A'dan Z'ye Hastalık Rehberi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Method
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Nefes kokusu : Tıp dilinde halitosis denilen nefes kokusunun nedenleri çeşitlidir. Genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır:
- Hazımsızlık, geğirme, kokulu yiyecekler, alkol ve bazı ilaçlar
- Burun veya sinüz hastalıkarı
- Çürük dişler, ağız yaraları veya bademcik iltihabı
- Kusma veya uzun süreli perhizler
Diğer taraftan şeker hastalığı, kansızlık ve ateşli hastalıklar sırasında da nefes kokusu hissedilir.
Herşeyden önce, ağız temizliğine çok dikkat etmek gerekir. Çürük dişler tedavi ettirilmeli, yenilen ve içilen şeylerin kokusuz olmasına dikkat edilmelidir. Hergün temiz havada yürümek de faydalıdır. Kısa sürede geçmeyen nefes kokularında bir doktora başvurmak gerekir.
 
Nefrit : Böbreklerin çalışmasında görülen bir bozukluktan kaynaklanır. Bu durumda idrara protein karışır. Tıp dilinde bright hastalığı da denir. 3 çeşidi vardır.
- Akut Nefrit
- Müzmin Nefrit
- Subakut Nefrit
Nefritin bütün çeşitlerinde yatak istirahatı şarttır. Üşütmemeye dikkat etmek ve bele kuşak sarmak da gerekir. Ayrıca çıkan idrar miktarından çok su içilir.
 
Nevralji : Sinir ağrısına tıp dilinde nevralji denir. Bilhassa, yüzde ve başta hissedilir. Ama vücudun diğer taraflarında da bulunabilir. Nedeni soğuk algınlığı, şeker hastalığı, damar sertliği, veya ağrı yapan sinir yakınında meydana gelen herhangi bir hastalıktır.
 
Nevrasteni : Zihin ve vücudun aşırı derecede yorgun düşmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Üzüntü, sıkıntı, endişe, yeteri kadar dinlenmeye vakit ayırmadan uzun süre çalışmak, bazı mikrobik hastalıklar ve sinirleri uyarıcı ilaçları uzun süre kullanmak nevrasteni için gerekli olan zemini hazırlar. Kişi gerçekte hasta olmadığı halde bazı organlarının hastalığından yakınır. Çabuk yorulur, çabuk sinirlenir, huzursuzdur, baş ağrıları vardır. Bazen de gözlerinin iyi görmediğini söyler. Dikkatini toplayamaz, uykuları da normal değildir. Cinsel ilişkide başarılı olamadığını, hazımsızlık çektiğini, vücudunun her yerinin ağrıdığını söyler. Tedavi amacıyla, ılık duş almak, istirahat etmek, vakit buldukça açık havada dolaşmak, günlük sıkıntılardan uzaklaşmaya çalışmak, hazmı güç şeyler yememek, kahve ve sigarayı terketmek gerekir.
 
Nezle : Burun içindeki ince zarın, üst solunum yollarının virütik iltihaplanmasıdır. Nezle bulaşıcıdır. Hastada burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, baş ağrısı, öksürük bazen de ateş görülür. 1-15 gün devam eder. İyi tedavi edilmezse müzminleşir. Tedavinin ilk şartı istirahat etmek ve kalabalık yerlerden uzak kalmaktır.
 
Nikris hastalığı : Halk arasında gut veya damla hastalığı tıp dilinde ise podagra denir. Özellikle fazla içki içen ve fazla kırmızı et yiyenlerde görülür. Daha fazla erkeklerde rastlanır. El, ayak başparmağı, diz ve dirseklerde şişkinlik meydana gelir. Ağrı da vardır. Buraları dokunulmayacak kadar hassaslaşmıştır. Ateş 39,4 dereceye kadar yükselir. Tedavinin başarılı olması için mutlaka yatak istirahati gerekir. Gıda rejimi uygulanır. Acılı, tuzlu, sirkeli ve şekerli yiyecekler terkedilir. Alkol ve sigara bırakılır. Dana, koyun ve kuzu eti yenmez. Diğer etler, yağ, nişastalı yiyecekler mümkün olduğu kadar azaltılır. Şeker yerine bal kullanıllır. Az patates, yağsız beyaz peynir, yağsız süt, yoğurt, enginar, havuç, kereviz, kiraz, lahana, fasulye, zeytin, maydanoz, armut, çilek, erik, kara turp, üzüm, domates, ve pırasa yenilebilir. Ayrıca mümkün olduğu kadar çok limon suyu içilir.
 
Onikiparmak bağırsağı ülseri : İncebağırsağın 25 santimetre kadar olan ilk bölümüne onikiparmak bağırsağı denir. C harfi görünümündedir. Onikiparmak bağırsağında meydana gelen ülsere tıp dilinde duodenum ülseri denir. Tedavi eidlmeyen gastrit, fazla asit, sinir bozukluğu, düzensiz hayat, gürültü, fazla miktarda sigara, çay, kahve ve alkol kullanmak, safra kesesi veya karaciğer yetersizliği, kalp hastalıkları, hormon dengesizliği, dengeli bir şekilde beslenememe, çok sıcak veya çok soğuk yiyecekler, haddinden fazla et, hamur işleri veya baharatlı yiyecekler ve bazı ilaçlar; onikiparmak bağırsağında ülserin meydana gelmesine yardımcı olur. Hasta, mide ekşimesi ve ağzına ekşi su gelmesinden şikayet eder. Ayrıca dili paslı, rengi solgundur, baş dönmesi ve fazla terleme de görülür. Midesinin üstüne basılınca, ağrı hisseder. Yemeklerden sonra da göğse doğru yayılan bir ağrı belirir. Bu belirtiler, ilk bahar ve sonbahar aylarında daha da artar. Tedavi için yapılacak ilk iş, hastalığı doğuran nedenleri ortadan kaldırmak, yemekleri az, fakat sık sık yemek, istirahat etmek ve üzüntüden uzak yaşamaya gayret etmektir.
 
Ödem : Vücudun anormal derecede su toplamasına halk arasında istiska; tıp dilinde ise ödem denir. Veya hidrofizi denir. Yüzde, ellerde, ayaklarda veya karında ağrısız şişlikler görülür. Bu şişkinliklerin kaynağı kalp, karaciğer veya böbrek hastalıklarıdır.
 
Öksürük : Çoğunlukla, göğüs, boğaz veya karın boşluğunda meydana gelen bir rahatsızlığın belirtisi olarak ortaya çıkan öksürüktür 3 grupta toplanır.
- Kuru öksürük
Nezle, boğaz iltihabı, bademcik iltihabı, fazla sigara içmek, sindirim bozuklukları, gastrit, ishal, kabızlık, bağırsak solucanları, kalp hastalıkları ve ses tellerinin hastalanmasından kaynaklanan öksürükler balgamsızdır, yani kuru öksürüktür.
- Nöbet şeklinde gelen öksürük Bu çeşit öksürük, boğmaca veya ciğer şişmesi; gırtlak veya hava borusunun tahriş olması, veya astımdan kaynaklanır. Bu çeşit öksürükte pek az balgam görülür.
- Balgamlı öksürük
Bu çeşit öksürük, sık sık tekrarlar. Hastada hırıltı vardır. Balgam çıkarır ve nefesini dışarı vermekte zorluk çeker. Balgamlı öksürük; Bronşit, astım, sinüs iltihabı, müzmin sinüzit, kalp hastalıkları veya tüberküloz'un bir işareti olabilir.
Öksürük, nasıl olursa olsun, ihmal edilmemesi ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır
 
Pamukçuk : Çocuklarda görülen ve beslenme yetersizliğinden kaynaklanan bir hastalıktır. Tıp dilinde candia albicans denir.
 
Paratifo : Tifoya benzeyen, mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır. Paratifo mikropları paratifolu hastanın idrar, büyük abdest veya kanında bulunur. Lağım sularının karıştığı içme suları ve bu sularla yetiştirilen yiyeceklerle bulaşır. Hastalığın yaygınlaşmasında kara sinekler de önemli rol oynar.
 
Paslı dil : Çoğunlukla mide hastalıkları veya bazı ateşli hastalıklarda dilin paslandığı görülür. Uzun süreli dil paslarında doktora başvurmak gerekir.
 
Peltelik : Dil peltekliğinin nedenleri çeşitlidir: Müzmin nezle, bademciklerin hastalanmasından dolayı burundan konuşma, kısmi sağırlık, yarık damak bu duruma neden olabilir.
 
Prostat büyümesi : Prostat bezi, idrar torbasının boynu ile idrar yolu başlangıcını çevreleyen ceviz büyüklüğünde bir guddedir. Yalnız erkeklerde bulunur. Prostat bezi, 50 yaşını geçen erkeklerde büyümeye başlayıp, rahatsızlık verebilir. Hastalığın belirtileri gecenin son kısmında idrara kalkmak, gündüzleri sık sık idrar yapmak, idrar yapmakta zorluk, idrarın yavaş yavaş akması, idrarın başında veya sonunda bir damla kan şeklinde görülür. Kesin tedavi ameliyatla gerçekleşir.
 
Prostat iltihabı : Vücudun herhangi bir yerindeki iltihabın, kan dolaşımı aracılığı ile prostat bezine gelip yerleşmesi sonucu ortaya çıkar. Hastada titreme, halsizlik, ateş, sırt ve bacak ağrıları görülür. Hasta, İdrarını ve büyük abdestini yapmakta güçlük çeker. Tedavi sırasında en az 10 gün yatak istirahati şarttır.
 
Prostat kanseri : Prostat bezinin genişleyip, büyümesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastanın karın bölgesinin alt kısımlarında ve bacak aralarında ağrı vardır. Bazen sırtta ve kollarda da ağrı hissedilir. Doktor tedavisi gerekir.
 
Rahim egzaması : Rahimden gelen cerahatli akıntının neden olduğu bir çeşit egzamadır. Rahimde veya vajina çevresinde kızarma ve şişlikler görülür. Bu şişlikler bir süre sonra su toplayıp, kabuklanır. Kaşıntı, zonklama ve yanma hissedilir.
 
Rahim iltihabı : Rahimim iç yüzünün iltihaplanmasına tıp dilinde endometri denir. Nedeni, belsoğukluğu, doğumdan ve çocuk düşürdükten sonra rahimde parça kalması veya rahim düşüklüğüdür. Hastanın karın bölgesi hassastır, vajinadan cerahatli ve sümüğe benzer akıntı gelir. Aybaşı kanamaları fazla olur. Bacaklarda ve leğen kemiği bölgesinde ağrı vardır. Bu ağrılar dinlenmekle geçer. Doktora başvurmak gerekir.
 
Rahim kanaması : Bu hastalık, aybaşı hali dışında görülen aşırı kanamalarla kendini gösterir. Aybaşı hali sırasında da sancı olmaz.
 
Rahim kanseri : Çoğunlukla rahim boynunda ve vajinanın başlangıç kısmında meydana gelen bir hastalıktır. Çok düşük yapan veya çok doğuran kadınlarda daha fazla görülür. Tıp dilinde uterus kanseri denir. Vajinadan kan veya fena kokulu akıntı gelir. Böyle durumlarda, vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.
 
Geri
Üst