-INDEX- Biyografiler

İrsen Küçük ( 1940) </B>
1940 yılında Lefkoşada doğdu. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinden 1966 yılında mezun oldu. Toprak muhafaza ve Zirai Sulama konularında Üniversite üstü ihtisası vardır. 1966 - 1968 yıllarında Türkiye Devlet Su İşleri (DSİ) Teşkilatında İşletme Mühendisi olarak çalıştı. 1968 - 1973 yıllarında Kıbrıs Hayvancılık Dairesinde görev yaptı. 1973 yılından sonra kendine ait işletmede Tarım ve Hayvancılık çalışmalarını yürüttü. Ziraaat Mühendisleri Odası ve Erenköy Mücahitler Cemiyeti Başkanlığı yaptı.

1976 ve 1981 genel seçimlerinde Ulusal Birlik Partisinden Lefkoşa Milletvekili seçildi . 1983’te oluşturulan Kurucu Meclis’te üyelik yaptı .

1976 -1981 ve 1982 -1983 tarihleri arasında Tarım, Doğal Kaynaklar ve Enerji Bakanlığı ile 1981 - 1982 tarihleri arasında Sağlık, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı görevinde bulundu. 1993 erken genel seçimlerinde Ulusal Birlik Partisin’den Lefkoşa Milletvekili seçildi. Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı ve Genel Sekreterlik görevlerinde bulundu. 6 Aralık 1998 Genel Seçimlerinde Ulusal Birlik Partisi’nden Lefkoşa Milletvekili seçildi. UBP - TKP Koalisyon hükümetinde Tarım ve Orman Bakanı olarak görev aldı. Bilahare oluşturulan UBP - DP koalisyon hükümetinde Tarım ve Orman Bakanlığı görevine devam etti.İngilizce ve Rumca bilmektedir . Evli ve iki çocuk babasıdır.
 
İsa Yusuf Alptekin ( 1901)- (17.12.1995) </B>
1901 yılında Doğu Türkistan'ın Kaşgar vilayetine bağlı Yenihisar kazasında dünyaya geldi.Öğrenimini Doğu Türkistan'da tamamladıktan sonra çeşitli memuriyet görevlerinde bulundu.

1926 yılında Batı Türkistan'a geçerek burada milli mücadele taraftarlarıyla irtibata geçti. 1931'de Hoca Niyaz tarafından başlatılan ayaklanma sırasında Doğu Türkistan'daki valilerin halka yaptıkları zulmü Çin hükümetine anlatarak, bu durumun önlenmesini, aksi takdirde ayaklanmanın yayılacağını, Rusya'nın işgalinin sözkonusu olacağını anlattı. Ayaklanma sırasında ve sonrasında milliyetçilik faaliyetlerini sürdürdü.

1936 yılında Çin Meclisi üyeliğine de seçildi. Mücadelesini daha çok siyasi alanda yoğunlaştırmıştı. 1944'de İli'de başlayan ayaklanma neticesi kurulan hükümete girmesini İlililer istemedi. Ancak 3 yıl sonra Doğu Türkistan Hükümeti'nin başkanlığı Türkler'e verildiğinde hükümetin genel sekreterliğine getirildi. Bir yıldan fazla kaldığı bu görev esnasında, milliyetçi, anti-emparyalist ve anti-komünist politikalar sebebiyle, Rusya'nın ve Çin'in tepkilerini üzerine çekti.

1949'da Çin'in Doğu Türkistan'ı işgali ile birlikte o günkü Hindistan'ın Keşmir eyaletine iltica etti.

1954 yılında Türkiye'ye geçti. Türkiye'ye gelir gelmez İstanbul'da Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti'ni kurarak, bundan sonraki faaliyetlerini Doğu Türkistan davasının dünya kamuoyuna anlatılmasında yoğunlaştırdı. Yabancı ülke yöneticileri nezdinde olduğu kadar Türkiye hükümetleri nezdinde de Doğu Türkistan davasının anlatılması için mücadele verdi. Parti liderleriyle görüştü. Başbakan ve cumhurbaşkanlarıyla görüştü.

İsa Yusuf Alptekin’in bütün ömrü; mahrumiyetler içerisinde, esir Türkistan'ın hürriyet ve bekası için inanç ve azimle mücadele içinde geçti. Ve 17 Aralık 1995 gecesi vefat etti.
 
İslam Kerimov ( 30.01.1938) </B>
İslam Kerimov, 30 Ocak 1938'de Semerkand'da doğmuştur. İki ayrı dalda yüksek öğrenim görmüştür. Birincisi mekanik mühendisliği, diğeri de iktisadî ilimlerdir. Çalışma hayatına, Taşkent'teki bir işletmede usta vekili olarak 1960 yılında başlamıştır. Sık sık aynı işletmede usta, teknisyen ve mühendis olarak görev yapmıştır. Ayrıca 1961'de Taşkent Uçak Tesisleri Kompleksi'nde mühendis olarak görev almıştır.

Özbek Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Planlama Teşkilatı'nda uzman yardımcısı iken, 1966'da Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Planlama Komitesi Başkan Vekilliği'ne yükseldi. 1983 yılında Özbek Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı'na tayin edildi. 1986'da Özbek Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Başbakan Yardımcılığı'na ve Devlet Planlama Komitesi Başkanlığı'na tayin edildi. 1986 yılı içinde Özbekistan Komünist Partisi'nin Merkezî Komitesi'nde birçok yönlendirici makamları işgal etti.
24 Mart 1990'da parlamentodan cumhurbaşkanı seçildi. Bir yıl sonra Özbekistan halkı Özbekistan Halk Demokratik Partisi'nin başkanı olan İslam Kerimov'u 29 Aralık 1991'de Bağımsız Özbekistan Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı'na çok büyük bir çoğunlukla seçti.
 
67.jpg

İsmail Cem ( 1940) </B>
İSTANBUL - 1940, İhsan, Şerife - İstanbul Robert Kolejinden (1959) ve Lozan Üniversitesi Hukuk Fakültesinden (1963) mezun oldu. Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsünde Siyaset Sosyolojisi dalında master yaptı (1981). 1963 yılından itibaren çeşitli gazetelerde Yazı İşleri Müdürlüğü, Genel Yayın Müdürlüğü yaptı. Yazarlığa devam etmektedir. Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi Başkanlığını yürüttü (1971-1974). Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünde bulundu (1974-1975). 1987 ve 1991 seçimlerinde İstanbul'dan, 1995 seçimlerinde Kayseri'den milletvekili seçildi. DSP TBMM grup yönetim kurulu üyeliğine seçildi (1996). Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Batı Avrupa Birliği (BAB) Asamblesi üyeliklerine seçildi (1987-1996). AKPM Sosyalist Grubu Başkanvekilliğine seçildi (1989-91), (1993-95). AKPM ve BAB Asamblesi Türk Parlamenter Grubu Başkanlığına seçildi (1996). Avrupa Medya Enstitüsü Danışma Kurulu üyeliğini yürütmektedir. 50. Hükümette Kültür Bakanlığı yaptı (1995). 30 Haziran 1997 tarihinde kurulan 55. Hükümette Dışişleri Bakanlığı görevine atandı. Evli, 2 Çocuk.

İsmail Cem, DSP'den ayrılarak Yeni Türkiye Partisi'ne girmiş ve partinin genel başkanı seçilmişti. YTP bilahare kendini feshederken, İsmail Cem de CHP’ye katıldı.

İsmail Cem, 24 Ocak 2007 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
 
927.jpg

İsmail Kahraman ( 1940) </B>
İstanbul Milletvekili-Fazilet Partisi Milletvekili, Kültür Eski Bakanı...
RİZE - 1940, İsmail, Hadice - İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi - İngilizce - Hukukçu, Sanayici - İ.Ü. Hukuk Fakültesi Talebe Cemiyeti Başkanı, MTTB Milli Türk Talebe Birliği Genel Başkanı, Birlik Vakfı, TGTV (Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı) Kuruculuğu ve Mütevelli Heyeti Başkanlıkları, Özel Sektörde İdare Meclisi Başkanlıkları, Çalışma Bakanlığı Müşaviri - XX nci Dönem İstanbul Milletvekili - Kültür Eski Bakanı - Evli, 4 Çocuk.
 
901.jpg

İsmail Karakuyu ( 1950) </B>
Kütahya Milletvekili-DYP

SİMAV - 1950, Ali, Pembe - İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi, Yüksek Öğretmen Okulu, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora - İngilizce - Matematik, Fen, Doç. Dr., Öğretim Üyesi - Akdeniz Üniversitesi Isparta Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dekan Yardımcısı - XIX, XX nci Dönem Kütahya Milletvekili - Sağlık Eski Bakanı - Evli, 2 Çocuk.
 
İsmail Paşa ( 1807) </B>
İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı)
1. Dönem
15 Cemaziyelevvel 1290-8 Ramazan 1290
11 Temmuz 1873-30 Ekim 1873
2. Dönem
29 Zilhicce 1290-24 Muharrem 1291
17 Şubat 1874-13 Mart 1874
Emanet Müddeti:
Dönem: 3 ay 16 gün
Dönem: 24 gün

Sakız’dan İzmir’e hicret eden bir Rum ailesine mensuptur. Hicri 1221’de (1807) İzmir’de doğmuştur.Rum fetretinde esir olarak Hacı İshak Efendi isimli bir cerrah tarafından satın alınmış, efendisinin iyi davranışı dolayısıyla kalbi İslam’a ısınmış ve 1230 (1814-15) senesinde ihtida etmiştir.Efendisinin yanında cerrahlığı öğrenen İsmail Paşa Hassa Üçüncü Piyade Alayı’na cerrah tayin olunmuş, bir süre tıp tahsilinde bulunduktan sonra mesleğini geliştirmek üzere Paris’e gitmiştir.

İstanbul’a dönüşünde önce Cerrahhane-i Hassa Müdürlüğü’ne tayin edilmiş, Hekimbaşı olmuş ve Mekteb-i Tıbbiye Nazırlığı yapmıştır. Daha sonra Nafıa ve Ticaret Nazırlığı yapan İsmail Paşa 1855'’e Meclis-i Vâlâ-yı Tanzimat üyesi olmuş, ikinci kez Ticaret Nazırlığı'na getirilmiş, Girit, İzmir ve Selanik’te valilik yapmış ve Şura-yı Devlet’e üye olmuştur.1290 senesinde Şehremaneti görevine getirilen İsmail Paşa, kısa bir süre sonra tekrar Ticaret ve Nafıa Nazırlığı’na getirilmiştir. Aynı yıl içinde yeniden Şehremaneti görevine nasbedilen İsmail Paşa bu görevde iken rahatsızlık geçirmiş ve emekli edilmiştir. 1297 senesinde 73 yaşında iken vefat eden İsmail Paşa Sultan Mahmud Türbesi bahçesinde gömülüdür.
 
İsmet Sezgin </B>
HAKKINDA YAZILANLAR

Demirel yüzünden kaybettim Hürriyet 07.10.2002
Yener SÜSOY

52 yıllık siyasetçi İsmet Sezgin, 1993 kongresinde Tansu Çiller'e karşı mağlup çıkmasının sorumlusu olarak Süleyman Demirel'i gösterdi.

Türk siyasi yaşamının 52 yıllık ünlü ve sempatik ustası İsmet Sezgin, namı diğer ‘‘İsmet Ağabey’’ bugüne kadar hiç böyle görülmedi, hiç böyle konuşmadı. Nice ihtilaller, muhtıralar, nice kıskançlıklar, nice vefasızlıklar, nice hançerlemelere tanık olduğu siyasi yaş(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim) nokta koydu. Ve İsmet Ağabey geçmişte içinde yaşadığı olayları örten sır perdesini ilk kez bizim için fırlatıp attı. Vay vay, meğer kapalı kapılar ardında neler olmuş, neler yaşanmış. Bu arada kendi özel yaşamını da ilk kez öğrendik, çapkınlıktan silah koleksiyonuna kadar.

Tunalı Hilmi üzerindeki yıllanmış dört katlı bir evin en üst katındaki kiralık dairesinde duyduklarınıza inanamayacaksınız. Biricik kızı, sevgili meslektaşım Seynan bile şaşırdı, gerisini siz düşünün. Siyasette dört mevsimi de yaşayan, tevekkül anıtı, herkesin

yardımına koşan, hayır demesini beceremeyen gerçek bir ağabeydir. Aydın Belediye Reisi'yken 27 Mayıs'ı, Gençlik ve Spor Bakanı'yken 12 Mart'ı, Maliye Bakanı'yken 12 Eylül'ü yaşamış, siyasi geçmişimizin kilometre taşı bu ağabeye konuk olmaya var mısınız? Ne ben, ne de siz hiç sesimizi çıkarmayalım, sözünü de kesmeyelim. Siz bu arada masasının üstüne hazırlattığı Aydın inciri ve taze cevizlerden tatmayı unutmayın, bunlar sayın bakana özeldir.

Derviş olmasaydı CHP barajı yine aşamazdı

- Bir ağız dalaşı sonucunda yapılması kararlaştırılan zamansız erken seçim, AKP dışında hiçbir partiye fayda sağlamayacak. Şimdi onların durumu da zor, çünkü liderleri anayasa gereği kesinlikle seçime katılamayacak. Bir tarafta Irak, öte tarafta Kıbrıs, AB meseleleri var; ayrıca ekonomimiz diken üstünde. Türkiye'deki ekonomik dengeler bir daha bozulacak olursa ayakta kalamayız. Çünkü bundan sonra bir 11 Eylül daha olmaz. O meşum olaydan sonra Türkiye'nin gücünün, itibarının arttığı bir gerçek, ülkemizin rolü değişti, değeri anlaşıldı. Bu arada Kemal Derviş'in de çok yararlı hizmetleri oldu ama, bulunmaz Bursa kumaşı da değil. Milli iradeyi temsil etmeyen bir seçim sistemiyle yapılacak bu erken seçimden kaos çıkmaması için dua ediyorum. Seçimin ertesi günü meşruiyet kavgaları başlayacak, tıpkı 1957 seçimlerinde yüzde 48 oy alan DP'nin başına geldiği gibi. Bugünkü hale göre benim tahminim AKP birinci parti olur, iktidara öfkeli vatandaşın oylarını alacak gibi. İkinci parti Derviş'li CHP olur, seçime kadar Baykal hata yapmaz inşallah. Derviş olmasaydı bence CHP yine barajı aşamazdı. DYP üçüncü sırada yer alır, MHP'nin ise barajı geçmesi şüpheli.

Cindoruk ve Cevheri aleyhime çalıştılar

- DYP'nin 1993 kongresiyle ilgili olarak bugüne kadar birçok arkadaşım konuştu, ben 10 sene sonra konuşacağım deyip sustum. Hepsini ilk kez sana anlatacağım, benim aziz dostum sevgili Yener. Sayın Demirel Cumhurbaşkanı seçilince DYP'nin başına daha önce de genel başkanlığımızı yapan Hüsamettin Cindoruk'un gelmesi gerektiğini düşündüm. Bu arada birçok arkadaşım benim de aday olmamda çok ısrar ettiler. Bunun üzerine Cindoruk'a ‘‘Sen aday olursan ben çekilirim’’ dedim. Fakat Süleyman bey ‘‘Ben cumhurbaşkanıyım, sen de meclis başkanısın, bu denge bozulmasın, yoksa işler yürümez’’ diyerek Cindoruk'un adaylığına karşı çıktı. Bunun üzerine benim adaylığım gündeme geldi, ama önce Süleyman Bey'e danışmalıydım. Senelerce yardımcılığını yaptığım, Türkiye'nin en güç zamanlarında bana önemli görevler veren, bana inanan, güvenen insanın muvafakatini almak benim için bir siyasi zarafetti. Onun en azından hayır duasını almak istemiştim. Buluşmamız gecikince Tansu Hanım ve Köksal Toptan adaylıklarını koydu. Süleyman Bey'in benimle görüşmesini geciktirmesinde bir kasıt olduğunu düşünmüyorum, belki adaylığımı yakın çevresine kabul ettirmek istedi. Nihayet bir perşembe günü Süleyman Bey'le görüşüp durumu anlattım, hayırlar dileyip destekleyeceğini ifade etti. Demirel benim genel başkan olmamı istiyordu, ama 15 gün geç kalması işi bozdu. Bu gecikme olmasaydı Tansu Hanım kesinlikle aday olmazdı. Meclis başkanımız Cindoruk, teşkilattaki dostları, yanındaki milletvekilleri arkadaşlarımızla birlikte çok açık olarak Çiller'i destekledi. Bu yüzden ben ‘‘Demirel'in adamı’’ olarak seçime girmek durumunda kaldım. Seçilirsem sanki Demirel başbakan olacakmış gibi bir hava estirildi ama, beni tanıyanlar kimsenin kuklası olmayacağımı iyi bilir. Çok yakın arkadaşlarım, mesela Necmettin Cevheri aleyhime çalıştı, belki de eşit sıradan öne çıkmamı istemedi. Cavit Çağlar da kendini tatmin etmek için ‘‘Kasıma kadar İsmet ağabey, sonra ben’’ dedi. Sonradan tespit ettim ki, dönemimde beli kırılan PKK'nın başı Apo, bizim Doğu ve Güneydoğu milletvekillerine ‘‘Bu adam bizim neslimizi kurutuyor, ona oy vermeyin’’ diye haber salmış. Sözün kısası, Süleyman beyin güvenini kaybedenler, Cindoruk'un yardımıyla Çiller'i seçti. Oylama başlamadan yanımda oturan Çiller'e ‘‘Kazanırsanız yanınızdayım’’ dedim. Tansu hanım eşimin elleri tutup ‘‘Saadet hanımefendi, bu seçimi nasıl olsa İsmet ağabey kazanır, beni unutmayın, ben kazanırsam da bu değişmeyecek’’ dedi. Seçimini kaybedeceğimi asla beklemiyordum, çünkü kongrede özverinin, vefanın, dostluğun, kadirbilirliğin egemen olacağına inanmıştım. Kişisel menfaatlerin oyları böylesine yönlendireceğini tahmin edemezdim. Kaybettiğim için üzüldüm, ama yıkılmadım, çünkü ben her şeye sıfırdan başlayabilen bir insanım, geçmişim ortada. Sayın Çiller'i genel başkanımız, başbakanımız olarak kabul edip örnek bir milletvekili olmaya çalıştım. Tansu Hanım birkaç kere de bakanlık teklif etti, kabul etmedim.

Tansu Çiller, servetinin meşruiyetini kanıtlayamadı

- Çiller Başbakan olduktan sonra eşi devreye girdi, ülkeyi sevgili Özer'le birlikte idare etmeye başladılar. Her şeyin Özer Bey'e sorulur, danışılır ve ondan sorulur hale geldi. Bizim ne çileler, ne emeklerle kurduğumuz kitle partisi, oldu şahıs partisi. Sayın Çiller, bunların yanı sıra gayrımeşru olduğu iddia edilen servetinin meşruiyetini kanıtlayamadı. Örtülü ödenekle ilgili olaylar gün ışığına çıkamadı, verecek cevap bulamadı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, daha önce ‘‘Apo'dan, afyon kaçakçısından daha tehlikeli, bana oy verirseniz sizi bu beladan kurtaracağım’’ dediği Erbakan'la hükümet kurdu. Yüzde 20'lik oy alan bir zihniyet Tansu Hanım sayesinde devlete egemen oldu, ülkeyi 28 Şubat'lara sürükledi. Bu demokratik laik düzene, Atatürk devrimlerine ve cumhuriyetin temel ilkelerine açık bir saldırıydı. Siyasal ahlak eski önemini, anlamını yitirdi, demokrasi araç oldu. Kendimize olan saygımızı yitirmemek için DYP'den ayrıldık ve böylece DTP kuruldu.

Çillerler'in aile partisi

- Tansu Çiller'in genel başkan seçilmesinden sonra benim de kurucusu olduğum Doğru Yol Partisi, büyük bir hızla aile şirketi haline dönüşmeye başladı. Demokrat Parti'den bugüne kadarki yarım yüzyıllık siyasi geçmişimde görmediğim olaylara şahit oldum. İl, ilçe teşkilatları fesih edildi, lider sultası başladı ve parti içi demokrasi kalmadı. Demirel zamanında bundan bin misli iç demokrasi vardı. Türkiye'de hiçbir siyasi partide iç demokrasi olmadığı için kuvvetler ayrılığı ilkesi çalışmıyor. Lider ve genel merkez sultasıyla yürütmeyi ele geçiren güç, yargı erkini de etkiliyor. Çiller'in hükümet etme tarzıyla benim tarzım uyuşmadı.

Bayar, DYP ittifakına karşıydı

- Mehmet Ali Bayar'ın benim gibi DYP'yle işbirliği yapmaya karşı olduğunu çok kesin biliyorum. DTP Genel İdare Kurulu'nun en son toplantısında 28 arkadaşımız DYP ile ittifak yapmak lehinde oy kullanmış, bir arkadaşımız çekinser kalmış, ötekiler ise reddetmiş. Genel başkan ben olsaydım, DYP'den istifa etmemi gerektiren birtakım nedenler ortadan kalkmadan böyle bir ittifaka girmem asla mümkün değildi.
 
68.jpg

İstemihan Talay ( 1945) </B>
TARSUS - 1945, İbrahim Rifat, Emine - Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, SBF Siyaset ve Yönetim Bilimi Master - İngilizce - Mülki İdare Amiri, Kamu Yöneticisi - Kaymakam, Belediyeler Fon ve Krediler Genel Müdürü - XVIII, XIX, XX nci Dönem İçel Milletvekili - Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi Eski Üyesi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamentosu Türk Grubu Eski Başkanı - Kültür Bakanı - Evli, 2 Çocuk.
 
864.jpg

Kamran İnan ( 1929) </B>
Kamran İnan ANAP Van Milletvekili
GAYDA - 1929, Selahattin, Mecbure - Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Cenevre Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Cenevre Üniversitesi Hukuk Doktorası - Fransızca, İngilizce, İtalyanca - Hukuk Doktoru, Diplomat - Birleşmiş Milletler Nezdinde Büyükelçi, Daimi Temsilci - Cumhuriyet Senatosu Bitlis Üyesi (1973-1979) - XVII, XVIII, XIX, XX nci Dönem Bitlis Milletvekili - Enerji ve Tabii Kaynaklar, Devlet Eski Bakanı - TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı – Evli.
 
Kaya Erdem ( 1928) </B>
21.11.1989-20.10.1991 arası TBMM başkanı

İsmet Kaya Erdem1928 yılında Safranbolu'da doğmuştur. Babası A.Hilmi Bey, annesi Pakize Hanımdır. Babasının öğretmen olması nedeniyle ilk ve ortaokulu değişik kazalarda (Kurucaşile ve Bartın) tamamlamıştır. Lise ve yüksek tahsilini İstanbul'da kamu kuruluşu hesabına parasız yatılı olarak okumuştur. İstanbul İktisadi ve İlimler Akademisi mezunudur. 1952-1961 yılları arasında T.Şeker Fab.A.Ş.nde sırasıyla memur, şef, müdür yardımcısı ve müdürlük görevlerinde bulunmuştur. Maliye Bakanlığı Hazine Genel Müdürlüğünde 1961-1966 yılları arasında uzman, Hazine Genel Müdür Yardımcısı, 1966-1969 yıllarında Londra Büyükelçiliği Ekonomi Müşavirliği, 1969-1973 yıllarında Hazine Genel Md.Baş Yrd., Hazine Genel Müdürlüğü, 1973-1976 yıllarında Londra Büyükelçiliği Maliye ve Ekonomi Baş Müsteşarlığı görevlerinde bulunmuştur. 1976 yılında vekaleten Hazine Genel Sekreteri, 1977 yılında Sosyal Sigortalar Genel Müdürü, 1978-1980 yılları arasında Hazine Genel Sekreteri, 1980-1982 yılları arasında ise Maliye Bakanı olarak görev yapmıştır. 1959-1966 yılları arasında Ekişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde profesör yetkisi ile ek görev yapmıştır. "İktisadi Devlet Teşekkülleri Mevzuatı , Maliyet Muhasebesi ile ilgili Üniversite Ders Teksirleri" gibi eserleri bulunmaktadır. İngilizce bilir, Evli ve 2 çocuk babasıdır.
 
Kazım Özalp ( 1880)- (1968) </B>
1882’de Köprülü’de (Makedonya Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan Titov Veles) doğan Kazım Özalp 1902’de Harp Okulu’nu, 1905’te Harp Akademisi’ni bitirdi. İlk görev yeri olan Selanik’te 36.Alay’da görev yaparken İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. 1909’da 31 Mart Ayaklanması’nın bastırılması hareketine, 1912’de Balkan Savaşı’na katıldı. I.Dünya Savaşı’nda Doğu Cephesi’nde Ruslarla savaştı ve rütbesi 1914’te binbaşılığa, başarılarından dolayı da 1915’te yarbaylığa, 1917’de albaylığa yükseltildi. 1919’da Kurtuluş Savaşı başlayınca Heyet-i Temsiliye kararıyla Kuzey Cephesi komutanlığına atandı; 1920’de Aznavur Ayaklanması’nı bastırdı. I.Dönem TBMM’ye Karesi milletvekili olarak girdi; 1921’de olağanüstü yetkilerle Kocaeli bölge komutanı olarak görevlendirildi ve İzmit ile Adapazarı’nı düşmandan geri aldı. Emrine verilen kolorduyla Sakarya Savaşı’na katıldı, gösterdiği başarı nedeniyle Eylül 1921’de rütbesi tümgeneralliğe yükseltildi. 1921 sonunda kolordu komutanlığını bırakan Kazım Özalp, Ocak 1922’de milli savunma bakanlığı görevini üstlendi ve aynı yıl korgeneral, 1926’da orgeneral oldu; 1927’de emekliye ayrıldı.

TBMM’deki yerini 1920’den, siyasal yaşamdan çekildiği 1954’e kadar aralıksız koruyan Kazım Özalp, 1924-1935 arasında TBMM başkanı, 1935-1939 arasında da ikinci kez milli savunma bakanı olarak görev yaptı. 1971-1972’de yayımlanan Milli Mücadele adlı bir de kitap yazdı.

Kurtuluş Savaşı’nın önde gelen adlarından asker ve siyaset adamı Kazım Özalp 6 Haziran 1968’de Ankara’da öldü.
 
1352.jpg

Kemal Derviş ( 1949) </B>
1949 yılında doğdu.İngiltere'de ekonomi alanında dünyanın sayılı üniversitelerinden olan London School of Economics'den mezun olduktan sonra ABD'nin dünyaca ünlü Princeton Üniversitesi'nde de yüksek lisans ve doktorasını yaptı. Derviş, Bülent Ecevit'in 1973-1976 yıllarında ekonomi ve uluslararası ilişkilerden sorumlu danışmanlığını yaptı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Hacettepe Üniversitesi'nin yanı sıra Princeton Üniversitesi'nde ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanında öğretim üyeliği görevinde bulunan Derviş, Dünya Bankası'na 1978 yılında katıldı.

Dünya Bankası Araştırma Servisi'nde göreve başlayan Derviş, 1982 yılında, Dünya Bankası'nda Küresel Endüstri Departmanı, Endüstriyel Strateji ve Politikası için Bölüm Başkanlığı görevine getirildi. Bu görevi 1986 yılına kadar sürdüren Derviş, aynı yıl Dünya Bankası'nın Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi'nden sorumlu baş ekonomistliği görevine atandı. Orta Avrupa Departmanı'nda, 1987 yılından 1991 yılına kadar, direktör olarak görev yapan Derviş, daha sonra Kuzey Afrika Departmanlığı'nda direktör olarak görev aldı.Derviş, daha sonra, Dünya Bankası'nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) Bölümü'nden sorumlu Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak görev yaptı.


Derviş, resmen UNDP Başkanı
Türkiye 27 Nisan 2005

NEW YORK - Birleşmiş Milletler (BM), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Kemal Derviş’in BM Kalkınma Programı (UNDP) başkanlığına seçildiğini resmen açıkladı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın sözcüsü Stephane Dujarric, olağan günlük basın toplantısında, Kemal Derviş’in UNDP başkanı seçildiğini söyledi. Dujarric, Annan’ın UNDP İcra Kurulu Başkanı’na bir mektup yollayarak, Derviş’in dört yıllık bir süre için UNDP’nin yeni başkanı seçilmesini BM Genel Kurulu’ndan isteyeceğini bildirdiğini kaydetti. Sözcü, bugüne kadar geleneksel olarak katkıda ve bağışta bulunan ülkelerden başkanların seçildiği UNDP’ye ilk defa, bu kuruluş tarafından kalkınma programları uygulanan bir ülkeden başkan seçildiğine dikkati çekti. Derviş’in yayımlanmış bir çok akademik makaleye de imza attığını söyleyen Dujarric, Kemal Derviş’in resmen UNDP başkanı olarak göreve başlayabilmesi için atamasının BM Genel Kurulu tarafından onaylanması gerektiğini belirtti.

Halen UNDP Başkanlığı’nı da yürüten BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Özel Kalem Müdürü Mark Malloch Brown, ‘’Genel Sekreter, kalkınma konularında bilgi ve tecrübe sahibi olması açısından UNDP Başkanlığı için Kemal Derviş’ten daha iyi bir isim seçemezdi’’ dedi. UNDP de bir açıklama yaparak, UNDP İcra Kurulu’nun, Derviş konusunda bu hafta içinde istişarelerde bulunacağını duyurdu. Açıklamada, Derviş’in BM Genel Kurulu’nun yıllık güz toplantısı öncesinde UNDP’deki görevine başlamasının beklendiği kaydedildi.
 
70.jpg

Kenan Tanrıkulu ( 1958) </B>
Ahmet Kenan Tanrıkulu 1958 yılında İstanbul'da doğdu. Osman Necati, Melahat - Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, İngiltere University of Bradford, ABD University of Colorado, Western Illinois University'de Ekonomi Yüksek Lisans - İngilizce - Ekonomist - DPT İktisadi Planlama Başkanlığı ve Ekonomik Modeller Dairesi Planlama Uzmanı, Devlet Bakanlığı Bakan Danışmanı, Çevre Bakanlığı Genel Müdürü, Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı - Sanayi ve Ticaret Bakanı - Evli, 2 Çocuk.
 
Köksal Toptan </B>
TBMM BAŞKANI

RİZE - 1943, Talat Fehmi - Saadet - İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi - Serbest Avukat, Yedek Askeri Hakim, Zonguldak Belediye Meclis Üyesi, Türkiyem Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı - V, XVII (Ara Seçim), XVIII, XXII nci Dönem Zonguldak, XIX, XX nci Dönem Bartın Milletvekili - Devlet, Millî Eğitim, Kültür Eski Bakanı - TBMM Adalet Komisyonu Eski Başkanı - Evli, 3 Çocuk.


TMM'nin 24'üncü başkanı olan AK Parti Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, Devlet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı yaptı.

1943 yılında Rize'de doğan Köksal Toptan, ilk, orta ve lise eğitimini Zonguldak'ta tamamladı.

1966 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Toptan, bir süre serbest avukatlık yaptı.

Adalet Partisi teşkilatının çeşitli kademelerinde görev alan Toptan, Belediye Meclis üyeliği de yaptı.

Köksal Toptan, 1977 yılında Adalet Partisi'nden Zonguldak Milletvekili seçildi. TBMM Adalet ve KİT Komisyonu üyeliğinde bulundu.

Toptan, 1979 yılında kurulan Süleyman Demirel hükümetinde oevlet bakanlığına atandı. Bu görev 12 Eylül 1980 askeri müdahalesine kadar devam etti.

1983 yılında kurulan DYP'nin kuruluş ve teşkilatlanma çalışmalarına katılan Toptan, 1986 tarihinde yapılan ara seçimde ve 1987'de yapılan genel seçimde Zonguldak'tan milletvekili seçildi.

DYP Grup Başkanvekilliği de yapan Toptan, 1991 genel seçimlerinde DYP'den Bartın Milletvekili olarak parlamentoya girdi ve Milli Eğitim Bakanlığı'na getirildi.

Toptan, bakanlığı döneminde açık lise, açıköğretim gibi ilklere imza attı ve Türk Cumhuriyetleri'nden onbinlerce öğrenci getirterek, Türkiye'de eğitim görmelerini sağlattı.

1993'te yapılan DYP kongresinde genel başkanlığa aday olan ancak seçimi kaybeden Toptan, bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı görevinden ayrıldı.

1995 yılında bir süre Kültür Bakanlığı yapan Toptan, aynı yıl yapılan seçimlerde yeniden Bartın milletvekili seçildi. Toptan, 1999'da yapılan milletvekili seçiminde Bartın'dan aday oldu ancak bu kez seçimi kaybetti.

Köksal Toptan, 2002 ve 2007'de yapılan seçimlerde AK Parti'den Zonguldak milletvekili adayı oldu ve seçimleri kazanarak parlamentoya girdi.

Özel hayatı...

Toptan, Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi'nde eğitimini gördüğü sırada lisenin Kültür-Edebiyat kolunda görev aldı ve bu dönemde yerel basına yazı ve şiirler yazdı.

Aynı dönemlerde Zonguldak'taki 'Maden Mektebi'nin kapatılmaması için düzenlenen eylemlere katılan Toptan, konuyla ilgili kompozisyon yarışmalarında dereceye girdi.

Maden Mektebi'nin kapatılmaması için mücadele veren Toptan, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Zonguldak'a üniversite kurulmasını sağladı.

Hayal ettiği avukatlık mesleğine ilk adımı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazanarak gerçekleştiren Toptan, üniversitede okurken öğrenci dernekleri ile Türk Talebe Birliği hareketleri içinde yer aldı.

Avukatlık stajına İstanbul'da başlayan Toptan, babasının rahatsızlığı nedeniyle stajına Zonguldak'ta devam etti.

Askerliğini Sarıkamış'ta yedek askeri hakim olarak yapan Toptan, ilk olarak 1977 yılında milletvekili seçilerek Meclis'e adımını attı.

Köksal Toptan, 12 Eylül 1980 ihtilalinden sonra hakkında çeşitli davalar açılan Süleyman Demirel'in avukatlığını üstlendi ve bütün davalar beraatla sonuçlandı.

Toptan, parti kurucusu olma yasağı getirildiği için 1983 yılında kurulan DYP'nin kuruluş ve teşkilatlanma çalışmalarına gayri resmi olarak katıldı.Köksal Toptan, evli ve 3 çocuk babası.
 
Kürşat Tüzmen </B>
58. HÜKÜMET DEVLET BAKANI 59. HÜKÜMET ÇEVRE BAKANI

1958 Ankara doğumlu. ODTÜ İşletme Bölümü mezunu. Dış Ticaret Müsteşarlığı yaptı. İngilizce, Almanca biliyor. Evli ve 2 çocuk babası.
 
1415.jpg

Lütfi Kırdar ( 1889)- (17.02.1961) </B>
1889 yılında Kerkük'te doğan Lütfi Kırdar, bu şehrin "Kırdarzâdeler" diye tanınan köklü bir ailesindendir.ilk ve orta öğrenimini Kerkük'te, lise öğrenimini Bağdat'ta tamamlayan Kırdar, 1908'de İstanbul'a gelerek Tıp Fakültesine girdi.

Balkan Harbi patlayınca gönüllü olarak savaşa katılan Kırdar, savaştan sonra Tıp Fakültesinden (1913) mezun oldu. Meslek hayatına Necef Belediyesi Tabibi olarak başlayan Lütfi Kırdar, I.Dünya Savaşının başlamasıyla orduya katıldı.

Savaştan sonra Aşiretler ve Muhacirler Genel Sağlık Hizmetleri Müdürlüğü yapan Kırdar, Erzurum Kongresinin toplandığı günlerde Kızılay Sağlık Heyeti Reisi olarak Atatürk'ün emrinde Erzurum'da görev aldı. Millî Mücadelenin her safhasına katıldı ve istiklal madalyası aldı.

Lütfi Kırdar, Kurtuluş Savaşından sonra 1923'te Viyana ve Münih'te göz hastalıkları ihtisası yaptı. 1924'te Türkiye'ye döndü ve İzmir Sıhhat Müdürlüğüne tayin edildi.

Kendi isteğiyle 1933'te İzmir Memleket Hastanesi göz kliniğine atandı. 1935'te Kütahya'dan milletvekili oldu. 1936'da Manisa, 1938'de İstanbul valiliğine ve belediye başkanlığına atanan Kırdar, bu görevi 12 yıl sürdürdü. 1949'da İstanbul valiliği ve belediye başkanlığından alınıp, elçiliğe tayin edilmek istenen Kırdar, bu teklifi kabul etmedi. o sırada yapılan seçimlerde Manisa milletvekili seçildi, ancak 14 mayıs 1950'deki milletvekili seçiminde kaybetti.

1954 seçimlerinde DP'den İstanbul bağımsız milletvekili oldu. 1957'de yeniden milletvekili olan Kırdar, kabinede Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev aldı. 27 Mayıs 1960 askerî ihtilaline kadar bu görevde kalan Kırdar, ihtilalden sonra Yassıada'da idamla yargılandı. 17 Şubat 1961'de Yassıada'da ölen Lütfi Kırdar'ın Erdem (doğumu: 1925) ve Üner (doğumu:1933) isimli iki oğlu vardır.
 
861.jpg

Lütfullah Kayalar ( 1952) </B>
Yozgat Milletvekili-ANAP

YOZGAT - 1952, Ramiz, İsmet - Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi - İngilizce - Şirketler Hukuku - Serbest Avukat, Okçuluk Federasyonu Başkanı - XVII, XVIII, XIX, XX nci Dönem Yozgat Milletvekili - TBMM Başkanlık Divanı Eski İdare Amiri - TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Eski Başkanı - Tarım Orman ve Köyişleri, Maliye Eski Bakanı - Evli, 2 Çocuk.
 
Mahmud Celaleddin Paşa ( 1839)- (1899) </B>
1839 İstanbul'da doğdu. Bayezid Rüştiyesi ve Dârülma'ârif'te okudu. Arapça öğrendi. On beş yaşında iken Bâbıâli Kalemi'ne girdi. Dahiliye Nazırlığı Müsteşarlığı, Ticaret ve Nafia Nazırlığı yaptı. Daha çok Mir'at-ı Hakîkat adlı tarih kitabıyla tanındı. Şairliği yanında bestekârlığı da vardır. Bestelediği şarkıların güfteleri de kendisine aittir. 1899 yılında öldü.
 
2747.jpg

Mahmut Şevket Paşa </B>
HARBİYE NAZIRI SADRAZAM MAHMUT ŞEVKET PAŞA'NIN GÜNLÜĞÜ
Adem Sarıgül-IQ Yayınları

FİLİPİNLİ MÜSLÜMANLARA OSMANLI YARDIMI (s.106)
26 mart salı 1913 günü harbiye Nezaretinden Bab-ıali'ye geldim Hüseyin Cahit Bey'i kabul ettim Bir müddet konuştuk. Sonra Hariciye nazırı Prens Sait Halim Paşa geldi. Sulh işlerini bir an evvel ele almamız icap ettiğini söyledi. Hükümet toplantısına girdim. Filipin Adaları Müslümanlarının geçenlerde halifeleri sıfatıyla Zatı Şahaneye gönderdikleri heyet hakkında konuştuk. Amerika Birleşik Devletleri Filipin müslümanlarının ayaklanmalarından şikayetçiydi. Filipinler'e bazı din adamları ve din kitapları göndermeye, Amerikalılarla iyi geçinmek nasihatinde bulunmaya karar verdik. Buna karşılık Amerika'dan da bazı meselelerde bizi desteklenmesini isteyecektik. Bu hususta Amerikan Sefiri ile görüşmek üzere sadaret müsteşarı Adil bey'i vazifelendirdim..........

1 Mayıs 1913 (s. 186)
Saat beşte hükümet toplantısı başladı. Nahiyeler kanununu, 36. Maddesine kadar müzakere ettik. Filipin Adalarına dört din adamımızı göndermeye karar verdik. Eski Hakan Sultan Hamit zamanında Filipinlere din adamaları göndermiş iyi neticeler almıştık...............

DÜYUN-I UMUMİYE'NİN DURUMU (s. 168)
24 Nisan çarşamba sabahı Harbiye Nezareti Düyun-ı Umumiye ve reji işleriyle uğraştım. Düyun-ı Umumiye memleketimizin en iyi müessesiydi. Hiçbir müessesemizi bu derece muntazam bir hale sokamamıştık. Meşrutiyet'ten sonra Düyun-ı Umumiye teşkilatında bazı aksaklıklar olmuşsa da, gene de iyi işliyordu. ( Burada Paşa Hazretleri aslında bir itirafta bulunuyor. 1908'in Temmuzuna kadar gayet iyi işleyen Devleti Osman-i Meşrutiyet'le birlikte tam bir enkaza dönüşmenin sinyallerini vermeye başlamıştır. Bir devlet idaresinin nasıl hercü merç olduğunu Ahmet Şerif’in Anadolu'da Tanin adlı kitabında, Mehmet Tevfik Biren’in hatıralarında detaylı bir şekilde görülebilir.)

DÜYUNU UMUMİYE'nin LAĞVEDİLMESİ (s.248)

Alman Büyükelçisi Baron Von Wangenheim, çok kuvvetli bir Yunanistan'ın veya Bulgaristan'ın Türkiye'nin başına bela kesileceğini, her iki devlet arasında muvazene bulunmasının şart olduğunu, Avusturya'nın , Sırbistan'a olan düşmanlığından dolayı Bulgaristan'ı kayıtsız şartsız tutması hususunda Berlin'in ayrı fikir beslemediğini söyledi. Fransa Sefiri girdi:
- Yarın Paris'e gidiyorum, dedi; arzı vedaa geldim. Borçlarınız bir müddet sonra ödenecek ve duyunu umumiye idaresi lağvedilecektir. Fakat bu çok mükemmel bir idaredir. Onu örnek alarak maliyenizi ıslah etmenizi, bir dost sıfatıyla söylemeye cüret ediyorum.
Mösyö Bompard'ın son mütaalası yerindeydi. Fakat bir şey söylemedim.
 
Geri
Üst