0
EXE RANK
~`έиdĹέss.#
Fexe Kullanıcısı
Meltem Cumbul, Perwoll markasının yeni ürünü “Siyah Sihir”in reklam kampanyası için objektif karşısına geçti. Ünlü oyuncu, gün boyu süren çekimlerde Hello! dergisinin sorularını da yanıtladı.
* Çekimler sırasında enerjinizle bütün ekibi kendinize hayran bıraktınız. Yoğun ve yorucu bir iş temposu içinde bu kadar enerji dolu olmayı neye borçlusunuz?
- Genlerime! (Gülüyor)
* Spor, yaşam tarzınızı nasıl etkiledi?
- Los Angeles’ta yaşadığım 2,5 yıl içinde, orada spor yapmayanı dövdüklerinden, uzun süre spor yaptım. Fakat geldiğimden beri, senaryo üzerine çalışmaya başladığım için hayatımın büyük kısmı bilgisayar önünde geçiyor. Tekrar başlarsam iyi olur diye düşünüyorum.
* Hayatınızdaki öncelikleri sıralarken değişimler oluyor mu?
- Bu kendini tanıma yolculuğu... Benim önceliğim insan ve onun karmaşık yapısını anlamak. En başta da kendimi anlamak.
* Hayatınızın dönüm noktası dediğiniz bir an yaşadınız mı?
- Ağabeyimin ölümü... Annemin ölümü... Los Angeles’a gidişim... Bunlar benim insan olarak değişimimi sağlayan olaylardır. Hepsi benim için bir dönüm noktası oldu.
* Sizin için güven ve sadakat ne ifade ediyor?
- Güven ve sadakatli olmak bana iyi geliyor. Gerçek olan her insana güvenirim. Onları kendimden tanırım. Sadakatli olmayanların, hayatın her alanında ihanete meyilli kişilerin çektiği acıdan daha büyük bir acı çekmeyeceğini düşünürüm.
‘SAHİP OLMAYA ÇALIŞAN’ KİŞİYİM
* Oyunculuk şu an hayatınızın neresinde?
- Oyunculuk, dediğim gibi benim için bir yaşam biçimi ve bir yolculuk. Bu yüzden oyunculuk, ben ona “olma sanatı” diyorum, hayatımın her anında var.
* Hayattaki rolünüzü ne olarak adlandırırsınız?
- Sahip olmaya değil, olmaya çalışan bir kişi rolündeyim...
* Oyunculuk anlamında kendinizi nerede görüyorsunuz?
- Uzun ince bir yolda görüyorum kendimi. Gidiyorum gündüz gece... Her türlü sürprize açık bir yol bu.
ANATOMİMİ ÇOK İYİ TANIYORUM
* Modayla aranız nasıl? Favori tasarımcılarınız kimler?
- Kendime has bir tarzım vardır. Gardırobum modayla alakalı veya öldüğü için çok üzgünüm. Vivien Westwood’u çok severim. Hakan Yıldırım, Ümit Ünal, Bora Aksu ve Atıl Kutoğlu da beğendiğim tasarımcılar arasında.
* Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
- Anatomimi iyi tanıdığımı düşünüyorum, dolayısıyla şık olmam gereken gecelerde fiziğimde beğendiğim tarafları ön plana çıkarmayı seviyorum. Sade ama şık bir tarzım var.
MİMAR SİNAN'DA STÜDYO KURDUM
* Yurtdışından dön-düğünüzde verdiğiniz bir röportajda “Bir sürü şey yapacağım” demiştiniz. Bunları yavaş yavaş hayata geçiriyor gibisiniz...
- Evet, doğru. En çok mutlu olduğum şey de mezunu olduğum Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda hocalığa başlamış olmam. Kendi stüdyomu da kurmak beni çok mutlu etti.
MUTLULUĞU PAYLAŞIRIM HÜZNÜ KENDİME SAKLARIM
* Mutluluğunuzu ya da hüzünlerinizi ilk kiminle paylaşırsınız?
- Sevdiklerimle mutluluğumu paylaşırım ama hüznümü kendime saklarım.
* Genel yaş*****zda sorunları çözen taraf mısınızdır yoksa kaçan taraf mı?
- Kaçan taraf olduğum zamanlar olmuştur ama kaçmanın sorunu ertelemekten başka hiçbir işe yaramadığını düşünmeye başladığımdan beri sorunlarla yüzleşip çözmeyi öğrendim.
* Çekimler sırasında enerjinizle bütün ekibi kendinize hayran bıraktınız. Yoğun ve yorucu bir iş temposu içinde bu kadar enerji dolu olmayı neye borçlusunuz?
- Genlerime! (Gülüyor)
* Spor, yaşam tarzınızı nasıl etkiledi?
- Los Angeles’ta yaşadığım 2,5 yıl içinde, orada spor yapmayanı dövdüklerinden, uzun süre spor yaptım. Fakat geldiğimden beri, senaryo üzerine çalışmaya başladığım için hayatımın büyük kısmı bilgisayar önünde geçiyor. Tekrar başlarsam iyi olur diye düşünüyorum.
* Hayatınızdaki öncelikleri sıralarken değişimler oluyor mu?
- Bu kendini tanıma yolculuğu... Benim önceliğim insan ve onun karmaşık yapısını anlamak. En başta da kendimi anlamak.
* Hayatınızın dönüm noktası dediğiniz bir an yaşadınız mı?
- Ağabeyimin ölümü... Annemin ölümü... Los Angeles’a gidişim... Bunlar benim insan olarak değişimimi sağlayan olaylardır. Hepsi benim için bir dönüm noktası oldu.
* Sizin için güven ve sadakat ne ifade ediyor?
- Güven ve sadakatli olmak bana iyi geliyor. Gerçek olan her insana güvenirim. Onları kendimden tanırım. Sadakatli olmayanların, hayatın her alanında ihanete meyilli kişilerin çektiği acıdan daha büyük bir acı çekmeyeceğini düşünürüm.
‘SAHİP OLMAYA ÇALIŞAN’ KİŞİYİM
* Oyunculuk şu an hayatınızın neresinde?
- Oyunculuk, dediğim gibi benim için bir yaşam biçimi ve bir yolculuk. Bu yüzden oyunculuk, ben ona “olma sanatı” diyorum, hayatımın her anında var.
* Hayattaki rolünüzü ne olarak adlandırırsınız?
- Sahip olmaya değil, olmaya çalışan bir kişi rolündeyim...
* Oyunculuk anlamında kendinizi nerede görüyorsunuz?
- Uzun ince bir yolda görüyorum kendimi. Gidiyorum gündüz gece... Her türlü sürprize açık bir yol bu.
ANATOMİMİ ÇOK İYİ TANIYORUM
* Modayla aranız nasıl? Favori tasarımcılarınız kimler?
- Kendime has bir tarzım vardır. Gardırobum modayla alakalı veya öldüğü için çok üzgünüm. Vivien Westwood’u çok severim. Hakan Yıldırım, Ümit Ünal, Bora Aksu ve Atıl Kutoğlu da beğendiğim tasarımcılar arasında.
* Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
- Anatomimi iyi tanıdığımı düşünüyorum, dolayısıyla şık olmam gereken gecelerde fiziğimde beğendiğim tarafları ön plana çıkarmayı seviyorum. Sade ama şık bir tarzım var.
MİMAR SİNAN'DA STÜDYO KURDUM
* Yurtdışından dön-düğünüzde verdiğiniz bir röportajda “Bir sürü şey yapacağım” demiştiniz. Bunları yavaş yavaş hayata geçiriyor gibisiniz...
- Evet, doğru. En çok mutlu olduğum şey de mezunu olduğum Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda hocalığa başlamış olmam. Kendi stüdyomu da kurmak beni çok mutlu etti.
MUTLULUĞU PAYLAŞIRIM HÜZNÜ KENDİME SAKLARIM
* Mutluluğunuzu ya da hüzünlerinizi ilk kiminle paylaşırsınız?
- Sevdiklerimle mutluluğumu paylaşırım ama hüznümü kendime saklarım.
* Genel yaş*****zda sorunları çözen taraf mısınızdır yoksa kaçan taraf mı?
- Kaçan taraf olduğum zamanlar olmuştur ama kaçmanın sorunu ertelemekten başka hiçbir işe yaramadığını düşünmeye başladığımdan beri sorunlarla yüzleşip çözmeyi öğrendim.