Muhteşem Aşk Şiirleri ..

Bu limandan da bir seyir çıkmadı bize,
Yüzerek geçeceğiz karşıya o dalgalı denizi,
Belki bir fırtınanın ortasında tutunacak küpeştemiz olmayacak,
Belki bu denizde bize dost bir dalga olmayacak,
Mendirekler parçalayacak beklide bedenimizi,
Belki de sahile vuracağız yüzümüzde o umudun verdiği gülümsemeyle.
İnanmak, başarmak istedik olmadı ne yapalım,

Umut limanı yıkıldı yüreğim,
Bize sığınacak bir limanda kalmadı.
Çürümüş gemimizde battı yüreğim,
Yara aldık aşkın pruvasından,
Sanırım bir daha dalgalı denizimiz ve batacak bir gemimiz olmayacak.
Liman mı?
Sorma yüreğim, zaten hiç bir zaman olmadı,
Bundan sonra da olmayacak.
 
Dokun bana kelebeklerin öyküsüyle
Kanatlarımı yakmadan ama...

Şimdi
Bir çocuk yüreği sana tutkun
Gülerdi bakışların genç taylar misali
Ellerin
Ellerin neredeyse türküye duracak...
Aşka sevinç yakışır...

Nedense gözlerinin limanlarına
Bir türlü sığamam...
Alır alır da başımı giderim sonsuz ufuklara
Bilirim
Aşka özgürlük yakışır...

Aşkın deli rengi mavi
Öyle bir rüyaya yat ki
Dünyanın bütün renklerini içine kat
Aşka gökkuşağı yakışır...

Kasım rüzgarları mı bu esen
Delice...
Alın sevginin mor akşamlarını
Üşüyen omuzlarıma örtün
Nar ağaçlarında yuvalanan kör baykuş
Sen oradasın biliyorum...

Ben yıkanmaktan utanmış
Bahar dalı gibi temiz
Çıkmaz sokakların başlangıcında
Yapayalnızım şimdi...

Aşka hüzün yakışırmış
Derlerdi de
İnanmazdım eskiden...

Ayşe Tural
 
Kendimden yoruldum..
Sürekli maske takmaktan,
İçim kan ağlarken,
İnsanlara gülmekten yoruldum...


Çok sinirliyken bile,
Sakin olma zorunluluğundan yoruldum.
Hüzün çizgileri sarmışken yüzümü,
Gamzelerimi göstermekten yoruldum..
Bağıra bağıra ağlamak isterken,
Gözyaşımı içime akıtmaktan yoruldum.
İçimde deli gibi çağlayan aşk varken..
Dağlara taşlara haykırmak varken
Sesimi içime çekip,
Susmaktan yoruldum..
 
Gözlerinin mavisinde sana bulanmak isterken
Siyahın esiri olmaktan yoruldum..
Kendimden yoruldum
Hep güçlü olmak ne kadar zordur;
Hep sorumluluk sahibi olmak,
Çocukken genç olmak ,
Gençken olgun olmak
Kimlik değiştmekten yoruldum..
Çabuk tükettim
Umutlarımı
Yarınlarımı
Duygularımı..
 
Geri dönüşü olmayan bir tüneldeyim
Yine kurulmuş sahne
Başrolde ben
Yardımcı oyuncular ;hüzün, acı maske
Konu;herşeye rağmen mutlu olma sanatı
Ha bide
Oyunun adı var ;Hayat
Gülüyorum yine zorunluluktan..
Bu kaçıncı rol alışım bu filmde
Alışılmış senaryolar bunlar..
Acemi mi sandın beni hayat!!
Ben her gece bu sahnenin müdaviniyim
Hadi bırak mutlu olma tasasını
Yapışmış alnımıza Hayatın kavgası
Düş yakamdan hayat!!!..
Oyunumu oynarım
Sahnemi kapatırım
Ölümdür sonuma yakışan
Bilmezmisin!...
En çok ölülerdir alkışlanan..
 
Artık bir hafızam yok !
Nefes almadan içiyorum artık !
Kahretsin !
Yine ayağımla devirdim yatağın ucundaki içki kadehini...
Ama niye dökülen şarap,yerdeki kan izlerinden görünmüyor ?
...Pardon beni bulan eski sevgilim,
Ben dün gece çok mu öldürmüşüm kendimi ?
 
bugün yüreğimin dudağı uçuklamış, gözlerimin grameri bozulmuş sensizlikten, yoksulluğundan...
Keşkeler sıralanmış parmaklarıma, yalpalayarak bakıyor gözlerim senin olmadığı her sokağa...
Dünde kalan bana anlattığın bütün güzel hikayeleri unuttum.
Söylesene senden bana miraz kalan, bu öznesi kaybolmuş aşk'ı hangi dile çevirimde sana ulaştırım?

Kaç yaşımda kaybettim ellerini bil/m/iyorum, hangi yol ayrımlarında bıraktım gamzelerini onu bil/m/iyorum.
Bildiğin varmı diye sorarsan
Evet var,
Huysuzum bugün ve sensiz...
Evet aynadaki o suret bana ait.
O saçlarımda yıldızlar(Senin taktığın) ne zaman kaydı bil/m/iyorum.
Endişelenmiyorum. Çünkü sana kaydı biliyorum
Bedenim isyan edince, ele avuca sığmayan yüreğimde sana firar etti...

Gittikçe azalıyor/soluyor ikimize ait hayat,
Sana geç kalışlarımın limiti bitmiş/ne tuhaf...

Sana yakışan en güzel kırmızı ile Martı sevdalın...

Ne zaman 'grameri bozuk' bir cümleye başlasam
'sen' dokununca Türk Dil Kurumunun örnek cümlesi oluyor...
 
Ağır ağır..
Kırmadan..
İncitmeden düşüyordun kirpiklerimden..
Yavaşça inerken yanağımdan aşağı..
Tüm hıncını alır gibi yanaklarımdan öpüyordun..
Kim için…?
Ne için aktığını biliyor musun?
diye soruyordum sana..Hayır diyordun..
Ve sana çok kızıyordum ey göz yaşım..
Elimin soğuk kısmıyla siliyordum değdiğin heryeri…
Ummadığım anlarda doluyordun gözlerime,sonra kirpiklerime tutunuyordun..
Göz kapaklarımı kapattığımda üzerine,yüreğim yanıyor..
içli içli büzülüyordu dudaklarım…
Sana karşı koyamıyordum uzun süre..
işte!Yine dövüyordu ıslaklığın göz kapaklarımı..
Dayanamayıp aralıyordum..
Ve yine damla damla süzülüyordun yanaklarımdan..
Tüm yaşanılamayan “keşke” leri hiçe sayarak..
Sancıyan yüreğime aldırmadan süzülüyordun..
Değdiğin her yeri kavuruyordu sıcaklığın...
Yavaşca dudaklarımın arasından sızdığında içime..
Bedenimi kor bir ateş gibi yakıyordun.…
Hesap soruyordum sana..
Hiç aldırış bile etmiyordun bana..
Yavaşça..
Aldırmadan..
Umursamadan akıyordun anılarımın üstüne..
Görenlere aldırış etmeden,beni rezil etmek istercesine..
Damla damla..
Acımasızca..
Birbirinize değmeden düşüyordunuz..
Birde utanmadan yanaklarımı okşuyordun..
Mutluluktan akmadınız hiç gözlerimden..
Mutlu olmam bu kadar mı dokundu kanına ?
"O" giderken elvedayı ben mi düşürdüm dudaklarına?
"O" giderken bir kez olsun DUR demedim..
Gittiği yerde mutlu olur belki diye..
Dudaklarımı kapadım sızlayan yüreğimin üzerine..
Sustum..
Sadece "O" mutlu olsun diye..
Göz yaşım…
Acımasızca süzülen tuz tadında damlalarım..
Yeter..
Dolma artık gözlerime...
Dolup da taşma ..
Taşıp da akma artık..
Sızlatma yüreğimi yeniden...…
YETER…
 
Yatıyorum ..
Yine ve sebepsiz uyku halinde bedenim…

Düşünüyorum da
Hiç uyanamayışım neden gittiğinden beri..
Gittiğinden beri neden bakmaz oldu gözlerim…

Yatıyorum ..
Sebepsiz değil aslında biliyorum..
Yastığın yine yastığımın yanında,
Senin tarafında açık yorganın ucu..
Usulca gelip yatmak istersin diye şortunu da koydum yatağın yanına..

Hani yoruldum dersin,
Hani bir nefes alayım belki..
Ne bileyim kokumu özlersin yada tıpkı kokunu özlediğim gibi…

Hatırlıyor musun parfümümü..
Leylaklar taşıyorsun üzerinde derdin hep bana..
Leylakları çok severdim ben
Ve
Sen bilerek her gelişinde ellerinde gelirdin onlarla bana…

Yatıyorum yine sebepsiz yatağıma..
Her şeyin hazır yanı başımda..
Ah bir gelsen sessiz sedasız..
Öpsen yine boynumun ucundan da kokunu duysam..
Kokumu duysan…

Yatıyorum ..
Yine ve sebepsiz uyku halinde bedenim…

Düşünüyorum da
Hiç uyanamayışım neden gittiğinden beri..
Gittiğinden beri neden bakmaz oldu gözlerim…

Yatıyorum ..
Sebepsiz değil aslında biliyorum..
Gelsen diyorum hani usulca..
Serilsen yanı başıma..
Gitmedim aslında desen
Yüreğini hissetsem..
Hissetsen…
Kalp atışların eşlik etse benim yüreğimin çığlıklarına delice…
 
Gözümdeki yaş
Neden dondu böyle durup dururken..
Seni düşünürken zaman durmazdı ki asla…

Bu kokuda ne..
Leylaklar…

Arkamı dönmeli miyim şimdi..
Yastığın dolu mudur acaba?

Yok canım ..
Nasıl dolu olacak ki?

Gözyaşım yanağımda hala..
Zaman mı durdu…

Leylaklar yakıyor nefesimi..
Geldin değil mi?
Geldin…

Nefesini hissediyorum şimdi..
Boynuma doğru gelen senin nefesin değil mi?
Kokunu özlemişim..
Ağır ağır yaklaş ki iyice çekeyim seni içime..
Ah yar..
Ne çok özlemişim nefesini…

Boynumun ucundaki öpücüğün sardı yüreğimi..
Şimdi hissediyorum işte..
Dönüp bakmam yersiz sen varsın yanımda..
Böyle uyumak istiyorum sabaha kadar..
İlk defa senle..
Yüzünü görmesem de..
Sarıl hadi bana,sar dört bir tarafımı..
Sımsıkı..
Delice…
Hiç bırakma..
Bütün gece sıcaklığın yayılsın tenime…
 
Leylak kokuları gidiyor..
Göz yaşım nerede..
Hani donmuştu…

Gitme ..
Uzaklaşma..
Gelmişken yeniden gitme..
Nolur dur..
Kokunu bırak yada giderken sevgili…

Hayır duymuyorum seni..
İyice uzaklaştın değil mi benden..
İyi de neden?
Neden…

Sen olmadan uçamam ki unuttun mu?
Unutup ta gittin mi gerçekten?
 
Yastığımın ucunda kayboldu göz yaşlarım tıpkı sen gibi..
Şimdi dönmeye korkuyor bedenim senin tarafına..
Koca bir hayal miydi hepsi dememek için uyumaya çalışıyorum sebepsiz..
Ama ya sensen ,ya gerçekten gelmişsen..
Dönmeliyim..
Hadi cesaret..
Hadi..
Dön..
Onun tarafına dön…
 
Leylaklar..
Geldin…
Leylakları getirmişsin..
Yine eskisi gibi..
Şortunu da giymişsin…
Senin tarafın darmadağın olmuş..
Gerçekten zaman durmuş..
Gerçekten sen gelmişsin yanıma…

Leylaklarımı da getirmişsin kendinle beraber sevgili…

Her daim yatacağım artık gözlerimi kapamadan dünyaya..
Belki yine donar gözyaşım
Belki yine melekler tutarda elinden getirir seni bana..
Gökyüzünden bana bakan gözlerini göremesem de
Bil ki yüreğim ellerinde
Kokun hala içimde…
Bil ki sevmekten vazgeçmeyecek yüreğim asla…
 
Yatıyorum ..
Sebepsiz değil aslında biliyorum..
Artık biliyorum…
Sen geleceksin diye…
Geleceksin de öpeceksin diye boynumun ucundan sessizce ben uyumuyorum…
Geleceksin de duyacağım diye kokunu yummuyorum gözlerimi..
Artık her gece bir damla gözyaşı saklıyorum gelirsin diye..
Her gece seni bekliyorum evime..
Birlikte kurduğumuz ama yalnız yaşadığım evimize…


Not : Sen olmadan uçamam ki unuttun mu?
Unutmadın bilirim sevdiğim..
Bilirim ki ondan gelirsin zamanın durduğu vakitlerde yanıma…
Leylakları getirirsin yanında…
Ben tek kanadımla bekliyorum geleceğim anı yanına..
O zamana kadar sen de bekle beni olur mu oralarda..
 
Gündüzlerimle paylaşıyorum seni
Güneşten önce doğuyorsun her şafak
Gözlerinle açıyorsun gözkapaklarımı
İlk senin kokunu alıyorum
Senin ellerine uzanıyorum sana uzanıyorum en önce
Seni özlemek oluyor ilk işim
Son işim gelişini beklemek/gün boyu
Bekliyorum
Bekledikçe çoğalıyorsun
 
Gecelerimle paylaşıyorum seni
Yıldız yıldız dökülüyorsun rüyalarıma
Sana bürünüyor dolunay/sen oluyor
Yakamozlarda kıpırdıyor tebessümün
Kahverengine boyanıyor mehtap sana özenip
Azbeyaz oluyor ne varsa siyaha ait
Özleme gebe kalıyor/özlem doğuruyor geceler
Özlüyorum
Özledikçe çoğalıyorsun
 
Harflerimle paylaşıyorum seni
Şiir olup akıyorsun kalemimim ucundan
Çokça sevdam oluyorsun
İhanet oluyorsun bazen/vuruyorsun
Ömrüm oluyorsun
Bir gün acı oluyorsun
Bir gün de kahreden bir özlem
Bazen öfke olup dökülüyorsun
Bembeyaz kağıtlara
Yazıyorum
Yazdıkça çoğalıyorsun
 
Dertlerimle paylaşıyorum seni sonra
Yokluğunu paylaşıyorum yokluğunla
Bir film gibi oynadıkça oynuyorsun
Başı aldanış sonu ayrılık /bittikçe başa saran
Bir “sevme” hakkım vardı
Sende kullandığım
Bir de “arama” hakkım kaldı
Kullanmadığım
Arıyorum
Aradıkça çoğalıyorsun
 
Anlaşılması çok zor birimiyim birtanem
Bu kadar karmaşıkmıyım
Güneşin doğduğunu görüyorsun
Batığınıda biliyorsun
Peki yeniden doğan aynı güneş değilmi
Her gün farklı bir güneş doğmuyorkki
Bunu biliyorsunda
Güneşin aynı güneşte gülün neden değişiyor

Ah canım yağmuru biliyorsun
Güneşin çıkıyor
Su buhar oluyor
Göğe yükseliyor
Gök gürlüyor şimşekler cakıyor tekrar yere düşüyor
Ve aynı su damlası aynı toprakta
Bu okadar karışık değil biliyorsunda
Gülünü neden cözemiyorsun
 
Can özüm
Güneşin doğuyor
Yağmurun yağıyor
Topraktanbir filiz yeşeriyor
Bir gün ağac oluyor meyve veriyor
O meyvenin can özü tekrar torakta can buluyor
Peki aşkım bunu biliyorsun
Yoktan var edilmiyor
allahdan başkasının güçü yetmiyorda
sen neden benden bir yoku var etmeye calışıyorsun

güneşin olmadım yağmurun olup yağamadım
toprağında hayat bulamadım
sen koca tabiattıı anladında bir beni anlamadın
can özüm, bal peteğim, canım, bitanem
kocaman bir yürek içinde sonsuz bir sevgi var
güneşim sen yağmurum sevgin
meyvamsa içimdekki aşkın
bırak artık doğsun,yağsın ve yeşersinnnnn
anla artık bu gönlümün tabiattıda sensin.
 
Geri
Üst