Şair ve Yazarlardan, kesitler.

Hayvanlar insanlar için yaratılmıştır" diyor İncil. Belki de o yüzden bağlıyım sana !
 
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş
sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım...

Can Yücel.
 
alışırım seni düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki...
 
'Aşktın sen, kokundan bildim seni
Aşktın sen, gidişinden bildim seni.''
 
Tenine dokunabilmek mi..!
Haşa..!
Gözüm göz
menziline girsin yeter..!
...Hadi düş düşlerime...
......Tutmayana aşk
olsun"
Sunay Akın
 
Kördü kadın göremedi. beriki dilsiz..Dİllendiremedi yüreğindeki talanı.. ikisi.. el ele..göremediklerini,dillendiremediklerini sonsuza denk suskunluğa mahkum ettiler geriye sadece SÖYLENMEMİŞ ŞARKILAR' ı kaldı... Canan Tan
 
''Yalnız'ın gelmesi yoktur,gitmeside
onun kalması vardır hep...
(Özdemir Asaf
 
Dimdik duruyorum karşında; geçen günler bileklerimi kesiyor yavaş yavaş ve akan kan sadece gülümsetiyor beni!

(Ceyhun Yılmaz)
 
Söyle saçlarında öldüğüm
Bir geri gidiş kaç günde gelirdi? k.tazeoğlu
 
Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere;
Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere...

Necip Fazıl
 
Çünkü hayat olduğu gibidir
Olması gerektiği gibi değil.......
kahraman
tazeoğlu
 
Üzüldüğüm için sinirliyim. Tuhaf gelebilir sana.
Ama maceralar bitti mi, kahramanlar işsiz kalır. K.İ
 
Mabedim bildiğim tenindeibadetimdi tüm sevişmelerim...Anlamadın...Tüm...
günah cümlelerin öznesine beni yükleyip taşırdığın her gözyaşında
yüreğinden bu aşkı afaroz ederken sen, ben sensizliğe tövbe
ediyordum.Görmedin...Masum değildim!Hatalı gidişlerim birer büyük
günahtı!O kadar çok sevmiştin ki; bir ihanet gibi geldi bel...ki.Kabul
ettim...Ama kalbinden atılası değildim!Affedilesi
sevdim!Affet/medin.Ömrüme kapıyı çarpıp gittiğinde bile sevgilim her
meşru dokunuşu günah bildim!İnandıramadım...Artık ödeştik.Aşk'ın yerde
kalmadı.Ben koynuna astım yokluğunda kendimi..
 
İhanete uğradım güzin abla?
gece mütemadiyen infilak etti!
gecenin gardırobunda bulduğum çıplak erkekler:
utangaç ve isyankar
sevinci/hüznü, yetim koyup da gitti tutku,kendisini aynada seyreden bir ayna gibi
...aldatılmak, bir gölgelenmenin zamiridir...
siyah hiçbir çocukluk yaşamış mıdır ki
ardında karartmalar sürükleyerek bakar tarih
mektuplar sende kasın, çocukları ben yırtarım

şimdi eski bir pikapta unutulmuş eski bir plak oldum
çizik çiziğim! ..
 
Yasallığın kaybolduğu noktalarda insan, vücudunu özlüyor, etini özlüyor. Söyleyecek sözüm yok. Yeni bir sevdaya tutulana kadar yerçekimsiz ortamda şizofreni dersleri alacağım... (k.iskender)
 
can almaya devam eden masumiyet
boşluğa yağan yağmur
tahminleri boşa çıkartan sürat
hangi kalıba sığar his yeryüzüne yönelik en tehlikeli tehditken gökyüzü
ben terketmeye müsait misiniz?
 
yüzüyorsanız boğulmayın..
içiyorsanız çok için..
seviyorsanız sevişin..
üzülüyorsanız..
yapmayın..
...değmiyor”
 
Bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin seni sevmek,
seni dünyanın yedi harikasından herhangi birinde yüzünden jiletle işaretlemek,
indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi
arabanın attığı her taklada sana yaklaşıyor olmanın sevinci
arabanın attığı her taklada sana yakışıyor olmanın ürpertisi. Zord...u.
Çünkü, mart ayının soğuk bir salonuydu. Çünkü hayat,

ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu.

Senin için ölüyordum. Durum buydu!
 
Tahtından indirilip boynu vurulmaya ***ürülen çocuk padişahlar, "Eve mi gidiyoruz, oyun bitti mi?!" diye sormuşlar mıdır?! Kaç çocuk sevgilinin boynunu vurdun sen?!
 
Satın alınmayacak bir gazete adeta içimdeki buzul dağ,
köşeyazarı bir ırmak akıyor
boğuyor cesur bir okura benzeyen ilk halimi!

Taklitlerinden sakınılan bir 'gece'
yatıyor uzayda sereserpe özgür, özgür ama serseri!

galiba cismim
yıldız yağmurunda rüya şemsiyesini açan casus gemi!

Evet!
Ne idüğü belirsiz kelimeler takip ediyor beni!
her dakila yaklaşsalarda

ele vermiyorlar bedenimi!

Küçük İskender
 
Geri
Üst