∞ Aşk sevdiğin kişiyi herkesleştiriyor z α m α n l α

Sen qittin MasaL Bitti..
Sen gittin evimin adresi, kapımın zili gitti
Sen gittin sazımin teli, kuşumun dili gitti
yangınlar düştü yüreğime / ıssızlaştı şehir
sokaklara hüzün yağdı / gözlerime acı
üstüme kapandı kapılar, ben kapandım içime
günlerce haftalarca ağladım
kırık bir ağaç dalında,öksüz bir kuş gibi kaldım

Sen gittin
hazanlar başladı ömrümde
yaprağa duran ağaçlarım gitti
umutlarım gitti,baharlarım
tutam tutam saçlarım gitti
dudağımda şarkılar yarım kaldı
bardağımda rakılar

Sen gittin
yüreğimde kanayan şiirler
masamda sigara izmaritleri kaldı
ben kaldım öyle tesellisiz ortalarda
birde yıkıntım

Sen gittin
Şiirlerim öksüz kaldı
kalemlerim, defterlerim
ellerim, gözlerim, kirpiklerim
yüreğimde kalkıp giden gemilerim
dillerim öksüz kaldı
ne varsa dağıldı geride kalan
çöl oldu şiiristanım
hayalim, düşistanım

Sen gittin
kemanım yayım, güneşim ayım
mutluluk payım gitti
kara bulutlar çöktü üzerime
bir ben kaldım öyle boynu bükük ortalarda
yastığımda yağmur hıçkırıkları bir de
ve yüreğime batan cam kırıkları her gece

Sen gittin
sustu kalbimin bülbülü
bahçemin gülü soldu
yoldu bağrımı yokluğun

Sen gittin
ağzımın tadı
mutluluğumun adı gitti
yaslı yaşım, gamlı başım
zehir aşım, otuz yaşım kaldı

Sen gitin
hayalim düşüm
sevincim gülüşüm
servetim işim gitti

Sen gittin
özlemin yüreğimde
yokluğun kirpiğimde çoğaldı
sen gittin umudum gitti
gururum gitti
her gece oturup ağladım
ıslandı/ ekmeğime karıştı korkunç acı
gülmek nedir unuttum gitti

Sen gittin ömrüm insafsız ayaklarına toprak oldu
kavruldu bahçelerim çiçeklerim soldu
acılarım içimde fışkıran kan,
gönlüm rüzgarlarda savrulan yaprak oldu

Sen gittin
çakıl taşlarım
yürekvuruşlarım
sevgikuşlarım gitti
yaralı bir ceylanın bakışında yaralı kaldım
her yerde izimi arıyor avcılar

gittin işte o gidiş gittin, bir daha dönmedin geri
yarısı sende kaldı kalbimim, yarısı bende ezgili
ardında kara bulutlar, kara günler
ve her gece ölümler kaldı
hasretin kaldı birde
ben kaldım öyle deli, öyle divane ortalarda
ah seher yeli

sen gittin ben bittim masal bitti..........
 
kördüğümsün fikrimde, çözülmeye niyetsiz
açan bir gül, gözyaşlarımla beslenen
mavi bir okyanus ömrüme inat, dalga dalga
yüreğime asırlık derdin binmiş, soluğu ensemde
saklasam da orta yerindeyim sevdanın
müebbet giymiş mahkumun uykusuzluğundayım
tutmayım seni, işkence kaldığın her an
gideceksen git, durma bir an
içimde depremler
içimde yangınlar
seni tutsam, ağlasan bıraksam
saçlarını belik belik yapsam
gözyaşlarım yüklü bulutlarla uğurlasam
kafamı vursam duvarlara
bir inada binse ömürlük sevdam
yıksa da, yıksa da yine mutluluğu aşkında bulsam
nasılsa adımlarına söz geçmiyor
gideceksin kafaya koymuşsun sen
kal desem faydasız... yakıyorsun
bir ömürlük sevdaya azrail oluyorsun...

ne olmuşsa bu yalancı baharlarda olmuş
kış bitmemiş, yakacak odun tükenmiş
kalmışım çırıl bir halde ayazlarda
sorgusuz bir sevda diye yaslanırken
çilesi yaklaşmış, hüzün takalarının,
yüreğimi saldığım hırçın sularda...
istanbul kalabalığımsın istanbul
koskoca toprakların derdi gibi apaçık
gün geliyor kemiriyor ıssızlığım
ve bir gün aslı olmayan bir gülüş.
yanağımın sana ayırdığım öpücük boşluğunda...
bunca kedere
bunca sevmişliğin üstüne
neyi uydursam kar etmez...
sisli bir ankara olur bakışlarımın altı
heybetinden devrilmiş dağ sanki
sokak arası berduşlar misali
sallana sallana geziyor sevmediğin adam şimdi
nasılsa adımlarına söz geçmiyor
gideceksin kafaya koymuşsun sen
kal desem faydasız... yakıyorsun
bir ömürlük sevdaya azrail oluyorsun
 
Yine uyuyamadığım bir gece ve yağmur...
Yağmur yüklediğim gözlerim seni arıyor,
Sana biriktirdiğim gözyaşlarımı geceye döküyorum..
Aramadığım yer, çalmadığım kapı kalmadı.

Yoruldum...

Yoksun?

Beni

Duyuyormusun?



ruhun bi anda kollarımdaydı,mutlulugun damlaları kollarımdan süzülüyordu,ruhunun içinden gecerek...
her damla mutlu ediyordu askımızı
her saniye bizim için uzun bir ömürdü artık..
agladık saaatlerce,sarıldık sımkı birbirimize,
seni seviyorum dierek..

küçük bi kötülük kırıntısı dolastı sıkı bedenimiz arasında..
ruhunu kemirdi tüm gücüyle...
ve kollarım..
kollarımdaki agırlık yoktu artık,eriyordun...bırakıordun beni,aktın,karıstın topraga..
son gördügüm sey,yüzündeki gülücüklerin yerini,küçük bi kötülük kırıntısının almıs olmasıydı...

yalnızdım.......
kollarım bos..aklımda birtek sen düsünülüordun....
anılarımızla birlikte kaybolmustun...
oysa sevgiyi hiç bir kötülük bozamazdı..hiç bir kötülük...

senden tek kalan sey,sarıldıgımızda vücuduma gecen kokuydu...kokladım saatlerce...kokladım...ve bitmişti...
kokun kurumus,gözyaslarım almıstı yerini,üsüdüm sensiz geceler,agladım sensiz gecen her dakika..

yine yalnızdım...yine..yine..yine...
ta ki beyazlar içindeki diyarda bulusana kadar...
senle burada sonsuza kadar mutlu olcagız sevgilim...
 
sensizliği yaşadım ölüm ötesinde
hiç kimse yoktu yanımda
birtek birtek sen vardın düşlerimde gönlümde
herkesi herşeyi kaybettiğim bu hayattan gidiyorum
seni seninle yaşamadan gidiyorum
kahretsin.....
hayatta tek varlığım olan
seni kaybettim
gidiyorum



Hiç bilmediğin iklimler sermek istiyorım ayaklarına. Yağmuru, karı, güneşi, rüzgarı aynı anda eline vermek istiyorum. Belkide dört mevsimi aynı anda yaşatmak benim istediğim. Ya da bir beşinci mevsimi kucaklamak seninle birlikte. Hiç kimsenin bilmediği ve hiç kimsenin yaşamadığı...
Çok uzağımdasın şehrimin şu an, olsun, yokluğuna bile bağlıyım ben. Engel değil sevmeme, özlememe seni. Şehir üşütüyor yokluğunda. Kalbimde yanan aşkın olmasa, inan donardım uzaklığında...
 
cam ipliğinden sıkı dokunmuştur
kristal vitrindeki bu loş kadın
soğuk tenhalığında kaşları alnının
ince bir hayretle sanki donmuştur
yansımaları sokağa vurmuştur
kafasındaki müstehcen dazlaklığın
sedef boşluğunda aralık ağzının
sevişmelere çağrısı korkunçtur

taşralı bir 'köpek' buna tutulmuştur
simsiyah bir ünlem önünde camların
her gece jiletle kazıyamadığın
kaç kere kaçırmayı filan kurmuştur
çünkü kadınlar gözünü korkutmuştur
kraliçesi budur yalnızlığın
ürettiği nilüfer iç bataklığının
cansız olmasından neler ummuştur

ıssızlık çığlığını şehirde unutmuştur
 
^^^^^^SEVGİN^^^^^^

solgun düşlerime ,
yine yeniden,
hayat veren,
ruhumu fethedip,
damarlarımda dolaşan,
yüreğimde ki sessizliğe,
haydi uyan diyen,
o tarifsiz sevgin.

dipsiz karanlıklarımı,
ışığa veren,
yangınlara mahkum,
bedenime,
yudum yudum su veren,
yüzümde taşıdığım,
aşkın yara izini,
bir gülüşle silen,
o beyaz sevgin.

fırtınalı geçen aşklardan,
yaralı geçmişten,
savruk benliğimin,
devasa dalgalarından,
beni alıp çıkaran,
yalnızlık rüzgarının,
esintilerinde,
darmadağın olan,
parçalanmış düşlerimi,
biraraya toplayan,
o; kol kanat sevgin.

içimde kanayan,
pıhtılaşmaz yarayı,
sarıp sarmaladığım,
korkulardan kurtulup,
kaçıp gelip,
huzuruna sığındığım,
bebek kundağıdır sevgin.


gözlerinde erirken,
yorgun bakışlarım,
sukunetinde ,
hayat bulduğum,
o,yeniden doğuşuma,
güç veren,
ıstıp dirilten,
yaşama tutunmaya,
köprü olan,
yaşam giden yoldur,
bende sevgin...
 
YALNIZLIĞI BANA SORMA

Sen yalnızlığı bana sorma,
Anlatsam da bilemezsin ki Gülüm.

Okyanus ortasında,
Çöl susuzluğunu yaşamak.

Ekvator ormanlarında,
Gölgelenecek bir yaprak altı aramak.

Ölüm uykusunda
Uykusuz kalmak.

Senle varım derken bile,
Sensiz olmak.

İşte Gülüm, yalnızlık,
Yalnız olmadan bile,
 
GÖzyaŞi

AyriliĞin Acisi ÇÖktÜ İÇİme
İkİ Damla YaŞ Akti GÖzlerİmden Senİn İÇİn
HİÇ BÖyle AĞlamamiŞtim,
Hasretİne DayanamayacaĞim,

O İkİ Damla GÖz YaŞinin Kiymetİnİ Bİl
Bu GÖzyaŞlari Senİn İÇİn Akti,
Bundan Sonrada Akacak
Ama Ne Olur Benİ Çok Sev,

SensİzlİĞe Dayanamam, Yikilirim
AŞki TatmiŞken YaŞarken ÖlÜrÜm
Ne Olur Benİ Çok Sev, Helal Etmem
Senİn İÇİn DÖktÜĞÜm İkİ Damla YaŞi,
 
Şimdi ;
Bir hastane odasında ,
Duygularım yasta ...
İki elimde siyah güller,
Kolumda serumlarla
Yolunu gözlüyorum ...
Belki kapıdan görünecek
Bana merhaba diyecek,
Getirdiğin beyaz gülleri
Üzerime sereceksin diye
Bekliyorum sevda yüreklim ...

Doktorlar söylerken duydum,
Bir şey duymadığımı ve görmediğimi
Sanıyorlar ...

“Neyi , kimi bekliyor bilenmez
Sadece sol yanı işliyor
Sanki başka bedende yaşıyor ...”
Diyorlar...

Ama bilmiyorlar ki ben seninle
Can bulmuşum ...
Senin dalında yeşermişim...
Yüreğimi yüreğine mühürlemişim ...
Şimdi ;
Seni görmeden ,sesini duymadan
Verdiğim son nefeste sen olmadan
Gidilmiyor sevda gözlüm...

Sahi ;
Neydi bizi bizden ayıramayan ...?
Neydi sevdamızı çınar gövdesinde saklayan ...?
Neydi yollara set vuramayan...?
Neydi yılları eskitemeyen...?
Neydi hasreti sol yanımıza diken
Vuslatı mezar taşına işleyen ...?
Neydi sevdamıza sonsuzluk damgasını vuran ...?

Sende biliyorsun
Ne verilen sözler di,
Ne edilen yeminler,
Ne atılan imzalar,
Ne de bir ömür ,
Birlikte baş koyamadığımız yastığımızdı...
Sadece birbirine kenetlenmiş
İki ayrı beden de çırpınan ,
İki başka baharda yeşeren ,
Aynı kanatta uçan
Duygulara yağmur olup yağan
Yüreğimizdi ...

Şimdi sen sevda bakışlım,
Hasretin kefene sarılmadan
Gözlerine toprak ekilmeden
Gelip de türkü gözlünü uğurlamayacak mısın... ?
Gelip de hasreti vuslata erdirmeyecek misin... ?
Son nefeste yanında olamayacak mısın ...?

Gel sevda gözlüm ,
Gel ki çınarlar ağlasın ...
Gel ki yollar karalar bağlasın ...
Gel ki yıllar ardına gizlediği sözlerden utansın ...
Gel ki hasret kefene darılmasın ...
Gel ki ölüm meleği ağlamasın...
Gel ki sevdamız sonsuzluk merdiveninden tırmansın...


Sen gelemezsen ben beklerim,
Ben sensiz nereye gittim ki,
Gidilmiyor mühür yüreklim gidilemiyor ...
 
paylaşımın icin tesekkür ederim
 
Geri
Üst