Kalbin Ağlasada Gülümse İnadına ..! Şiir Arşivi

Sevgili
yetmiyor 'sevgili' sözü
tek başına. Karşılamıyor
içimi dolduran duyguyu.
Oysa ben 'sevgili'
derken neler
düşünüyorum bilsen.
Sonsuz bir güneş
bir yudum rakı
çiçeğe durmuş ince bir
bahar dalı
oğlumun sıcak yanağı
anamın acılı gözleri
babamın tütün kokan eli
evimizdeki kuş
yarının güzel günleri.
Anlatılması güç binlerce
duygu ve sen...
İşte sen
beni hayata bağlayan
en güzel köprüsün;
köprülerin en güzelisin.
Sevgilim... Güzelim...
İnsanı yaşatan
içimizdeki hayat böceğidir.
O ölürse
hayatımızın da tadı biter.
O sakın ölmesin
 
Bir gun bu mahsun sevdadan geriye
Kalirsa sadece o huzun kalir
Sende anladinki yapayalniziz
Bulusmamiz yasak gorusmemiz uzak
Devrilmis kadehler gibi donuyor basimiz
Neylersin..
Ah guzelim incinmis bir sesi vardir yagmurun yanaklarina
Vurdugun da hissedersin
Ve bir veda sozcugu saclarina
Titreyen bir opucukle dokundugunda
Bu ani dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi akar gider ayrilik
Neylersin..
Biz zaten hicbir romanda kendi hayatimiza raslamadik butun
Sarkilar bizi yanlis anlatmisti
Ve butun bulmacalar yarim birakilmisti
Tenha sokaklarda usuyup durdu sirtimiz
Oysa tuttugumuz baliklari bile yeniden denize bagislamistik
Biz hayata dair hicbir yanlis yapmamistik
Neylersin..
Biz bu sonucu hak etmedik hayir etmedik
Omrumuz bu talana layik degildi
Bazen aci vurdu bazende yagmur
Hic gulmedi yuzumuz hic buyumedi gulumuz
Bizi yanlizca aksamlar kucakladi biliyorsun
Sabaha cikmayan bir yoldu yürüdüğümüz
Bazen aci dinmez bazende yagmur
Sevgilim gulumse hersey unutulur
Suskunuz bu aksam ustu hasrete yanmisiz
Neylersin..
Bir gun bu oykunun sonuna gelince
Ansizin desemki hoscakal canim
Unutursun mecburen unutursun
Yildizlar soner bu askta biter
Bazi gun hatirlayinca sessizce aglariz
Neylersin..
Ah bebegim ah..
Kekremsi bir tadi vardir gozyasinin
Dudaklarina sizinca farkedersin
İcindeki vurgun asklar mezarliginda
Ayrilik olumden uste yazilinca
Gideni durdurmaya yetismez sesin
Bir inme gibi dolanir bedeninde pismanliklar neylersin..
Biz zaten hicbir sinemaya tam vaktinde yetisemedik
Butun vapurlar bizden once kalkmisti
Ve butun biletler biz gelmeden satilmisti
Bosuna telaslarda yorduk gunlerimizi
Oysa nuhun gemisinde bile bize yer kalmamisti
Ve hicbir mutluluga adimiz kaydolmamisti
Neylersin..
Biz bu aski surduremezdik inan surduremezdik
Kalbimiz bu heyecana musait degildi
Bize hep acilar kaldi bize hep yagmur
Unutmasan bile artik unutur gibi yapicaksin
Ve burusturup burusturup attigim kagitlarda
Hic bitiremedigim bir siir olarak kalicaksin..
Bazen aci dinmez bazende yagmur
Sevgilim gulumse hersey unutulur
Suskunuz bu aksam ustu hasrete yanmisiz
Neylersin..
 
Benim icin askin rengi mavi
Gökyüzü duvara cizdigim kalp gecenin rengi mavi
yagmur rüzgar denizler kadar mavi
yildizlar ay baharlar bile mavi
Benim icin Askin rengi mavi....

Dudaklarin dudaklarima degdigi an yanginim olur
Dudaklarin dudaklarima degdigi an kasirgalar kopar
Dudaklarin dudaklarima degdigi an kiyametler kopar
 
özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşa***** başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı
yürüyüşlerimizi
sevimli haşarılığını
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
''git artık'' demek
''beni ne kadar çabuk unutursan o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa''
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek...
 
Bugün kederliyim beterim bugün
Sesime ses değse çığlık oluyor
Üşüyor toprak taşlar üşüyor
Vuslatı yakın eden yollar üşüyor

Yumma gözlerini uyuma bugün
Bütün gölgeler akşam oluyor
Üşüyor yaprak dallar üşüyor
Savrulup yırtılan rüzgar üşüyor
(İçimde kış gibi bir mevsim üşüyor)

Oysa ben senden neler neler isterdim
Senli sevdalarda doğmak isterdim
Sabahlar isterdin asi ve mavi
Büyüsün isterdim ışığın rengi
Ama gel gör ki kötüyüm bugün
 
Hadi gel islanalim sevgi yarmurun da
Tut ellerimi birakma sakin
Sevgi dolsun yüreklerimiz
bak sevgi yagiyor gökten
 
~~ Yalnız Sen ~~

Mevsim kıştı seni sevdim sensiz
Sensiz hem ben hem de kış sessiz
Sessiz sessiz ağladım ben sensiz
Bahar da gelse bu kollar yine sensiz
Sular sessiz seller sessiz yel sessiz
Ne yağmur var ne de kar hava bile sessiz
Issız ıpıssız dünyam kalbim yine sensiz
Dinmez bu sevda gönül artık hep sensiz
Bitmez sabahı yok bu gecenin
Harap gönlümde kalmadı taş taş üstünde
Yıkıldı hayallerim dünyam bile başıboş
Söndü tüm arzularım bundan böyle artık yas
Gün doğmuyor güneşe hasret gözlerim
Nedir bu sensiz gecelerdeki kasvetim
Dünya umurumda değil serilse önüme artık
Ve sen yalnız sen umudumsun sabahımsın..
 
Aşka Nice Şiir Ler Nice Şarkilar yazilmiş Yüz Yillarca
Ben Sana Ne Yazıyım Bilmiyorum
Bir Arkadaşa Sordum Bir Şiir Yaz Ona Yolla Dedi
Bir Dosta Sordum Bir Şarkı Sec Dinle Ona Yaz Dedi
Olmadı Sen Eşsiz Sen Benzer Siz Din
Sanada Senin Gibi Eşsiz Ben Zersiz Bir HediYe Lazım Dı
Tıpkı senin Gibi Dünyada Bir Eşi Bulun Mayan Sen
Düşün Düm Saat Lerce Seslendim Karanlıga
İcimi Dokdum Sana Ve Buldum Sana Senin Gibi Birşey Ler
İcim Den Gelen Şeyleri Yazdım Sana
Özlme Ee Özlem Sılaysa Sıla Gürbetse Gürbet
Razıyım Sana Ölüm De Olsan Yaşamak Güzel Seni
Gözlerim Gördük Ce Dilim Döndükce
Mecburum Sana Seni Yaşamaya
Sadece Sana Bakmaya Seni Seviyorum Demeye
Şimdi Karardı Dünya Ses Sizlik Cökdü Üzerime
Ve Seslendim Tüm Benligim Le Sana
Varmısın Yaşamaya Varmısın Adını Sevda Koymaya!!!
 
Gün Olurağlarsin
Hiçkiriklarla Dolarsin Gönül
Sevmeyisevilmeyi özlersin
Dalinda Savrulan Bir Gül Görürsün
Onun Gibi Sen De Savrulursun
Gülün Yapraklari Gibi Kurursun
Rüzgar Seni De Vurur Her Yana
Bir An Gelir Gülmeyi özlersin
Oysa Sen Mutluluklari Hep Gizlersin
Nedendir Bilinmezmutsuzluğa özenirsin
Yikarsin Umut Saraylarini
Acilara Tiryaki Olursun Gönül.

Akşam Olur Kararirsin Benimle
Işik Yanarbelirirsin Tenimde
Senin Yerin öyle Bir Yerde Ki
Enlerdeta En Derinlerde
Uslanmaz Bir çocuk Gibisin
Duramazsin Hiç Yerinde
Yanmak Için Zirveleri Seçersin
Ansizin Uçarsin Olduğun Yerden
Bir Güzele Ilişir Gözlerin Birden
Sevdalanirhayata Küsersin
Acilara Mahkum Olursun Gönül.
 
HAYAT
GÜL KOKULU BİR SAĞANAK YİNE

Gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı.
Ne varsa uçurumlar eşiğinde
hüzünlerle yalpalayan ne varsa
gözlerimin önünde
ve hayat gül kokulu bir sağanak yine…

Bir şeyler anlatmak istiyor hayat
ve alıp ***ürmek bir şeyleri kurt sofralarına…

Gün batıyor...
Gün batıyor bukağısı paslı bir sevinç oluyor yalnızlığım.
Unutuyorum sevgilim suretini;
durgunluğum “niçin”di unutuyorum…

Gün batıyor...
Gün batıyor ürkek yıldızlar dolanıyor yalnızlığıma.
Umurumda değil ne bu yağmur ne ayaz
ne de bu ker*** kokusu havada;
unutuyorum sabaha kadar gün batıyor.
Geciken sabahlara koşuyor kuşlar
gözlerimin önünde
ve hayat gül kokulu bir sağanak yine…
 
GÖZLERİN GÖK-
YÜZÜNDE BİR DOLUNAY

Diyelim
ki sessiz gecede poyraz…
Sis çökmüş o heybetli dağlara;
yurdun
da kar altında gözlerin gök-
yüzünde bir dolunay.

Diyelim ki sınamışsın uzaklığın ihanetini.
Seslere çarpmış sesin
ama ulaşmamış hiçbir yere nefesin…

Diyelim ki şarabın dökülmüş suların kesik
bu hayat seni bir oyuncak sanıyor…

Diyelim ki sana çıldırmak yasak sana ağlamak
yasak yarın yasak düş yasak.

Diyelim ki üşüyorsun kısacık bir ömrün sığınağında;
bir çay bile ısmarlamıyor hayat!

Diyelim ki lekesiz hiçbir şey kalmamış artık;
sis çökmüş güvendiğin dağlara…

Kederli bir süvari ol
Orda sen orda!
Bıkma atını mahmuzlamaktan
bıkma bu puştlar panayırında
berrak nehirler aramaktan…

Yaslı bir kışa rehin düşse de günler
kalbindeki tomurcuğu bahara büyüt;
o tomurcuk düşlerinin yağmuruyla ıslansın…

Çünkü her insan bir limandır başucunda tekneler;
çünkü herkesin hüznü kocaman aşkları dalgın…
Kimi kanıyor şahdamarından
kimi bozgununda yetim dervişan
kimi aşklarıyla düşleriyle perişan…

Yamalı yerlerinden
kanıyor hayat
tutunduğun günlerinden
soluyor hayat.

Bu yüzden salıver düşlerini kendi uğruna yansın;
salıver düşlerini ateşlere abansın!

Tutunduğun yerlerinden solarken hayat
bıkma atını mahmuzlamaktan;
bıkma sendeki insan için
derin uçurumlar arşınlamaktan…

Yaslı bir kışa rehin düşse de günler
bir gün rüzgâr esecektir suların serinliğinden;
bir gün kırlangıçlar da geçecektir göğün genişliğinden.

Yaslı bir kışa rehin düşse de günler
kalbindeki tomurcuğu bahara büyüt
o tomurcuk düşlerinin yağmuruyla ıslansın;
ıslansın…

Çünkü senin de bir ütopyan varsa
i n s a n s ı n…
 
AŞK BİZE KÜSTÜ


Biz bu kentlere sığdık da
bu kentler bize sığmadı Asiya!
Ve bir çığlık gibi günlerin çarmıhında;
arttıkça yalnız sustukça silik...

Ay ışığı gölgeleri büyüttü
son kuşlar da vuruldular dağlarda.
Yakamozları söndü sahillerin ışıkları evlerin;
çağın vebalı gövdesinde
bir hayalet gibi gölgemizde yalnızlık.

Kaldık...
Kırık bardaklar gibi
içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi..

Düşler artık ölü çocuklar doğuruyorsa
sevgiler boğduruluyorsa kürtajlarda
ve daha eskimemiş tüfeklerle
ordusu bozguna uğramış askerler gibi kalıp
bozuk paralar gibi yuvarlanıyorsak kaldırımlarda
bir bedeli vardır elbet cennetini çaldırmanın;
ömrünü yetim bir bebek gibi bırakmanın
bulvarlara
bozgunlara
ve yanlış yalan aşklara…

Bir bedeli
bu kuşatmaların ilkyazları kurşunlatmaların...

Biz bu kentlere sığdık aslında
bu kentler bize sığmadı Asiya
ah son kuşlar da vuruldular dağlarda!

Ay ışığı gölgeleri büyüttü.
Mutluluk oyununa geç kalan ölü kuşlarla geldim.
Geldim... Kırık bardaklar gibi
içilmiş sulardan geride buruk bardaklar gibi…

Ve ömürlerimizde bin kasvetle upuzun
sefalet seferlerinin ayazı;
belki yalnız geçireceğiz artık kim bilir
batan gemiler gibi yiten aşklardan geride
kalan her kışı güzü ve yazı.

Ay ışığı gölgeleri büyüttü.
Ayrılıklar eskidi biz eskidik
aşk bize küstü Asiya.

Belki de uzun sürecek bu bozgunun saçağında
sen şarkılarını sesine yasla
ve bırak beni de usulca
apansız bir yalnızlığa!

Ay ışığı gölgeleri büyüttü
büyüdü ölüm
ve biz küçüldük Asiya…
 
Bugün iki kez yağdı yağmur;
iki kez eskidim sanki.

İki ömrü kol kola yaşadım ben;
biri nergis bahçesi diğeri mahşer yeri.

Hep iki şömine yandı yüreğimde;
birinde ateşti diğerinde kül.

Ve iki kez âşık oldum;
bundandır iki kez ölmüşlüğüm.

Sonra bir serüvende ikiye böldüm ömrümü;
şimdi sömestrdeyim.

İlk iki kitabımdan sonra sıtmaya tutuldu coşkum;
daha depremlerleyim.

Ve iki kere iki
kitabımda benim

ya çok eder
ya sıfır...
 
SAKLA YAMALARINI KALBİM

Ne gül
ne yarın!

Gül küle karılmış günlerin tortusunda.
Yarın vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda.

Sakla yamalarını kalbim...

İnsanlar büyüdükçe günler kısalırlar;
günlerimiz gibi aşklarımız da
yittikleri duraklarda kalırlar.

Sakla yamalarını kalbim...

Kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla.
Yürü arkana bakma ama umursa.

B a z e n a n ı l a r a e n ç o k y a k ı ş a n e l b i s e
b i r k a ç d a m l a g ö z y a ş ı d ı r u n u t m a...
 
Kurşuni sevdaların yaşandığı
Masallar çoktan geride kaldı.
şu üç kısa günümde tükettim
Bütün aşkları.
Adını masal koydum
Beklediğim yollarda
Bir var bir yoksun.
Sen de yaşadığım
Tüm aşklar gibi;
Hem çok hem yoksun.

Sen ey çocukluk masallarımın
Kar perisi !
Çoktan vurdun saçaklarda ki
buzdan hançerinle.
Çektin vurdun beni son defa
GÖZLERİNLE
 
Geri
Üst