Deyimlerin Acıklması E Harfi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan kanuLt0
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Elden gel: -1. “Seni kutlarım.” -2. “Parayı hemen ver.” anlamında
 
Elden gelmemek : Bir şey yapamamak, dayanamamak
 
Elden (elinden) geldiği kadar: Yapabildiği, mümkün olduğu kadar
 
Elden gitmek (bir şey, biri) : Onu yitirmek, ondan mahrum kalmak
 
Elden ne gelir: “Ne yapılabilir?” anlamında çaresizlik bildirir
 
Elden (elinden) kaçırmak (bir şeyi) : Onu elde etmek fırsatını yitir­mek
 
Ele almak (bir şeyi) : -1. Bir şey üzerinde çalışmaya başlamak. -2. Bir şeyi inceleyip araştırmak, eleştirmek.
 
Ele avuca sığmamak: Söz dinlememek, şımarık ve taşkın davranışlar­da bulunmak
 
Ele geçirmek (birini, bir şeyi) : -1. Onu yakalamak. -2. Onu elde et­mek, edinmek, ona sahip olmak
 
Ele geçmek: -1. Yakalanmak. -2. Elde edilmek
 
Ele gelmek : -1. Bir şey ele tutulabilir duruma gelmek. -2. Bebek kuca­ğa alınacak kadar büyümek
 
Ele güne karşı: Herkese karşt, herkesin Önünde
 
El elde baş başta : “Hiçbir şey kalmadı, her şey tükendi.” anlamında.
 
Et ele vermek (biriyle) : Onunla işbirliği yapmak, güçlerini birleştir-rnek
 
El emeği: -1. Elde yapılan iş, ürün. -2. Elle yapılan çalışmanın karşılı­ğı, ücreti
 
El etek çekmek (bir şeyden) : -1. Artık o şeyle uğraşmaz olmak.
 
El etek öpmek : -1. İşini yaptırmak için çok yalvarmak.
 
El etmek (birine) : Ona “gel” anlamında el sallamak
 
Ele verir talkını, kendi yutar salkımı : (ele verir öğüdü, kendi keser
söğüdü) : “Başkasına verdiği öğüdü kendisi tutmaz, dahası tersini ya­par.” anlamında
 
Ele vermek (birini) : -1. Suçlu bir kişiyi güvenlik kuvvetlerine haber ve­rip yakalatmak
 
Geri
Üst