24 Mart Dünya Tüberküloz'la Mücadele Günü

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan berdun
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
0
EXE RANK

berdun

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
5 Haz 2010
Mesajlar
894
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
berdun
VEREM

ÖZELLİKLER

Bilinen en eski hastalık, sebebinin kesin olarak bilinmesine, 50 yıldır tedavisinin mümkün olmasına ve üstelik korunabilir bir hastalık olmasına karşın, hâlâ dünyada en yaygın ve ölümcül bulaşıcı hastalıklardan biri olmaya devam etmekte ve yılda üç milyonu aşkın kişi verem nedeniyle kaybedilmektedir. Yerküre üzerinde yaşayan her üç kişiden birisi tüberküloz ile karşılaşmış ve onunla tanışmış durumdadır. Halen yılda 8 milyon yeni verem hastası teşhis edilmektedir.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde nüfusun çok büyük bir bölümü Mycobacterium tuberculosis bakterisi ile çocukluğunda karşılaşmıştır. Hastalık farkedilmeden geçirildikten sonra, bakterinin çok dirençli olması nedeniyle, vücutta uyur bir şekilde kalır. Kişinin savunma sisteminin zayıfladığı durumlarda yeniden hastalık oluşturma potansiyeline sahiptir. Hastalanan kişinin tanısı konulduktan sonra mutlaka en az 6 ay süreyle ilaç tedavisi görmesi gerekmektedir. Tedavi ile iyileşme görülen hastalar Verem Savaş Dispanseri 'ne kontrole giderler. Önceleri sık olan kontroller daha sonra hastanın durumuna göre daha seyrek olur.
Alınan etkenler öncelikle primer effect denilen lezyonları oluşturur.Burada makrofaj'lar etkenleri fagosite ederek lenf dolaşımı aracılığıyla yakın lenf yumrularına ***ürür.Burada ise primer kompleks denilen yapılar oluşur.Mekanizma şöyledir: Makrofajlarca fagosite edilen etkenler yüksek virulense ve barındırdıkları enzimler sayesinde makrofajların ölümüne neden olur.Bunu diğer fagositlerin göçü izler.Ölen makrofajlar ve lenfostiler fagositoz'a devam eder ancak etkenler her defasında bu savunma hücrelerini öldürerek serbest kalır.Bunu izleyen süreçte majrofajların salgıladığı Growrh faktörleri bölgeye fibrosit göçünü sağlar.Fibrositler fibrin ve bağ doku üretmeye başlayarak etkeni kapsül içinde (tüberküloz granülomu) sınırlandırmaya çalışır.Tüm bunlar süregelirken granülom'un merkezinde nekrotik yani ölü hücrelerden oluşan bir alan vardır.Buraya post disftrofik kalsifikasyon sonucu kalsiyum tuzları çöker.Tipik olgunlaşmış bir granülom şunları içerir; merkezde kalsifiye alan, bunun etrafında kazefikasyon nekrozu geçirmiş savunma hücreleri, nekrotik kuşakta histopatolojik tanıda önem taşıyan Langhans tipi dev hücreleri ve en dışta bağ doku kapsülü.bundan dolayı hasta olurlar.ahmetcan turgut D K T Y


TEŞHİSİ

Hastalığın teşhisi balgamın özel boyalar ile boyandıktan sonra, mikroskopta muayenesi sonunda, hastalık etkeni olan Mycobacterium tuberculosis'in gösterilmesi ile konulur. Ayrıca balgamın özel işlemlerden geçirildikten sonra kültüre ekilmesi sonucu, kültürde üremesi de tanıyı kesinleştirir. Bazen, balgam muayenesinde hastalık etkeni görülemez iken, kültürde üreyebilmektedir. Balgam muayenesi hemen sonuç verirken, kültür sonucu iki ay gibi bir süre sonunda elde olunmaktadır. Bazı kültür tekniklerinde daha kısa sürede sonuçlar alınabilmektedir.
Akciğer grafisi en çok görülen form olan Akciğer Tüberkülozunun tanısında diğer önemli bir testtir.
Hastalığın sık görülen formlarında balgamın mikroskop altında muayenesi, kültüre ekilmesi, akciğer filmi tanı için çoğunlukla yeterlidir. Ancak bakteriyolojik muayene yapmadan, sadece akciğer filmi ile tanı konulması yeterli değildir.


TEDAVİSİ

Tüberküloz kesinlikle başarıyla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Tedavide rifampisin, isoniazid, pirazinamid ve etambutol içeren antibiyotikler kullanılır. Tedavinin ilk iki ayında bu dört ilaç kullanılmaktadır. İki aydan sonraki dört ayda rifampisin ve isoniazid kullanılmaktadır. Toplam tedavi süresi altı aydır. Hastalığın iyileşmesi için, bu ilaçları çok düzenli olarak kullanmak gerekmektedir. Halk arasında verem hastalığının tedavisinde gıdaların çok önemli olduğu inancı vardır. Ancak bu doğru değildir. Yine temiz hava, bol gıda gibi yaklaşımların bilimsel bir temeli bulunmamaktadır. İlaç tedavisinin başlanılması ile hastalık hızla iyileşmeye başlar ve genellikle hastanın iştahı açılır. Hastalığın gelişim sürecinde hasta kaybettiği kiloları hızla geri almaktadır. Bunun için hastanın normal beslenme düzeni içinde olması yeterlidir.

Hızla iyileşme olduğu için, hastaların bir kısmı ilaç alımını aksatma eğilimine girdikleri gözlenmiştir. Bu durum ise, ilaçlara direnç gelişmesine neden olmaktadır. Tedaviyi aksatmak herkesin yapabileceği bir durumdur. Bu nedenle ilaç dozları her gün bir sağlık görevlisi tarafından içirilmektedir. Bu tedavi şekline Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) denilmektedir ve bu yaklaşımı ülke çapında uygulanması geniş bir organizasyonu gerektirmektedir. Bu organizasyonun tümüne birden Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTs) denilmektedir. Bu strateji, günümüzde dünyada kullanılan modern tüberküloz tedavi yaklaşımıdır. Ülkemizde de 2006 yılından beri bu tedavi yaklaşımı uygulanmaktadır.



Berdun iyi forumlar diler :)
 
Geri
Üst