Gidenlerin ardından kalanlar

Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
En çok güz ayları ve yağmur yağınca
Alçalır ya bir bulut o hüzün bulutunda.
Uzanıp alıyorum kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.
 
Ellerde dudaklarda ıssız yazılarda
Akşamlara gerili ağlara takılıyor
Yaralı hayvanlar gibi soluyor
Bunalıyor kaçıp gitmek istiyor
Yollar ya da anılar boyunca.

Alıp alıp geliyorum uyumuyor bütün gece
Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
Solgun bir gül oluyor dokununca.
 
BEKLENTİLERİN AYAK İZLERİ
Gözlerin tenime yağmayınca yağmur sonrası
Üç harf tamam olmuyor aşk'ta hep bir sen eksik..
Ellerimi saracak sevdamı s/aklayacak
Y/ansız bir düş'e muhtacım şimdi


Bir kente yağmur yağıyor
Ben kent oluyorum.
Ben kente yağıyorum
Yağmur kente ağlıyor
Ben yurtsuzluğumu s/ayıklıyorum
Yağmur susuyor...


/Geceye bulutlardan ağıtlar yağdırıyor sensiz bu kent/

Düş/tüm
Puslu bir gecenin yüreksiz sabahına
İçimin tenha sokaklarında hüküm giydi soluğum
Karanlıkta hücrelerimde titreyen bir senle
Yalnız başına kaç gecedir uykusuz düşlerim
Sübyan kelebekler konmuyor artık saçlarıma
Akşam çayına bile davet etmeden kaçmış umutlar
İki hece tek yemin ve yüreğimin ardına gizledim hüznümü


Özlemin derin çukurlarından avazımı sunuyorum
En içli sevdama yaslanıyorum gözlerim nemli
Günceme geceden ela gözler
Umuduma martı kanatlarından mavi damla d/üşüyor
Bank'a sarılıyor en savunmasız haliyle yetim sevdam
Uğursuz zamanı gecenin kokmuş ayazına veriyorum
Ve sen oluyorum yandığım her ateşte bir ben eksik
Kalemimden donuyor henüz yazmaya başlamadan yalnızlık
Şehr-i viran'ın en asi şiiri düşüyor mısralarıma
Ve yüreksiz bir şair selam duruyor o gelmeyen sabaha


Gözlerimden damlayan yaşların hatırına
Kırk yıl eskimeyecek bir düş bırak avuçlarıma..

/İki hecelilere karıştım
Özetim dört harf bu akşam.../
 
bu bir isyan değil
yokluğunda kayboluşumun sesi.
bu bir şiir değil
sensizliğin çaresizce dile gelişi.
ne var ki; rüzgar bile senli esiyor
üşüyorum çok üşütüyorsun.
deniz seni anlatıyor
lacivertinden
koyu bir gölge düşürüyor ruhumun derinliklerine.
saat şu an tam sende durmuş
zaman geçmek bilmiyor
oysa şimdi;
sende olmak zamanı olsa da
kayboluşlarınla boğuşmaktayım
çaresizim
ne sende
ne sensiz olamıyorum.

sözlerimle anlatamadığım yalnızlığımı
gözlerimle anlatmak isterdim
bir yakalayabilseydim bakışlarını
ulaşabilseydim…
nerde yanlış yaptık?
bilebilseydim…
hep korkularım düştü umutlarıma
renklerimi düşüremedim
tam zamanında tutamadım ellerini
elimde değildi yetişemedim

yine de bu ne bir isyan ne de bir şiir
olsa olsa
sensizliğin çaresizce dile gelişi
sessiz bir çığlık belki…
biliyorsun zaten
ben şair değilim ki...
 
Sensiz yaşayamayacağımı anla artık
Gözlerimden bu düşünceleri al artık ne olur…
Kaybolan zamanların ardından bakıyoruz sadece…Hadi artık
geçip giden zamana ayak uyduralım…
Tut ellerimden de beraber yol alalım…
Bir daha geçen zaman dönebilme şansımız yok bilmiyorsun sanırım…
Bilmiyorsun ki bu kadar uzaksın zamandan…
Hayallerim sönük yaşamaya çalışırken ben… Sen nerelerdesin…
Uzun zaman oldu dokunmayalı sana…
Senden bekliyorum artık sen uzat bu seferde özlem dolu olmasını umduğum ellerini…
Çıldırmak üzereyim…
Dursun zaman konuşmasın kimse görmesin yalan gözler
sussun bütün insanlar sadece…..
Sadece sen konuş… Seni seviyorum de…
Yeniden yeşersin yeniden can bulsun dünya(m)… Hadi…
Yüreğimden can koparıyorlar sanki…
Lütfen tut ellerimden artık…Yoruldum çok….
Sensiz yaşayamayacağımı anla artık…
Sev beni… Ömrümü serdim ayaklarının altına sadece sev beni…
 
özgür bırakıyorum
kafesteki yüreğimi
yine yüreğim yüreğin oluyor...
 
&Yanlızlığım Ve Ben&

yanlızlığın dibine çöktüm
demleniyorum şimdi
kalabalıklar içinde sessizim
soluğum düğüm düğüm
kelimeler kifayetsiz
sessiz çığlıklarım yankılanıyor
yüreğimde...
çöktüm yanlızlığın dibine
demleniyorum.
tavşankanı yanlızlık yudumluyor
dudaklarım.
hücrelerime kadar yanlızım
bir boşluk ki anlamsız.
yitik yıllar...
eksik var bardak dolmuyor
fazlasını artık içim almıyor
anlamını yitirmiş alışkanlıklar
hiçbir şey yanlızlığımı bitirmiyor.
gökte yıldızlar kalabalık
ama ben
ay kadar yanlızım...
artık karanlığa gömük yanlızlığım.
yanlızlığın tam ortasındayım
bir adım ilerisi yok
uçurum.......
 
Vazgeç! SaçmaLa! Ve Git! İşte...
Bugün sana yabancıyım yüreğim..
Düşünmeden dökmek istiyorum içimdekileri..

Belki biraz kırıl istiyorum bana..
Biraz üzül…
Biraz anla…

Vazgeç istiyorum
Hayallerden…
Kimbilir !
Belki de benden…

Saçmalamak istiyorum alabildiğine…
Bağırmak durup dururken..
Gülmek nedensizce..

Tersine yaşamak istiyorum hayatı…
Anla işte !
Saçma ne varsa yapmak istiyorum kendimce…

Ve sende saçmala istiyorum acımasızca…

Belki de…
Gelişi güzel ağlamak istiyorum sana…
Her bir damla da bensizliğe alış istiyorum …
Alış ki kolay olsun gitmek..
Can yakmadan…
Yaralamadan...

Yalan !
Hiçbir gidiş acısız gitmez…
Giderse ‘’o ‘’ gitmek olmaz…

Ama sen git...
Ve öyle bir git ki
Her adımda senden değil kendimden vazgeçtiğimi hissettir acıyla …

Yüreğim
Sözün özü;
Vazgeç saçmala ve git istiyorum izinsizce…!

Ben gidemiyorum ...
Sen git işte !
 
Demek gidiyorsun
Beni böyle bırakıp
Bir nokta bile koymadan
Demek gidiyorsun..

Seni yolcu etmek isterdim
Sana sarılmak ve öpmek
Hepsini isterdim ama
Asla elveda..

Elveda bana
Elveda hayata
Elveda nefes almaya
Elveda yaşama
Ama asla sana..

Seni bir daha görmek
Seni tekrar sevmek
Olmasa bile kaderimde
Elveda diyemem asla sana..
 
sehirlerarası iki sevgiliydik biz
bir türlü yerine ulastırılamayan mesajları dusunup kurgulayan
kendi kurdugu komplo teorilerini altında kalıp
yine tek careyi sevgilsini dusunmekte bulan
iki caresiz
iki yalnız
iki yorgun sevgilliydik biz
kavusamıyor olmayı hala sehirlerarası yolcu tasıyan otobuslerin
ücret tarfilerinin neden oldugunu sanan

sehirlerarası iki sevgili
soguk bir kıs gecesi
soluk monitorun ısıgına bakıp ısınmaya calısan
birlikte olamıyacak kadar gucsuz
ayrı yasayamayacak kadar
aklı basında olmayan...
 
Birşeyler var aramızda
"İkimizinde bilipte" söyleyemediği
Senin al al olan yanakların
Benim ceryana kapılmışcasına
Titreyen ellerim...
Sen nar kırmızısını
Nedense bende
Siyah renği severdim...

Bizi hiç kimse ayıramaz
Ölüme birlikte gidelim derdin.
Çok vefalıydın
Sonunda bir hayvan severle evlendin..
Sevmek " BİR BAŞKASININ HAYATINI YAŞAMAK"
Derdin..
Madem öyleydi de Aşkım
Bana hayatımı niye geri vermedin...
 
Gözlerinde telaş...
Anladım sevgili gideceksin.
Bırak o zaman uzasın gece
Son değişiyse dudaklarına dudaklarımın
Bırak veda etsinler birbirlerine özgürce.
 
Anladım sevgili
Üryan yalınayak
Geçen yılları hiçe sayarak
Gideceksin biliyorum
Kendini bende bırakarak...
 
Ellerindeki ürkeklikten anladım.
Tıpkı ilk günkü gibi
Çıplakken utanmandan
Bitti bellihiç bitmez sandığımız.
Kapatalım ışığı
Görünmesin ağladığımız..
 
Neyi kurtarabilirim bilmiyorum
İndirsem suya yüreğimin filikalarını?
Anladım sevgili
Yetti beklediğin
Benimle batmak yerine
sen de terk edeceksin...
 
...)
gözlerinin gırıliğigidecek
eskisinden daha mavieskisinden daha yeşil;
gökyüzü ve yeryüzü ne ki yanında...
sen söverken gidişimegidişlerimedövünürken kendine farkına varmadan
kuruyacak gözlerinin çoşkun akan ırmakları
saçların dolu dizgin dalgalanırkenbahar kokacak yoksul günler
geçip gidecek herşey ardında yaşanmışlıklarla
hemen ardından dolu dizgin umutlarıyla korkusuz bir tay gelecek
korkma begonyam sende unutacaksın mutlaka
ama hep bir yanında olacak...
ve böyle yaşayacaksın
seni yaşadığım gibi...
her telefon sesine koşacaksın
kapı çalışlarında ürkekleşeceksin
ve efkar saracak seni duman duman
işte o zaman geceleri tutuştur
ışıltısında kanım kadar kırmızı bir şarap yudumlaama cesurca
ilk kavgasından zaferle çıkmış bir çocuk gibi
aldırma yırtılan yerlerinesevinçle sil kanyan yerlerini
yani sevdiğim zaferinin
yaşamanın tadını çıkart
işte o zamanbenide tavan arasına kaldırman gerektiğini anlayacaksın
tozlarını alırken güleceksin kendine begonyam
zevkle yudumlayacaksın bu kez şarabı
gün batımında
bana bakarak belkide
 
Bakma nemli gözlerime!
Bir iç çekiş görürsün o zaman...
Pişmanlık değil o süzülen yaşlar.
Belki de bir hüzün
Ya da sensizliğin denizinde
Sevgisizliğinin diplerindeki benim işte onlar...
 
Çağlıyor sensizliğin en acımasız şelalesi.
Düşüyorum o vakit
Parçalanmış hislerimle en derine...
Sonra
Boğuluyorum gözyaşlarımın akıntısında
Tutunamadan bir dala
Alıp atıyor beni sonsuzluğa...
Sonsuzluk da sen oluyorsun
Sonra
Dolduramıyor o an göz yaşlarım boşluğu
Büyüyor giderek yalnızlığım...
 
Sensizlik yanı başımda kapılmış oluyor akıntıya
Sürüklüyor o zaman beni
Çaresizliğe çaresizce...
Gözlerim yaşla dolu
Ama boş bakıyor aynı senin gibi.
Hüzünlerim boş bir noktaya dalmış
Seni göremez oluyor aniden...
Ne bir çaresizlik bu ağlama
Ne de bir güçsüzlük bu!
Sensizliğe de ağlamıyorum aslında!
Belki de sadece karşılıksız sevgime.
Bakma o yüzden gözlerime
Ve sakın ağladığımı görme!....
 
Issız bir gecede
Sessiz bir nefeste
Isıksız bir sokakta
Dolanıyorum yokugunu kazıdıgım sokaklara
Anlatır oldum derdimi tasamı yol kenarlarına
Elimde eski günlerin anıları
Yüreğimde sensizliğin bitemeyen tükenmeyen sancısı
Gözlerimde herseye rağmen buz tutmus mutluluklar
Kulaklarımda beraber söylediğimiz sarkılardan nameler
Bütün bunlarla efkarlı gecemde
Yudumluyorum bir damla birayı
Pesimden geliyor aklımın bir kenarında kalmıs umutlarım
Ne kadar git desemde inat iste
Sana cekmis belli
Uğrasmıyorum seni geri getirmekle
Biliyorum…
Geri gelmeyeceğini
Seni unutamayacağımı
Askımın tükenmeyeceğini
Cünkü ask durur bir kenarda umutlarımla
Cabalamıyorum…
Seni geri getirmek için
seni unutmak için
Yasamak için
Son veriyorum hayatıma son bir hatırayla
Bir meleği serbest bırakıyorum yoklugunda
 
Geri
Üst