₪ мüнürsüи sαтırlαrıмα.

Ben seni severim aslında da;
düzenim bozulur diye korkuyorum..
Durduk yere başımıza saçma sapan bi Aşk çıkar.
Küsmesi barışması ayılması bayılması ona baktın bunu süzdün tarafları..
Hatta; eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması..
Bu kadar ceremeye ne gerek var?
Uzaktan sev yar uzaktan..: ))
 
Kaç hayat yaşayınca yorulur insan?
Kaç seneden sonra yaşlı Kaç hezimetten sonra bezgin Kaç sevdadan sonra kalpsiz Kaç kelimeden sonra lâl olur kişi?
 
Insanlık ?
Modası geçmiş lugatların kıyısına köşesine atılmış
arasan çöpte dahi bulamayacağın
kalplerden aforoz edilen kelime mahiyetinde bir sözcük.
 
Hiçbir vücut ısısı değiştirmiyorsa mevsim normallerini.. Sevmek de yok artık Sevmek yok artık Hiç kimseyi!
Sen yaz saati uygulaması ben kış saati... Ortak bi takvimimiz bile olmadı!
Seni bir saat ileri almışlar beni bir saat geri Bu zamanlar yoksa düşman mı bize?
''Altyapısı olmayan bir şehir gibiyim. Ne zaman hüzünlensem gözlerimi sel basıyor ve ne zaman seni düşünsem kalbimin trafiği aksıyor..
 
Kulağımda ki ses yormadan ve durmadan söylüyor;


“Gücün var mı sahiden; derin sularda inci tanesi aramaya?”


Cevap veriyorum;


“Evet O varsa gücümde var…”
 
17 Mayis bir tarih yazilmisti..
Ve tarih; yazilanlari asla unutmaz.

Yillardir harika bir aniydi 17.05

Ah ölüm.. Yine yaptin yapacagini.

Artik amcami kaybettigim gun olarakta tarihe gecti.


Ve evet; tarih yazilanlari unutmaz.
Hicbirsey Seni unutturmaz.

Her dua'mda var olacaksin.. Nûr icinde yat inşAllah.

Seni Seviyorum!
 
Kelimenin bittigi yerde konuş Ecelle.
De ki; "bildigim tek soz
ALLAH azze ve celle."
 
Bu yaşlı kahrın günahını
Kim üstlenirse üstlensin.

Artık
Önüme çıkan bütün hüzünlerin
Ortak adresi ben olmalıyım.
 
Artık

Bana

güzel bir

'' s a b ı r ''

yakışır
 
*
**
***

Seni yollarca şehirlerce uzağından sevdim.
Seni kelimelerce
şiirlerce
yakınından sevdim.

Seni umutsuzca
beklentisizce
hayallerce
'sevdim uzağından.

Hayatımı öyle olduğu gibi bıraktım.

Şehrine geldim
ama
kalbine
giremeden
sevdim
...
 
Bu gece yalnızlık yok.
Seni bekleyen yağmur saksıları dolduruyor.
Krem kutularına boşaltıyorum yazdıklarımı.
Rüyalarımda donmuş nehirlerin üstünden kahkahalar atarak kayıyorum. Yalan konuşuyorum.
Kum saatlerini yakıyorum.
Biri penceresini açsa kurtulacaksın sanıyorum.
Ama olmuyor.
Bütün pencerelerimi açıyorum.
Ama olmuyor işte.
Meğer sen bütün davetleri reddetmişsin.
Meğer sen tüm çırpınışlarıma sırtını dönmüşsün.
Anladım çok sevmişsin sokağa küfür gibi çaldığım kırmızıyı...
 
Kapıyı aralıyor bana bakıyor uyuyup uyumadığımı kontrol edip gidiyor.
Masal anlatmıyor ninni söylemiyor.
Biliyor; gözlerim kapalı rüyadayım ama uyumuyorum.
 
ne kadar da safmışız
masallar hep yalanmış
şu kırmızı başlıklı kız
en az kurt kadar varmış
rapunzel zamanında
küt saç daha modaymış
ve en hain kahramanlar
en masum olanlarmış
ağustos böceği kaset
karınca senet yapmış
yalan söyleyeninse
burnu hiç uzamazmış
meğer aslanlar susar
aynalar konuşmazmış
güzeller ve düşmanlar
hiç mi hiç uyumazmış
kurşun asker silahlı
polyanna düzenbazmış
don kişot’la savaşı
değirmenler kazanmış

masallarla büyürsen
normaldir bu olanlar
özetleri dinledin
şimdi gerçek yalanlar
 
Seni öldürmek en iyisi be sevgili.
En azından nerede yattığını bilirim:s
 
2ihqno7.png
 
Ellerim ellerini tutmaktan bıkmayacak
Gözlerim gözlerine bakmaktan yılmayacak
Kalbimde açtırdığın aşk çiçeği
Sen istemedikçe asla solmayacak
 
. . Öyle bi içten sarılırım ki selama durur tüm geçmişin . ..
Olabilirliğine şaşarsın böyle sevilmenin (!)
 
Geri
Üst