0
EXE RANK
schatteN-
Fexe Kullanıcısı
Moğol İmparatoru Cengizhan
Türk soyundan geldiğini söyleyenler ve Türk olduğu İçin Yaptığı despotizmi efsaneleştirenler var ama bu gerçek değil. Kendisi bir Moğoldur, Moğol olarak yaşamış ve Moğol olarak ölmüştür. İnsanları değerlendirirken kendi zamanının ve kendi kültürünün özelliklerini dikkate almazsak yanılırız. Ancak insanlık tarihi boyunca öyle temel insani değerler vardır ki kahramanların günümüze ışık tutmaları bu özellikleri benimsemeleri ile ilgilidir.
Türk milleti olarak Cengiz ismini çocuklarımıza veririz, Cengiz Han’ın resimleri okullarımızı süsler. Peki, bunu niçin yaparız. Cengiz Han kimdir ne yapmıştır bunu da pek bilmeyiz. Bilseydik böyle yapmazdık. Herhalde aklımıza dünyanın yarısını fethetmiş büyük bir cihangir geldiği içindir. İskender ismini de o yüzden koyarız çocuklarımıza. Oysa Büyük İskender’in bizimle hiçbir ilgisi yok. Türk,de değildir ,Bize yararı da yok zararı da. Ama Cengiz Han öyle mi?
Cengiz Han(Timuçin) daha dokuz yaşındayken tuttuğu balıklarını aldı diye kardeşini oklayarak öldürmüş, hayata cinayet ile başlamış biridir. Üstün siyasi ve askeri dehası tarihte hiçbir şekilde yer alamayacak olan barbar bir kavmin kaderini etkilemiş ama değiştirememiştir. Dünya tarihinde yağmalar, katliamlar ve acılarla dolu iki yüzyıllık bir süreyi işgal etmişlerdir. Hepsi o kadar. Bu büyük yağma çapul imparatorluğu saman alevi gibi parlayıp söndüğünde dünya artık eski dünya değildi ama Moğollar eski yerlerinde hiçbir şey olmamış gibi eski uğraşları içindeydiler. Halen öyle olmaya devam ediyorlar.
Moğol sosyal yapısı aynı coğrafyayı paylaşmamıza rağmen Türklerden çok farklı idi. Bakın o devrin tarihçisi Moğol ailesinde bir yemek sahnesini nasıl anlatıyor: “Önce güçlü kuvvetli erkekler yemeği alırlar, sonra yaşlılarla kadınlar tencereyi önlerine çekerler, çocuklar da kemiklerle sinirleri birbirinden kapmak için yarışırlar” Bu sahne bana sırtlan sürüsünün beslenmesini hatırlatıyor. Zaten onlarda sırtlan sürüsünden farklı değillerdi. Moğol sosyal yapısında acımak, merhamet gibi insan olmanın temel vasfı sayılan hiçbir değer yoktu. Hiçbir feryat onların yüreklerine etki etmezdi. Cengiz Han Çin seferi sırasında esir aldığı yüz bin kişiyi geri dönüşte Gobi çölünü geçemezler diyerek katletmiştir. Buradan sağlayacakları tek fayda kendi sürülerine yayla temini için bereketli memleketleri insansızlaştırmaktan öte bir şey değildi.
Cengiz Han kadınlara çok düşkündü. En büyük zevki düşmanlarının atlarına binmek ve kadınlarıyla oynaşmaktı. Bir gün bir adamı kendisine gördüğü ama yerini hatırlamadığı güzel bir kızdan bahsedince: “eğer gerçekten güzelse onu muhakkak bulurum” demiştir. Yine bir gece rüyasında eşlerinden birinin kendine suikast yaptığını görür. Uyanır uyanmaz nöbetçiyi çağırır ve ona falan kadın senindir al onu çadırına götür, deyecek kadar da çağdaş fikirliydi !
Tarihte Türk’e ve Türk-İslam dünyasına Moğollar kadar zarar veren başka bir millet gelmemiştir. Düşürdüğü Semerkant, Buhara, Merv, Rey gibi tarihi Türk şehirlerinde milyonlarca müslüman insanı öldürttü. Kadınları eşlerinden, çocukları anne babalarından ayırttı. Moğollar dağlara, oyuklara sığınarak katliamlardan kurtulanları açlıktan öldürmek için bütün canlıları yok, bütün ekinleri imha ederlerdi. Batı yürüyüşü sırasında Cengiz Han komutanlarına şu emri veriyordu: “Benim tarafımdan özel bir emir olmadıkça insanlara merhamet göstermenizi men ediyorum. Böyle kafalara vazifelerini öğretecek ancak şiddettir.”
Cengiz Han İslama ve Hz. MUHAMMED,e olan düşmanlığıylada bilinir bunu gösteren bir çok uygulama ve kanunuda vardır bunlardan iki tanesi:
"Adam öldürme (cinayetin cezalandırılması) durumunda, kişi para cezası ödeyerek fidye verip kendini kurtarabilir ki bu Hz. Muhammet’e inanan kişi için 40 altın para (Balysh); ve bir Çinli için bir eşektir. "
"Bir hayvan yenirken, ayakları bağlanmalı, karnı yırtılarak açılmalı ve hayvan ölene kadar kalbi elde sıkılmalıdır; fakat eğer bir kimse Hz. Muhammet’in inananlarının(müslümanlar) yöntemi ile hayvanı keserek öldürürse, kendisi de kesilerek öldürülür.
O sadece insanlara değil, mabetlere, binalara, kütüphanelere ve kitaplara saldırdı. İstemediği ne işe yarayacağını bilmediği, kendisine yabancı gelen her şeyi imha etti. İşin kötü tarafı bunu yaparken kişisel veya milli bir düşmanlıkla değil fakat özellikle imha arzusunun tatmini için yapıyordu. Sadizm onun varlığıydı. Zira onu engelleyecek ne bir hukuk sistemi ne de bir Allah korkusu vardı. Babaları öldürülmüş çocuklar Moğolların elinde esirgen, İslam memleketlerinin en güzel kadınları Moğol çadırları arasında örtüsüz dolaştırılıyorlardu.
Cengiz Han’ın işkenceleri, zalimlikleri yüzlerce yıl İslam coğrafyasında anlatılıp durmuştur. Anadolu en karanlık çağını Moğol istilası sırasında yaşamıştır. Yunan zulmü bile Moğol istilası yanında gerçekten önemsiz kalır.
Cengiz Han bir İslam âlimine : “Benden sonra gelenler döktüğüm kandan dolayı bana lanet edecek mi?” diye sormuştur.
Evet Cengiz hana lanet edecek bilinçli bir nesil var, ama malesef Cengiz Hanın yaptığı despotizmi İslam Düşmanlığını Çin sarayını basma safsatasını Türk mİlletine maledip efsaneleştiren bilinçsiz ve gözünü Türkçülük ideolojisi bürümüş neslimizde var .

Türk soyundan geldiğini söyleyenler ve Türk olduğu İçin Yaptığı despotizmi efsaneleştirenler var ama bu gerçek değil. Kendisi bir Moğoldur, Moğol olarak yaşamış ve Moğol olarak ölmüştür. İnsanları değerlendirirken kendi zamanının ve kendi kültürünün özelliklerini dikkate almazsak yanılırız. Ancak insanlık tarihi boyunca öyle temel insani değerler vardır ki kahramanların günümüze ışık tutmaları bu özellikleri benimsemeleri ile ilgilidir.
Türk milleti olarak Cengiz ismini çocuklarımıza veririz, Cengiz Han’ın resimleri okullarımızı süsler. Peki, bunu niçin yaparız. Cengiz Han kimdir ne yapmıştır bunu da pek bilmeyiz. Bilseydik böyle yapmazdık. Herhalde aklımıza dünyanın yarısını fethetmiş büyük bir cihangir geldiği içindir. İskender ismini de o yüzden koyarız çocuklarımıza. Oysa Büyük İskender’in bizimle hiçbir ilgisi yok. Türk,de değildir ,Bize yararı da yok zararı da. Ama Cengiz Han öyle mi?
Cengiz Han(Timuçin) daha dokuz yaşındayken tuttuğu balıklarını aldı diye kardeşini oklayarak öldürmüş, hayata cinayet ile başlamış biridir. Üstün siyasi ve askeri dehası tarihte hiçbir şekilde yer alamayacak olan barbar bir kavmin kaderini etkilemiş ama değiştirememiştir. Dünya tarihinde yağmalar, katliamlar ve acılarla dolu iki yüzyıllık bir süreyi işgal etmişlerdir. Hepsi o kadar. Bu büyük yağma çapul imparatorluğu saman alevi gibi parlayıp söndüğünde dünya artık eski dünya değildi ama Moğollar eski yerlerinde hiçbir şey olmamış gibi eski uğraşları içindeydiler. Halen öyle olmaya devam ediyorlar.
Moğol sosyal yapısı aynı coğrafyayı paylaşmamıza rağmen Türklerden çok farklı idi. Bakın o devrin tarihçisi Moğol ailesinde bir yemek sahnesini nasıl anlatıyor: “Önce güçlü kuvvetli erkekler yemeği alırlar, sonra yaşlılarla kadınlar tencereyi önlerine çekerler, çocuklar da kemiklerle sinirleri birbirinden kapmak için yarışırlar” Bu sahne bana sırtlan sürüsünün beslenmesini hatırlatıyor. Zaten onlarda sırtlan sürüsünden farklı değillerdi. Moğol sosyal yapısında acımak, merhamet gibi insan olmanın temel vasfı sayılan hiçbir değer yoktu. Hiçbir feryat onların yüreklerine etki etmezdi. Cengiz Han Çin seferi sırasında esir aldığı yüz bin kişiyi geri dönüşte Gobi çölünü geçemezler diyerek katletmiştir. Buradan sağlayacakları tek fayda kendi sürülerine yayla temini için bereketli memleketleri insansızlaştırmaktan öte bir şey değildi.
Cengiz Han kadınlara çok düşkündü. En büyük zevki düşmanlarının atlarına binmek ve kadınlarıyla oynaşmaktı. Bir gün bir adamı kendisine gördüğü ama yerini hatırlamadığı güzel bir kızdan bahsedince: “eğer gerçekten güzelse onu muhakkak bulurum” demiştir. Yine bir gece rüyasında eşlerinden birinin kendine suikast yaptığını görür. Uyanır uyanmaz nöbetçiyi çağırır ve ona falan kadın senindir al onu çadırına götür, deyecek kadar da çağdaş fikirliydi !
Tarihte Türk’e ve Türk-İslam dünyasına Moğollar kadar zarar veren başka bir millet gelmemiştir. Düşürdüğü Semerkant, Buhara, Merv, Rey gibi tarihi Türk şehirlerinde milyonlarca müslüman insanı öldürttü. Kadınları eşlerinden, çocukları anne babalarından ayırttı. Moğollar dağlara, oyuklara sığınarak katliamlardan kurtulanları açlıktan öldürmek için bütün canlıları yok, bütün ekinleri imha ederlerdi. Batı yürüyüşü sırasında Cengiz Han komutanlarına şu emri veriyordu: “Benim tarafımdan özel bir emir olmadıkça insanlara merhamet göstermenizi men ediyorum. Böyle kafalara vazifelerini öğretecek ancak şiddettir.”
Cengiz Han İslama ve Hz. MUHAMMED,e olan düşmanlığıylada bilinir bunu gösteren bir çok uygulama ve kanunuda vardır bunlardan iki tanesi:
"Adam öldürme (cinayetin cezalandırılması) durumunda, kişi para cezası ödeyerek fidye verip kendini kurtarabilir ki bu Hz. Muhammet’e inanan kişi için 40 altın para (Balysh); ve bir Çinli için bir eşektir. "
"Bir hayvan yenirken, ayakları bağlanmalı, karnı yırtılarak açılmalı ve hayvan ölene kadar kalbi elde sıkılmalıdır; fakat eğer bir kimse Hz. Muhammet’in inananlarının(müslümanlar) yöntemi ile hayvanı keserek öldürürse, kendisi de kesilerek öldürülür.
O sadece insanlara değil, mabetlere, binalara, kütüphanelere ve kitaplara saldırdı. İstemediği ne işe yarayacağını bilmediği, kendisine yabancı gelen her şeyi imha etti. İşin kötü tarafı bunu yaparken kişisel veya milli bir düşmanlıkla değil fakat özellikle imha arzusunun tatmini için yapıyordu. Sadizm onun varlığıydı. Zira onu engelleyecek ne bir hukuk sistemi ne de bir Allah korkusu vardı. Babaları öldürülmüş çocuklar Moğolların elinde esirgen, İslam memleketlerinin en güzel kadınları Moğol çadırları arasında örtüsüz dolaştırılıyorlardu.
Cengiz Han’ın işkenceleri, zalimlikleri yüzlerce yıl İslam coğrafyasında anlatılıp durmuştur. Anadolu en karanlık çağını Moğol istilası sırasında yaşamıştır. Yunan zulmü bile Moğol istilası yanında gerçekten önemsiz kalır.
Cengiz Han bir İslam âlimine : “Benden sonra gelenler döktüğüm kandan dolayı bana lanet edecek mi?” diye sormuştur.
Evet Cengiz hana lanet edecek bilinçli bir nesil var, ama malesef Cengiz Hanın yaptığı despotizmi İslam Düşmanlığını Çin sarayını basma safsatasını Türk mİlletine maledip efsaneleştiren bilinçsiz ve gözünü Türkçülük ideolojisi bürümüş neslimizde var .