кaувeттiм вυgüи кєи∂iмi..нüкüмšüz∂üя

nnem annem!
Ettiğin dualar kabul oldu
Bak aslan oğlun geldi annem.
Yalnız ben değil arkadaşlarım da geldi
Onlara seni anlattım elini öpmek istediler annem.
Kaçamak bir bakış da sevdiğime
Bak sana papatyalar da getirdik annem.
Kardeş kardeşe silahlarla çelik çomak oynadığımız kırlardan
Biraz benim biraz da kardeşimin kanıyla sulanan papatyalarannem.
Sen üzme tatlı canını
Oyun kalleş olsa da yüreklerimiz kardeş annem.
Ah! Neden ağlarsın ki
Dedim ya oyun kalleş annem.
Bak babama beyazlar içinde ne de şen
Koklasana beni yavrum yusufum desene annem.
Oh! Şöyleseni ne çok özledim
Hep bu anı beklemedik mi! daha çok sarılannem.
Sarıl ciğeri yanık annem sarıl
Gidiyor herkes kıskandılar bizi annem.
Ağacın duldasındaki utangaç sevdamı da çağır
Artık ayrılık yok hep burdayım annem.
Ağlama bak artık kanımda akmıyor
Bak bir elimi babam tutmuş gülümsüyor annem.
Hadi diğer elimi de sen tut
Çocukluğumdaki gibi annem.
Ağlama bak artık zaman da akmıyor
Hadi gülüm gülümse gülümse annem.
Annem annem..
 
Birbiriyle çarpışmaya giden iki trendik biz seninle alp
yolcular sessiz belleksiz
ve kaderleri tanrısız

Gecenin uykuya yenik düştüğü saatlerin ayaklandığı o sarp
kelimelerden değil
göğüsten girip sırttan çıkan bir kurşun gibi geçiyordu şehri tren!

yo! makas değişmeyecekti bu defa!

Bir duble votka daha : abisinin adı siyanür olan barmenden ikram!
bir duble votka daha : acıların çocuksuluk yaptığı anlara ithaf!
bir duble votka daha : korkunç kondüktörlerin arabesk yalnızlıklarından!

A şehrinden kalkan tren ergenlik çağı hızıyla
İ şehrinden kalkan tren bir duble votka daha hızla
yaklaşıyorlar birbirlerine / yaklaşıyorlar kucaklaşır gibi çarpışmaya!

seni öldürmeme iki istasyon kaldı alp! haber ver gözlerine!.

*Çalınan uzun bir şiirimden hafızamda kalan mısralarla kurgulanmıştır*
 
gözlerinin derinliklerinde kendimi bulmusum
meger kalbim sevgine ne kadar ac
ben yoksulmusum...
ellerinin sicakliginda askimi bulmusum
meger tenim ellerinin sicakligina nekadar hasret
ben yoksunmusum...
askinla sarhosmusum
sevdanla berdus
gecelerim kabusmus
yalnizlik suspus
ve ben askina susuz...
 

Kan tutar gibi seni tutacak benim aşkım
Ayrılmak istesen de benden ayrılamazsın
Deryalar gibi seni yutacak benim aşkım
Ayrılmak istesen de benden ayrılamazsın

Sen de anlayacaksın; bir bizim kaderimiz
Sevincimiz coşkumuz; bir bizim kederimiz
Sevgilim yeter artık yanmasın ciğerimiz
Ayrılmak istesen de benden ayrılamazsın

Seninle gördü gözüm seninle güldü yüzüm
Öyle kıymetlendi ki ismin ile her sözüm
Senden ayrı geceden farklı değil gündüzüm
Ayrılmak istesen de benden ayrılamazsın

Beni sen de seversin bunu neden gizlersin
Hislerimde yanılmam sen de beni özlersin
Halimi merak eder uzaklardan izlersin
Ayrılmak istesen de benden ayrılamazsın
 
Hasretinle geçiyorken bu gençlik çağım
Ey sevdiğim ben ümitsiz değilim gene
Ak düşünce saçların kumral rengine
Kollarında son aşığın ben olacağım.

Ey başında şimdi sevda rüzgarları esen
Böyle her gün yollarımdan geçsen de süzgün
Sen benimsin büsbütün terk olunduğun gün ...
O mukadder günü bilmem düşündün mü sen?

Ben bir beyaz saçlı aşık sen bir ihtiyar ...
O gün bana yanaşırken ey ilahi yâr

Esirgeme gözlerimden bir son buseni
Kirpiğinden yavaş yavaş bir damla aksın
Çünkü ruhum sen de o gün anlayacaksın
Ki hiç kimse benim kadar sevmemiş seni!
 
Aşkın Kaç Beden



Uzun zamandır yoksun
Yoksun lu sabahlara uyanıyorum
Aynı
Bildiğin gibi
Yeni bi şey yok
Eski bi şey de yok
Sen gibi..........
Bir ben kaldım
O da...
Ben miyim değilmiyim belli değil artık
Arta kalan ne ki?
Daha ne kadar özleyebilirim seni
Şimdi yalvarsam geçmişime
Bir gün daha yaşamak istesem misket oynadığım sokakta
İlkokuldaki yerli malı haftasına katılsam?
Bana 3 beden küçük gelir çocukluğum
Sende öyle sevgilim
Boşluğunu dolduramaz kimse demiştim giderken
Gelme.........
Sana bol gelicek artık bu aşk!
 
Anlamadın di mi?



Al beni gidelim buradan
Yada ben gideyim senden
Gideyim
Gidiyorum diye üzülme
Çekmem gözlerimi gecenden...
Hatırlatırım sana kendimi
Anlamsız bir rüyanın son hecesinde...
Yarın sabah olmasada
Bir sabah kalkacaksın
Her sabahtan erken hiç gerek yokken
Dudaklarındaki tebessüm güldürecek insanları
Hep sevecekler seni
Benim seni hep sevdiğim gibi...
Anlamadın di mi?
Gittim ama mutluluğu bıraktım kanına! ..
 
Islak bir sokakta bulursun kendini
Yüreğin taş dudakların yok
Yaşadığını zannedip yürümek istersin
Ellerin titer gözlerin dolar
Yüreğinde ne varsa yaş olup akar gözlerinden
Üşüdüğünü zannedersin; ölmektesindir
Sıkı dur bebeğim buna AYRILIK derler.
 
yillar gecti mazide hatiralar kaldi
sensizligin acisi yüregimi dagladi
bir mektubunu buldum dün resminin arasinda
sararmis solmus bir kösesi yirtik
icinden bir gül cikti
kurumus ama kokusu var hälä
satirlari okumaya baslayinca
sol tarafimda bir agri
ve ellerim titremeye basladi
bu bir pismanlikmiydi?

yillardir okumadigim bu mektubun icinde
bir yer vardi gitmem gereken
seninle ilk tanistigimiz yer
ellerimi ilk tuttugun yer
bana seni seviyorum diye haykirdigin yer
ikimizin sirdasi
dert ortagimizdi o yer
etrafinda binbir cicek acardi
isimlerimiz kaziliydi üzerinde o bizim agacimizdi...
bu bir özlemmiydi?

istedigim ama alamadigim
aradigim ama bulamadigim
icimde bir yara misali kalan o hediye
hatta hayallerimizin bir parcasiydi o
kirmizi elbiseli bebegimdi o benim
oyuncakta olsa onun bende cok hatirasi vardi
yanaklarimdan süzülüpte cigerimi parcalayan neydi
bu bir göz yasimiydi?

simdi düsünüyorumda
biz cok yanlis yaptik
bize karsi acilan askin kapilarini
bir bir kapattik
simdi arasam bulamam
sokaklarda askim diye haykirsam
sana kavusamam
bu izdirap yüregimi yakti
evet bu bir pismanlikti
bu bir özlemdi
bu bir göz yasiydi
cünkü geride biraktigimiz
bizim biricik sevdamizdi...
 
Ayrı kara parçalarında
Ortak gökyüzüne bakmanın
Avuntusu var şimdi
Ne denir ki bu aşka...
Yokluğumun kültablasında
Kırmızı rujlu sönmüş sigara izmariti
Üzerine yatamadığımız bir yatak gibi kaldı aşkımız
Ne denir ki bu aşka...
Çarşafı bozulmayan bir sevdamız var.
 
O kadar kızgınım ki sana
Büyümeseydik çok isterdim küsmeyi
Dudaklarımı büzüp
Kaşlarımı çatarak bakmak isterdim şimdi sana
Ama maalesef artık büyükçe kırılıyoruz
Ve pembe renkli pamuk helva şekerler
Mutlu etmiyo artık bizi..
 
Yolculuklarda tuhaf oluyorum
Bu şehirden her gidişimde
Sanki şehri ben uğurluyorum
Sen benden gideli çok oldu ama..
Ben her gidişimde hala sana el sallıyorum
 
bir tünel vardi sonu gelmeyen
ne sagi ne solu var durmadan ilerleyen
bir gece vardi hic bitmeyen
gözyaslariyla dolu sabaha ermeyen
bir sen vardin uzaklarda beni düsünen
ama bir türlü bana gelemeyen
bir ben vardim sensizken üsüyen
ellerimi tutmani beklerken hergece biraz daha ölen
bir umut vardi kalplerde tek istenen
biz istedik ama kaderdi bizi istemeyen
bir ask vardi bizi güldürmeyen
cünkü o yasak askti geri dönülmeyen..
bir söz vardi duyulmak istenen
bir istek vardi beni sana ceken
gecenin yalnizliginda
bir sen vardin birde ben...
 
Sen Benden Hiç Gitmeyebilirmisin?

belki şansdı..
belkide kader...
sen başka yerlerdeydin...
hayata küskün...
insanlara küskün...
ben yıkık dökük sevdalardan çıkmıştım...
benliğimi kaybetmiş..
güvenimi kaybetmiş...
ve yalnızlığımın üzerine geldin...
yaşamadığımız aşkı..
mutluluğu...
üç günde aşkı..
on günde on yılı yaşadık...
benki yokluğunda bile seni yaşadım..
sen hep imkanlar aradın...
ve kaybolduk... sonra yeniden bulduk...
iki ayrı bedende
tek yürek.. tek nefes olduk..
her güne benim olduğunu düşenerek başladım..
ben şanslıydım bikere.. sen vardın.. daha neydi..
senden hiç gitmeyeceğim... unutma...
hep benimle ol..
benim kal..
sen istersen eğer...
pes edersen...
ayağa kalkamazsan git...
gidersende birgün...
ben bilmeyeyim gittiğini...
ellerini... dudaklarını
bende bırak ne olur...

....ve sonrada yine;

...bu can sensiz yaşarmı sanıyorsun....

diyerek... hemen dön olmaz mı?

yalandı...
şakaydı...
gitmem...
gidemem...

de....

diyebilir misin?

sen benden hiç gitmeyebilir misin?
 
Ögrendik ki....
Bir tek insanin bize ''iyi ki varsin'' demesi varoldugumuz için mutlu >olmamizi saglar....
 
Ögrendik ki....
Kibar olmak hakli olmaktan daha önemlidir.
 
Ögrendik ki....
Hayat sartlari bizi ne kadar ciddi görünmeye zorlasada hepimiz
çilginliklarimizi paylasacak birini ariyoruz....
 
Ögrendik ki....
Bazen tek ihtiyacimiz olan bir el ve bizi anlayacak bir yürektir.....
 
Ögrendik ki....
Parayla ''klas insan'' olunmuyor....
 
Ögrendik ki....
Gün içinde basimiza gelen küçücük seyler gün sonunda koca bir
mutluluga dönüsüyor....
 
Geri
Üst