Komik Fıkra Arşivi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Temel bir gün doktora gitmiş demiş ki: Doktor bey parmağımı karnıma bastırıyorum acıyor omzuma bastırıyorum acıyor kalbime bastırıyorum acıyor kafama bastırıyorum acıyor gözüme bastırıyorum acıyor... Doktor çok şaşırmış. Temel'e yapılabilecek bütün tahliller yapılmış ama bir şey çıkmamış. En sonunda anlaşılmış ki Temel'in parmağı kırık...
 
Temel ile Dursun promosyonlu meşrubat alırlar. Meşrubatı açan Temel hemen kapağa bakar: - "Tekrar deneyin." Kapağı kapatıp yeniden açar ve okur: - "Tekrar deneyin." ... ... ... En sonunda sinirlenen Temel: - "Ula Tursun. Ha punlar pizi kandıriy! İki saattir deneyrum hala pi şey çıkmadi.
 
Bir gün Temel bankadan para çekerken hırsızlar içeriye girer ve herkesi rehin alırlar. Daha sonra rehinenin fazla olduğunu görünce birkaç kişiyi öldürmeye karar verirler ve herkese adını sorarlar. Temel'in yanındaki bir kadına sorarlar: - "Adın ne?" - "Ayşe" - "Benim annemin adı da Ayşe" der bir soyguncu kadını bırakırlar. Ve sıra Temel'e gelir... Temel'e "adın ne?" diye sorarlar. Temel korkarak cevap verir: - "Adım Temel ama arkadaşlar bana Ayşe der."
 
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin atı belli değil. O yüzden Temel'in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş. Dursun da ona inat diğer atın kuyruğunu kesmiş. Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymuş. Dursun da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş. Bakmış ki böyle de olmuyor. Temel Dursun'a: - "Ha Tursun bak bu böyle olmayacak.. En iyisi beyaz at benimki siyah at da seninki olsun.."
 
yeni asker olan Temel'e komutanı sormuş: - "Savaşta siperdesin sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?" Temel heyecanla cevap verir: - "Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım." Komutan tekrar sormuş. - "Peki karşıdan geliyorsa?" - "Karşıya ateş açarım komutanım." - "Arkadan geliyorsa?" deyince komutan Temel dayanamamış: - "Komutanım bu ordunun benden başka askeri yok mu?"
 
Dünya Genetik Projeler Yarışması yapılıyormuş. Tüm ülkelerden genetik profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk Fransız profesörün çalışmasının başına gelmişler. Jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş. Fransız profesör başlamış anlatmaya: - "Ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim. Ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli beyaz et kadar sağlıklı oldu" demiş. Ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. Sıra gelmiş Türkiye'den bizim Laz profesöre. Jüri başkanı: - "Sizin çalışmanız nedir?" diye sormuş. Laz profesör anlatmış: - "Ben" demiş "karpuz genleri ile hamam böceği genlerini birleştirdim!" Birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan Laz profesöre: - "Bu çalışma ne işe yarar?" diye sormuş. Laz profesör: - "Acayip işe yarıyor karpuzu kesiyorsunuz çekirdekleri kaçışıyo!"
 
İki boyacı olan Temel (kısa boylu) ile İdris (uzun boylu) bir bayrak direği boyama işini almışlar. Bu iş için ne kadar boya alacaklarını hesaplamak için direği ölçmeye çalışmışlar. Çapını ölçmek kolay olmuş ama ya yüksekliği? Onu ölçmek için Temel İdris'in omuzlarına çıkmış ama direğin tam tepesine ulaşamamış. Idris; "Ben senden uzun boyluyum. Bir de ben deneyim" deyip Temel'in omuzlarına çıkmış ama gene aynı sonuç... Oturup ne yapacaklarını düşünürken yanlarına iri-yarı bir adam yaklaşıp ne yaptıklarını sormuş. Temel'le Idris sorunu anlattıktan sonra adam direği yerden güç bela söküp yere yatırmış. Boyunu ölçüp tekrar yerine diktikten sonra yoluna devam etmiş. Gittikten sonra Idris'le Temel bakışıp gülüşmüşler: "Aptal herife bak! Biz ona yüksekliğini sorduk o bize uzunluğunu verdi."
 
Temel Karayolları Müdürlüğünde işe alınmıştır; görevi ise yollardaki çizgileri çekmektir. Temel'e bir kutu boya ve fırça verilir. Temel çizgileri çekmeye başlar. Bir gün amiri gelir ve çizelgeye bakar; "1. gün 500 metre 2. gün 300 metre 3. gün 150 metre 4. Gün 100 metre.." "Temel" der "her gün gittikçe tembelleşiyorsun galiba?" Temel cevap verir: "Aksine amirum daha çok çalışayrum lakin gün geçtikçe boya kutusundan daha fazla uzaklaşayrum."
 
Kasabada matematik dersinden herkes geçiyor ama Temel bir türlü geçemiyor. Temel'in babası okula giderek Temel'in matematiğinin aslında iyi olduğunu Temel'in notlarının öğretmenlerin Temel'e olan gıcığından kaynaklandığını söyler. Bunun üzerine Müdür'le Temel şöyle bir anlaşma yaparlar: Bir stadta bütün halk toplanacaktır; sahanın ortasına masa kurulup Temel halkın huzurunda sözlü olacaktır.. Ve tarih belirlenir; o gün gelir bütün halk stadta toplanır; saha ortasında sözlü başlar: Öğretmen Temel'e sorar: - "Söyle bakalım 7 kere 7?" Temel hiç düşünmeden cevap verir: - "49" Statdan bir gürültü kopar: - "Bir şans daha verin bir şans daha verin."
 
Gümrük kapısından bir İngiliz bir Fransız bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane: Pazartesi Salı Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş; açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi Salı Çarşamba... Her gün için bir tane bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete şu temizliğe bak!" Sormuşlar: "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş: "Ocak Şubat Mart.."
 
Bir gün Temel sahilde gezerken denizde bir gemi görür. Ve yanındakine dönüp şöyle der: - "Adamlar 40 yıllık tankerin üstüne DANGER diye yazmışlar!"
 
Temel bir gün arkadaşı Dursun'la bir kamyona çok fazla mal yüklemiş. Öyleki kamyonun üstünden yüksekliği 8 metre varmış. Derken karşılarına bir üst geçit çıkmış. Temel'in gözüne üst geçitteki bir tabela görünmüş tabelada şunlar yazılıymış; "AZAMİ YÜKSEKLIK 6 METRE". Temel sağına soluna baktıktan sonra Dursun'a dönmüş ve şöyle demiş; "GAZLA ULA POLIS YOK!".
 
Baba oğul köyden inmiş kente küçük parmakları kenetli kocaman bir otelden içeri girmiş. Lobide öyle şaşkın şaşkın çevreye bakınırken oğlan sağ yandaki asansörü görmüş:
'Bu da neyin nesi böyle' diye sormuş.
Babası boş boş bakmış: 'Bilmiyorum oğlum... Ben de ilk kez görüyorum...'
Tam o sırada yaşlı bir kadın elinde bastonu seke hoplaya asansöre yaklaşmış. Düğmeye basmış asansörden içeri girmiş kapılar kapanmış... İki dakika sonra asansörün kapısı açılmış dışarı yirmi beş yaşlarında uzun boylu harika bir hatun çıkmış. Gözleri faltaşı
gibi bakan baba oğulun yanından kırıta kırıta yürümüş gitmiş... Baba derin bir soluk almış:
'Lan bu nasıl bi icat böyle böyle... İçine yetmişinde kocakarı girdi yirmisinde fıstık gibi çıktı! Koş köye ananı gap gel şunun içine bi sokalım hele!!
 
Bir gun almaningiliz ve turk yuzmeye gider. Yuzmede baya bir yuzdukten sonra bakarlarki karsilarinda bir melek duruyor ve onlara diyor ki " suya hoplamadan önce bir dilek dileyin " der.
alman hoplar ve " kola" der havuzkolaya döner bol bol icer.
ingiliz hoplar ve "icki" der su ickiyle dolar ve bol bol icer.
Turke gelince tam hoplayacaginda aya kayar ve "shitt" der. Havuz bokla dolar.
 
Temel in 3 tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen biri doktor biri de santralcidir.
Fakat ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu bilen arkadasi sorar "Niye
ögretmen de digerleri degil?" diye. Temel de ona döner:
-Ula der bilmez misin doktorlar "bugün git yarin gel" der santralci de "su an
mesgul daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Hadi bir daha
tekrarliyalim...
 
Salamon Temel'e dert yanıyor.
-Çok korkuyorumonun için para cüzdanımı yastığımın altına koyup öyle uyuyorum.
Temel
-Pen öyle yapamayrum.Yastık çok yüksekte oldumi uyuyamayrum..
 
Çay Sekerleri Deli kahveye girdi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi :
- Bana bir çay!..
Çay geldi sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip karistirdi yeniden istedi. Garson :
- Sekiz seker koydun çaya dedi.Bizimki Şaşkın şaşkın
- Koydum ama iste görüyürsun hepsi eriyor!..
 
Kilisede dugunun baslamasina cok az zaman var.. damat rahibin yanina yaklasip isildiyor.. "Bakin.. size verecegim $100 karsiliginda evlilik yeminimizde birtakim degisiklikler yapmanizi istiyorum.. hani su bana soracaginiz sonsuza dek seveceginize koruyacaginiza sadik kalacaginiza yemin ediyor musunuz?" kismi var ya onu metinden cikarmanizi istiyorum... "
Rahip gulumseyerek basini salliyor ve damat rahibin avucuna $100 sıkıştırıp iceri donuyor...
Ve dugun basliyor... herkes yerini aliyor gelin ve damat rahibin onunde bulusuyor ve yeminler okunmaya baslaniyor....
Sira damadin yeminine gelince damadin gozleri hain hain parliyor.. ve rahip damata soruyor: "....... esinizin daima bir adim gerisinden yuruyeceginize her emrini ve dilegini yerine getireceginizeher sabah kahvaltisini hazirlayip ayagina kadar ***ureceginizeve ikiniz de yasadiginiz surece baska kadinlara yan gozle bile bakmayacaginiza yemin ediyor musunuz...?"
Tabi damat bu beklenmedik is karsisinda gozleri faltasi gibi aciliyor..saga sola bakiyor.. bi yutkunuyor.. ve kisik bir sesle:
"E..eee..evet efendim"...
Ve toren sona erdikten sonra damat hisimla rahibin karsisina dikiliyor:
"Bir anlasma yaptigimizi saniyordum!!!!"
Rahip gulumseyerek cevapliyor:
"Esiniz daha iyi para verdi.... "
 
Doktor ahmet'e sormuş
-Bacağın nasıl?
-Hala topallıyorum.
-Hep mi?
-Yok len yürurken..
 
Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip :
-Bu size neyi hatırlatıyor?diye sorar.
Hasta :
-İçinde kadın bulunan bir yatağı diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta bu kez :
-İçi kadın dolu bir oda der.
Derken çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde hasta bu sefer de :
-Bu da içi kadın dolu bir ev deyince psikolog dayanamaz :
-Tamam beyefendi der.Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden hasta bağırır :
-Ne ben mi?Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...
FIKRANO: 0005
 
Geri
Üst