Allah Sevigisi Şiirleri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Almeria
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Bu aşk

Cefanın, mihnetin, adıdır bu aşk.
Zilletin, firkatin, adıdır bu aşk.

Rahatı bırakıp, zorluğu alıp,
Çilenin, hasretin, adıdır bu aşk.

Bir ateş ki, cana düşmüş yanıyor,
Yanan hararetin adıdır bu aşk.

Sınır tanımayan, kararsız olan,
Çeşitli haletin adıdır bu aşk.

Hak, hukuk, ne varsa, hepsini atıp,
Candan feragatin adıdır bu aşk.

Bütün varlıklardan uzaklaşarak,
Herkesten uzletin adıdır bu aşk.

Anlatamaz aşkı, kimse dil ile,
Kederin, hayretin adıdır bu aşk.

Mâşukun sıfatı, aşığın aşkı,
Aşkla mâşuk, zatın adıdır bu aşk.

Aşk nedir bilenler, âşık oldular,
Tevhid-i vahdetin adıdır bu aşk.

Sorulursa Eşrefoğlu Rumi’ye,
Dost ile vuslatın adıdır bu aşk.
Dost kaygısı

Düştüm dostun kaygısına,
Başka kaygı neme gerek?
Dost sevdası var başımda,
Başka sevda neme gerek?

Ben Allah için giderim,
Yalan dünyayı n’iderim,
Ne mal, ne de mülk isterim,
Şu masiva neme gerek?

Ben dostuma gönül verdim,
Dünya ile yoktur derdim,
Gerçekleri açık gördüm,
Hayal rüya neme gerek?
 
Oldu

Düşeli aşkın derdine,
Bela bana düçar oldu.
Âhım arttı günden güne,
Gözüm yaşı pınar oldu.

Dünyaları gözüm görmez,
Akar kanlı yaşım durmaz,
Dert ateşi aman vermez,
İçim dışım yanar oldu.

Çaresi yok, ne derttir bu?
Getirmiyor göze uyku,
İçimdeki feci korku,
Ciğerimi yakar oldu.

Herkes düşmez Hak aşkına,
Yanıp döndüm bir şaşkına,
Düşeli ben bu sevdaya,
Dünya bana çok dar oldu.

Eşrefoğlu yüzüm soldu,
İniltim cihana doldu.
Görenler şaşırıp kaldı,
Beni bana sorar oldu.
 
İleri

Mevla'yı seviyorum,
Bu canımdan ileri...
Kalbimle görüyorum,
Bu gözümden ileri...

Ben kul idim o Sultan,
Henüz yokken ins ü can,
Okurdu türlü lisan,
Bu dilimden ileri...

İlk o mu sevdi beni,
Yoksa tersi mi idi?
O beni sevmiş idi,
Bu sevgiden ileri...

Sevdi beni, yarattı,
Aşkı ile donattı,
Aldı bu gönlü gitti,
Şu gönlümden ileri...

Aşkla kaynadım taştım,
Yanıp gurbete düştüm,
Nice gözyaşı saçtım,
Bu yaşımdan ileri...

Kalkmaz gözümden perde,
Derman bulunmaz derde,
Bir dert yoktur âlemde,
Bu derdimden ileri...

Derdim asla gitmedi,
İlaçlar kâr etmedi,
Hiç kimse ah etmedi,
Bu âhımdan ileri...

Âşıklar çıkıp geldi,
İşte nişan bu dedi,
Kimse nişan vermedi,
Nişanımdan ileri...

Eşrefoğlu Rumi'yim,
Dosttan haber vereyim,
Yoktur haber göreyim,
Haberimden ileri...
 
Yakmıştır bu aşk

Her kime bir ışık yakmıştır bu aşk,
Ona şimşek gibi çakmıştır bu aşk.

İpeği çıkarır giydirir palas,
Tahtından şahları yıkmıştır bu aşk.

İki âleme de gönül bağlamaz,
Her kimin gönlüne akmıştır bu aşk.

Bak Mecnun’u nasıl hayran koymuştur,
Leyla’ya bir nazar atmıştır bu aşk.

Hem de olunca bir nefes Mansur’la,
Boynuna urganı takmıştır bu aşk.

İlmi olmayana bağlattı zünnar,
Cahili ateşte yakmıştır bu aşk.

Eşrefoğlu Rumi yapış sen aşka!
Her dem yüz akıyla, çıkmıştır bu aşk.
 
Aşk eri

Bilinirmiş sözünden,
Aşk parlarmış yüzünden,
Gitmezmiş yaş gözünden,
Çeşme gibi akarmış.

Aşk erinin nişanı,
Bilmek dilersen anı,
Ona bu mülk-i fani,
Zindan olur bakarmış.

Eşrefoğlu Rumi gel,
Yediğin olsun helal
Haramdan gelmişse mal,
Ateş olur yakarmış.
 
Kalbi temiz olur mu hiç?

Seni seven âşıkların,
Gözyaşı diner mi hiç?
Seni maksut edinenler,
Dünya ahret, anar mı hiç?

Ölmez elbet âşık canı,
Çürümezmiş onun teni,
Aşk kimi kılmışsa fani,
Ona zeval erer mi hiç?

Sana gönül verenlerin,
Eli sana erenlerin,
Gözü seni görenlerin,
Devranları döner mi hiç?

Aşkına düşen canların,
Yoluna baş koyanların,
Aşk bülbülü olanların,
Kimse dilin bilir mi hiç?

Kim gerçekten sever seni,
Yoluna kor tatlı canı,
İstemez iki cihanı,
Gayriye aldanır mı hiç?

Aşk tadına alışanlar,
Seher vakti buluşanlar,
Mâşukuna ulaşanlar,
Bir daha ayrılır mı hiç?

Doğru yola gelen kişi,
Mevlâsını seven kişi,
Hak uğruna ölen kişi,
Mala cana kanar mı hiç?

Leyla’sını görenlerin,
Mecnunluğa erenlerin,
Hakka gönül verenlerin,
Halini el bilir mi hiç?

Eşrefoğlu der ki aman,
Yansın aşk ateşine can,
Aşk ateşine yanmayan,
Kalbi temiz olur mu hiç?
 
Yine aşk

Yine aşk elçisi geldi, erişti.
Aşkın kadehini doldurup içti.

Yine coştu hemen, canımda aşkın,
Yine dalga vurdu inciler saçtı.

Yine bozdu ismim, sırrını aşkın,
Yine kanatlanıp can kuşu uçtu.

Eşrefoğlu Rumi yine ulaştı,
Kavuştu dostuna ışıklar saçtı.
 
Dilimi tutamam?

Bir an dilim tutamadım,
Aşk koymaz beni söyletir.
Tuhaflığı atamadım,
Aşkın âdeti böyledir.

Bu aşk beni deli kıldı,
Aklımı başımdan aldı,
Mecnun gibi dağa saldı,
Ah çektirip hep inletir.

Aşktır beni benden alan,
Eşinden tutup ayıran,
Kimdir aşka karşı duran,
Şahları baştan çıkartır.

Tuhaftır bu aşkın işi,
Dayanmaz ona her kişi,
Gözlerden akıtır yaşı,
Yürekleri hep yandırır.

Kimde Allah aşkı varsa,
İçinde ateş yanarsa,
Dili Hak diye anarsa,
Onun sohbeti tatlıdır.

Aşktır gönülde nur olan,
Aşktır Musa’ya Tur olan,
Aşktır İsa’ya yâr olan,
Ölüyü diri kıldırır.

Gel âşık ol şad olasın,
Kederden azat olasın,
Aşkından murat alasın,
Tutar yükseğe daldırır.

Eşrefoğlu Rumi söyler,
Köye şehre haber eyler,
Kim ki âşık olmak ister,
Ağır yükleri kaldırır.
 
Bu aşk

Cihanı hiçe satmakmış bu aşk.
Döküp varlığı, gitmekmiş bu aşk.

Elinde şekeri, ellere verip,
Ağuyu kendi yutmakmış bu aşk.

Bela yağmuru gökten yağarken,
Başını ona tutmakmış bu aşk.

Bu âlem sanki ateş denizi,
Ona kendini atmakmış bu aşk.

Herkes toplanıp, gülüp oynarken,
Bağrına taş basıp, yatmakmış bu aşk.

Âşık olmayan bu derdi bilmez,
Malla denize batmakmış bu aşk.

Âlem yangından kaçıp dururken,
Nefsi ateşe atmakmış bu aşk.

Hasretle gece gündüz ağlayıp,
Gözün şükrünü yapmakmış bu aşk.

Halka yaranmak değil bu sevda,
Hakkın emrini tutmakmış bu aşk.

Eşrefoğlu bil şu gerçekleri,
Vücudu fani etmekmiş bu aşk.
 
Olurum

Gerçi zahirde fakir ve âcizim,
Batında cihana Sultan olurum.

Feryatlarım yeri göğü doludur,
Belki de dillere destan olurum.

Söyle dertlilere, gelsinler beri,
Belki dertlerine derman olurum.

Eşrefoğlu Rumi, baktıkça bakıp,
Hakkın hikmetine hayran olurum.
 
Benim halim

Halktan el etek çektim,
Nice gözyaşları döktüm,
Varıp çürük tohum ektim,
Ne olacak benim hâlim?

Aşk ateşi vurdu cana,
Pervane ateşte yana,
Sığmıyorum şu cihana,
Ne olacak benim hâlim?

Terk edeyim beni benden,
Geçip bu can ile tenden,
Yüce Rabbim imdat senden,
Ne olacak benim hâlim?

Gel Eşrefoğlu bilesin,
Dost dergahına gelesin,
Ölmeden önce ölesin,
Ne olacak benim hâlim?
 
Hicrana geldim

Ayrı düşmüş yârinden, bir garibim,
Visalin isteyip hicrana geldim.

Kararım yok cihandan tez giderim,
Bu fani diyara mihmana geldim.

Yusuf’um ben bugün Kenan ilinde,
Mısır’a giderek zindana geldim.

Bülbülüm, gülümden ayrı düşmüşüm,
Dost yoluna canı, kurbana geldim.

Eşrefoğlu Rumi bugün tevbe et!
Yarın demeyesin, pişmana geldim.
 
Müjdemiz

Aşk yakmıştır canımızı,
Bahar etti kışımızı.
Pîrifâni olmuş iken,
Gençleştirdi yaşımızı.

Dilimizde dostun adı,
Canımızda dostun tadı,
Üstümüzde dost kanadı,
Ağrıtmayız dişimizi.

Biz ol dost ile diriyiz,
Dostsuz olursak ölüyüz,
Dost bahçesinin gülüyüz,
Bilmez miyiz işimizi?

Dost girmiştir gönlümüze,
Her günümüz bayram bize,
Eşrefoğlu der ki size,
Düş sanmayın müjdemizi!
 
Aşk derdi

Düşenler aşk derdine,
Cana derman istemez.
Artırır günden güne,
Derde noksan istemez.

Başı göklere erdi,
Canı canana verdi,
Güldür bülbülün derdi,
Bağ ve bostan istemez.

Eşrefoğlu Rumi der,
Doğru yolunda gider,
Dostunu arzu eder,
Başka ferman istemez.
 
Gerekmez

Cansın bana, başka bir can gerekmez.
Senden başka iki cihan gerekmez.

Derdin, dertlerime kesin şifadır,
Yeter bu dert artık, derman gerekmez.

Eşrefoğlu Rumi, sende aşk varken,
Bana yeter başka ihsan gerekmez.
 
İnsan bulunmaz

Bu akıl fikirle canan bulunmaz.
Ne yapsan, bu derde derman bulunmaz.

Denizler içerim, susuz geçerim,
Beni kandıracak umman bulunmaz.

Kaybettim Yusuf’u Kenan içinde,
Yusuf bulunsa da, Kenan bulunmaz.

Bu derde mübtela olmuş cihanda,
Eşrefoğlu Rumi gibi insan bulunmaz.
 
Tevhidi terk etme

Tevhidi terk etme sakın ey aziz!
Tevhid için gönlüne eyle temiz!

Her kimin tevhidi yoksa canı yok,
Canı ne ola ki onun imanı yok.

Tevhid eden diller kolay yanılmaz,
Günahkâr olsa da ateşte kalmaz.

Tevhid eden dile Hak tanık ola,
Tevhid eden gözler uyanık ola.

Tevhid edeni cehennem yakmaz,
Zebani boynuna zincirler takmaz.

Tevhid edenden kaçar şeytan-ı lain,
Tevhid eden olur şeytandan emin.

Ancak tevhid ehli doğru gidendir,
Tevhidsiz olanlar, eğri gidendir.

Tevhid yoksa boştur, bozuktur temel,
Yer gök ehli kadar kılsa da amel.

Tevhidini muhkem eyle, elde sen!
Tevhidi söyleme sade dilde sen!

Muhkem olmak diler isen tevhidin,
Tevhidi kendine muhkem ders edin!

Tevhidin muhkemse bulursun Hakkı,
Tevhidin yok ise olursun şakî.

Kimi söyler sadece tevhid adı,
Canı bilmez nicedir tevhid tadı.

Tevhid düşmanları gayet azgın olur,
Sanki leş yiyen bir kuzgun olur.

Eşrefoğlu Rumi’nin sen ey Ganî,
Can içinde muhkem et tevhidini!
 
Tevhid ehli

Tevhid ehli doğru gider cennete,
Yolda kalmaz, uğramaz hiç mihnete.

Bunlar Hakkın sevdiği kuldur,
Sayısız nimetler verdiği kuldur.

Tevhid ehli olan Hakla bilişir,
İşinde gücünde Hakla buluşur.

Bu tevhid ehlidir, sevip sevilen,
Din kitaplarında çokça övülen.

Bu tevhid ehlidir, hak yolda giden,
Mübarek tevhidden kaçarsın, neden?

Kim halktan kesilir, Hakka ulaşır,
Hakkı bırakanlar, halkla dalaşır.

Tevhid olur, bütün dertlere deva,
Tevhidden gayrisi, hep nefs-i heva.

Eşrefoğlu Rumi, yüz çevir halktan,
İsteğini bekle Cenab-ı Hak’tan!
 
Aşkın seli

Düşeli bu aşkın yaman iline,
Beni bıraktı bu halkın diline.

Durmayıp gözümden yaşlar akıtır,
İstemem gözümün yaşı siline.

Yaraşır aşığa gözü yaş olmak,
Kim âşıksa gözlerinden biline.

Aşk ile yaşanan bir ânı verme,
Aşksız geçen ömrün yüz bin yılına!

Eşrefoğlu Rumi, murat isteyen,
Kül olup savrula aşkın yeline.

Kalmaz asla adı sanı zerrece,
Boğulup da gider aşkın seline.
 
İkrar olmadıkça

Erişilmez yâre bi-yâr olmadıkça,
Bütün cihan ona ağyar olmadıkça.

Hakiki âleme bir yol bulunamaz,
Şu dünya mülkünden bizar olmadıkça.

O vahdet denizine kolay ulaşılmaz,
Akıp gözyaşları pınar olmadıkça.

Yalnız özenmekle insan dertli olmaz,
Varıp dert ehline uyar olmadıkça.

Şu gönlün aynası pasından silinmez,
Dille dostun adı tekrar olmadıkça.

Visal şerbetini içen kanmaz asla,
Yürek aşk derdiyle yanar olmadıkça.

Eşrefoğlu doğru sözü etme inkâr,
Yolu bulamazsın ikrar olmadıkça.
 
Geri
Üst