∞ Aşk sevdiğin kişiyi herkesleştiriyor z α m α n l α

Kalabalık, çok kalabalık. Bak herkes gelmiş seni görmeye. Bir de yalnızım derdin,senden başka kimsem yok derdin.Görüyorsun işte,belki de görmüyorsun ama benim sözüme inanırsın,herkes burada diyorum sana.Kimler geldi bilemiyorum,ben bile hepsini tanımıyorum.Belki de buğulu gözlerimden seçemiyorum.Ama inan bana herkes burada,hepsi senin için geldi..


Çok gürültü var burada, herkes feryat figan. Başını ağrıtmadılar umarım. Ne kadar söyledimse de dinletemedim. Hepsine tek, tek susmalarını aksi halde başının ağrıyacağını söyledim ama nafile. Hepsi aynı ifadeyle ne yaptığımı anlamaya çalışan bakışlar yönelttiler bana. Biraz hak verdim onlara; seni benim anladığım kadar, seni benim düşündüğüm kadar kim düşünebilirdi ki! Çaresiz sustum.



Çok karanlık, herkes siyah giyinmiş. Bir ben miyim kıpkırmızı? Doğru ya senin kırmızı rengini ne denli sevdiğini kim bilecek ki! Yine bakışları üzerime çektim işte, ayıp ettim kırmızı giymekle. Önemli olan senin beğenmen, beğendin değil mi doğruyu söyle?



Çok yağmur var bugün İstanbul’da. Paçalarıma kadar ıslandım, herkes öyle ama bu kahrolası yağmur en çok benim üzerime yağıyor sanki. Yo, hayır, hayır, şimdi idrak ediyorum, gökyüzü kupkuru. Bu düşen damlalar benden ve seni seven gözlerden akıyor.



Çok soğuk bugün İstanbul.
Ellerim, dudaklarım mosmor oldu. Tıpkı seninkiler gibi. Senin soğuğun buraya kadar geldi. Üşüdün işte biliyorum!Isıtmak istiyorum seni,kahretsin ısıtamıyorum!Ne sarılmam,ne öpmem ne de içini ısıtan sevgi namelerim ısıtmıyor artık seni.



Kimse dinlemiyor beni!Sen o küçücük yerde yapamazsın!***ürmeyin orada sıkılacak diyorum, deliye bakan gözlerle karşılaşıyorum.Ben deli değilim,seni en iyi ben tanırım.Yine dinlemiyorlar beni.Peki ya sen niye itiraz etmiyorsun.Herkes burada gürültü yaparken,sessiz kalan neden sen oluyorsun,neden!!



Upuzun bir beş yıla rağmen İstanbul hala çok soğuk. Ben o günden beri kaloriferlerimi yakmıyorum. Senin üşümen belki çoktan geçti ama ben ısınmak istemiyorum. O küçücük yerde çoktan sıkılmıştır canın biliyorum. Yanına gelmek istiyorum, birkaç denemeye rağmen ulaşamıyorum. Kısacası senin o gün girdiğin toprağın altına, ben her gün giriyorum.

Ben,bugün, beş senedir yaptığım gibi seni düşünüyorum; sen şimdi yok musun,yani bir daha hiç olmayacak mısın..?????????

Senem Tuğçe Ektaş
24 / 12 / 2002
 
Özlem


Ayrılığın resmini çizdim dün gece
Bulutlara yazdım adını
Dağlara kazıdım sevdamı
Unutamadığım! seni çizdim dün gece
Loş bir gecenin içinde
Lüzumsuz akan gözyaşlarımla
Ayrılığım! seni çizdim dün gece
Hayallerim ve seninle.
 
REVA MI

Bir hayali yaşamadan daha gün akşam oldu
Karşılaştığım insanlar sıra sıra hep yanımda
Yıldızlar hep ay ışığında nedensiz kaybolur
Dostum hep geceler ve yaynızlığım olsun olur

Bunca yokluğun içinde eksilmeyen korkum
Dünü yok ki nasıl bu günü olsun umudun
Duygulara pırangalar vurulur hislere veda
Dünya onların olsun sen ahireti yaşa hala
 
Seni ne çok sevdim ben. Ne çok gözyaşı döktüm senin için. Geceleri sen yatağında

meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için

dua ederdim. Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne ulaşmak için

dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim.

Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için

kül kesildim. Ağır hastalar geceyi zor geçirir. Sabahı bekler kırgın yürekler,

hasta umutlar, yalnız ruhlar. Yalnızdı gecelerim. Hastaydı gecelerim. Kan

kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim. Bir uçurumun kenarına beni

taşıyan karabasandı gecelerim. Adına yalnızlık dedim. Sensizlik dedim.. Sen beni

bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin.. Bu bir ölümdü, bu bir fermandı ..

Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz. Yaşamak mümkün

değil, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı. Amansız acılar içindeyim.

Ey Sevdiğim.. Ben seni ne çok sevdim. Dünya bildi, bir sen bilmedin. Yalnızlığın

diğer adı aşka karşılık almamaktır. Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak

kadar uzak bir yerdesin.. Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı. Senin yokluğuna

dokundum, içim yandı. Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim. Yankısı

döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı. Kendi sesim yine bana ulaştı.

Anladım ki beni hiç duymayacaksın.

Sana sitem edemem. Sana kırılamam. Bir tek dileğim var senden, son bir tek

isteğim. O da MUTLU OLMAN.

MUTLU OL SEVDİĞİM.. BİRİCİĞİM.. AŞKIM. NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN

MUTLU OL...
 
sen yoksun
deniz yok
yıldızlar arkadaşım
ya bu gece harika bir şeyler olsun
yahut bir bomba gibi
infilak edecek başım

ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
istanbul minareler odamda gibi
gökyüzü temiz ve parlak
işte kolkola girmiş en mesut günlerimiz
muhalif bir rüzgar karşı sahilden

fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
havada kanat sesleri
ve çılgın kokular

deniz yok
yıldızlar uzaklaşıyor
ben yine yalnız kalıyorum
istanbul minareler kaybolmuş
sen yoksun
 
Ağlamak istiyorum, yokluğuna bu gece..
Ağlamak istiyorum, geçen güzel günlerimize..
Kurumuş dudaklarım, suya hasret misali..
Ayrılan sevdalılar, kavuşamayanlar için..
Ağlamak istiyorum.
Gözü yaştan kurumayanlar için..
Unutulmuşlar, terk edilmişler için..
Bir daha asla geri dönmeyenler için..
Dönüp de bulamayanlar için..
Senin için, aşkımız için..
Herkes için, manalı bakışların için..
Bu gece bardaktan boşanırcasına..
Ölürcesine, ağlamak istiyorum..
Yağan yağmurların yerine ağlamak istiyorum..
Göz yaşlarımla ırmaklar çağlasın..
Göz yaşlarımdan okyanuslar kabarsın..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Gökyüzüne baktığında, göz yaşlarımla ıslanasın diye..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Sana olan özlemlerim bitsin diye..
Hasretim sönsün diye..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Sevenler kavuşsun diye..
Bu gece ağlamak istiyorum..
Yanımda yoksun diye...
Ah deli kız ağlamak istiyorum, sen duyasın diye..
Taş kalbin yumuşasın diye..
Benim olmayacağına.. hiç olmamışlığına...
Hiç kavuşamayacağımıza, ağlamak istiyorum...
Kaderime, hüzünlerime, ağlamak istiyorum..
Bulutlar misali, göz pınarlarım kurumasın diye
Bu gece ağlamak istiyorum..
Yalancı sevdalara, elvedalara..
Ağlamak istiyorum..
 
Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Alıp başımı gitmeyi yollar boyunca
Seyretmek bir bozkır akş***** camından bir otobüsün
Masal şehirlerini geçerken hızla

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Ürpertili, sımsıcak tenini kadınların
Salmak serin sulara gövdemi
Düşüp gitmek ardına şiirin ve aşkın

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Varolduğumu düşünmeyi, ürpererek...
Karanlık bir odada küçük bir çocuk gibi
Yağmurdan ve yalnızlıktan ürkek

Çok sevdim bir zamanlar, seviyorum yine de
Düşüncemi geniş ve sonsuz olanla birleştirmeyi
Hırçın ve ele geçmezce atılgan
Uysal ve usulcacık benim olan şeyi...

Çok sevdim birzamanlar, seviyorum yine de
Ve hep seveceğim beynim ve tenim varoldukça bu dünyada
Pırıl pırıl olanı, her zaman bir güz diriliğinde
Değişmez ve değişken olanı sonsuzca...
 
BENİ GÜZEL HATIRLA

Beni güzel hatırla...
Bunlar son satırlar,farzetki bir rüzgardım
Esip geçtim hayatından
Yada bir yağmur sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
Yada bir rüya idim senin için
Uyandın ve ben bittim...

Beni güzel hatırla...
Çünkü sevdim seni ben herşeyini
Sana sırdaş oldum dost oldum yar oldum
Omzunda ağladım beni üzdün kınamadım
Alışkındım vefasızlığına
El oldun gittin aldırmadım

Beni güzel hatırla...
Sayfalarca mektup bıraktım sana
Şiirler yazdım gözlerine baka baka
Çoğunu okutmadım
Sakladım içimde sevabını günahını
Sessizce gittim
Senden öncekiler gibi
Sende anlamadın beni

Beni güzel hatırla...
Sana gülüşümü gözlerini sonra sesimi bıraktım
En güzel şiirlerimi okudum gözlerine baka baka
Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşede
Vedalar bıraktım sokaklarında
Ne arasan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda

Beni güzel hatırla...
Omzunda ağladığımı düşün
Birazdan telefonda konuşacağın kişi olabileceğimi düşün
Sürprizleri severdim bilirsin
Buda benden sana son sürprizim olsun
Şimdi senle yaşanan güzel günleri ateşe veriyorum
BENİ GÜZEL HATIRLA
Gidiyorum...
 
Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu düşüneceksin
Onu arayacak titrek ellerin
Onu düşleyecek gözlerin
Deli yağmurlar gibi düşecek özlemin avuçlarına
Gelmeyeceğini bile bile

Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu bekleyeceksin
Dudaklarında unutamadığın o isim
Yanıbaşında yırtamadığın o resim
Ve en paslı bıçaklar gibi umutlar yüreğinde
Dönmeyeceğini bile bile

Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu arayacaksın
Hasreti mum gibi eritecek seni
Çarpacak yüreğinde dev boyu bir yalnızlık
Ve bir batmış geminin kaptanı gibi bakışların ufukta
Görmeyeceğini bile bile

Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu anacaksın
Dilinde hüzünlü bir şarkının son satırı
Bir gün gibi yaşayıp bütün yılları
Özlem nöbetine tutulup ağlayacaksın
Çaresizliğini bile bile

Oysa ben
Yine bu akşam bekar odamda
Seni düşüneceğim
Seninle dolduracağım yalnızlığımı
Sigara dumanlarında gözlerin yakacak gözlerimi
Kırık kadehler gibi dökülüp kalacağım pencerelerden
O zehir şarkılara inat
Yine seni bekleyeceğim
Onu sevdiğini bile bile..
 
her gün seni görmektense
her gün görüp ölmektense
seni yanımda düşünmektense
sensiz yaşamayı öğrenmeliyim

bir kez gözlerine bakıp
sonra saatlerce ağlayıp
resmine sarılmaktansa
resmini yırtmayı öğrenmeliyim

her an üzülüp acı çekmektense
omuzlarıma yük bindirmektense
kollarımı açıp bekleyeceğime
sana git demeyi öğrenmeliyim

ömrümce seni beklemektense
belki birgün döner demektense
bu şekilde kendimi avutmaktansa
belki de önce kendim gitmeliyim

bu hayat insana hiç acımıyorsa
yüzüne gülüp seni korumuyorsa
her boşluğunda bir darbe vuruyorsa
ilk darbeyi vurmayı öğrenmeliyim...
 
Kapımın zilini söktüm
Gelen sen değilsin diye!
Bütün perdeleri örttüm
Geçen sen değilsin diye!

Eşime dostuma küstüm
Selamı sabahı kestim
Nasılsın diyene sustum
Soran sen değilsin diye!

Doydum acılara doydum
İçimi hasretle oydum
Dudağıma yasak koydum
Öpen sen değilsin diye!

İçimde dağlar devirdim
Mutluluğu yere serdim
Gülen yüze yüz çevirdim
Gülen sen değilsin diye!

Şaşırıyor her postacı
Bakıp bana acı acı
Açmıyorum mektupları
Yazan sen değilsin diye!
 
Nerdesin?


Geceleyin bir ses böler uykumu.
İçim ürpermeyle dolar:--- NERDESİN??
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.

Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana:--- NERDESİN??

Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta derinden bir gün bana "GEL" desin.
 
Siliyorum
aslında sen hiç bir zaman gelmedin bana.
Duymuyorsun !
Gitme diyorum sana,gitme !
Çığlıklarım boğuluyor gecenin karanlığında.
Gece korkunç, gece sessiz, gece yalnız...
Sesim kısılıyor
Gidişin bitişi olacak yüreğimdeki heyecanın,
Gidişin sönüşü olacak gözlerimdeki ateşin.
Beni,yüreğimdeki sevgiyi,
Gözlerimdeki bitmek bilmeyen umudu unuttun!
Ama ne olur bunu unutma.
Gidişin dinderemez bu fırtınayı.
Bir fırtınanın uğultusuyla sesleniyorum sana;
GITME....
 
orumGidiyorum yüreğimde sızı
Gözlerimde yaş
Hayallerimde ölü bir aşk
kırıklarını topluyorum kalbimin
Gözlerim yıldızlı semaya hasret
Ellerim ellerini tutmadan
Aşkımı senle yaşatmadan
Gidiyorum
Ayrılık şarkıları var dilimde
Sinemde kanserli bir yara
Hayallerimi süsleyemeden bu sevda
Ve düşüyorum o ***** kaldırımlara
Gidiyorum
Karşıma hangi çakal çıkacak
Hangi defolu aşk beni bekliyor bilmiyorum
Gidiyorum
Hiç tanımadan seni
Umutsuzluk bir şimşek gibi çakıyor yüreğimde
Seni ne kadar sevdiğimi göstermeden
Aşk dikeni batıyor yürüdükçe ayaklarıma
Boğulan umutlarımla beraber
Bende boğuluyorum
İçimde poyraz dolu bir rüzgar
gözlerimde kanlı yaşlar
ve nice kavuşmamışlıkların ayrılık hikayesi var
neyleyim sevmişim
neyleyim yanmışım bir pervane misali
bu biçare gönülü neyle avutayım ki
dinsin bu sancı bitsin bu efkar
 
İşte yine bir pazar akşamı prenses...!

Bir elimde Hediye ettiğin sedef tesbih,
Bir elimde senden sonra hayatıma giren sigaram...
Önce bir nefes çekiyorum dumanında boğulduğum sigaramın,
Ardından adını çekiyorum her tanesinde tesbihimin.

Gökyüzünde hapsolan Yıldızlara haykırıyorum sevgimi;
Ne ben senin gidişini anlıyorum birtanem,
Ne yıldızlar benim sevişimi...
Ben sensiz olan kaderime yanıyorum birtanem,
Yıldızlarsa benim kaderime yanışıma...

Hüzünle karışık bir efkar kaplıyor gecemi...
Ve yıldızlar biraz daha yanıyor bu gece yanışıma...
Senden sonra kapattığım kalbimin kapısına,
Efkarla karışık bir tekme atıyorum,isyana yüztutmuş ayaklarımla.

Kafam aşkının alkolüyle sarhoşa yakın birhal almış,
Dizlerimde yorgunluğa çalar bir titreme kalmış,
Kalbimi kimsenin çekmediği acılar sarmış,
Meğer seni sevmek ölmekten zormuş...

Bugece kafanı kaldır ve gök yüzüne bak prenses...
Bugece bir yıldız daha yanacak sevişimi anlamayan,
Bir yıldız daha yanacak kaderimi dağlayan,
Ve ardından bütün gökyüzü yakacak kendini,
Ve bütün yıldızlar ateşten gözyaşı olacak ölüşüme ağlayan...

Vereceğim son nefeste bile birtanem;
Ne ben senin gidişini anlayacağım,
Ne yıldızlar ben öldüm diye yanışını...!
 
Buğulu gözlerde sevgi ışıldar,
Kalplere düşerse,Hasretle Özlem.
Yanan yüreğine aşkı fısıldar,
Seninle yaşarsa Hasretle Özlem.

Sesini duyunca yağların erir,
Vuslat hayaliyle ruhun ürperir,
Sanki canı alır,canana verir,
Tutuşup pişerse Hasretle Özlem.

Karanlık gecede umut puslanır,
Gurbet ateşiyle sevda beslenir,
Gönüller,bir yudum aşkla uslanır,
Yürekten taşarsa,Hasretle Özlem
 
Gökyüzü ağlıyordu. Bir damla sen istedim kül rengi bulutlardan... Sen, geldin. Sana ait olan bende ki seni bıraktın da, bana ait olan duygularla beraber yok olup gittin. Geldiğine sevinmediğim gibi gittiğine de üzülmemiştim. Bu gelişin aslında bir gidiş olduğunu biliyordum.
Konuşuyorduk, üstü kapalı cümleler altında. Bu aşkın imkânsız olduğunu söyledikten sonra neler konuştuk bilmiyorum. Gözlerimden iki bülbül yavrusu kanatlanıp omuzlarına kondu. Duygularımda sendeydi artık, kalbim gibi...
Başlamadan bitmişti her şey... Güneşe özlem duyan bir tohum gibi gece toprağı delmiş, sabaha çürüyüp gitmişti sevgim. Tek suçu bir damla sen istemekti, ayrılığı anlatan gözlerinden. Şaraptan tatlı gözlerinden bir yudum ayrılık içti gönlüm ve... Yok etti bendeki beni, ayrılığın sarhoşluğuyla...
Sensizliğin kırbacı ile yaralanan yüreğimin acısını her attığım adımda yeniden hissediyorum. Yıldızları saymaktan usandım; gelmeyeceğini bile bile, belki gelirsin diye. Hayallerimi yıldızlara veriyorum, çünkü sen gittin... Gitmene karışamam da, neden duygularımı da ***ürdün? Sana bir daha yazmamam için mi? Eğer öyle ise bendeki seni almalıydın. Yanıldın...! Yoksa seni daha rahat unutmam için mi? Unutmamı istiyorsan, duygularımı gönder bana yağmurlarınla. Sana yazmayacağım, gönlümde yeni bir sen yarattığımda. Unutmama yardımcı olmak istiyorsan eğer çıkma karşıma yağmurlarla, gezme sokaklarda rüzgarlarla!
Duygularımı bana geri ver! Senden ayrılmanın acısı ile yanarken yüreğim, birde duygularımdan ayırarak yok etme benliğimi.
Bilsen ne kadar ağladı bu yürek, gözlerinin ardından; ne kadar uğraştı unutmak için. Söyleyeceklerini anlatmaya yetmedi sözleri. Belki bir gizdi kapının arkasında saklanan, belki gözlerin hapsetti gözlerimi parmakların ardına. Belki bir oyundu perdenin kapanmasını bekleyen. Ama sadece seni sevdi ayrılığın acısıyla yanarken bile.
Senden duygularımı istiyorum sadece,. Dönmeyeceğini bildiğim için seni istemiyorum. Her yağmurda gökten bir damla sen beklesem de, her rüzgarda seni arasam da...
Gidişinle volkanlar patladı içimde. Sensiz yağmurlarda yetmiyor söndürmeye. Bir tek seni kurtarabildim gönlümdeki felaketten. Ne kadar iyi bilsem de dönmeyeceğini, bir damla sen yeterdi gönlümün ateşini yok etmeye.
Ayrılığın verdiği sarhoşluk geçmedi hâlen. Herkesi sen sanıyorum. Her gece gökyüzüne resmini çiziyorum yıldızlarla. Seni sensizliğin ile yaşıyorum. Dön sevgilim bile diyemiyorum, bir gün sensizlikte bırakıp gider diye. Her gece dualar ediyorum, bir damla sen göndersin diye gökler.
Yıldızlar bile diyor ayrılığın eşiğindeki gönlüme. Onlar bile anlamıyorlar artık beni.
Her gece haykırmak geliyor içimden diye. Duymayacağını, duysan bile dönmeyeceğini biliyorum; vazgeçiyorum.
Sen yoksun, duygularım yok... Bir ben varım senden uzakta...
Sana yazdığım son yazımı, son bir şiirle aşkım gibi noktalıyorum.

Ve ayrılık uzayan yolda tek sırdaşım.
Bu oyunun son sahnesi olacak;
Perde kapandıktan sonra,
Ne sen beni bir daha göreceksin,
Nede ben seni...
Bu birlikte son oyunumuz.
Son kez gülümse,
Son kez tut ellerimden.
Sonra düşeceğim dipsiz karanlıklara...
Alkışlarla beraber göz yaşlarımı duyacaksın.
Bir gün
Anlayacaksın bir damla sen isteyişimin sebebini.
İşte o zaman; sende ağlayacaksın
 
Özlem kokar bu şehir,bu topraklar,özlem kokar sensiz,renksiz ve yorgun şafaklar.
Seni arar biçare mahsun gözler hasret dolar,kahır süzülür tenime,özlem kokar ıslak ıslak.
Üşür sensiz yüreğim,titrer garip,bensiz bedenim,ince bir sızı çalar kapımı,açsam özlem girer,kapatsam umutlar söner.
Kendimden uzağım şimdi,sana yakın olduğum kadar,hayalin bıçak kadar keskin,paramparça bu şehir,oluk oluk akar geçer önümden,hatıralar kan özlem kokar bu nehir.
Baharın renginde yüzün,yaprak yaprak özlem açar,yeşilin her tonunda ömrüm kısalır,son nefesimde buram buram özlem kokar ecelim..
 
SON BİR KERE DAHA===
Eski bir gemiye yükler gibi ayrıldım duygularımdan
Vedalaşmak çok zor inan ümit vaad eden yarınlarımdan
Herşeye sünger çektim bir seni çıkartamadım aklımdan
Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.
Ekmeğin tadı yok mavi gökyüzü kayıp
Belki hiç umursamadın beni yanlış tanıyıp
Mesafeleri çiğneyipte gururunu arkana alıp
Bir kere daha konuş benimle son bir kere daha.
Eskimiş toka gibi fırlatıp attın hislerimi
Herhangi bir taş gibi ezip geçtin düşlerimi
Bir mahkumun son arzusu gibi yerine getir isteğimi
Bir kere daha bak gözlerime son bir kere daha.
Hayallerim pusu kurup aklımı tuzağa düşürsede
Bu hatıra seni yaşatıp beni hergün bitirsede
Çok sıkılabilirsin canın gitmek istesede
Bir kere daha kal yanımda son bir kere daha
 
Bekliyorum

Bir söğüt ağacının koyu gölgesinde oturuyorum..Elimde sigaram,gözüm ufka takılmış..Dalgın ama ürkek bakışlarım dümdüz bir çizgi..Aklımdan o çok eski şarkının nağmeleri geçiyor..

İçimden sessizce mırıldanıyorum sözlerini..Kapatıyorum gözlerimi..Bir süre sonra,buz mavisi dumanlar arasından belirginleşmeye başlıyor vücudu..Sonra,yüzü çıkıyor ortaya, dudaklarında gözlerim..

Hiç kıpırdamıyor dudakları..Ama onu anlıyorum..Ve kıpırdatmadan dudaklarımı,konuşuyorum hayaliyle..Sönmek üzere sigaram,küllere karışmış..Atıyor elimden,bir başkasını yakıyorum..

"Hoşgeldin hayallerimdeki buz mavisi bakışlı..Hoşgeldin ümidimin aynası..Hoşgeldin..
Demek özledin beni..Ah,bilemezsin,o yalnız ve uğursuz geceleri aydınlatan tek şeydi düşüncen..Ben de özledim seni..Bazen sımsıkı sarıldım yastığıma kapatıp gözlerimi..Bazen birkaç damla gözyaşı oldun yanaklarımda..Bazen öfkeli rüzgara acıp bağrımı,öyle hissettim
seni..Sesimi duymak heyecanlandırdı mı seni?Ne diyorsun,ya ben nasıl ulaştım telefonun tuşlarına?Ellerim titrerken nasıl tek tek buldum sana ait numaraları..İçim nasıl titredi heyecandan,kalbim yerinden çıkarcasına nasıl attı,bilemezsin..Bir de duyunca sesini
uzaklardan,nasıl kayboldum gözlerinde,farkında mısın?Yaptığımız ayıp mı,delilik mi,diyorsun..

Mutluluk ayıpsa varım en büyüğüne ayıpların..Sevmek delilikse,çılgınlıksa umutları taşımak
içimizde,ben deliyim,en az senin kadar..Hatta öylesine kaybetmişim ki kendimi,yüreğimdeki tüm anıları yakar atarım bir tarafa..Ne kendimden korkarım,ne de geçmişimden..Gelecek mi?Seninle olduktan sonra,daha ne isterim..Demek gizemli prensinim düşlerinde..Demek yanına gelmemi istiyorsun güneşli bir günde..Iyi de sen nasıl emin olabiliyorsun bozulmayacağına bu gizemin?Ya sen atılmazsan kollarıma,sarılırken sana titremezsen heyecandan,bir buse alırken utangaç dudaklarından eriyip gitmezsen dudaklarımda..Ya sen düşlerimdeki gibi ateş değil,korkularımdaki gibi buz olup yağarsan gönlüme.. Korkuyorum hayallerimdeki buz mavisi umudum..Seni yaşayamamaktan,seni tadamamaktan yüreğimle, seni alamamaktan geçmişinin dikenli yollarından,seninle umutları paylaşamamaktan öylesine korkuyorum ki..Gün geceye dönüyor,ışık gibisin..Aydınlığına kavuşamamaktan korkuyorum..
Bir gün,evet bir gün geleceğim yanına..Ellerimin sıcaklığını bırakıp sana,eğer istersen bir ömür kalacak yanında,istemezsen sevgimi emanet edip rüyalarına,arkama bile bakmadan,
göstermeden hüznü gözlerimde,ansızın eskime döneceğim.Kalbimin çok özel bir köşesinde
anıtlaşmış aşklara dair sen,ve ben seni hep seveceğim.."

Açıyorum gözlerimi,hayali yok şimdi..Beklemeye başlıyorum,beklemeye değecek her duyguyu beklediğim gibi.


Gökhan Beyhan Kurt
 
Geri
Üst