Aklıma Düş/tün ~

0copyt.png
 
İçimde üç noktadan ibaretsin
Bu ne demek bilir misin?
Üç noktayla başlarım ben hayata her sabah
Yani senle başlarım
Hayat sonsuzluk olur seninle
Sen sonsuzluk olursun içimde
Sen içime vurursun üç noktayla sonsuzluk daha da sonsuz olsun diye
Ben içimi dışa sana vururum içimdeki sonsuzluğunu gör diye
 
Sana nasıl anlatsam bilmiyorum..
Ama bildiğim tek ama tek şey seni delicesine çok sevdiğim..
Seninle öyle bütünleştim ki ayrılmak değil kopamıyorum senden..
Ne seni bırakabiliyorum; ne de kendimi hiçe sayıyorum..
Bunların ikisini de yapamıyorum..
Çünkü artık düşünemiyorum..
Kafama benliğime o kadar yerleşmişsin ki; seni oradan çıkartmak olanaksız..
Belki kendimi küçük düşürüyorum ama sevgide küçük düşme söz konusu olsa bile seve seve senin için her adımı atarım..
Seni o kadar çok sevdim ki artık aşkım senden bile öte..
Seni sevdiğimi dağlara taşlara kısacası her yere; bütün kainata haykırmak istiyorum..
Seni Seviyorum!!

Biliyor musun; seni sevdiğimden beri artık çevremdeki her şey gözüme daha güzel daha hoş ve de daha ümit verici gelmeye başladı çünkü onlar bana seni hatırlatıyor...
Dağlar gibi sende içimde çok büyük tutunulması zor bir yerdesin..
Tepeler gibi sende içimde ulaşılması zorsun..
Zirveye sadece bir kişi çıkar senin yaşamında; işte o da ben olmak istiyorum zirvede tek ben;
BEN VE SEN...
Su gibi berraksın ama içimdekileri de alıp ***ürüyorsunyol gibi senin de sonun yok; yani seni sevmenin sonu yok...
Bu böyle nereye kadar sürer bilemem tabi..
Bunu ben belirleyemem; ama şunu bil ki seninle ölüme bile varım..!
Sensiz geçen bir gün değil bir salise bile düşünemez oldum..
Sen benim; benliğim varlığım hayatım geleceğim çılgınlığım sevincim mükemmelim sevdiceğim kısacası her şeyim her şeyimsin...

Seni seviyorum..
Seni seviyorum..
Seni seviyorum..
Seni seviyorum..
Seni seviyorum..
 
Gözlerime sabah çek ve içlenişlerime bir beyaz 'sen' kokulu cümleler
Geliyorum ! aç yollarını örüklü dillerinin ve ıslat yıldızları yoluma parlamak için .
Her adım sana doğru ve her acım sana doğdu şimdi ..
Kollarımı açmış koşuyorum ! Kuşan tebessümleri gamzelerine
Belimde geceden bir kemer boynumda rüzgarın şalı !
Ve sarıl sarıl ki gök titresin üzerime ..
Sarıl yağmur yağsın .. Sarıl mevsimlerim dönsün ...
Sarıl sophia aşk sende ölsün..
Hasretin kapısını çalmadan git bu kavuşmanın ardından
Saklan sophia seni ecel görmesin ..
Ne parmak izlerin kalsın göz çukurumda nede ayak izin dilimin ucunda .
Gelmek için git ki ; 'Son' değmesin kursağıma ...
Ah sen kıyıları en geniş sahilisin yüzümün
Dalgaların dudaklarımı parçalarken huzur üstüne huzur diksin bulutlar üzerimize
Gülüşlerin doğsun ömrümün yatağında ve kokun batsın tenimin yastığına ...
Bu hayal öyle bi sen kursun ki bedenime
Gidersen sensiz kalmasın hiç bir yanım Sophia .
 
Kasinla gözün arasinda kaldim SUS! kandim ha kandim – yandim ha yandim
Ben dudaklarinin arasinda kaldim sen bunun yarinidami yok sandin ?
 
Bir kadınn en güzel yeri neresidir?
Henüz kırılmamşsa kalbidir..
Kırılmşsa ıslak bakan gözleri ..
Artık ağlayamıyorsa dudağnın kenarına yerleşmiş hüznü..
Hüznü bile hissetmiyorsa artk buz tutmuş parmakları..
Isınmyorsa konuşmuyorsa ve artk hiç gülmüyorsa
Anılarda kalmış çocukluğudur..
Ama muhakkak tatlı bir yeri vardır kadının..
Yeter ki ona severek bakan bir çift göz olsun üstünde ..
Kadın sevenine gösterir severek gösterir sakladığı tadı..
 
/..Ben bir erkek sevdim biraz ürkek gözleri biraz kaçak../

Okyanus dudakları çatlak.
Bir buket papatya kokardı sarıldığında
Bir içim su damlardı omuzlarıma kahverengilerinden.
Kaçardı valizsiz hazırsız...! kararsız...!
Tenine yağmurlar sinerdi ıslanırdı yüreğim...
Savunmasız kalırdı...

/..Ben bir erkek sevdim teninde ay dalgalanan../

Yüreğimde ırmak olup içerilerime sızan
Islatırdı okşardı kayardı en uçlara...

/..Ben bir erkek sevdim kucağında dolunay../

Yakamoz tutardı gecesi yanıbaşımda ay.
Uykularında damlardı ismim dudaklarına
Çehreme vururdu aşk
Milyonlarca aşk...

/..Ben bir erkek sevdim yüreğinde yüreğim saran../

Rüzgarı davetlerdi alevleri sıcağında
Yanardı...! yanardım...! yanardık...!
Kopardı zaman...

/..Ben bir erkek sevdim saçlarında avuçlarım kokan../

Uyurdu dizlerimde okşardım yumuşaklığını.
Okşardı yüreği yüreğimin yoncasını
Büyürdüm...! açardım...! kokular saçardım
Koklardı yüreği derinlerime koşardı.

/..Ben bir erkek sevdim tenimde bıçak../

Kıpırdardı her bir hücrem parmaklarının yol alışında
Dalgalanırdı şafak...
Sökülürdü umutlar karışırdı zaman azardı yaram...
Kopardı soluğum biterdi nakarat...

/..Ben bir erkek sevdim sonu aynı nakarat../
 
/..Ben bir erkek sevdim biraz ürkek gözleri biraz kaçak../

Okyanus dudakları çatlak.
Bir buket papatya kokardı sarıldığında
Bir içim su damlardı omuzlarıma kahverengilerinden.
Kaçardı valizsiz hazırsız...! kararsız...!
Tenine yağmurlar sinerdi ıslanırdı yüreğim...
Savunmasız kalırdı...

/..Ben bir erkek sevdim teninde ay dalgalanan../

Yüreğimde ırmak olup içerilerime sızan
Islatırdı okşardı kayardı en uçlara...

/..Ben bir erkek sevdim kucağında dolunay../

Yakamoz tutardı gecesi yanıbaşımda ay.
Uykularında damlardı ismim dudaklarına
Çehreme vururdu aşk
Milyonlarca aşk...

/..Ben bir erkek sevdim yüreğinde yüreğim saran../

Rüzgarı davetlerdi alevleri sıcağında
Yanardı...! yanardım...! yanardık...!
Kopardı zaman...

/..Ben bir erkek sevdim saçlarında avuçlarım kokan../

Uyurdu dizlerimde okşardım yumuşaklığını.
Okşardı yüreği yüreğimin yoncasını
Büyürdüm...! açardım...! kokular saçardım
Koklardı yüreği derinlerime koşardı.

/..Ben bir erkek sevdim tenimde bıçak../

Kıpırdardı her bir hücrem parmaklarının yol alışında
Dalgalanırdı şafak...
Sökülürdü umutlar karışırdı zaman azardı yaram...
Kopardı soluğum biterdi nakarat...

/..Ben bir erkek sevdim sonu aynı nakarat.
 
SEN'

Sen diyorum...

Yalnızca sen...

Susup kalıyorum sonra...

Hani Züleyha misali...

Yusuf'tan öteye geçememe hali...

***

Sahi niye böylesi anlatamayışım seni?

Niye susuşu kelimelerin bunca?

Niye bu lal kesiliş senden bahsedecekken?

Böylesi anlatılmaz mısın sen?

***

Ve gece...

Ve ay...

Ve yıldızlar...

Hepsi hepsi şahitken 'aşk' olmama bunca kelimeler düşman mı bana

Ki anlatamıyorum seni sana?

***

Sen...

Ah sen...

Nasıl sevdim nasıl sen d/oldum bir bilsen...

Bir anlatabilsem...
 
Dokun bana / gözlerinde ölsün ölüm…
Sar beni / yüreğinde büyüsün gülüm…
Seni tanıdığımdan beri hiçbir zaman yolumu / yüzümü senden başka bir adrese çevirmedim..
Adından başka hiçbir cümleye yataklık etmedim ben..
Evet kabul ediyorum suskunluğa meyil etmiş yollarım oldu ama asla senden vazgeçmedim..
Bir miktar umut bir dirhem mutluluktu istediğim..
Ve mavi bilyelerimi gözlerinden Cennete yuvarlamak bezden bir bebeği senin kollarında görme arzusu…
Sonra ıslak saçlarını ellerimi bir tarak misali kabul edip delice taramak…Sonra gözlerinden savrulmuş en sıcak gözyaşlarını gırtlağında yakalayabilmek..
Seni “ sona “ hazırlamak değil yeni bir umuda koşturmak…
Cebinde sakladığın kaybedilişleri reddetmek seni bende yaşatarak..
Karanlıga olan sevişlerini sana unutturup sana adın genişliğine denk gelen yedi rengi ispat etmek gözlerimde…

Kapattım tüm kilitleri üzerime…
Tek sen varsın tutunduğum..
Tek sen mevcutsun bu yürekte…
İster beni suskunluğun safında son görevimi yapmakta bil..
İster dua’ya durmuş yüreğimi
Elif/imize kavuşmaya gittiğimi düşün…
Bilsen de bilmesen de…
Ben seninim dudaklarımdaki en büyük duam…
 
Giyindin mi?
Tırnaklarını boyadın mı?
Ya dudakların...
Onları da boya.
Tara saçlarını bir güzel.
Hazır mısın?
Çıkabilir miyiz
Doruklarına aşkın?
O yerlere varabilir miyiz?
Denizleri geçebilir miyiz?
El ele...
Hazır mısın?
Hadi soyun öyleyse...

Sağında bir yürek çarpıyor.
Benim yüreğim.
Sağımda bir yürek çarpıyor.
Senin yüreğin.
Şimdi
İki yürek bir bedeniz.
Sonra
İki beden bir yürek.

Her parçam bir ayrı yerde.
Bir ayağım bu günde
Bir ayağım yarında.
Bir gözüm göklerde
Bir gözüm denizlerde.
Biri yaşamakta ellerimin
Biri ölümse.
Yüreğimse
Bin parçaya bölünmüş.
Her biri bin yerinde.

Beni çoğalt!
Beni artır!
Beni benimle çarp!
Seni bin yürekle seveyim.
Beni kendinle çarp!
Seni bir milyon yürekli seveyim.
Beni yerden yere çarp.

Bir ova
Sonsuz...
Ovada bir at koşuyo.r
Soluk soluğa.
Sarp bir kayalık
Dağ başında.
Bir kartal kanat çırpıyor.
Soluk soluğa.
Ellerimde bir balık
Kıpkırmızı.
Can veriyor.
Soluk soluğa.

Nefesin nefesime karıştı.
Kokun kokuma.
Etin etime karıştı.
Gözlerim gözlerine.
Suyum suyuna.
Canım canına karıştı.
Bir dere
Geldi ta uzaklardan.
Gürül gürül...
Denize karıştı.
Gök toprağa karıştı.
Toprak sonsuzluğa.
Ben sana.
Sen bana.

Saat kaç?
Akşam oldu mu?
Gidiyor musun?
Yoo gitme.
Kal ne olursun.
Bırak giysilerin gitsin.
Çorapların
Yüzüklerin
Ayakkabıların gitsin.
İstiyorlarsa.
Sen kal bebeğim.
Aşk varsa!
Tanrı varsa!

Yokluğunda
Hangi eve girdiysem
Hangi odaya
Orada ben yokum.
Uzaklarda
Bir ev vardı.
O evde bir oda.
Orada sen yoksun.

Uzaktayım.
Beni çağırıyorsun
Yanındayım.
Beni çağırıyorsun
İçindeyim.
Beni çağırıyorsun
İçimdesin.
Avaz avaz bağırıyorsun...

Ölürdüm bu sevgiden yana yana.
Alevlerim yıldızlara yükselirdi.
Küllerim kaplardı tüm evreni.
Ve ruhum dolaşırdı ta mahşere dek
Kordan bir çığlık gibi.

Yaşamam seni kıskandığım içindir.
 
Duymadığın tek kelimeyi ödenmesi gecikmiş bir senet gibi
Haczedilmiş kıymetli düş gibi adrese teslim ediyorum
Borcumun bedeliyse bu sözler
İşte ödüyorum
SENİ SEVİYORUM...
 
Bak yüreğime bak
Ateşimi gör içimi hisset
Hadi hazırım yeter ki onursuz
Olmasın aşk
Gel sokağıma gel
Penceremi aç yatağıma gel
Hadi hazırım yeter ki omursuz
Olmasın aşk
Ölürüm yoluna ölürüm de yine
Boyun eğmem
Yakarım dünyayı uğruna ama
Sana eğilmem
Öyle sınırsız öyle derin
Öyle çok severim ki korkarsın kuruyup
Çöle dönsem de pare pare olsam da
Yenilmem
 
Yar…
Sen kapalı kapılar ardına sakladığım
Kuytu köşelerde yaşadığım “sevgi ” sin.
Sen çağlayanları yüreğime bırakıp
Hiç bir şey olmamış gibi durulmamı bekleyensin..
Düş olup rüyama sızan
Uyandığımda korkuya dönüp günüme gelensin..
Beni ben yapan
Sonra seni benden isteyensin…
Ne yaparsam yapayım
Seni sana veremediğimsin…
Uykusuz gecelerime sızan ışık
Saatlere ağır gelen düşüncelerimsin..
Düşlerimsin
Düşlediğimsin…
 
Bilemessin ki
Akla sığdıramazsın bu denklemi
Nasıl anlatayım ki daha hal-i pür-melâlimi

Sen yine sükutu giyin yar!
Dilersen hiç konuşma
Ben kelamlarımı çürüttüm yolunda
Çarpsada bir tokat gibi yüzüme her harfi yoluna heceledim
Ve bilesin üstüne aşkı giydirdiğim


Söz verdim ben bu yüreğe
Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim!
 
Geri
Üst