı bir filozof. Düşünceleri daha çok din ve politika konularında yoğunlaşmış. Spinoza, bundan yaklaşık 350 yıl önce şöyle diyor:
“İnsanların yaradılışları gereği, en zor katlandıkları şey, doğru olduklarına inandıkları şeylerin suç sayılması, Tanrıya ve insanlara yürekten bağlılıklarının kötü görülmesidir. Bu yüzden yasalara düşman olabilirler, devlet görevlilerine karşı her şeyi göze alabilirler; bu yüzden başkaldırmayı ayıp saymak şöyle dursun çok güzel bulur, her türlü saldırıyı yapabilirler. İnsan yaradılıştan böyle olduğuna göre, düşüncelere karşı konan yasalar soysuzları değil, bağımsız kişiliği olan insanları kovalayacak, kötüleri dizginlemeye değil en dürüstleri tedirgin etmeye yarayacak, dolayısıyla bu yasaların uzun süre yürütülmesi, devlet için tehlikeli olacaktır. Şunu da ekleyelim ki, düşünceleri cezalandıran yasalar hiçbir işe yaramazlar. Cezalandırılan düşünceleri doğru bulanlar bu yasalara saygı duyamazlar. Bu düşünceleri zaten tutmayanlarsa bu yasalarla bir üstünlük kazanacak ve bundan öylesine gurur duyacaklardır ki, sonradan bu yasaları kaldırmak isteyenler bile kolay kolay bunu yapamayacaklardır.”
Son söz yine Spinoza’dan: “Her devlette yasalar öyle yapılmalı ki, insanlar onları korkudan değil, özlediği bir duruma kavuşmak umuduyla saymalı.”
“İnsanların yaradılışları gereği, en zor katlandıkları şey, doğru olduklarına inandıkları şeylerin suç sayılması, Tanrıya ve insanlara yürekten bağlılıklarının kötü görülmesidir. Bu yüzden yasalara düşman olabilirler, devlet görevlilerine karşı her şeyi göze alabilirler; bu yüzden başkaldırmayı ayıp saymak şöyle dursun çok güzel bulur, her türlü saldırıyı yapabilirler. İnsan yaradılıştan böyle olduğuna göre, düşüncelere karşı konan yasalar soysuzları değil, bağımsız kişiliği olan insanları kovalayacak, kötüleri dizginlemeye değil en dürüstleri tedirgin etmeye yarayacak, dolayısıyla bu yasaların uzun süre yürütülmesi, devlet için tehlikeli olacaktır. Şunu da ekleyelim ki, düşünceleri cezalandıran yasalar hiçbir işe yaramazlar. Cezalandırılan düşünceleri doğru bulanlar bu yasalara saygı duyamazlar. Bu düşünceleri zaten tutmayanlarsa bu yasalarla bir üstünlük kazanacak ve bundan öylesine gurur duyacaklardır ki, sonradan bu yasaları kaldırmak isteyenler bile kolay kolay bunu yapamayacaklardır.”
Son söz yine Spinoza’dan: “Her devlette yasalar öyle yapılmalı ki, insanlar onları korkudan değil, özlediği bir duruma kavuşmak umuduyla saymalı.”