Komik Fıkra Arşivi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Birgün doktorun muayenehanesinin kapısı açılmış ve içeri bir adam girmiş. Adam doktora demiş ki :
- Beni hatırladınız mı? Hani iki sene önce romatizma teşhisi koymuştunuz.
- Evet hatırladım. Buyrun bir şikayetiniz mi vardı?
- Siz bana rutubetten uzak durmamı söylemiştiniz.
- Evet.
- Ben de size sormaya geldim. Acaba artık banyo yapmamın bir mahzuru var mı?
 
Bir alış veriş merkezine giren müşteri manav reyonundaki tezgahtara rica etmiş :
- Şu lahanayı bölüp bana yarısını verir misin?
- Bölemeyiz demiş tezgahtar.
- Neden bölemiyorsunuz nasıl olsa kiloyla satıyorsunuz.
- Olmaz ama ben yine de reyon şefimize bir sorayım.
Tezgahtar sinirli bir şekilde reyon şefinin olduğu tarafa doğru yürürken hemen arkasından da müşterinin geldiğini farketmemiş. Rahatça duyulan bir sesle şefe :
- Şef dangalağın biri lah****** yarısını istiyor dedikten sonra bir de bakmış ki müşteri arkasında . Herif utanarak sözünü tamamlamış :
- Bu beyefendi de diğer yarısını istiyor
 
Bir başbakan devir teslim töreninden sonra halefine :
- Şu iki zarfı al demiş. Memleket ekonomik krize girerse birinciyi politik hayatın tehlikeye düşerse ikinci zarfı açarsın.
Bir süre sonra ülke ekonomik krize girmiş. Başbakanın aklına zarflar gelmiş. Gitmiş birinci zarfı açmış. Zarfta şöyle yazıyormuş: "Hemen suçu benim üzerime at."
Bu taktik yeni başbakana biraz süre kazandırmış fakat ülkenin düzelmesine yetmemiş. En sonunda işler düzelemeyecek duruma geldiğinde ikinci zarfı açmış. Bu zarfta yazan ise şuymuş: "Hemen iki mektup yaz!"
 
Bir kel bir kör bir de topal yolda yürüyorlarmış. Yanlarından çok hızlı araba geçmiş. Kel :
- Bak şu hayvana demiş. Topal :
- Ben onu bir koşuda yakalar gelirim demiş. Körde
- Boşuna koşma ben onun plakasını aldım zaten demiş.
 
Bir gün üç adam namaza gitmiş. Tam namaz esnasında birinin etrafında arı dolaşmaya başlamış. Adam bundan çok rahatsız olmuş ve demiş ki:
- Yahu etrafımda bir arı var rahatsız ediyor namazı bozacak diye korkuyorum.
Yandaki :
- İyi de sen konuştun namanazın zaten bozuldu bari kov şunuda bizim namazımız bozulmasın.
Üçüncüsüde :
- Neyse ki ben size uyup konuşmadım yoksa benim namaz da bozulacaktı...
 
Çok şık giyimli adamın biri New York şehrinin en iyi bankalarından birine girer. Sırasını bekledikten sonra müşteri temsilcisinin önündeki koltuğa oturur ve utangaç bir eda ile ;
- Çok acele 5000 dolara 3 haftalığına ihtiyacım var bunu sizden hemen temin edebilir miyim diye sorar ?
Müşteri temsilcisi adamın giyiminden ve konuşmasından çok etkilenmesine rağmen kendi bankaları ile daha önce hiç çalışıp çalışmadığı veya herhangi bir referansı olup olmadığı gibi beylik sorularını ezberletildiği şekilde sorar. Adam bunun üzerine kibarca ve ezilerek bunların aslında hepsini kendisine temin edebileceğini fakat çok acelesinin olduğunu ve müşteri temsilcisinin temkinli yaklaşımını da gayet anlayışla karşıladığını anlatır ve sorar :
- Benim aklıma bir çözüm yolu geliyor; kapınızın önünde 200.000 dolar değerinde Rolls Royce arabam var bunu size teminat olarak bırakayım 3 hafta sonra 5.000 doları ve faizini ödedikten sonra arabamı geri alırım böyle bir çözüm sizce uygun mu?
Müşteri temsilcisi bunu hemen sevinçle kabul eder adamın Rolls Royce''u bankanın garajına park edilir ve adam arzu ettiği 5.000 doları alıp gider. Adam 3 hafta sonra yine aynı müşteri temsilcisinin önüne gelir borç aldığı 5.000 doları ve 3 haftalık süre için tahakkuk eden 15 dolar 42 cent faizi öder. Müşteri tam Rolls Royce''u ile bankanın önünden ayrılırken müşteri temsilcisi biraz utanarak :
- Kusura bakmayın ama sizin gibi bir beyefendi nasıl olur da kredi kartı ile çekebileceği 5.000 dolar için 200.000 dolar değerindeki Rolls Royce arabasını rehin bırakıp 5.000 dolar kredi alır ?'' diye sorar. Bunun üzerine müşteri :
- Peki siz New York''da Rolls Royce'umun başına bir şey gelmeyeceğinden bu kadar emin olduğunuz ve 3 haftalık park ücretinin 15 dolar 42 cent tuttuğu başka bir park yeri biliyor musunuz? sorusuyla cevap verir.
 
Çocuk birgün dedesine sormuş:
- Dede ninem ile kaç yıldır evlisin?
- 40 yıldır evlat
- Peki ama dede ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir?
- Otur evlat anlatayım... Nikahımız kıyıldı. Benim at arabasına ninenin üç-beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda atın ayağı tökezlendi. 'Bu bir' dedim. Yola devam ederken bir daha tökezlendi ben yine 'Bu iki' dedim. Köye de epey yolumuz vardı. Bizim atın ayağı bir daha tökezleyince 'Bu üç' dedim ve çektim piştovu atı orada vurdum. Ninen ben atı vurunca başladı bana söylenmeye:
- Biz nasıl gideceğiz. Niye durup dururken atı vurdun. Sende hiç akıl yok mu? Bu eşyaları nasıl ***üreceğiz?
Ben de döndüm ninene:
"Bu biiirr" dedim.
O gündür bu gündür gül gibi geçinip gidiyoruz....
 
Şapka satarak geçinen bir adamın yolu birgün ormana düşmüş... Bir süre yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış bir agacın altına oturmuş. Şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış... Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış... Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş
Şapkalar gitmiş!! Bir de kafasını kaldırıp ağaca bakmış ki ağacın dallarında bi sürü maymun her birinin kafasında adamın şapkaları... Adam düşünmeye başlamış: "Ben şimdi ne yapıcam şapkaları bu maymunlardan nasıl alıcam...?"...Düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bi bakmış maymunlarda adamın taklidini yapıyolar kafalarını kaşıyolar... Adam ellerini havaya kaldırmış maymunlar da aynısını yapmışlar... Derken adam ne yapacagını bulmuş... Kendi başındaki şapkasını çıkartıp yere atmış tabi maymunlar da kafalarındaki şapkaları hemen yere atmışlar... Adam böylece bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş... Aradan 50 yıl geçmiş. Artık adamın bir torunu varmış o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. Günlerden birgün onun da yolu aynı ormana düşmüş. Hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış. Bir saat sonra uyanmış bir de bakmış sepetin içinde şapkalar yok! Derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bi sürü maymun hepsinin kafasında birer şapka. Adam düşünmüş: "Dedem yıllar önce bana bir hikaye anlatmıştı... Ne yapacağımı çok iyi biliyorum" Adam kafasını kaşımaya başlamış maymunlar da aynısını yapmışlar. Adam ellerini havaya kaldırmış maymunlar da ellerini kaldırmış ve adam gülümseyerek kendinden emin bir tavırla başındaki şapkayı çıkarmış yere fırlatmış o anda aymunlardan biri ağaçtan inmiş adamın yere attığı şapkayı kapmış adama da bi tokat atmış ve:
- Sadece senin mi deden var lan !
 
İsa Mesih bir gün çölde gezinirken ağlayan bir ihtiyar görmüş ve yanına yaklaşıp derdini sormuş. İhtiyar:
-Kaybolan oğlumu arıyorum ama artık umudu kesmek üzereyim
deyince İsa Mesih yaşlı adama acımış ve :
-Oğlunu beraber arayalım demiş. Ve sonra sormuş :
-Peki demiş oğlunu tanıyacağımız bir işaret bir iz var mı? Mesela doğum lekesi filan...
İhtiyar :
-Evet oğlumun ellerinde ve ayaklarında çiviler vardı...
-İsa Mesih'in gözleri dolmuş ve haykırmış :
-Baba!!!
İhtiyar da haykırmış :
-Pinokyo!!!
 
Birgün James Bond'la Jann Claude Vann Damme karşılaşmışlar. James:
- Ben Bond James Bond demiş. Damme ise ;
- Ben de Damme Vann Damme Claude Vann Damme Jann Claude Vann Damme demiş..
 
Bir gün kahvede oturanlardan birisi demiş ki :
-Kahvenin önünden ilk önce erkek geçerse kahve kadın geçerse süt içelim.
Kahvenin önünden Farih ürek geçmiş geçmiş sütlü kahve içmişler.
 
Yuri Gagarin uzaya çıkan ilk insan olarak dünyaya dönünce
Kruçev tarafından kabul edilmişti.Kruçev hoşbeşten sonra Gagarin'e :
-Sana bir şey soracağım açık açık söyle dedi.
-Yukarıda onu gördün mü?
-O dediğiniz kim?
-Canım söyletme işte beni! O'nu...Yani Tanrı'yı gördün mü?
-Evet efendim...Çok yakınımda olduğunu her an hissettim.
Kruçev eliyle hırsla dizine vurdu :
-Biliyordum zaten olduğunu! Bak Yuri...Bunu kimseye söylemeyeceğine bana yemin et.
Söylersen bütün politikamız tepetaklak olur!
Aradan bir süre geçti.
Bu sefer Yuri Gagarin Papa tarafından davet edildi.Vatikan'daki görüşmede
biraz hoş-beşten sonra Papa Gagarin'e :
-Bak evladım dedi.Sana birşey soracağım.Yukarıya çıktığın zaman O'nu gördün mü?
Gagarin ettiği yemini hatırlayarak :
-Hayır efendim diye cevap verdi.Hiç birşey görmedim.
Papa hırsla elini dizine vurdu :
-Biliyordum zaten olmadığını! dedi.
Sonra Gagarin'e iyice sokularak kulağına şunları fısıldadı :
-Görmediğini kimseye söylemeyeceğine yemin et! Yoksa bütün politikamız allak bullak olur..
 
Adam arkadaşı ile sinemaya gitmiş. Bir süre sonra biri diğerine :
-Yahu baksana 16. Louis ileride oturuyor.
-Sen delirdin mi adam öleli yıllar oldu.
-Emin misin?
-Evet eminim.
Aradan biraz zaman geçer ve bizimki yine arkadaşına döner.
-16.Louis'nin öldüğunden eminsin değil mi?
-Elbette.Yıllar önce öldü.
-Ama demin kımıldadı.
 
Clinton Yeltsin ve Çiller şeytanın huzuruna çıkarlar.
Hepsi şeytana dileklerini söyleyeceklerdir o da onlara ne zaman gerçekleşeceğini söyleyecektir. İlk önce Clinton sorar :
-Amerika ne zaman her yönden tam olarak dünyanın hakimi olacak? der. Şeytan da :
-50 yıl sonra der. Clinton ağlamaya baslar :
-Ben göremicem ben göremicem... Sıra yeltsine gelmiştir. O da sorar :
-Rusya ne zaman eski gücüne kavuşacak?. Şeytan cevap verir :
-100 yıl sonra. Yeltsin de başlar ağlamaya :
-Ben göremicem ben göremicem... Sıra Çiller'e gelmiştir O da sorusunu sorar :
-Ne zaman Türkiye'deki enflasyon düşecek?
Bu sefer şeytan ağlamaya başlar :
-Ben göremicem ben göremicem!..
 
kadının biri çok yaşlıymış çokta çirkinmiş kadın ölecekmiş azrail gelmiş kadın demişki;
-hadi benim canımı al
azrail;
-hayır sen 50 yıl daha yaşayacaksın demiş
kadın buna çok sevinmiş ve estedik ameleyatı yaptırmış ve 50 yaş gençleşmiş ertesi gün arbada giderken kadın ölmüş kadın azraile demişki;
-hani ben 50 yıl daha yaşıyacaktım
azrail;
- ha sen o kadınmıydın bede seni başka bi kadın sanmıştım demiş
 
Sakıp Sabancı Ağa'ya bir gün demişler ki :
-Ağa bu dünyada her şey güllük gülüstanlık.Nereye baksak her tarafta senin şirketleri
fabrikaları görüyoruz (marSA yünSa lasSA toyotaSA).Burada işin iş.
Ya diğer tarafta ne olacak orada ne yapacaksın nasıl kurtulacaksın zebanilerden?..
Sakıp Ağa gülmüş :
-Öte yanda da işimizi sağlama aldık.Bir tarafımızda iSA diger tarafımızda muSA.
 
Sürünün birinde bir koyun yoğun düşüncelere dalmış ve bağırarak arkadaşlarına :
- Arkadaşlar ben artık koyun psikolojisiyle yaşamak istemiyorum demiş. Bunu duyan sürüdeki diğer koyunlarda katılmışlar :
- Bende bende...
 
2 hırsız anlaşırlar bir arabayı soymak için biri azrail rolüne girer diğeride sıradan bir insan rolünü yaparlar.
Adam arabayla ilerler ilerde ilk hırsız otostop çeker ve arabayı durdurur arabaya biner.
Aerhaba ben Azrailim canını almaya geldim.
Şöför:Ya git işine akşam akşam.
A:Bana inanmıyorsan 100m. ilerde sana 1 kişi daha otostop yapacak.
İlerlerler 100m. sonra şöför ne görsün bir adam otostop çekiyo onuda arabaya alır.(bu adam 2.hırsızdır.)
A:Bak gördünmü sana demiştim şimdi canını alacağım.!
Şöför:Ya bilader bu yanındaki adam Azrail Olduğunu iddaa ediyo bişey söle şuna.
Bangi adam benim yanımda adam felan yok!
A:O beni göremez ve duyamaz ben senin canını almaya geldim.
Adamcağızın eli ayağı titremeye başlar...
A:Bak istersen seni öldürmeden önce in şurda 2 rekat namaz kıl!
Ş:Tamam iniyorum namazımı kılıcam.
Ve adam namaz kılmaya inince hırsızlar arabayı ***ürürler...
 
Bir uçakta Fransızlar Almanlar ve Türkler yolculuk ediyorlar. Uçağın tek motoru duruyor. Pilot her milletten bir kişi atlarsa uçağın düşmeyeceğini söylüyor. Hostesler Fransızlar kibardırlar kibarca söyleyelim biri çıkar atlar diye düşünüyorlar. Hosteslerden biri
- Lütfen atlarmısınız diyor bir tane Fransız koşarak atlıyor.
Hostesler Almanlar kabalardır diye düşünüyorlar. Hosteslerden biri bağrıyor:
- Atlayın lan. Hemen Almanlardan biri atlıyor..
Sıra Türklerden birinin atlamasına geliyor. Kimse gönüllü olmuyor. Hostesler ne yapıyorlarsada bir tane Türk'ü aşağı atmayı başaramıyorlar. En Sonunda hosteslerden birinin aklına çok dahiyane bir fikir geliyor ve bağırmaya başlıyor:
- Atlamak yasaaak...
Bunun üzerine uçaktaki tüm Türk yolcular atlıyorlar...
 
Bir misyoner bozkırın ortasında sevimsiz bir Aslanla burun buruna gelir :
-Oh Tanrım diye haykırır adam.Şu hayvana Hıristiyanca duygular ihsan eyle.
-Tanrım der Aslan.Alacağım şu besini kutsayın!
 
Geri
Üst