Kalbin Ağlasada Gülümse İnadına ..! Şiir Arşivi

6
EXE RANK

LegendsNeverDie

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
1 Şub 2009
Mesajlar
6,222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
LegendsNeverDie
Hani olur ya!
Düş yorgunu bir martı gelir de hatırlatırsa beni
Ziyan ömürler kucağında
Kendine has ölümler büyüten
Bir deli çocuktu” dersin…
Hadi git şimdi
Git ki gözlerine “ayrılık” değmesin…
 
Çok çalıştım
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı “git” izine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için çok çalıştım
Daha önce de gitmiştim, kendi isteğimle!
Anladım ki daha önce sevmemiştim
Çok çalıştım inan
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
Her defasında daha da tozlaşan canımı kırmadan korumaya
Ve alışmaya kendime, bu göz gözü görmez dumanlı halime
Çok alışmaya çalıştım hem de
Tanıştım seninle doğan yanımla da ölen yanımla da
Birini yaşattım, yaşatıyorum da hala ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da!
Yorulmak dinlenmekle geçmiyor
An be an çöküyor insanın içindeki güç
Işığı sönüyor, beyaza dönüyor rengi gitgide, hissizleşiyor
Ne yormak istedim seni ne de yormak kendimi
Çok çalıştım
Gitmeye de kalmaya da
İkisi de aynı acı
Kolay değil..
 
Gittin gideli ilk kez bu gece, buradayken yaşadığın evin önünden geçiyorum tıpkı senin bana geldiğin gibi bu kez ben sana geliyormuşçasına… Evin tüm ışıkları yanıyor, hafif aralık kalmış perdenin aralığından içeriye sızmaya çalışan gözlerim, yokluğunu bile bile seni arıyor… Sonrasında balkona yöneliyor bakışlarım; kapıyı açıp, balkon demirlerine yaslanarak, yüzünden eksilmeyen ve her yanımı aydınlatan o sıcacık gülümsemenle;

“yukarı çıksana, bir bardak çay içelim”
 
[align=center]Bu gece sevelim. Artık zaman kalmadı. Bir gece daha bitti. Yarın bir tane daha bitecek. Öbür gün bir tane daha... Ya sonra? Sonrası yok... öyle işte...
Seviyorum...
En çocuk yerinde zamanın ve beni en sevmediğin yerimde.
Seviyorum ...
Gecenin utanan saatlerinde susunca konuşunca durunca bir zamanın en kadın saatinde...
Gözlerim kan çanak ve sen sessiz bir tavşan uykusuyla sıçramalarda...

Ben severken
Sen uyurken....
[/align]
 
Artık sen-li hayaller yasak.

Sen-li cümlelerimi bir bir boğazıma diziyorum.

Yüreğim hazır hissetmiyor kendini, bunu kaldırmaya gücü yok bu aralar!Tabibin

el atamayacağı

derin yaralar var üzerinde.

Ama artık unutmayı bilmeli, gitmeleri yakıştırabilmeli...

Adını koyamadığım ince bir sızıyla koyuyorum başımı yastığa.

Hiç gelmiyecek bir treni

hiç gelmeyecek bir gemiyi bekliyorum sabaha kadar.

Anlatması zor, yaşaması daha zor içinde bulunduğum durum...

Yüreğim hasretine dayanamayı kan ağlıyor gecenin şu ilerlemiş saatlerinde...

Ve dudaklarımdan sadece şu kelimeler dökülüyor



'meğer ne çok sevmişim seni!'
 
içimi acıtan düşüncelerin yoğunluğunda seni kaybetme korkusu..
o yüzden yeni başlangıçlara ilk adımı atamamak, içinde yeni duyguların filizlenmesine izin verememek..
bulut olmak..hep ama hep bulut olmak..bir bulut daha gelse, çarpsa yağmur boşaltacak..
karamsar dünyamın kara bulutları, sisli havalarda çıkan,
gönül boşluğuma çöreklenip içimde derin yaralar oluşturan,uçurum uçurum ..

düşmek üzereyim o boşluklardan birine, isyanım nereye kadar, kaç asır daha benle gider bilemem..
sende git diyemiyorum, konakladın yüreğime be çocuk..
kovamıyorum seni, gönül bu, misafirperverliğe gelince birebiriz ya hani..
ondan mıdır nedir, seni salmak gelmiyor içimden..

 
Parça tesirli sancılar düşüyor kalbime…
düştükçe uçurum, sancıdıkça aşk… ve aşklaştıkça kalp
daha çok parçalanıyor hayat
yaklaştıkça daha bir özlüyorum
kabul ediyorum, galibimsin
ve ben her şeyini savaş alanında bırakan
mağlup bir komutan gibiyim şimdilerde..
tüm zaferlerimi sende yitirmişim
kör bir şahinin gözleriyle yol arıyorum kendime
sana çıkmayacağını bildiğim yolları görmekten korkuyorum belki de kim bilir?..

 
Günlerce çoğaldık, bölündük birbirimize. Bir diğerimize kendimizden başka yok ki sevgilimiz. Hangi acı, ne kadar süre sonra nasıl bu duruma getirebilir ki bir insanı? Bircok zahiri kahraman tattığını soyler; aslında yok oyle birşey diye bağırabilmek isterdim. Kaç litre rakı kanında dolaşsa kesebilir ruhani ızdırabın acısını? İşte orda ezber degil, hergün mâzine farklı tatlar bırakan birbirinden degişik binlerce acın vardır. O yüzdendi kendimizden olanı “ güneş “ addedişimizin ardındaki öfkenin netameli sokulganlığı…

bu bizim hikayemiz ve her şey, yine bir sonla başlamıştı…

dil söyler
ten hisseder
kulak dinler
göz görür
el dokunur
vicdan siner içine herşeyin..
 
Ve ne çok isterdim ;
Seni sevdiğimi önlerini kesip gelen geçen herkese anlatmayı...
Ama ne olur artık anla...
Bu sancı fazla, Bu ceza çok bana...
[FONT=Franklin ***hic Medium]Biliyorum Bitmedi(m) sende de...[/FONT]
Kırıntıda olsam Varım yüreğinin derinliklerinde..
Olmasaydım hissederdim ben
Olmasaydım özlemezdim
Gidişini kabullenir, Uzaktan severdim...
Ama emin olmak isterim yinede
Bi sor ne olur sol yanına?
Sahiden yokmuyum orada?
 
Her gece yatmadan önce gönderdiğin mesajı okuyup gözlerim dolsa da… Yine içimden [FONT=Century ***hic]“Seninle olmak çok güzel” deyip duvarlara siliyorum gözyaşlarımı…[/FONT] İçim parçalanıyor… Benimle olmadığın için. Birkaç kelimeye sığınıp yaşıyorum işte hayatı. Acı günlerin geçmesini bekliyorum. Sevmek başka zamanlara erteleniyor karanlıklarımda. Senin başka yüreğe ait olduğunu düşünüp dalıyorum uyanamayacağım uykulara… Sen son nefesini aşk için harcamak isterken, ben seni bir nefese değil her nefeste unutmaya çalışıyorum… B a ş a r a m ı y o r u m… Kurduğum hayaller yıkılıyor... Seni bir gece yarısı düşlerime gömüyorum…
 
Izsiz/im

Kimsesiz/im


Bi yolcuyum...Belirsiz yollarda yürüyen
Yolunu sasirmis/ öyle anlamsizlikler bulasmiski gözlerimi ..Dünya bos gibi!
Bana neler oldugunu aciklayabilirmi peki Hani beni O en iyi taniyanlar?
Sebebini/Cözümünü ... belirleyebilirlermi ?
Hani o cok bilmisler..

Peki sen... kurtarabilirmisin beni...
Belkide tek ihtiyac duydugum sensin...Senin sicakligin/eksikligim


Uzak/sin ama...Tuzak/sin...

Seni özlüyorum..

Isyanlardayim!
Sensiz yasayamiyorum.. cek cikar beni bu anlamsizliklardan!
Kurtar beni bu tuzaklardan...

 
Kalbin ölümü gerçekleştiğinde beyin ne düşünür?
Bilinç kan denizinde boğulurken çabalamalı mıdır tek başına yaşatmaya?
Batan gemisinin şerefini korumak adına dümenini sıkı sıkı kavrayan kaptan gibi...
Bütün organlar isyan ettiğinde ona
Aşk ne kadar ilaç?...
Öyleyse kimdir kutarıcı?...

Seninki ben olamam biliyorum, tutunmalısın yine de...
Bana olmasa da kendine
Gerçeğine...
 
Okumuyorsun artık, biliyorum..

İnan ki farketmez; okumasan da yazacağım!
 
Yalnızlık ne demek
Kül olsun uykular
Kuşlar silinsin gözlerimden
Sen beni o zaman gör
Saçlarımda kırılsın kar
Baştan çizilsin uçurumlar

Kırılsın camlar
Sen beni o zaman gör
 
Ruhumun тam orta yerinde…GüLümsediğim küskünLükLer var
 
Çıkış yolu asla olmayan tüm bedenimi titreten bir yaşam.
İliklerime kadar acısını hissederken benden alıp gittikleri gözmünün önünden geçiyor.

Yaşam bu kadar adaletsiz olmak zorunda mıydı? Gözyaşlarım yanağımdan damla damla süzülürken içten
kopan fırtınalarımın şiddetini artık durduramıyorum. Sessizce beklerken kenarda içimde yaşadıklarımı
belkide kimselere söylüyemiyorum. Yaram her geçen saniye daha çok kanıyor.
Anılarım ise ayağa kalkmış durdurmak için kendimde güç bulamıyorum. Kendimi avutmak içinde artık
hiç gücüm kalmadı. Sahte maskelerle etrafıma saçtığım gülücüklerin yerini nedense düşüne maskemle
gerçek olan evet gerçek isyankar yüzümle tüm demlerimi oynuyorum
.
Islak yüreğim asla kurumaya yüz tutmadı. Gözyaşlarımla her daim ıslandı,ıslandı...Yüreğim fermanı verilmiş ölüm eşiğinde...Canım belki
bu kadar hiç acımamıştı. Artık kendimi durduracak ne takatım ne de cesaretim var. Soğuktan titreyen beden değil bendeki..Benim bedenim acılarıma karşı titriyor.
Köşeye sıkıştırılmış yaşam benim ki.... Pervarsızca çığlıklarını dışa vuran fakat kimselerin duymadığı
bir yaşam. Herkesin kulaklarını tıkadığı bir yaşam. Dipsiz kuyularda çırpınırken el uzatılmayan, yüreğime
sus desemde susmayan, Gözyaşlarımı bağrıma bassamda beni tatmin etmeyen yaşam benim ki...
Artık ne yapsam nafile durmuyor bu sessizce attığım feryatlar
 
Yalnızlığımı demliyorum sensizlikte. Sesimin yamaçlarına ağıtlar yaslanıyor. Yoksun desem de hep varsın bende. Kalemden ve kelamdan çıkan sözler sana. Yeteri kadar yaktın bendeki ‘od’u. Hadi git harf harf tümcemden, kalma satırlarımda. Kayıplığımız tüm cümlelerimi süpürüp gitsin. Bende “ben” den başka “sen” olmasın. ‘Lâl’liği armağan edeyim kalemime. Hadi git harf harf… Kalma bende…
Sen de böyle cayardın demek ki çıktığın yoldan. Oysa aynı giyotin altında, aynı ritimde soluklayacaktık ölümü. Aynı başlangıca uyanıp aynı sona göz yumacaktık. Şimdi ise;

Yok(oluyor)sun… Yok(oluyor)um… Yok(oluyor)uz…

Tüm notaları yarım bıraktık kulaklarımızda. Yarım sözler, yarım şarkılar, yarım şiirler… Başlığı sana teslim edilmiş olan bir yazı bendeki, sonunu ayrılığın imzaladığı. Şimdi hangi yaşam içine sığdırabilir ki beni, sensiz? Sensiz askıda kalmaz mı soluklar?
 
Şimdi gün için gece, kalem için sabah. Hala gerçeğimde yok; ama satırlarımda gizli ismin. Sana yol almaktan yorulmuş son nidamı savuruyorum göğüme;

HADİ GİT HARF HARF TÜMCEMDEN… KALMA BENDE…

 
Bir yudum çekiyorum şöyle en kırmızısından… İçimi yakarcasına ilerliyor damla damla içime. Midemde bir yanma olmuyor nedense. Yanma kalbimde oluyor daha çok.İçtikçe kalbime damla damla kan yerine şarap doluyor. Her nefes alışımda, her kalp çarpıntımda damarlarımda bir yanma, hücrelerimde bir kızarma oluşuyor. Nefes almak hiç bu kadar acı vermez oluyor. Yudum yudum kendimi yitirdiğim bir alkol kırmızısı, bütün özümü boyuyor. Boylu boyunca bütün hücrelerimde bir baş dönmesi baş gösteriyor. Ne yapacağımı şaşırıyorum işte. Ne yapsam saçma, ne yazsam saçma, ne ağlasam, ne ölsem, ne gülsem hepsi saçma oluyor. doya doya sarhoş olabilmek bu kadar pahalıya mal oluyor bu akşam bana. Başım dönmesi gerekirken, etki daha çok kalbime oluyor. ben sabit bir şekilde durabilirken ve hiç içmemişçesine güçlü görünürken ve birileri hala beni hayatta zannederken, benim içim dönüyor sanki. Vücut çeperlerime, bütün iç organlarım çarpıyor, dengem ne kadar yerinde görünsede, içimde fırtınalar kopuyor… Bir çocuk misali kalbim, fırtınada bir yerlere tutunmaya çalışırken ve saklanmışken ciğerlerimin arasına, bir göğüs kafesinde sıkışmış bir kuş misali uçmaya çalışırken böyle bir rüzgarda, bilmezki hapistir aslında bir vücuda ve ne kadar uçarsa çarpacaktır işte bir duvara…

 
[ Anlatamadığımsın.. ]



Sayfalara sığmaz belki şuanki düşüncelerim..
İçimdekileri anlatmaya gücüm yetmez..
Acınası bir durumdayım aslında şuanda..
Ne 'ümit besleyecek bir kapım' ne de bu saçmalıktan kurtulabilecek
'Cesaretim' var..
Sana dair bir şey bilmezken;
sana dair cümleler kurmakta çok anlamsız sanırım..
Daha ne anlattığımı ve ne anlatacacağımı bilmeden öylesine yazmak..
Biliyorum Gelip geçici bir hayalsin benim için..
Kısa bir kesit..
Bir rüya beklide Saniyeler sonra Yok olacak...

[COLOR=#22229c][/COLOR]
 
Geri
Üst