3
EXE RANK
`~DeathGate~`
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 23 Ağu 2012
- Mesajlar
- 3,549
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
Gürcan Bilgiç: Sınırlar çizildi
Ligde şans çok şans bulamayan oyuncuları için, düzenli bir periyot yakaladı Aykut Kocaman... Türkiye Kupası maçının bir hafta sonrasında Avrupa Ligi... Göztepe eşleşmesi ile bir hafta sonra bir maçları daha var. Kazanmak zorunda olmadığı bir karşılaşmada, hem maç eksiklerini gidermeleri, hem de Avrupa tecrübesi yaşamaları adına son on birinde iki mecburi değişimle sahadaydılar. İyi mücadele ettiler ama iyi oynamadılar.
Tribünler konsantre zorluğunu giderecek derecede dolu ve istekleydi. Taraftar, merak ettiği gençleri, oynamayan ama beklentiler taşıyan Krasic- Bienvenu gibi oyuncuları görmek için geldi. Zorlu mücadelede rekabetin içine girip, kendileri için oyuna girdiğinde heyecan yaratabilecek umut isimler arıyorlardı. Muhtemelen bulamadılar.
Kocaman kazansaydı; hem takımı Türkiye'de ilke imza atacak hem de kendi kariyerlerinde ilki gerçekleştirecekti. Umursamadı...Fazla puan toplayan olmak yerine, oyuncu kazanmanın peşine düştü. Elbette stada gelenler de, televizyondan seyredenler de yenilgiyi izlemek istemezler. Ama teknik adamların, kenarda bekleyenlere test uygulamak ve onları yedeklik baskısından kurtarmak için bu fırsatları kaçırmamaları gerekiyor. Alex Ferguson'un, son iki Şampiyonlar Ligi maçında ne kazanacağı parayı, ne de toplayacağı puanı çok umursamaması gibi. Kulübesini formda tutmak, bir plan düşündüğünde de sokacağı oyuncunun verebileceklerini hesap etmek için strateji uyguladı Aykut Hoca... İki enstantane pozisyondan, iki gol yakaladı Borussia... Fenerbahçe'de o da yok aslında. Stoch dışında farklı ve hazır olduğunu gösteren bir oyuncu çıkmadı. Serdar ve Egemen yüz yüze çok yakalandılar ve beceremediler. Orta sahanın Topuz-Selçuk ikilisi ile çok düz olduğunu söylersek yanılmayız. Onlar akıl koyanların destekçisi olabiliyorlar sadece. Recep için daha gidecek çok yol var. Takımdaki ağabeylerinden de beklenen desteği bulabildiğini söyleyemeyiz.
Grubunu lider bitirdi Fenerbahçe. Şubat ayında başlayacak yeni ve zorlu yol için kura gününde "Umarım bize çıkmaz" diye konuşan rakipler yarattı. Ne yapabileceklerini ve sınırlarını öğrendiler.
Rıdvan Dilmen: Baştan sona sıkıcı...
Hakan yazımı almak için beni aradığında "Maçın bitimine gerek yok Hakan" dedim. Başından sonuna kadar sıkıcı bir maç oldu. Fenerbahçe'nin oynamayan futbolcuları ile B.Mönchengladbach'ın hemen hemen yedek kadrosu arasındaki maçta, Alman ekibi biraz daha ciddi bir görüntü sergiledi. Fenerbahçe, bu karşılaşmaya hiç mi hiç hazır değildi... İlk yarıda gelen iki gol, ikinci yarıya Aykut Kocaman'ın aynı kadro ile başlaması, kendi sahasında bekleyen M'Gladbach'ın hemen hemen hiç pozisyon vermemesi, karşılaşmayı formalite maçı haline getirdi. Maçın başında Mönchengladbach etkili geldi. 3-4 tane pozisyon buldu. Bunlardan yararlandı, biri penaltıdan iki gol yaptı. Mehmet Topal ile Selçuk Şahin'in dışında Fenerbahçe'nin iki beki de hücuma çıkmayınca Alman takımı için savunma yapmak hiç zor olmadı. Önlem alınması çok ama çok kolay bir takım haline geldi F.Bahçe. Kaleci ile birlikte 7 oyuncusu hiç hücumu düşünmeyen, organize olmayan F.Bahçe'ye karşı; daha ciddi oynayan, daha organize bir görüntü sergileyen M'Gladbach, bulduğu 3.golle rahat galibiyet elde etti. Sahadaki futbolcular uzun maratonda hocalarına artı mesaj veremedi. Oyunun sonunda Caner, Cristan ve Kuyt'ı da sokmak çözüm getirmedi. Her şeye rağmen bu maçı F.Bahçe'den çok şey götüreceğini zannetmiyorum. Çünkü önünde çok zor lig maçları, kupa ve ikinci yarı Avrupa maçları var. Bu tür konsantrasyon düşüşleri normal karşılanabilir. Hocanın bu maçtan çıkaracağı tek artı, takımı zorlayacak ve zorlayamayacak isimleri görmekti. Bu maçı teknik ve taktik açıdan yorumlamak doğru olmaz.
Hakkı Yalçın: Yenilmeyi göze alan cesaret
Avrupa'da tur atlamanın saadetine yenilgi eklenmesinin önemi yok.
Dün geceki Fenerbahçe'nin en çok, yenilmeyi göze alan cesaretini sevdim.
Böyle maçlarda futbolcu kazanma duygusu, maç kazanmaktan bile değerlidir.
Bunun adı hazırlıksız yakalanmak değil. Geleceğe hazırlanmak.
Bunu yaparken, eldeki futbolcuları beynelmilel bir maçta görebilmek çok önemli çünkü.
Dün geceden kalan.
Krasic'in uykulu halini bırakıp, oynama isteğine soyunması.
Stoch'un "Takımdaki yerimi hazırlayın" anonsu.
Recep Niyaz'ın yalın futbol anlayışı.
Kaleci Mert'in olgunluğu ve ustalığı.
Bienvenu'ye de kızamıyor insan.
Bir maçta mucize beklemek gibi.
Gecenin adamı Stoch'tuFutbola gelince… Mönchengladbach'ın golüne kadar tipik bir hazırlık maçı gibiydi.
Her ne kadar oyunun kontrolü Fenerbahçe'de görünüyor gibiyse de, Fenerbahçe orta alanı, diri Almanların karşısında oyundan çabuk düştü.
Buna savunmanın uyumsuzluğu da eklenince, goller de arka arkaya geldi.
Sonrasında rakip kale önünde maçı çevirmeye hevesli bir anlayışın Fenerbahçe baskısını izledik.
Dinamizm ve heyecan arasında kısa bir gezinti.
İkinci yarıda da Mönchengladbach'ın gelişleri dalga gibiydi.
Boş alan yaratmakta da ustaydılar, hızlı çıkmakta da.
Fenerbahçe adına gecenin öne çıkan adamı Stoch'tu.
Geçen yıldan izler taşırken, gelecek maçların fragmanını gösterdi sanki.
Oyundan alınırkan gösterdiği tepki, sahada kalmayı ne kadar istediğinin kanıtıydı.
Sonuç olarak… Grup lideri Fenerbahçe geceye bir yenilgi verdi.
Karşılığında kaybettiği futbolcuları aldı.
Stoch gibi, Krasic gibi.
Ligde şans çok şans bulamayan oyuncuları için, düzenli bir periyot yakaladı Aykut Kocaman... Türkiye Kupası maçının bir hafta sonrasında Avrupa Ligi... Göztepe eşleşmesi ile bir hafta sonra bir maçları daha var. Kazanmak zorunda olmadığı bir karşılaşmada, hem maç eksiklerini gidermeleri, hem de Avrupa tecrübesi yaşamaları adına son on birinde iki mecburi değişimle sahadaydılar. İyi mücadele ettiler ama iyi oynamadılar.
Tribünler konsantre zorluğunu giderecek derecede dolu ve istekleydi. Taraftar, merak ettiği gençleri, oynamayan ama beklentiler taşıyan Krasic- Bienvenu gibi oyuncuları görmek için geldi. Zorlu mücadelede rekabetin içine girip, kendileri için oyuna girdiğinde heyecan yaratabilecek umut isimler arıyorlardı. Muhtemelen bulamadılar.
Kocaman kazansaydı; hem takımı Türkiye'de ilke imza atacak hem de kendi kariyerlerinde ilki gerçekleştirecekti. Umursamadı...Fazla puan toplayan olmak yerine, oyuncu kazanmanın peşine düştü. Elbette stada gelenler de, televizyondan seyredenler de yenilgiyi izlemek istemezler. Ama teknik adamların, kenarda bekleyenlere test uygulamak ve onları yedeklik baskısından kurtarmak için bu fırsatları kaçırmamaları gerekiyor. Alex Ferguson'un, son iki Şampiyonlar Ligi maçında ne kazanacağı parayı, ne de toplayacağı puanı çok umursamaması gibi. Kulübesini formda tutmak, bir plan düşündüğünde de sokacağı oyuncunun verebileceklerini hesap etmek için strateji uyguladı Aykut Hoca... İki enstantane pozisyondan, iki gol yakaladı Borussia... Fenerbahçe'de o da yok aslında. Stoch dışında farklı ve hazır olduğunu gösteren bir oyuncu çıkmadı. Serdar ve Egemen yüz yüze çok yakalandılar ve beceremediler. Orta sahanın Topuz-Selçuk ikilisi ile çok düz olduğunu söylersek yanılmayız. Onlar akıl koyanların destekçisi olabiliyorlar sadece. Recep için daha gidecek çok yol var. Takımdaki ağabeylerinden de beklenen desteği bulabildiğini söyleyemeyiz.
Grubunu lider bitirdi Fenerbahçe. Şubat ayında başlayacak yeni ve zorlu yol için kura gününde "Umarım bize çıkmaz" diye konuşan rakipler yarattı. Ne yapabileceklerini ve sınırlarını öğrendiler.
Rıdvan Dilmen: Baştan sona sıkıcı...
Hakan yazımı almak için beni aradığında "Maçın bitimine gerek yok Hakan" dedim. Başından sonuna kadar sıkıcı bir maç oldu. Fenerbahçe'nin oynamayan futbolcuları ile B.Mönchengladbach'ın hemen hemen yedek kadrosu arasındaki maçta, Alman ekibi biraz daha ciddi bir görüntü sergiledi. Fenerbahçe, bu karşılaşmaya hiç mi hiç hazır değildi... İlk yarıda gelen iki gol, ikinci yarıya Aykut Kocaman'ın aynı kadro ile başlaması, kendi sahasında bekleyen M'Gladbach'ın hemen hemen hiç pozisyon vermemesi, karşılaşmayı formalite maçı haline getirdi. Maçın başında Mönchengladbach etkili geldi. 3-4 tane pozisyon buldu. Bunlardan yararlandı, biri penaltıdan iki gol yaptı. Mehmet Topal ile Selçuk Şahin'in dışında Fenerbahçe'nin iki beki de hücuma çıkmayınca Alman takımı için savunma yapmak hiç zor olmadı. Önlem alınması çok ama çok kolay bir takım haline geldi F.Bahçe. Kaleci ile birlikte 7 oyuncusu hiç hücumu düşünmeyen, organize olmayan F.Bahçe'ye karşı; daha ciddi oynayan, daha organize bir görüntü sergileyen M'Gladbach, bulduğu 3.golle rahat galibiyet elde etti. Sahadaki futbolcular uzun maratonda hocalarına artı mesaj veremedi. Oyunun sonunda Caner, Cristan ve Kuyt'ı da sokmak çözüm getirmedi. Her şeye rağmen bu maçı F.Bahçe'den çok şey götüreceğini zannetmiyorum. Çünkü önünde çok zor lig maçları, kupa ve ikinci yarı Avrupa maçları var. Bu tür konsantrasyon düşüşleri normal karşılanabilir. Hocanın bu maçtan çıkaracağı tek artı, takımı zorlayacak ve zorlayamayacak isimleri görmekti. Bu maçı teknik ve taktik açıdan yorumlamak doğru olmaz.
Hakkı Yalçın: Yenilmeyi göze alan cesaret
Avrupa'da tur atlamanın saadetine yenilgi eklenmesinin önemi yok.
Dün geceki Fenerbahçe'nin en çok, yenilmeyi göze alan cesaretini sevdim.
Böyle maçlarda futbolcu kazanma duygusu, maç kazanmaktan bile değerlidir.
Bunun adı hazırlıksız yakalanmak değil. Geleceğe hazırlanmak.
Bunu yaparken, eldeki futbolcuları beynelmilel bir maçta görebilmek çok önemli çünkü.
Dün geceden kalan.
Krasic'in uykulu halini bırakıp, oynama isteğine soyunması.
Stoch'un "Takımdaki yerimi hazırlayın" anonsu.
Recep Niyaz'ın yalın futbol anlayışı.
Kaleci Mert'in olgunluğu ve ustalığı.
Bienvenu'ye de kızamıyor insan.
Bir maçta mucize beklemek gibi.
Gecenin adamı Stoch'tuFutbola gelince… Mönchengladbach'ın golüne kadar tipik bir hazırlık maçı gibiydi.
Her ne kadar oyunun kontrolü Fenerbahçe'de görünüyor gibiyse de, Fenerbahçe orta alanı, diri Almanların karşısında oyundan çabuk düştü.
Buna savunmanın uyumsuzluğu da eklenince, goller de arka arkaya geldi.
Sonrasında rakip kale önünde maçı çevirmeye hevesli bir anlayışın Fenerbahçe baskısını izledik.
Dinamizm ve heyecan arasında kısa bir gezinti.
İkinci yarıda da Mönchengladbach'ın gelişleri dalga gibiydi.
Boş alan yaratmakta da ustaydılar, hızlı çıkmakta da.
Fenerbahçe adına gecenin öne çıkan adamı Stoch'tu.
Geçen yıldan izler taşırken, gelecek maçların fragmanını gösterdi sanki.
Oyundan alınırkan gösterdiği tepki, sahada kalmayı ne kadar istediğinin kanıtıydı.
Sonuç olarak… Grup lideri Fenerbahçe geceye bir yenilgi verdi.
Karşılığında kaybettiği futbolcuları aldı.
Stoch gibi, Krasic gibi.