Abdestin anlamı

0
EXE RANK

ʞɐɐu ქმძპῆ

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
30 Ocak 2010
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
ʞɐɐu ქმძპῆ
Abdest almak güzelliğe, korunmaya, hayır ve iyiliğe delalet eder. Temiz su ile tam olarak abdest almak maksada kavuşmaya, Abdestin tamamlanmaması mevcut sıkıntıların bir süre daha devam etmesine, Namaz kılmak gayesiyle abdest almak korkudan emin olmaya,, Allahu Teala'nın himayesine, Abdest alıp namaza durmak gam ve kederden kurtularak Allah'a hamdetmeye, Abdest üstüne abdest almak ziyade nurlanmaya ve aydınlık bir gönüle, Meyve suyu gibi kendisiyle abdest almanın caiz olmadığı şeylerle abdest almak arzu edilen şeyin gerçekleşmemesine, Abdest almak isteyip de su bulamamak istenen şeyin güçlüğüne, Boy abdesti gerektiren bir durumda sadece namaz abdesti almak çetin bir işe girmeye, Sıcak su ile abdest almak kedere ve hastalığa, Hamam ve sokak gibi yerlerde abdest almak yüz kızartıcı bir duruma, gizlenen sırların açığa çıkmasına, Yatakta uzanır vaziyette abdest almak eş ve dostundan ayrılmaya, Oturduğu odada abdest almak artık orada oturmamaya, Deniz kenarında yahut çöplük gibi yerlerde abdest almak üzüntüden kurtulmaya ve hastalığın geçmesine, Abdest suyundan içmek hayır ve iyiliğe,korkudan emin olmaya, hastalıktan kurtulmaya ve berekete delalet eder.Rüyada abdest alınırken görülmesi, o kişinin o dönem yaşadığı maddi ve manevi sıkıntılarının ortadan kalkacağını belirtir. Abdestin bozulması ise, bir dönem geçici sıkıntılar yaşıyacağını belirtir. Genellikle ferahlamaya işaret eder. İleri gelen kimselerin yanında ihtiyaçların karşılanmasına yorulur. Temiz bir su ile abdest alınıyorsa amacına kavuşur. Eğer abdest tamamlamazsa amacına kavuşamaz. Soğuk bir mahzende abdest alan çalınan eşyasını bulur. Abdest alıp namaz kıldığını gören kişi üzüntü ve kederden kurtulur. Tüccar olan kimsenin rüyada abdestin namaz kıldığını görmesi, sermayesi olmadan mal kazanacağına işaret eder. Rüyada abdestin bozulması ise, bir dönem geçici sıkıntılar yaşayacağını belirtir.Bir kimse rüyasinda abdest almaya uygun (caiz) olan bir su ile abdest aldigi halde, ikinci bir defa daha abdest aldigini görse, o kimsenin gönlünün aydinlanacagina delalet eder. Çünkü abdest almak nurdur. Rüyasinda temiz bir su ile abdest aldigini gören kimse, isteklerine kavusur, eger abdestini tamamlayamazsa bu rüya aksine yorumlanir. Rüyada sudan gayri seylerle abdest aldigini görenin rüyasi onun borçlanacagina delalet eder. Boy abdesti almak güzellige, Allahu Teala Hazretleri tarafindan korunacagina isarettir. Namaz kilarken ayni zamanda da abdest aldigini gören kimse, düsmanindan halas olur. Rüyada soguk ve karanlik bir yerde abdest aldigini veya gusül ettigini görmek, çalinan esyasinin bulunacagina, abdest alip da namaza durdugunu görmek üzüntüden kurtulacagina delalet eder. Abdestsiz namaz kilmak, o kimsenin sermayesi olmadigi halde, mal ve para kazanacagina yorumlanir. Bir kimsenin namaz kilinmasi caiz olmayan bir yerde abdest siz oldugu halde, namaz kildigini görmesi, çok arzu ettigi bir seyi elde edemeyecegine delalet eder. Yatagindan kalkamayacak kadar hasta olup, yataginda abdest aldigini gören kimse erkek ise karisindan, kadin ise kocasindan, dulsa sevdiklerinden ayrilir. Cünüp oldugu halde abdest aldigini gören, çok zor bir is yapmak zorunda kalir. Abdulgani Nablusi'ye göre; rüyasinda abdesti var iken tekrar abdest aldigini görmek, rahmet üstüne rahmete, nimet üzerine nimete delalet eder. Abdest istekle yorumlanir. Namaz için abdest aldigini gören düsmanindan korktugu seyde Allahu Teala Hazretlerinin korumasinda olur. Abdest alip namaza basladigini gören, keder ve üzüntüden kurtulup Cenabi Hakka hamd eder. Abdest siz namaz kildigini görmek, rüya sahibi ticaret yapiyorsa sermayesiz ticaret yaptigina, sanatçi ise sanatina gereken aletlerin olmadigina; devlet adami ise emrindeki memurlarin tembelligine, namaz kilinmasi caiz olmayan bir yerde namaz kildigini görmek, istedigi ve bekledigi bir isi yapmayi basaramayacagina, yatagindan kalkamayarak yattigi yerde abdest aldigini görmek, esinden veya sevdiklerinden ayrilmaya; oturdugu odada abdest aldigini görmek o odada oturmasi kismet olmayacagina delalet eder. Çarsida veya hamamda abdest aldigini görmek, Allahu Teala ve melaikelerin gazabina ugrayacagina ve gizledigi kusurlarinin açiga vurulacagina isarettir. Bir çöplükte veya deniz kenarinda abdest aldigini görmek, aklinin hafifligine, akil noksanligina, bir arkadasinin kendi basi üzerinde abdest aldigini görmesi, o arkadasindan bir zarar görecegine, kendisi bir yakininin basi üzerinde abdest aldigini görmesi, o adamdan bir fayda görecegine delildir. Abdest aldiktan sonra, eliyle avuçlayarak o abdest suyundan içtigini görmek, hayir ve hasenata, berekete, hastaliktan sifaya, korkudan kurtulmaya delalet eder. Saf bir su ile ve tamam olarak abdest aldigini gören, eger bir üzüntüsü varsa, o üzüntüden kurtulur, borçlu ise borcunu öder, hasta ise iyilesir, günahkar ise tövbe edip günahi affedilir. Eger bir seyden korkusu varsa, korkusu geçer. Abdest aldigini fakat tamamlayamadigini görmek, istedigi ve çalistigi isin tamamlanamayacagina isarettir. Abdest almak caiz olmayacak bir seyle abdest aldigini gören, abdestini tamamlayamayan gibi tabir olunur. Bir rivayete göre süt veya bal ile abdest almak, din hususunda iyiye yorumlanir. Sicak su ile abdest aldigini görmek, istedigi bir isin güç olacagina isarettir. Bir baska rivayete görede: Bir kimse rüyada abdest üzerine abdest aldigini görse Abdest üzerine abdest almak nurdur hadisine binaen o kimsenin gönlünün aydinligina isaret eder. Rüyada abdest almak Allahu Teala tarafindan nail olunacak himayeye isaret eder. Bir kimse rüyada namaz için abdest aldigini görse, Allahu Teala hifz ve emaninda bulunmasina isaret eder. Bazi tabirciler, rüyada abdest almak, rüya sahibinin yerine verecegi emanete veya ödeyecegi borcuna ya da yapacagi sahitlige isaret eder, dediler. Rüyada temiz su ile tam olarak abdest aldigini gören kimsenin maksadina kavusmasina, eger abdestini tamamlamamissa aksine isaret eder. Rüyada kendisiyle abdest alinmasi caiz olmayan diger sivilarla abdest aldigini gören kimsenin, borçlanmasina isaret eder. Rüyada abdest almak istedigini fakat su bulamadigini gören kimseye, arzu ettigi seyin zor olmasina isaret eder. Bir kimse rüyada soguk bir mahzende abdest aldigini görse, çaldirdigi seyini bulur. Rüyada abdest alip namaza girdigini gören kimse, üzüntü ve kederden kurtulur. Rüyada evinde abdest aldigini gören kimsenin, bundan sonra o evde kalmayacagina isaret eder. Rüyada yataginda abdest aldigini gören kimsenin hanimindan veya dostundan ayrilmasina isaret eder. Rüyada sokak ve hamamlarda abdest aldigini gören kimsenin büyük bir zarara ugramasina ve gizledigi seylerin meydana çikmasindan dolayi rezil olmasina isaret eder. Çöplükte ve deniz kenarinda bir yerde abdest alsa, üzüntü, keder ve acilarin gitmesine isaret eder. Rüyada abdest aldigini ve abdestini tamamladigini gören kimse üzüntülü ise, Allahu Teala onu bu üzüntüsünden kurtarir. Korkusu varsa, Allahu Teala onu korktugu seyden emin eder, hasta veya borçlu ise, Allahu Teala ona sifa verir. Borcunu ödemesine imkan nasip eder. Rüyada abdestini tamamlayamadigini gören kimsenin, arzu ettigi seyin tamamlanmamasina isaret eder. Rüyada sicak su ile abdest aldigini gören kimseye, üzüntü, keder ve hastalik isabet eder. Rüyada abdest almak, o günlerde herhangi bir sıkıntınız, üzüntünüz varsa çok yakın bir zamanda bunlardan kurtulacağınıza, eğer borcunuz yada hastalığınız sizi üzüyorsa bunlardanda yakın zamanda kurtulup feraha kavuşacağınıza ve günahlarınızın affedileceğine işarettir.
 
Abdestin Anlamı, Sırları, Faziletleri
Bilindiği üzere abdest, namaz kılacak kişiler için Kuran-ı Kerim ayetiyle farz kılınmıştır (bk. Maide suresi, 6). Farz olan şeyleri yapmak ibadettir. İbadet ise insana sevap ve Allah’ın rızasını kazandırır.

Abdestte suyunu miktarı ölçüsünce harcamak gerekir. İsraf haramdır. Hadiste göl kenarında olsak bile öyle olmasını istiyor. Ama abdestin üzerine abdest almak övülmüş ve teşvik edilmiştir. Hadislerde bunun 10 sevapla ödüllendirileceği belirtildiği gibi nur üstüne nur olduğu da söylenmiştir.

Su, iki temel işleve sahiptir. İlki yağmur (rahmet) olmasıdır. Susuzluk bir içgüdü olarak insanın iç dünyasına yerleştirilmiştir. Su olmazsa insan yaşayamaz. Su yağmur (kar) olunca temizlenir, içilecek kıvama gelir. Kâfirlere ve günahkârlara cehennemde su esirgenecek, su yerine onlar yaralarından akan cerahat, irin, kan, ter karışımı bir sıvı içeceklerdir. Suyun ikinci işlevi temizleyici olmasıdır. Görünüşteki kirler onunla temizlenmektedir. Ama suyun bu işlevleri abdestte farklı boyutta, yani manevi alanda benzer paralel işlevleri görmektedir. Burada suya su demek doğru değildir, su abdest suyu olmaktadır. Abdest suyunun ilk işlevi rahmete vesile olması, ikinci işlevi de manevi kirleri yani günahları temizlemesidir.

Abdest suyunun rahmeti ahrette tam olarak tecelli edecektir. Peygamberimiz (s.a.s) hadis-i şeriflerinde ahrette ümmetinin diğer ümmetlerinden ayıran bir fark olarak abdest azalarının nurlu olacağını beyan buyurmuşlardır. Bu abdest nuru, bu dünyada görülmemektedir. Namaz, zikir, Kuran-ı Kerim tilaveti vs. ibadetlerin nuru çok kısmi de olsa bu dünyada iken yüze ve ele yansırken, abdest suyunun nuru ahrette tecelli edecektir. Abdest nuru, ahrette insanların rahatlıkla algılayacakları bir tarzda görünecektir. Azalara suyun renksizliği gibi bir nur hoş bir letafet katacaktır. Yani azalara eşsiz bir güzellik verecektir. Ayrıca ahrette tecelli eden nur, ateşten kurtuluşun, cennete müstahak oluşun beratıdır. Müjdedir. İlahi bir tecellinin eseridir. İnsanların imrenerek bakacakları büyük bir nimettir.

Allah’ın ahretteki rahmeti mutlaka bu dünyada da vardır. Yani abdest alan kişilerin üzerinde tecelli eden bu rahmet, sadece ahrete özgü değildir, dünyaya ait tecellileri de barındırır. Bu abdestin sırları olarak gözlerden gizlenmiştir. Şu muhakkak ki özünde ateşi söndüren su, abdest suyu olduğu zaman da haset, kin, öfke ve şehvet ateşlerini söndürür. İnsanı şeytanın oyuncağı yapacak bu tür ateşlerini söndürür, insanın nefsini dizginlemesini sağlar. Günahlardan korur. Zaten insanlar da genellikle bu olumsuz duygular yüzünden günahlara batıyorlar. İnsanlıklarını yitirip hayvanlaşıyorlar. Cehennemi hak ediyorlar. Ayrıca hadisler abdestli iken kulun bela ve musibetlerden korunacağına da işaret etmişlerdir.

Abdest suyunun günahları döktüğü, temizlediği ise onlarca hadis-i şerifle ifade edilmiştir. Bunlardan birisi şudur: ‘Abdest alan kişi, ağaçların yapraklarının döküldüğü gibi, günahlardan temizlenir.’

Demek ki, abdest suyu Allahın rahmetinin ve günahların bağışlayıcılığının somut bir nimetidir. Abdest suyunun ruhunda Allah’ın rahmeti ve günahları bağışlaması tecelli etmektedir. Abdest suyu, dinde soyut olarak ifade edilen rahmet ve günahları bağışlama kavramlarını insanların, özellikle nefsin anlayacağı bir tarzda somut olarak vermektedir.

Nefis için soyut kavramların, düşüncelerin bir değeri yoktur. Nefis yaşantıların dili ile konuşur, anlaşır. Onun için Allah (c.c.) ibadetleri birer yaşantı biçimi olarak bizlere sundu. Namaz, oruç, zekât, hac nefsin diline hitap eden somut yaşantıları gerektirir. Abdest suyu ise nefse Allah’ın rahmetini ve günahları bağışlayıcılığını somut bir dille hatırlatır. Nefsi ümitlendirir. Onun tövbe ederek Allah (c.c.) yoluna girmesini sağlar.

İnsanın abdest alma sırasında üç vakti vardır. Birincisi abdest almaya ihtiyaç duyduğu andır, ikincisi abdest alma sürecidir, üçüncüsü de abdestten sonraki zamandır. Bu üç zamanda da abdest için üzerimize düşen büyük işler, ödevler bulunmaktadır.

Kişinin abdest almaya ihtiyaç duyduğu an, az bir zaman değildir. Tuvalet ihtiyacının görüldüğü zamanı da ilave edersek bu koca koca dakikaları alır. Kişinin abdest suyuna yöneldiği bu an, en az iki üç dakikayı bulabilir. Bu sırada abdest suyuna, susayan bir insanın bakışı gibi bakmalıyız: Onda hem Allah’ın rahmetini hem de günahlarının affedildiğini düşünmeli ve bunun için O’nun rahmetine sığınarak günahlara tövbe ederek, estağfurullah diyerek ruhaniyetimizi abdeste hazırlamalıyız. Ruhumuzda bu duyguların susuzluğunu çok şiddetli bir biçimde hissetmeliyiz. Aslında her insan, Allah’ın rahmetine ve günahlarının affına karşı susamış durumdadır. Biraz bu yola motive olursa bunu kendisi de görecektir, anlayacaktır.

Şah-ı Nakşibendî Hazretleri (k.s) abdestin önemine binaen şöyle demiştir: ‘Kim abdestini murakabe (Allah karşısında olma duygusu) ile alırsa namazı da huşulu olur.’

Abdest sırasında okunacak güzel duaları bilmeyen kişiler, an azından asgari olarak abdestin başında niyetin yanında euzu ile besmeleyi unutmamalıdırlar. Çünkü besmelesiz işin sonunun kısır olduğu bir hadiste geçtiği gibi besmelesiz abdestin kabul olmadığı da başka bir hadiste ifade edilmektedir. Şafi mezhebindekiler tam yüzlerini yıkarken abdeste niyet ederler. Hanefi mezhebinde niyet sünnet iken Şafi mezhebinde farzdır. Bir Hanefi de bu yönü ile Şafi mezhebini taklit ederse, bu mecburiyetten değil de faziletten olduğu için, büyük sevap kazanır. Bu niyetten dolayı farz sevabı alır. Tabii Hanefilerde gerek euzu gerek besmele abdestin farzı değil sünnetleridir. Bundan başka abdest dualarını bilmeyen kişilerin abdest sırasında günahların affı için çokça dua etmeleri, çokça ‘tövbe Yarabbim, estağfurullah…’ demeleri çok yerinde olacaktır. Bu tür dua ve istiğfarlar abdest almanın ruhuna uygun düştüğü gibi hadislerde belirtilen günahların dökülmesi müjdesine de nail olmayı sağlayıcıdır. Yine imanı tazeleyen amentünün tam kolları yıkarken okunması bazı âlimlerce böyle abdest dualarını bilmeyen kişilere tavsiye edilmiştir. Yine abdest sırasında veya abdestten sonra kıble tarafına yönelerek şahadet kelimesini söylemenin büyük sevabı olduğu (iki rekât abdest namazı ile birlikte cenneti nasip edeceği) hadislerde geçmektedir. Abdest aldıktan sonra, biraz da olsa, su içmenin yetmiş derde şifa verdiği hadiste müjdelenmiştir. Tabii hadiste, abdest kabından artan sudan söz edilse de çağımızda pek çok kişi musluktan abdest almaktadır. Musluktaki su da sonuçta aynı vazifeyi görmüştür. Bu nedenle abdest aldıktan sonra musluk suyundan da aynı tecelliyi bekleyebiliriz. Tabii hadisin ruhuna uygun olarak bir kaptan abdest alıp da artan suyu içmek işi garantili yapmak gibi olur. Bizimkisi sadece kendimizin de tatbik ettiği bir yorumdur. Yani yanılma payımız da vardır, muhtemeldir. Ama Allah’ın (c.c.) rahmetinden ümit kesilmez. Allah (c.c.) kulunun zannına göredir. Allah (c.c.) kişinin niyetine bakar. Allah (c.c.) duaları kabul edicidir. Yine abdestten sonra Kadir suresini bir kere okumanın kişiyi şehitlerin bulunduğu makamda, iki kere okumanın sıddıkların bulunduğu makamda, üç kere okumanın da peygamberlerin bulunduğu makamda haşredilemesine vesile olacağı hadiste geçmektedir. Bu, Kadir gecesinin büyüklüğü gibi büyük bir müjdedir. İnsanların abdest dualarını ezberleyeceğine bu hadisin gereğini yapmalarını tavsiye ederim. Çünkü abdest duaları müstehap olarak görülse de hadislerle kaynağı da pek ispat edilememiştir. Abdest dualarını bilmek ve okumak tabii çok güzel ve tavsiye edilecek bir şeydir. Böyle kişiler haliyle abdest sonunda Kadir suresini de okuyabilirler. Ama abdest dualarını ezberlemek isteyenlerin bundan önce eğer bilmiyorlarsa Kadir suresini ezberlemeleri ve abdestten sonra okumaları daha yerindedir. Akıl ve mantık bunu gerektirir. Çünkü abdest sonrasında Kadir suresini okumak hadise dayandığı için sünnet olarak değerlendirilebileceği gibi bizzat bir sureyi okumak olduğu için ayrıca büyük bir sevap ve fazileti de barındırır. Bunu abdest duaları ile karşılaştırmak bile bir abestir. Tabii bunun insana nasip olması bir meseledir. Zira insan bu işi abdest aldıktan sonra unutmaktadır. Bunun abdest sonunda aklıma gelmesi için her çareye başvurdum. Senelerce nasip olmadı. Yani çok az nasip oluyordu. Çok üzülüyordum. Herhalde ısrarlı dualarım sonucunda şimdi tam sol ayağımı yıkarken yani abdest biterken birden aklıma gelmektedir. Allah herkese bu nimeti nasip eylesin. Amin.

Sürekli abdestli halde bulunmak, her şeyden önce peygamberimizin (s.a.s) bir sünnetidir. Peygamberimizin (s.a.s) savaşlarda ve seferlerde tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra suyun bulunduğu yere gitmeden önce teyemmüm aldığı ashabı tarafından müşahede edilmiştir. O bir anını bile abdestsiz geçirmek istememiştir. Bu durumu merak eden ve soran sahabelerine abdest alacak mahalle varıncaya kadar ecelin gelebileceğini ve bu yüzden abdestsiz kalmak istemediğini belirtmiştir. Peygamberimizin (s.a.s) bu ahir zamanda bir sünnetini ayakta tutmanın ise yüz şehit sevabı kazandırdığı hadislerde ifade edilmiştir.

Abdestli olmak insanın her yaptığı işi ibadete çevirir. Peygamberimiz (s.a.s) abdestli iken yenen yemeğin midede zikrettiğini ifade etmiştir. Güzel bir abdest alıp da besmele, güzel bir niyet ve dua ile (Allah’ım emrin gereği benim, çoluk çocuğumun rızkı için işime gidiyorum. Çalışmamı fazl u ikramınla ibadet hükmünde say… Amin.) insan evinden çıkıp işine gitmeye hazırlandığında her yapılan şey Allah’ın (c.c.) izni ile ibadet olur. İşindeki çalışmaları sevaba dönüşür, kazandığı para da sanki Allah yolunda harcanmış gibi olur.

Abdesti korumak, sürekli abdestli halde bulunmak kolay bir şey değildir. Her tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra abdest almak nefse ağır gelir. Nefsin belini kırmak zordur. Alıştırmak için bayağı emek vermek, üzerine düşmek gerekir. Bunun için pek çok büyük zatlar, veliler az yiyip az içip veya gündüzlerini oruçla geçirip abdesti gün boyu muhafazaya önem vermişlerdir. Bu yüzden peygamberimiz (s.a.s) devamlı abdestli bulunmaya ancak kâmil müminlerin güç yitireceğini söylemişlerdir.

Ehli dünyanın hoşuma giden ve ibret aldığım bir tabiri vardır: Vakit, nakittir (paradır). Tabii ben bu sözü bu haliyle sevmiyorum. Şu biçime dönüştürdükten sonra bu söz hoşuma gidiyor: Vakit, sevaptır. Paralarını faize bankaya yatıran ehl-i dünyanın her geçen zamanı kesenelerine giren para olarak değerlendirmeleri bu sözü bir atasözüne çevirmiştir. İnsanlar da sözün aslını bilmeden yalan yanlış kullanmaktadırlar. Allah (c.c.) bu tür kötü sözlerden bizleri korusun. Hayat felsefesi yapmasın. Zaman, bu dünyaya ait bir kavramdır. Ehl-i dünya onun kıymetini parayla, ehl-i ukba sevapla, Allahın rızasıyla ölçer. Akıp giden zamanı sevaba dönüştürecek ibadetlerin en başlıcası abdesttir. Onun için Peygamberimiz Aleyhisselam, abdest oruç gibidir diye buyurmuştur. Nasıl oruçlunun uykusu bile ibadetse abdestli de abdestli kaldığı müddetçe ibadette sayılmaktadır. Abdestli olarak uyuyan kişi, uyku süresini ibadette geçirmiş gibidir. Peygamberimiz (s.a.s) abdestli olarak uyuyanların ins ve cin şeytanlarının şerrinden korunacakları gibi gündüzlerini oruçlu, gecelerini namazda geçirenlerin sevabına nail olacağını söylemişlerdir. Uykuda vefat ederlerse şehit olacaklarını beyan buyurmuşladır.

Tabii yatarak uyuyan kişinin abdesti uyandığında bozulur ve yeniden abdest alması gerekir.

Abdesti gün boyu korumak özel bir çaba ister. Ben bu yüzden yanımda gömleğimin cebinde küçük bir Kuran-ı Kerim’i hiç eksik etmem. Elbette bu Kuran-ı Kerim’i üzerimde taşımamın başka nedenleri de var. Ama bana sağladığı en büyük yarar, gün boyu abdestli kalmamı, tuvalet ihtiyacından hemen sonra abdest almamı sağlamasıdır. Nefsi bir yasakla terbiye etmedin mi nefis ibadetlerden kaçar, bahanelere sığınır. Ama onu bir ibadete mecbur kılınca bu sefer kendisini ona göre ayarlar. Siz bile bu duruma şaşar kalırsınız. Normalde evde küçük tuvaletim çok sık gelir. Ama dışarıya çıktığımda hem tuvalet sorunu bende çok uzun zaman görülmez hem de nerede, ne zaman abdestimi tazeleyeceğimi nefsim öyle bir ayarlar ki ben buna her zaman çok hayret etmişimdir.

Peygamberimiz (s.a.s) abdestli olarak vadesi yetenin ruhunu Azrail Aleyhisselam’ın şehit sıfatı ile alacağını beyan buyurmuştur. Çünkü abdest imana, tövbe ve istiğfara delil olduğu gibi o kişinin Allah’ın (c.c.) bir farzını, emrini üzerinde taşımaya, ayakta tutmaya gayret ettiğini de göstermektedir. Bu nefisle bir tür cihattır. İşin en büyük sırrı abdestin namazın bir şartı, yani bir nevi parçası olmasıdır. Namaz ise en büyük ibadettir. Çoğu zaman parça bütün hükmüne geçebilir. Bundan dolayı böyle büyük bir nimete yani şehitliğe insanı ulaştırabilmektedir. Kuşkusuz Allah (c.c.) kulun gönlünden geçenleri bilir ve çoğu zaman bunlar dua hükmüne geçer. Bir insanın abdesti muhafaza yönündeki gayreti, günün büyük kısmını abdestli olarak geçirmesi, abdestli olarak uyuması ona bu şehit olarak ölme nimetini nasip eyleyebilir. Bu yolda çaba kuldan olduktan sonra Allah (c.c.) kullarına karşı çok cömerttir, onlara mükâfat vermeyi çok sever. Hiç kimseyi mahrum bırakmaz. Beklediğinden de fazlasını verir. Allah (c.c.) haya sahibi olduğu için kulun hüsn-i zannını boşa çıkarmayı sevmez. Yeter ki insanlar sürekli çalacakları ibadet kapılarını bilsinler.

Allah (c.c.) bu dünyada bizleri abdest suyu ile temizlemeyi nasip eylesin. Yoksa kabirde toprakla temizlenmek, kabir azabını gerektirir. Günahlarımız ahrete de intikal ederse ateşle temizleniriz ki bu büyük bir azaptır. Allah (c.c.) göstermesin.

Allah (c.c.) daima abdestli bulunmayı ve onun faziletlerini bizlere ihsan eylesin. Bu yolla bizlere rızasını nasip eylesin. Amin.
Muhsin İyi
 
Geri
Üst