Gidenlerin ardından kalanlar

İÇİ DOLDURULAMAMIŞ BİR SEVDANIN BOŞLUĞUNDA SENİ KAYBETTİM…
(d)arlandım…
Katı bir “ES” le bitti bu şarkı sözleri…
Susuyorum…
 
Yalnızlık zor be gülüm bu iskelede
Alışmışım her gün denizin yosun kokusunu seninle koklamaya
Ekmek kırıntılarını atmasını martılara
Güneşin doğuşunu alışmışım gülüm seninle!
Ne zormuş sensiz oturmak bu iskelede!
Bu sefer ellerim ellerinle değil de
Bir sigara bir şişede şarapla dolması koydu be gülüm!
Mazi aklıma geliyor her yer sen dolu bu iskelede
Çok sevmiştim seni
Ayın denize mehtaplaşması kadar gerçek
Ve büyüleyiciydi benim SEVGİM!
Gece iskeleye iniyorum
Yıldızlara küfür ediyorum!
Çünkü sen demiştin bana
Yıldızlar kadar gerçekçi benim sevgim diye!
Hadi oradan sende
Kalbimi yakıyor be gülüm bu iskele!
Yaralı kalbime tuz basıyor her gece
Yeter artık!
Ve sona yaklaştık
Ben dayanamıyorum her gün bu iskelede ölmeye
Artık benim gitme vaktim geldi
Kendine iyi bak!
Bu arada elindeki mektubu iki yere gönderdim
İkisi de aynı mektup ama Tek farkı var sadece
Biri sende biriyse iskelede Cansız bedenimde!
 
İki kelimeyi söylemek
......Zor mu ? bilmem bu kadar
.......Bir güler yüz göstersen
.........Alsan bazen bir çiçek
..Sevgimiz güçlenir inan
............Huzur dolarız heran
 
Tek başıma içimde
.......Yaşar gibiyim aşkı
Kurumuş bir güle
.........Bağlamışım sevdayı
Unutulmuş zamanlara
...........Bırakmışım bu hayatı
 
Sevda iki kişiyle
........Yaşanırsa güzeldir
..........Tek kişilik aşk olmaz
............Yürek külle yoğrulmaz
Birtanem
........Döndürme ateşi küle
.............Düşürme sevdaya gölge
 
Yalnızlığın sesi tırmalıyor kulaklarımı
Yüreğim yangın yeri
Bağbozumu gibi darmadağın hayallerim
Gece çörekleniyor üzerime bense
Bir parça ışığa hasret sönüyorum
Asılıyor mutluluklarım
Son perdeye hazırlanan aktörler gibi
Bitmenin ezikliği vuruyor kuytularıma
Parçalanıyor kalbim savruluyor karanlığa
Üzerime basıp geçerken yalanların
Elvedalar dökülüyor dudaklarımdan
Son perde kapanıyor ardımdan
Ve ben parçalarımı da alıp
Gidiyorum dünyandan
 
Az önce gördüm
Deprem olmuş üzüldüm
Üzülmek yetmiyor
Yardım etmek gerekiyor

Karıştı canlar toprağa
Bakakaldı tüm dünya
Bir 17 Ağustos
Bizde de tekrarlarsa

Uzanır Asyadan eller
Koşar imdadımıza
Yavrusunu yitirmiş
Bir ana ağlar orda

Öksüz kalmış evlatlar
Yardıma muhtaç orda
Etme bulma dünyası
Herşey boş yalan dünya

Uzansın ellerimiz
Bu gün darda kalana
Sevgiyi yeşertelim
Artık güney asyada
 
susarken ölüyorum...
Yine gidiyorum yalnızlığa... geride kimi zaman güzel kimi zaman beter yaşanmışlıklar.. yine gidiyorum yalnızlığa bir yanımda sevdiklerim bir yanımda nefret ettiklerim var.. önümde bilinmediğim insanlarbilinmeyen yollar... giderken şarkı sözlerilar söylüyorum kendime.. kimselerin duyamacağı sessizlikte.. yalnızlığa dair şarkı sözlerilar süzülüyor dudaklarımdan.. susuyorum şarkı sözlerinın bitişinden sonra.. ya biri duyduysa diyorum.. korkuyorum.. gidiyorum yalnızlığa.. susuyorum yağmur damlalarının yüzümde bıraktığı ıslaklığı hissettiğim anda.. susuyorum gözyaşlarımıın tenimden akıp yere düştüğü anda.. susuyorum mavi denizin ortasında yalnız tek başıma.. susuzluktan ölüyorum.. sevdiklerimden uzakta.. susuyorum.. özlüyorum.. sonra yine susuyorum.. susarken ölüyorum biliyorum...
 
Sevmek ölümden öte
Ne giyse yakışır güzele
Ama kefen olmadı
Olmadı be sevdiğime

Şimdi yalnız kaldım
Her gece yastığıma ağladım
Ne yaptın ahh kader
Darma duman kalakaldım

Bir an gözümden gitmedi
Son kez aşkım deyişi
İçimi eritirdi onun
O güzel gözleri
 
ahipsizdi yüreğim bir zamanlar
bomboştu yoktun sen ben yarı ölüydüm
bir parçası eksik yapboz gibiydim
mahrumdum aşktan.

geceleri penceremden yıldızlara bakardım
duman dumandı hasretin seni hiç görmeden.
rüzgar okşardı saçlarımı senin yerine
şarkı sözlerilarla avuturdum kendimi
sabırsızlıkla beklerken canımdan öte seveceğimi.

ve sen doğdun hayatımakayboldu umutsuzluklar
işte beklenen sevgili alnıma yazılan kutsal sevda
yüreğimi alevlendiren bir mutluluk
sendin o sendin sığınacağım liman
hoşgeldin canımın içi hoşgeldin tatlı rüyam.
 
anladım geri dönüşü yok bu gidişin! ..
İstemesem de gidiyorum dönmemek üzere.
Artık anladım hiçbirşeyin kâr etmediğini sende
ne verilen umuda saygı var bedende
ne de saygıyı bulacağım bir beden var gözlerimin önünde.
Bu defa anladım değerin sana birşey katmadığını
değersizlerin bile aslında ne kadar değerli olduğunu farkettim bugünlerde..
Emek verilerek oluşan yapıların aslında ne kadar dayanıksız olduğunu anladım
En sağlam bir yapının bile iki kelimeyle yıkıldığını anladım
Gözyaşların sadece sözde
sözlerin ise sadece kelimelerde gizli olduğunu anladım
Hayalin hayalsizliği umutsuzluğu ve kimsesizliği getirdiğini anlıyorum şimdilerde..
Acıların bile aslında rutinleşip artık hayatımda yer edindiğini gördüğümde anladım
artık geri dönüşü yok bu gidişin! ..
 
İçimde sagnak sagnak senin sevgin.
Sabah akşam seninle ıslanıyorum.
Sırılsıklam Oldum Bi görsen… En ücra köşemdesin sevgilim.
Ve ben sıgınmışken kuytularına
Her yagmur zamanı
SENİ SEVİYORUM
 
Ne dediğini kendin bile anlamıyorsan
Dikkat et!
Aklın sana oyun oynuyordur...
 
Sen; içinde baharı gizleyen kışımsın benim…
Ve biliyorum ki o baharın güneşinde tenim esmer olmayacak hiç
Bana susmak düşecek payıma kilitlenmiş bir yürek kalacak
Kaderi önceden belirlenmiş konuşmalar paylaşmalar bakışmalar olacak
Bir yerde aykırılığım tutup sarılsam da içimde sana sen bunu hiçbir zaman bilemeyeceksin…
Git diyorum sana kalma yüreğimdebu kadar özleteceksen kendini
Bir bakış; gözüm gözüne değiyor; hissediyorum…
Gitme diyorum Kal geldiğin yerde
Ne gitmelerin bitiyor; ne de benim sana kal demelerim…
Hangi aralıkta girmiştin içime anlamadım
Tüy gibi hafif usul usul inivermiştin yüreğime Kabullenemedim önce kocaman yalanlar söyledim kendime
Ben dışımda tutmaya çalışırken seni meğer içerde hakimiyetin çoktan başlamıştı
Kuşatmıştın dört yanımı; ve kendim için çok geçti
Yerle bir olmuştu her şey
Olmazsa olmazlarım; ilkelerim yargılarım…
Nasıl bir şeydi bu beni böyle yağmalayan
Şimdi karşı durmuyorum Sana nasılsa buluyorsun bir yolunu ve sarmalıyorsun içimi dışımı
ayak seslerini duyuyorum hangi yöne gittiğini bilemeden Ben yaşanmış bir aşkta eski yaralarıma yanıyorum
Sen yaralarına benden sevda sürüyorsun
“Belki”lerden”ihtimal”lerden “keşke”lerden medet umuyorum
Senin belki de yabancısı olduğun düşler büyüterek…
Ben suretine değil aslına dokunma ihtimallerinde mutlu oluyordum
Ben seninle aynı coğrafyada yaşayabilme ihtimalinden huzur buluyordum
Şimdi bilinci küflerinden kurtulmuş bir yürekle süresi diğer aşklardan çok daha uzun olacak bir aşkın ömrünü anlatıyorum Sana dair yazılanlarda…
Şimdi bir sayfa dolusu cümlelerle; bir imkansızlığın mucizeye dönüşünü anlatıyorum…
Şimdi bozgun sonrası imkansız bir zafer kazanan bir orduyum bir yenilgide zafer ne kadar anlam taşıyorsa o kadar anlamlaşıyorum…
Şimdi ben dağıldıkça kurulan yeni düşlerde
Sana bakıyorum
Umut; hep var olacak çünkü…
 
Gece denize yanaştım
O sulardan geliyordu
Duydum ne iyi dedim...

Baktım
O bir gemide geçiyordu
Bağırdım;
Gel'siz Gitme'siz.

Döndüm çakıllara sordum;
Siz kimdensiniz
Dediler durandan
Bizi yakın edenden.

Denizi sorguya çektim...
Dedim;
Görüyor musun yaşadığımı
Yetinemedim.

Tuttum yakaladım kendimi
Getirdim gözlerinize serdim
Durdum size soruyorum;
Yaşadığımı görüyor musunuz? !

Yaşadığımı görüyor musunuz? ?
 
Ellerini ver öpeceğim
Binlerce el içindeyim
Şu beyaz çizgilerden gideceğim.
Ellerini ver ellerini...
Seni öldüreceğim.

Gözlerinden gireceğim
İçinde yer edeceğim.
Sana oradan sesleneceğim;
Ellerini ver ellerini...
Seni öldüreceğim.
 
Tutkuların evinde savaş kırıkları var;
Kül olmuş bir bütün'ün yonga yanıkları var.
Eski özlemlilerin yeni bahçelerinde
Anı kuyularının suskun çığlıkları var.
 
Kuşlar uçmak için doğmuş;
Kemiklerinin boş olmasından anlayoruz.
Açık ve bilinen bir yönü yok insanların.
Onu biz yaratıyoruz.
 
Küstahlığıma nezaketim oturdu
Saadete kendime bakakaldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Gizlenen insanların ortasında ben kaldım
Çırılçıplak
Selamımı tanıdıklar oturdu.
Saygı bekleyince alçaldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Kendini beğenmişler ortasında ben kaldım
Çırılçıplak.
Ağlamayı ölenler oturdu.
kendimi ölmez sanınca ufaldım
kararsızlık bir an sürdü.
Ölülerle dirilerin arasında bir ben kaldım
Çırılçıplak.
Sonsuzluğu ufuklar oturdu.
Yarattığım dünyaların içinde daraldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Başlangıç ile bitiş ortasında ben kaldım
Çırılçıplak.
Aydınlığı bulutlar oturdu
Yıldızlara doğru yol aldım.
Kararsızlık bir an surdu:
Varanlar ile duranlar arasında ben kaldım
Çırılçıplak.
 
Ölünceye kadar beni bekleyecekmiş
Sersem.
Ben seni beklerken ölmem ki..
Beklersem.
 
Geri
Üst