∞ Aşk sevdiğin kişiyi herkesleştiriyor z α m α n l α

Aşk Dedikleri...

Aşk; en yalın biçimde anlatılan tek kavramdır o, adı kendisidir zaten. Onu anlatmak için sonu gelmez cümleler kurmanıza gerek yoktur, "Aşık oldum" dediğiniz an akan sular durur, küçücük çocuk bile sizi rahatlıkla anlayabilir, çünkü aşkın dili tektir.

Aşk cesaret ister, kocaman bir yürek ister.

Nedir bu aşk denilen şey, elle tutulmaz gözle görülmez bir
şeyse nedir bu yaşanan somut acılar,güzellikler?

Aşk hayata karşı işlenilen en doğru suç ortaklığıdır, Aşk hayatın
tekdüzeliğine, bütün sıradanlığına en soylubaşkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette Aşkı suçlamak, yargılamak, karalamak inkar etmek de asla yakışık olmaz

Aşk hayatın bize hazırladığı en güzel sürprizdir, bu yüzden de kalpleri ne zaman ele geçireceği hiç belli değildir. Daha ne
olduğunu bile anlayamadan onun hükümdarlığına giriverirsiniz.

Aşkın zamanını biz ayarlayabilseydik eğer ve kime neden aşık olduğumuzu anlayabilseydik,aşkın sırrını da çözerdik herhalde. Ama o zaman da aşkın insanı alıp ***üren büyüsü tamamen kaybolurdu. Aşk hayata karşı işlenen en güzel ve en doğru suç ortakIığıdır, aşk hayatın bütün tekdüzeliğine, bütün sıradanIığına en soylu başkaldırıdır. Ondan korkup kaçmak hiç kimseye yakışmaz. Ve elbette yasanılan aşkı suçlamak ,yargılamak, karalamak, inkar etmek de aşka yakışık kalmaz. Bu önce haksızlık, kendinize saygısızlık olur. İnsan sonuna kadar savunmalı aşkını, karşılık görmesede, acı çekeceğini hissetsede, yarın terkedileceğini bilsede, ailesini karşısına alacağını bilsede taviz vermemeli aşkından, "Seni Seviyorum" diyebilmeli göğsünü gere gere. Aşk iste o zaman aşktır. Ve bunun dogrusu yanlışı yoktur, zaten aşkın kendisi doğrudur, kime karşı duyuluyorsa bu aşk, doğru insanda işteodur. Aşkın zamanı yoktur, hep hazırlıksız yakalar insanı. Evli olmanız, sevgilinizin olması, bir ayrılığın taze yaralarını kurutmaya calışmanız,bağlılıktan korkmanız, ailenizden çekinmeniz, hatta sevilenin hapse girmesi bile onun hiç mi hiç umrunda değildir. İşte aşk bütün bunlara tek başınıza karşı gelebilme yurekliliğidir, belkide yeni hayata geçebilme yolu...

Aşkın ne zaman gelebileceği belli olmadığı gibi, ne zaman gideceği de hiç belli değildir. Fazla vakti yoktur onun, uzun süre beklemeye ve bekletilmeye tahammülü de yoktur. Bir başka göze bakmaya, bir başka tene dokunmaya başlaması o kadar da zor değildir...Aşktan değil, onun kaçmasından korkun ve doğruluğuna yanlışlığına bakmadan sonuna kadar savun aşkını. Biliyor musunuz , hayat zaten kocaman bir yalan, bu kadar sahteligin içinde gerçek ve doğru olan tek guzellik AŞK.!!. Lütfen ona haksızlık etmeyin ..

Aşkına sana aşık olana sahip çık ve onu kaybetme
"SENİ SEVİYORUM" Demek İçin Geç Kalma ; Sevgiyle Kal ...


ALInTIDIR. [/B]
 
KeLiMeLeR...

Ana sığacak,
onca söz,
olmuştu kördüğüm! .
Çözülememişti diller...

Büyüyen sessizlilikten,
kısa,ke**** anlamsız birkaç sözcükten,
ibaretti dökülenler...

Sıkıntıya bürünen acı ile,
kederlenmişti ayrılmaz bedenler.

Acılar yaşanacaktı derinlerde.
Sessiz huzursuzluğun bitişinde! .

Uzaklaşan bakışların,
geç ikramıydı,
duyulası! .
duyulmamaya mahkum,
kelimeler,
karışarak rüzgara kaybolup giden..

Basan yalnızlık biraz daha,
yaklaştırıyordu ayrılığa..

Bilinmiyordu özlem nöbetinin zorluğu,
kaybetmeden..

Alıntı..
 
AŞKIMMM.



Zehir olsada dünya
Ellerim uzanamasada sana
Yarınlar başlar umutlarımla
Nereye baksam seni görürüm
En güzel umutlarımda
Paylaşamadığım hayallerimde

Artık sevsen beni
Şahid olsa her şey
Kalbimdeki o asil aşka
Isıtsan yüreğimi sonsuza kadar
Mutlu ederdim seni yanında olduğum her an

Sensiz bu haya çekilmez..
Elini uzat bana
Neyleyim ben sensiz
İsterim seni sensiz

Sahipsiz duygularım
Eğilir senin önünde
Ve aşıgım hala
İlk ve son defa
Yaşıyorum hala sensiz
O bitmeyen en güzel aşk umutlarımla
Resmine bakıp bakıp
Umut ediyorum beni sevdigin günü
Mutlu mesut günlerimizi……
 
Sen şimdi aynalara koş
Tüm saflığını görebilmek için
Sen şimdi boşluğa koş
Kendinden kurtulabilmek için
Sen şimdi derinlerime koş
İçimdeki fırtınaları görebilmek için
Herşeyi boşver...
Sen şimdi bana koş
Yeniden sevebilmek için...
 
Hazır mı valizin ¿
Beni bırakıp nereye böyle ¿
Bak kurumuş denizin suyu..
Yollar da yok..
Burada kalacağını bile bile neden bu hazırlık ¿
Denemek içinse bensizliği ertele lütfen !! Bir başka ömre kadar..

Birgün düşler de kaybolur senin gibi..O zaman çaresiz hissederim kendimi..
 
Parcalanırım yüreqimde bak her zerrem ayrı yerlerde...
Sevdansız geçen herdakikaya kaç günah adadım ben.. Kaç kez yıktım kendi
ellerimle kurduğum şehirlerikaç kez pes ettim son raundlarda.. Her
bitişimin ardından kaç başlangıç geldide ittim ben elimin tersiyle..
Tertemiz gökleri koydum hayallerine.. Ağzıma almadım sensizliği.. Yüreqime
koymadım.. Ve kaçkez inandırdım senin siyah sevdana benim pembe sevdamı..
Olmadı cantanem olmadı...

Her rüyada gerçek payı var derlerdi.. her rüyada.. Dün yatağıma yattım
hayalinle.. Sımsıkı sarıldım.. "Uyudum-uyanamadım" Başlamadan bitti rüyam..
Ne eğrisi ne doğrusuhepsini aldı ***ürdü benden...

Bir tek benimdi yüreğin hani.. Hani gitmezdin ellerebırakmazdın
benibırakamazdın.. Çok seviyordununutamazdın..
Yoktu gücün bir sevdaya dahailk ve sondum hani.. hanihanihanii....
Gücü olmayan adam arkasına bile bakmadan gitti bak.. Yüreğimi acıta
acıtakırıklarıma basa basa ellere gitti..
Ne farkeder şimdi sensiz hayat ha yaşamakha ölüm...
Üstü kapalı yalnızlığımı kanattın sen gidişinle.. Başkalarında duydum
unutulduğumu..
Alışığım ben unutulmaya bilirsin.. Ama insanı en çok sevdiği unutunca
acırmış yüreği..
Çok acıttığında öğrendim...

Ve biz sevgilibiz bir tuvaldeki iki uyumlu renk olamadık.. Sen bana aaa ben
sana.. Ressamın bir dokunuşuydu benim yüreqimdeki mutluluk.. Belki boya
adiydi bilemedim.. Acıdı yürekacıttı.. Hiç düzelmediki zaten.. Hep bir taş
yollarahep geçilecek engebe.. Olmadı cantanem hiç bir zaman olmadı...
Beklenmeyen gidişinle birdaha toplanmamak üzere dağılıyorum sevgili..
Çıkmıyor yüreğimin dışınakendi içimde dağılıyorum.. Dokunmuyor
sanaacıtmıyor..
Yüreğin bir tek benimdi sevgiliöyle sandım...
Yalnızlığımın katsayısını sayacak gücümde yok zaten..
Olmadı cantanem olmadı..
Yüreğin benim olamadı..




alıntı
 
Katran karası geceler vardır seni bağırına basmıştır.! Kalemi ele aldırır yazdırır çizdirir.. Ama ne birşey değişir ne yeni gündeki güzellikler için haber verilir.!



Gecem soğuk_!

Odam sensiz_!

Ümitler bitmiş_!

Kadehimde şarap bitmiş hayalin gitmiş_!

Anlar vardır şarkılarda buldurur matemi_!

Sözler bir yana dursun ritimler bile acıtır içini. Kanatır kapanması zor yaralarını her bir enstrüman sesi.! Oysa yaraların kabuk bağlamaya yüz tutmuştur.. Bir şarkı duyarsın bir yerde.. Her bir söz çarpar darbeyleher bir enstrüman sesiyle açılır kabuklar.. dilindeki çığlıklara ahlara aldırmazlar.!

Ve sen içinde sorguya başlamışken.. şarkıda tınılarıyla acıtır bir yandan bir yandan da sorguna eşlik eder:



dağlar mı yollar mı denizler mi engel_?

Neden_? Neden gelmez oldun_?

Eller mi diller mi sözlerim mi engel_?

Neden_? Neden gelmez oldun_?

Sorgular vardır sadece kanatır!Asla cevap buldurmaz.!

Sorularsorular sorular..Cevabı yok muhatabı yok ve hatta soranınının aynada bir sureti bile yok.! Devam edip gider sorgu tâki yaranın kanı dışına sızıpta sol yanın kızarana kadar.! Umudunu bir hışımla alırsın avucuna elini ***ürürsün zorlukla sol yanına ama kanın akmaya devam eder.. Beliki acının dinmeye niyeti yoktur.! Umut tuz misali kanatırda bir merhem "O"dur kapanacak yarana.!



Zaman durdu gökyüzünden yıldırımlar düşerken..

İçimdeki yağmur dindi yoruldum beklemekten.!

Izdıraplar vardır söyletir "O" duymasada gecelerine seslenir.!

Derken biter son enstrümanın son darbesiyle matem..katılırsın çığlık atarcasına tekrar edersin can havliyle..Yeter artık bitsin.!
Yoruldum Beklemekten!! dersin.

Geceler/Anlar/Sorgular/Izdıraplar vardır da bir tek "O" yoktur işte.!





alıntı
 
.........kendime.........

"Söyle kaç yaşındasın
Dertlerin başındasın
İstisnasız her an
Geçmişi özlüyorsan "
Yetmedi mi daha çektiklerin küçük kız! Kendi canını yaktığın yetmedi mi? Geçmişi ne denli özlüyorsun bu kadar? Çok mu yordular seni çok mu kırdılar yarı yolda mı bıraktılar yoksa..? Yetmedi mi daha bunlar..? Neden körsün hala..?

"Bilmem kaç yaşındasın
Gözleri yaşlardasın
İstisnasız her an
Yarını düşlüyorsan "

Niye bu denli ıslak gözlerin..? Niye istisnası yok geçmişi özlediğin Yarını düşlediğin günlerinin... Acıtmaktan yorulmadın mı kendini daha...

" Yolculuk nereye
Neler uğruna ölmeye
Dört yalnızlıkla bir doğruyu ***ürmeye"

Bu sefer kimin uğruna ateşe atacaksın kendini..? Kimin uğruna vazgeçeceksin bir şeylerden? Onlar seni uçurumdan attı görmüyor musun küçük kız.. Yetmedi mi yalnızlıkların... Elinde doğrularının kalmadığı yalnızlığının alıp ***ürdükleri az mı geldi canına...
"Hadi durma ağla ağla
Yaşlar kurur zamanla ağla
Böyle kahpedir dünya
Son bulur kollarında

Hadi durma ağla ağla
Yüzünü ıslatmasan da ağla
Belki hepsi bir ruya
Son bulur kollarında "

Ağla! Ağla ki anla ne denli can yakar zaman! Yaşlar zamanla kurur mu gör ağla da!böyledir dünya.. Bu kanundur küçük kız.. Her güzel şey kollarında gözünün önünde can veriverir.. Bir rüya oluverir en gerçek bildiklerin...

"Söyle kaç yaşındasın
Herkes kadar yalnız mısın ?
İnce ince titremen
Soğuktan mı sanırsın ? "

yalnız mısın zaman kadar..? Kimse kalmadı mı yanında ... Bak gitti giden sen hala soğuktan mı sanırsın ince ince titremen..

"Bilmem kaç yaşındasın
Herşeyin farkındasın
Acılar biriktirip
Damla damla harcarsın "

Anlattıklarım boşuna değil mi ufaklık... Sen hepsini görmüşsün zaten.. Her acı buruk bir tat bırakmış damağında.. Biritkirdiğin acıları harca küçük kız... Damla damla... Damla damla...



alıntı
 
Yine emekler
Yine duygular
Yine günler
Yine haftalar
Yine aylar
Yine gözyaslar
Yin hersey bosa harcandi....
Ask insani kör ediyormus yada
Zaman insanlari degistiriyormus...
Ne fark ederki sonucta hep ayrilik varsa hep aci varsa...

Herkezden farkliydin sen mutlulugu aski bana herkezden cok farkli yasattin
Biliyormusun gidisin bile farkli olducanimi verebilecek kadar sevmis olmama ragmen seni
Aci hissetmiyorum giderken onlaridami aldin yanina?
Son duygularimidami aldin...

Gidisin bile farkliydi!...
Ne kendime
Ne sana
Ne kadere....
Hicbirseye kizmiyorum...

Öyle yada böyle sende gittin iste anlami yok hicbir nedenin hicbir sözün...

Kirilsamda
Dökülsemde
Aci ceksemde
Aglasamda
Yok olsamda..
Ne önemi varki sen gittikten sonra..
Sakin dönmeye kalkma sakin!

Eger dönmeye kalkarsan gelirsen özür dilersen bilki o zaman öfkemle bulusursun..

Madem gittin ardina bakma tutmuyorum seni..
Madem gittin dönme geri yoluna devam et..

Basladigin isi sakinola yarim birakma..
Hatirlama beni bile hic aklina getirme basharfimi...
Cünkü ben bu sefer ardima bakmiycam
Cünkü ben bu sefer yalvarmicam
Cünkü ben...
Cünkü ben sana dair ne varsa gecmisime kapattim üstüne kilit vurdum anahtarini yok ettim..

Bu sefer gözyasi dökmeyecegim..
Haykirmayacagim ardindan dön birakma beni diye...
Sen varken benim sözümü dinlemedinki giderken dinleyeceksin..

Onun icin
Dönme geri
Anma adimi
Hatirlama gözlerimi
Sakin...
Askini yarim biraktigin gibi gidisinide yarim birakma!!!!



alıntı
 
Öyle ya terk ettin beni kendine dair ne varsa yaşanacak yanında alıp ***ürdün gözlerindeki kıvılcımları dahi almışsın bana sormaksızın...."

Bütün bunlar sana ceza değil" diyordun telefonda "üzülme" derken asıl üzülenin sen olduğunu gizlemeye çalışarak..

Evet...Üzdüm seni farkına varmaksızın üzdüm seni çünkü sence hakkım olmayanı yaşamaya çalıştım bencilce ve gözlerinde dinlendiğimi anlattım sana usulca....Şarkılar dinlettim en hüzünlüsünden istedim ki anlatamadıklarımı dinle bensiz kaldığında dinle ki içimde ki fırtınaların nasıl güçlü ve acımasız olduğunu biraz olsun anla diye....Ben korkusuzluğun en kuytularında kendi korkularına yenik düşmemeye çalışan bir çığlığım aslında aslında senin bende görmediklerindir beni sana muhtaç kılan...İsterdim ki senin kıyılarında soluklanayım biraz olsun fırtınalar ha koptu ha kopacakken bu düzlükte isterdim ki ellerinde bulayım yitirdiğim düşleri bir anda olsa...Biliyorum kocaman bir yürek var senin o narin bedenin de Ve o yürekte kocaman bir yer açtın bana alelacele bilemezdin ki bu denli pişman olacaktın.

Böylesine yorgun kaçışlara kapı aralayacaktın üzgünüm üzgünüm çünkü seni hak etmediğin kadar çok üzdüm....Şimdi ikimizde farklı yerlerde farklı türkülerin melodisiyle aynı hüznü bölüşüyoruz bölüşemediklerimize inat.....Keşke durabilseydin bu sevdanın karşısında keşke korkmasaydın acılardan bu denli hangi gün bilmediğimiz acılara merhaba demiyoruz ki oysa...

Bu kadar çabuk pes edeceğin aklıma gelmezdi doğrusu tutkuların bir adım önde olduğunu söylerdin hep nedense bana karşı bu denli acımasız olabildin yaşamın boyunca bir tek seni üzenlere inat ve tüm hatalara bana yükleyerek artık istediğin kadar susabiliyorsundur geceler boyu benli düşlere çoktan son vermişliğin aaafini yaşayarak ben hala bıraktığın yerdeyim iki gözüm birazda utanarak...



alıntı
 
Meğer ne çokmuşsun bende.


içimdeki onca kalabalığa rağmen yalnızım...Meğer ne çokmuşsun bende.Sen gittiğini sandın değil mi?Ben de öyle sanmıştım...Ama hayır...Her şeyinle kalmışsın giden sadece bedenin olmuş.Ruhun bende kalmış gözlerin bende...Hasretin bende kalmış özlemin bende...Sen bende kalmışsın ben yalnızlığın içinde...


Gözlerinin karasında şimdi gecelerim...Susuşlarının sessizliğinde hayallerim...Sessiz çığlıklar biriktiriyor yüreğim...Yağmura inat akıyor gözyaşlarım...Engel olamıyorum engel olmak istemiyorum.Yüreğimdeki bulutların resmidir onlar.Onlar katıksız bir sevdanın isimsiz şahitleridir.Dokunamam ki onlara...Onlar bana senden tek hatıra.


Yağmur yağıyor bugün yine.Yüreğimin en kuytu köşelerine vuruyor damlaları...Sen de böyle bir günde gitmiştin...Yine yağmur yağıyordu yağmura karışıyordu gözyaşlarım.Sen anlamıyordun sevgili...Yüreğimden akanları yağmur sanıyordun.Bir sevda daha yağmura karışıyordu ve damla damla eriyordu aşk...Gözlerimizin önünde bir bitiş sahneleniyordu ve son perdeyi oynuyorduk ikimiz.Peki ama neden bu kadar zordu "Hoşçakal" demek?Zordu ; çünkü senden sonra "Hoşça" kalmak mümkün müydü sevgili mümkün müydü?..
Sen yüreğimde yüreğim avuçlarımda şimdi.Yaşanmamış zamanlar can çekişen umutlar kaldı bu sevdadan geriye...
Şimdi gitmelerin ve bitmelerin mevsimi...Yüreğimi alıp gidiyorum ben de.Yalnızlığımı da yoldaş yapıyorum kendime...Nereye mi?Yağmurların hiç durmadan yağdığı en uzak sahillere...Belki belki oralarda bu sevdanın şahitleri yağmura anlatırlar sevdamı benim sana anlatamadıklarımı...
 
Sevinci yıllar öncesine sarmış bir yarayım ben.Bir mutluluğun sergüzeştinde sarılıp sarmalanmış esrik bakışlı nihavendim ben.Yarım kalmış notaların en son dokunduğu ve güneşin yüzümü aydınlatmadığı bir ülaaaim ben.Susuşlarında bir adam boyu günah olan ve yabanıl çocukluığunda sapanı kırılmışşekeri ellerinden alınmış bir hüzünüm ben..

Şimdi sana bu hal içinde bür düş kuracağım.uzak iklimlerden yüreğime akan tümcelerle.Belki boran olacak kızıl kıyamet bürüyecek yüreğimi.Belki kavruk dudaklarımdan akan iki damla kan olacak.Belki de yüreğimin hengamesinde volkanların sesleri duyulacak.Çünkü senle iligili düş kurmak yüreğin hazin ırmaklarına dalmaktır.Hüzünvari seslerle.Çünü seni anmak bir bakıma ölmektir.

Şimdi sus ve dinle.Yüreğim sesleniyor sana....



alıntı
 
Hep sen varsin düşüncelerimde....geceleri rüyalarimda gündüzleri hayallerimde sadece sen varsin.. sagimda solumda aynadaki yansimamda nereye baksam hep sen varsin... Artik ben "ben"degilim anladimki ben "sen" olmuşum..

Yanimda olamasanda sana dokunamasamda hep icimdesin..nereye gidersem gideyim seni icimde taşiyorum!

Hissettigim duygularin esiri aklim sadece delicesine yaşamak var seni seninle..


Elimdeki resminin her karesini ezberledim artik…kac kivrim kac cizgi varsa yüzünde hepsi begnimin tam ortasinda. Her gecen saniyede sana kavuşacagim güne biraz daha yaklaşiyorum.. kokunu icime cekecegim sicakligini hissedecegim sana dokunacagim o an! Zaman gectikce sabirsizlaniyorum..icimdeki sevgi öyle bir coşkuyla sana akiyorki ben bile kontrol edemiyorum kalp carpintilarimi..

Tanrinin bana verdigi mucizeyi şimdi yanimda istiyorum... Hayatimdaki en güzel varligi "seni" istiyorum!



Seviyorum seni delicesine ugrunda ölürcesine… Herzamankinden daha cok seviyorum seni.. Artik bu sevgi o kadar büyükki icime sigmiyor...

Özlüyorum seni mesafelere isyan edercesine akiyor gözyaşlarim.. Hic kimsenin kimseyi özlemedigi kadar özlüyorum seni!

Sana kavuşacagim ani bekliyorum..zamanin cabuk gecmesi icin uyumak istiyorum fakat icimdeki heyecan buna engel oluyor..sana kavuşacagim anin heyecani öyle bir coşkuyla sariyorki bedenimi artik kontrolü kaybediyorum...



"Yagmur denize düştügünde deniz yeşile düştügünde yeşil topraga düştügünde toprak kokar...
Yagmur Sacina düştügünde sevgi eline düştügünde özlem gögsüne dü$tügünde aşk kokar.."



Ben yagmuru gögsüme düşürdüm şimdide beni hayata baglayan yagmur damlama "sana" kavuşacagim ani bekliyorum!




alıntı
 
gönlümde akşamları karşılıyorum bugün…sevdiğim!
gözyaşına yeminlim!...
sen ağlıyorsun ya sen sahte sevdalara intizarsın ya…
kalamam sende bırak gideyim…
sen mutlu ol!...
bekleyenim bir kara haberse durma önümde!...
bırak!...kurşunlara geleyim!


**************************


ne kalır ki ardında…
ağ olmuş kalbim…
bir gazap akşamı inliyor bedduanla…
tesellim ağlar…günahsızım ağlar…
meçhul bir sevda yanığına…


**************************


bir melek vardı masallarımda…seni getirdi!...uzaklarda
bir kadın ağlasa da geride bıraktığın aşkınla!
sen dualarıma mahzar oldun her gece!
şimdi sensizlik bedel günahla yıkanmış sevdaya!
her aşk ardına saklar acısını ya! ben acılara sarıldım!...
sen yanımda olmayınca!


**************************


ölüm olsan da bende…
unutamadım…
bir kadın sevdim hayalinle…
yokluğuna mahkum her sonbahar…
hüzünler yağar üzerime…


**************************


ben seni sevdim!...anladım ki! kederlerden ölüm seçtim!...
ne zaman ki seni görsem ne zaman ki gözlerime düşsen ağlarım!
ben seni sevdim! gözyaşıma hesap sorarım!...
olmayacaksın ya!...kalsan da bende! ölümdür diğer yanım!


**************************

saklasan da acını…
aşka ziyan sahte tebessümlere…
diner mi ızdırabın…biter mi gözyaşın…
sen yalansan yabancı gözlerde…
gitme…gidersen ölürüz…
gülmek haram ikimize de…


**************************


güzler düşer yüreğime…
zindan gözlerini gördüm ya bugün…kilit vurdum gözyaşıma… mevsimsiz hüzünleri yaşıyorum sende…
güzler düşer sen düşersin yüreğime…ne olur GİTME…


**************************


gidersen ne kalır geriye benden…
suçluyum…affetsen de geçmedim…
geçemedim kırık sevgilerden…
kal gönlümde…
ne olur gitme…
koyma beni yalan gözlere…


**************************


daha kaç gece geçer yar hasretinle? söyle kaç gece gözyaşın yağmur olur üzerime! hiç gitmediğin düşler kurmak ölümse her gece!
varsın ölüm senden gelsin!
hüznüm sürgün sevdan bir ömür esir bende!


**************************


senden emanet yaralı düşler…
koynuma zindan gecelerde
senden emanet ki sensizlik…
senden öte
şimdi yoksun ya
ben hiç sensiz kalmadım ki
senden sonra


**************************


sevenler günahını bu dünyada yaşarmış ya! ölmek tek çare!
kıyılara vurduğunda bir umarsız kader ben günahımı yaşıyorum sende!
sensiz geçen yılları yok saymışım ya! korkuyorum!
daha ölüm yok serde!
bi kere daha şahidim olsun ki deniz yıldızlar ve gökyüzü! dönmeyeceğim! gururum yemin olsun sevdiğime!


**************************


ya beni vur...
ya bırak geceye
sen gittin ya…
gelgit sevdalar koydum yerine
sen koydum yüreğime…gitsen de…
sevdan canımdan toprağa benle
senle bitsin bu ömür…
aşkın gönlüme son demse..




alıntı
 
Neye dokunsam senin tenin her nereye baksam sen varsın…
Ne aaaifle okuduğum şiirler avutuyor ne de o aşığı olduğum radyodan gelen hoş melodiler okşuyor ruhumu. Senle birlikte boşaldı her şeyin içi senle birlikte kayboldu anlamı sanki her şeyin...

Ne kadar oldu bilmiyorum
Sen gideli kahvaltı edemiyorum
Çok uzun zamandır böylesi yalnızlığı yaşamıyorum

Giderken o bahar kokulu gülüşünü de ***ürdün yanında. Düşmanlığım bu yüzden belki de baharlara. Ve sevmiyorum artık çiçekleri ve genzimi yakıyor kokuları. Yağmurda sokaklarda ıslanmalarımı da aldın benim yalın ayak yürürken ruhumu temizlediğim...

En sevdiğin koltuk boş
Yasakladım herkese
Sen gelince aynı bul diye
En sevdiğin çiçekler
Vazoda yine
Gelirsen koklarsın diye

Sokaklarımı çaldın vicdanıma ve ruhuma dar gelen aşkımı da ***ürdün giderken. Dalgaların melodisine o yosun kokusuna kaldırdığım kadehimdeki zehrin de tadını aldın benden... Sigaramı çaldın benden ciğerlerime çekerken dumanını hırsala beynimdeki benle savaşta kullandığım elimdeki tek silahımı aldın... Şimdilerde kadehimde mermi olduğunu söylüyorum dostlarıma beyaz su yerine...

Ne kadar oldu bilmiyorum
Dokunur diye müzik dinlemiyorum
Hatta cezalandırdım kendimi
Arkadaşlarımı bile görmüyorum

O candan sarılmalarımı aldın benden içimdeki yaramaz çocuğu öldürdün... Hayallerimi vurdun giderken sırtına düşlerimi yok edip kapanmaz yaralar açtın en cesur görünen yanlarıma... Ellerim ceplerimde yürüyüşlerimi ve o çok sevdiğim yalnızlıklarımı da anlamsızlaştırdın gidişinle...

En sevdiğin koltuk boş
Yasakladım herkese
Sen gelince aynı bul diye
En sevdiğin çiçekler
Vazoda yine
Gelirsen koklarsın diye

Oysa ölüm kadar sevmiştim seni... Onun kadar gerçek ve onun kadar dost bilmiştim seni...




alıntı
 
Ağlamaktan yoruldu gözlerim.

Ne olur mevsime düşen cemreler ve tomurcuklanıp çiçeğe dönüşen dallar adına gül artık...

Sabahın erken saatleri ve dilimde gül deyişim... Burnumda gül kokusu. Gecelere sığmayan hüzünleri gündüzlerin potasında eriteceğim diye selamladım şafağı!

Bu ilk sensiz baharım değil biliyorsun ve ikincisi olmakla da kalmayacak. Daha kaç bahar karşılarım sensiz? Bilmiyorum!

Gecenin en kuytusunda seni saklamaktan yorulsam da aydınlıklar bile dinlenmeme imkân vermiyor ve yokluğun ağır bir yük olmuş olsa da.

Karanlığı gecelerden toplamak biriktirmek ve gündüzlere serpiştirmek yok etmese de var olanı. Gördüm sevdim yaşadım ve anladım. Sanırım artık yaşananlarla devam etme zamanım sevgili anladım.

Baktım ki ölümün ardından herkes ağlıyor. Bir ilk yapalım dedim yüreğime. Biz onu hiç ölmemiş sayalım ve gülelim. Sen hangi yanımı öldürmüştün ya da ben hangi yanını unuttum ve karar verdim yokluğunda senin ben de benim sen de öldürdüklerime can vereceğim! Bu baharın renkleri ile boyayacağım hepsini. Bir cesedin resmi asla olmayacak bu yaşanmışlıkta. Bakma dizlerimin titrediğine sen. Korkudan değil o sadece heyecanımın yansıması!

Yılgınlığımı yendim bu sabah ve haykırıyorum "ey şer-i vesveselerin gölgesi". Gözlerimdeki güneşe gücün yetmeyecek ve yok olacaksın.

Ben bir yok oluyor bir var oluyordum. Yokluğum "faili meçhul"lere yazılıyor varlığım ise meçhulün failini aramakla geçiyordu ya...

Artık ne meçhul var ne faili. Ben başkaldırdım baharda çiçeklenen dallar misali ben başkaldırdım. Dağları delen

Ferhat çölleri aşan Mecnun ateşi ehlileştiren Kerem misali...
Ben başkaldırdım ve artık sevdamı sensizliğe haykırıyorum sevgili.

Pılını pırtını toplayıp gidenlere inat kalacağım zamanın en ortasında. Eksileri sildim benim bakışlarım olacak bütün sevinçlerin artısında. Zaman mefhumunun efendisi olacak bu yeni ömrün başlangıcı bu sabah müjdelerle doluyum inan bana.

İşte bundan dizlerimin titremesi.

Bir bedende bin duygu. Bir ruhta bin heyecan var ey sevgili...

Şimdi sende olduğun yerde güneşe dön gözlerini ve sadece gülümse.

Bil ki bu yazı sensiz ikinci baharın resmi değil seninle sensiz yaşayacağım tüm baharların resmi. Ben kara kışları yendim sevgili. Sendin ve hep sen olacaksın bundan sonra bütün baharlarımın ismi.

Biliyor musun sevgili; "Bakışlarını derlemekmiş en iyi yaptığım şey onlar şimdi cemre düşürüyor yokluğuna. Ve kaç bahar yaşıyorum gözlerimde kalan bakışlarınla sende beni düşün kalma kara kışlara"

Beni sevdiğini bilmesem bile

Seni sevdiğimi biliyorum sevgili...



alıntı
 
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış
kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat okuyarak dinleyerek değil.
Bildiklerini bana neden anlatmadığını anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış.
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.
Sevmek ile sevilmenin yolu önce kendini sevmekten geçermiş.
Neden kendine aşık olduğunu anladım.
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden.
Neden hiç ağlamadığını anladım.
Ağlayanı güldürebilmek ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş.
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
Ve sevilenle ağlayamıyor kaçıyorsan ondan çaresizliktenmiş.
Senin acın için odamda tek başıma hıçkırıklarla ağladığımda anladım.
Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek çok sevdiği acıtabilirmiş.
Çok acıttığında anladım.
Fakat hak edermiş sevilen onun için dökülen her bir damla gözyaşını.
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.
Yalan söylememek değil gerçeği gizlememekmiş marifet.
Yüreğini elime koyduğunda anladım.
Tek başına ayakta durabilecek kadar güçlüysen yanında tutanlar varmış.
Neden hiç yalnız kalmadığını anladım.
Ve Sana ihtiyacım var gel diyebilmekmiş güçlü olmak.
Sana git dediğimde anladım.
Biri sana git dediğinde kalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek.
Git dediklerinde gittiğimde anladım.
Dostun seni bir kez terk edermiş bin kez değil.
Aslında hep yanımda olduğunu anladım.
Ve bir kez terk etti mi seni affetmek çok zormuş
Ben de affedemediğin şeyin ne olduğunu anladım.
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan.
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.
Özür dilemek değil affet beni diye haykırmak istemekmiş pişman olmak.
Gerçekten pişman olduğumda anladım.
Affedemem çok geç demek gururdan başka bir şey değilmiş
hâlâ sevgi varsa içinde eğer.
Tutsak kalbimin kapılarını kırıp içine baktığımda anladım.
Ve gurur kaybedenlerin acizlerin maskesiymiş
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış.
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
Ölürcesine isteyen beklemez sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi.
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.
Sevgi emekmiş emek ise vazgeçmeyecek kadar
ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş. Anladım...




alıntı
 
Suskunuz… hem de çığLık çığLığa bir suskunLuk

Evet ama bu konuşacak bir şey oLmadığından değiL..
Konuşmaya çaLıştığımız şeyLerin bizi aLıştığımız yaLnızLığımızdan
UzakLaştırması asLında korktuğumuz…

İkimizde cesaret edemiyoruz...
ÖyLesine aLışmışız ki içimizde büyüttüğümüz yaLnızLığımıza...
Seviyoruz onu...
BeLki de...
Yaşandığında yok oLacağı korkusu bizi tereddüte düşüren
Kaybetmekten korkacağımız bize ait bir şey oluşturma kaygısı…

Sen...
Yapamadığın hamLenin hayatın boyu inanmak istediğin değeLlere sahip
gibi gördüğün düzeni yok etme girişiminden başka bir şey oLmayacağını
düşündün hep…

Ben ise yıLLarın verdiği bir aLışkanlık çerçevesi içinde var ettiğim varLığa
daha fazla acı vermemek için tek yıkım çaLışmasından sonra susmayı
tercih ettim…

İçimden çığLık atarak susuyorum…
Susuyorum…
İçimde o kadar güzeLsin ki…
Sana susuyorum …

Demiştim ya yüreğim susmayı öğreniyor..
AsLı yok ..
Sevdiğini anLadığında içinde duyduğun çığLığın yankısı hiç
bitmiyor… O hiç susmayacak…
Her gün her saat bana haykıracak bağıracak parçaLayacak içimi.
Benimse yüzümde o güLümsemem yer edinecek tekrar…
Ona her şey yoLundaymış güLücüğü atmaya devam edeceğim…

"Sadece bundan sonra kimse onun sesini duymayacak
Ve bundan sonra kimse onun tarafından seviLdiğini
öğrenemeyecek…"



alıntı
 
Issız limanlar gibi evim...
Sessizliği bırakmışsın salonuma
Sabahlara kadar yasak ne varsa tüketmişiz seninle
Aşkın masalını çizmişiz gözlerimizle
Dilimiz susmuş tutuşmuşuz
Sessizliğimize ne çok yoldaş olmuş şarkılar
Şarkılarını bırakmışsın giderken
Dinledim
Dinledim de aaaiflenemedim...

Issız limanlar gibi evim....
Sensizliği bırakmışsın mutfağa.
Sabahlara kadar yalan ne varsa yemiş sindirmişiz.
Yasaklardan bir gemi yapmış yüzdürmüşüz tanyerine.
Riyalar büyümüş gözlerimizde sözleri ertelemişiz...
Ateşini bırakmışsın ocağa kor kor
İçine düştüm.
Düştümde ısınamadım...

Issız limanlar gibi evim...
Sabahın ayazında hayalini bırakmışsın yastığıma
Terinle uyumuş uyanmışım koca kış onca ayaz.
Hayalinle avunmamı beklemişsin ya umarsızca
Düzeltemiyor ellerinin hayali yüzüme düşen saçlarımı
Giderken yanağıma kondurduğun hüzün silinmiyor gamzelerimden
Nefesine hasret nefesimi sakinleşirmiyor dumanım
Bir deli yalnızlık sancısıdır ki çökmüş hecelerime
Nefesimi tutuyorum.
Ölmüyor ölemiyorum...

Bilmiyorsun yaşlarımla kaç bahar yeşerdi de hüzün hurmaları
Ne çok ağladım gözlerimde yüzdü de sensiz sandallar...
Çocukça düşler gördüm kavuşmalara dair
Özlem sancılarıma inat avunmayı öğrendim
"Ya kısmet" diye iç çektiğim onca sabahın gecesinde
Direndim sensizlik sülüklerine kanımı emdirmedim
Yaşamanın sensiz yanına sitem etmeden onca sensiz asır
Sen yaşıyorsun diye yaşamayı sevdim
Seni yokluğunla yaşamaya gebe ömürümü
Sensiz ayakta tutmak için formüller ürettim
Denedim...Denedim ama
Sensizliği atamadım düşlerimden
Yokluğunu sindiremedim.

Ne olur dön ve al emanetlerini
Yoruldum hüzünlere bekçilikten anılara emanetçilikten
Ne olur dön ve al emanetlerini
Can telaşta
Yürek yangınlarda sensizken



alıntı
 
Yalnızlığın hangi tarafındayım bilinmez...
En çok da yabancıyım kendime.Saklandıkça yaşadığım yalanlardan...
Gözümü her açtığımda hissettiğim korku; avuçlarıma damlayan bir
hayal kırıklığı bir acı oldu... Nasıl yürüdüm ne zaman geldim ben bu yalnızlığa?...
Daha kapıyı bile çalmamıştım ne çabuk açtın... Müsadenle yüreğimi aramaya geldim kendi kimliğimde yitirdiğim yalnızlığımda...
Doğuştan mı yalnızım yoksa yalnızlığım da mı doğdum? Ne zaman geldim unuttuğum bu zaman kavramından bu bomboş kalabalıklardan sıyrılıp... Beni buraya getiren hayallerim umutlarım göz yaşlarım hayal kırıklıklarım ve yıkımlarım....biliyorsun...
Eğer gelmeseydim kalacaktım enkazın altında. Kusura bakma rahatsız ettim seni yalnızlığım. Eğer yalnız değilsen ben gideyim...Ama ben ne zaman gelsem sen yalnızsın...Yok hayır biliyorum uzun zamandır buradayım. Her gitmek istediğimde senden aslında hiç gidemediğimi anladım sana dönüşlerimde... Sanki bir kördüğüm oldun boğazıma düğümlenen...
Madem geldim anlatayım izninle...
Bir hayal kapısında doğdum.Yalan insanların adına sevgi dedikleri ve iki dudak arasında tükettikleri yaşamda buldum kendimi...
Neye uğradığımı anlamamıştım daha. Taptım inandım güvendim sadece iki dudak arasında dökülen cümlelere harcanan yüreğimin eridiğini göre göre. Göz göre göre... Aslında gözüm kör olmuştu kulağım duyardı sadece.
Bense yüreğimde yanan ateşin kor olmasını seyrettim ve kendi küllerimden yeniden doğmaya çalıştıkça bir tokat daha yedim yalan hayattan. Öleceğimi bile bile göre göre göz göre göre kör olduğumu bile bile...
Şimdi anlıyorum çok iyi anlıyorum ama neye yarar; kör olmuş gözlerim yüreğimi arar olmuşum yalnızlığımda...
Ve yine ve şimdi yüreğimde yanan ateşin adına hayal koydum.
Çünkü sevgi sadece dudaklardaki cümlelerde yaşanan yalan olmuş...
Ne umut ne sevgi cümlelerde anlam bulamazdı yüreğimdeki kadar...
Ama su gibi akan zaman bir nehir oldu şimdi gözlerimde gittikçe
uçuruma akan. Her geçen gün yaşadığım yaşanmamışlıkları yalanları
tokat gibi vursan da yinede yanındayım yalnızlığım
Yüreğimdeki Mavi için...
Umutlarımı aramaya geldim hayallerimi yüreğimi aramaya geldim...
Nasıl yürüdüm ne zaman geldim ben bu yalnızlığa...?



alıntı
 
Geri
Üst