Sabit İnce ŞİİR

Selamünaleyküm dedi oturdu
Muskacı hocaya güvendi cahil
Yanında da bir oğlunu getirdi
Muskanın gücüne inandı cahil

Hocam şu oğluma birhaller oldu
Tazecik fidanım sarardı soldu
De Allah aşkına bu nasıl oldu
Hocaya muskaya pek kandı cahil

Evli mi bekar mı bu oğlan dedi
Kaşını kaldırıp seyran eyledi
Babası konuştu hoca dinledi
Sırrını anlattı saftandı cahil

Oğlanın adını sordu ilk önce
Acıdı oğlanla göze gelince
Ooo ne büyüler deyince
İrkildi hayretle sallandı cahil

Ebced hesabıyla yıldızın açtı
Yazacağı muska iyi ilaçtı
Okuyup üfleyip bir sayfa açtı
Hocanın eline kapandı cahil

Yazdı muskaları tarifin yaptı
Hocamız böylece milyonlar kaptı
Allah'ı unutup hocaya taptı
İNCE bir saygıyla toplandı cahil
 
Bugün bir camiye vardım,
İmam hutbe okuyordu.
Sandım hak evine girdim,
Yılan olmuş sokuyordu.

Halkı iki parç'eyleyip,
Şu cennetlik, şu cehennem.
Ordan burdan kelam deyip,
Zehirli ok deldi sinem.

Ağzından ateş saçıyor,
Kendi olmuş melun şeytan.
Kimin cennete atıyor,
Cehenneme yer ayırtan.

Cehennemde yer kalmamış,
Kükrüyor, azap satıyor.
Sevgi sözünü duymamış,
Dinime fitne sokuyor.

Dayanamam içim yandı,
Kalbim hop deyi atıyor.
Bıçak kemiğe dayandı,
İNCE çaresiz susuyor.
 
Aldim elime kalemi,
Çok kolaymiş şiir yazmak.
Kariştirdim el-alemi,
Ne kolaymiş şiir yazmak.

Süslü kelimeler dizdim,
Kolaycacik bade ezdim.
Okudukça candan bezdim,
Ne kolaymiş şiir yazmak.

Hece tamam kafiye hoş,
Kelime çok, manasi boş,
Yürü kaf daginaca koş,
Ne kolaymiş şiir yazmak.

Has bahçede güller bitir,
Şakiyan bir bülbül getir,
Kendin sirça köşkte otur,
Ne kolaymiş şiir yazmak.

Yoksullugu sakiz eyle,
Aşk, aşk diye türkü söyle,
Işte bizim şiir böyle,
Ne kolaymiş şiir yazmak.

Ne bulduysan kelime diz,
Içine koy süslü bir giz.
Belki senden kalir bir iz,
Ne kolaymiş şiir yazmak.

Ince olsun, kalin olsun,
Şair densin adin kalsin.
Vitrinler kitapla dolsun,
Ne kolaymiş şiir yazmak.
 
Hak yoluna gidenleri,
Çok severim, çok severim.
Her farzini bilenleri,
Çok severim, çok severim.

Durmayip da zikredeni,
Çok severim, çok severim.
Varligini fikredeni,
Çok severim, çok severim.

Sünnetini yapanlari,
Çok severim, çok severim.
Ulu emre uyanlari,
Çok severim, çok severim.

Garipligin bilenleri,
Çok severim, çok severim.
Daim Allah diyenleri,
Çok severim, çok severim
 
Eğer siz de biraz merhamet varsa
Dertlerim artıyor yol verin dağlar
Nazlı yar çıkıpta yoluma dursa
Solmasın goncagül yol verin dağlar

Çökmüş dayanmıyor gönlümün damı
Deli, mecnun deyi kınaman beni
Sağımda ardıcı solumda çamı
Size tutunayım el verin daglar

Ben de sizin gibi yoktan olmuşum
Beli demişim de, karar vermişim
Mansur misli ben de dara girmişim
İpinen öldürmen dal verin daglar

Mevla binbir çicek sizi süslemiş
Türlü renkler verip gergef işlemiş
Gelen gider olup göçe başlamış
Arıya çiceği bol verin dağlar

Acımadan yakıp kesip iz ettim
İniş yokuş dinlemedim düz ettim
İnce gönlü göyündürüp köz ettim
Yanan bağrınızdan kül verin dağlar
 
Sen ben o hepimiz biriz
Ayri gayri degiliz ya
Bir ten üstünde gezeriz
Hasta sayri degiliz ya

Canimizin hepsi o can
Damarimizda ayni kan
Farkina varsa bir insan
Birden ayri degiliz ya

Özünüz o sözünüz o
Elde çalan sazimiz o
Baharimiz yazimiz o
Döner geri geliriz ya

Kadini o erkegi o
Sanmayin ki ürkegi o
Tüm hallarim geregi o
Ayni bali yapariz ya

INCE sözün açik söyle
Böyle gelmiş gitmez böyle
Aga irgat kahya beyle
Ayni yolda gideriz ya
 
Gafletle uyuma yeter,
Demedim mi dostum sana.
Sayılı günler de biter,
Demedim mi dostum sana.


Uyuma hep uyanık ol,
Tüm varları kendinde bil.
Sevda ile açıyor gül,
Demedim mi dostum sana.

Ummanlarda yüzelim gel,
'Hu' diyerek taşıtor sel.
Bırak divane desin el,
Demedim mi dostum sana.

Ara ara kendin ara,
Koyma gelecek bahara.
İNCE bu derdine çara ,
Demedim mi dostum sana.
 
Ben duyguları yükledim,
Çalan tellere tellere..
Derdime dertler ekledim,
Düştüm dillere dillere...

Hayat mektebin okudum,
Bülbül olup da şakıdım.
Hiç bu alemde yokudum,
Kondum dallara dallara..

Adem oldum göle düştüm,
Sırat köprüsünden geçtim.
Kendi ellerimle seçtim,
Vardım güllere güllere...

Yumak yumak çile ördüm,
Varım yogum sele verdim.
Yusufla zindana girdim,
Düştüm hallere hallere..

Gündüzü geceye soktum,
Kayan yıldız gibi aktım..
Türlü nişaneler taktım,
Sattım pullara pullara...

Keklik gibi kanadım yok,
Dünya senden muradım yok.
Kıratım var ayvazım yok,
Sürdüm bellere bellere...

İNCE bin kez gelip gitsem,
Varlığım kaldırıp atsam,
Dünyayı bir pula sattım,
Düştüm çöllere çöllere..
 
Anadolu diye diye,
Düştüm yollara, yollara.
Anasam olsun hediye,
Verdim kullara, kullara.

Gece gündüz yorulmadım,
Hiç kimseye darılmadım.
Eğilmedim, kırılmadım,
Girdim hallara, hallara.

Kimi dedi, deli misin
Cahil misin, Ali misin?
Şu ışığın pili misin,
Vurdum dallara, dallara.

Kiminin çıkarı bitti,
Kimileri oyun etti,
Dedim bu iş cana yetti,
Sordum güllere, güllere.

Can dostlarım destek oldu,
Coğunun renkleri soldu,
Herkesin muradı oldu,
Sardım kollara, kollara.

Vasiyetimdir dostlara,
Yer vermeyin o astlara,
Çıkarın ki en üstlere,
Yardım ellere, ellere.

İnce dileğini söyle,,
Allahım hep yardım eyle,
Bir arzudur bitti böyle,
Verdim sellere, sellere..
 
Musluktan su damlıyorsa,
Lamba boşa yanıyorsa,
Dilli boş laf söylüyorsa,
Boşver, aldırma diyemem.

Ekmek çöpe gidiyorsa,
Araba boş yürüyorsa,
Mazlum feryat ediyorsa,
Boşver, aldırma diyemem.

Hırsız talan peşindeyse,
Gençlik zehir düşündeyse,
Oğlan boykot işindeyse,
Boşver, aldırma diyemem.

Hasta ziyaret isterse ,
Dostlar selamı keserse,
Rüzgar tersinden eserse,
Boşver, aldırma diyemem.

Siyasetde pislik varsa,
Fırsatçı arsa kaparsa,
Hakkın izinden saparsa,
Boşver, aldırma diyemem.

Gelin kaynana döverse,
Kız gece eve dönerse,
Kemiksiz dil yalan derse,
Boşver aldırma diyemem.

İnancıma dil uzatsa,
Dinime hurafe katsa,
İNCE fakirler aç yatsa,
 
Aşık Seziniye

Çok bekle ki güleceksin,
Bunu böyle bileceksin.
Sen de böyle öleceksin,
Diyorum sana Sezini.

Sevda dediğin hayalle,
Uğraştın evlat, iyalle,
Kendini aldat o yolla,
Diyorum sana Sezini.

Yar dediğin yar mı ola,
Öyle biri var mı ola
Kimler öle, kimler kala,
Diyorum sana Sezini.

Demek yaş ile yoruldun,
Bilmem ki neye sarıldın,
Eğilmedin ya , kırıldın
Diyorum sana Sezini.

Hep yarınları bekledin,
Dert üstüne dert ekledin,
Hep yar diye pinekledin,
Diyorum sana sezini.

Çileler son bulacak mış,
Söyle bana nolacak mış,
Say ki adın kalacak mış,
Diyorum sana Sezini.

Çatlasa da sabır taşı,
Acı olur onun aşı,
İNCE' dir dünya telaşı,
Diyorum sana Sezini.
 
Acı danslar raksediyor gözümde,
Uyku girmez oldu gözlerime dost.
Bir ateş ki sönmez yanar özümde,
Derman gelmez oldu dizlerime dost.

Kahbe felek hallerime gülüyor,
Sanki bir nefeste bini ölüyor.
Ben kaçtıkça o üstüme geliyor,
İman etmez oldu sözlerime dost.

Kara bahtım kör talihim elinden,
Akort tutmaz ses çıkmıyor telimden.
Fizan ülkesinden Yemen çölünden,
Alev yetmez oldu közlerime dost.

Aşkın kemendini boynuma attı,
Cehennem hariyle özüm dağlattı.
Öncüler çıkartıp yolum bağlattı,
Teller ötmez oldu sazlarıma dost.

Seherlerde bülbül gibi öttürdü,
Karen ellerinde koyun güttürdü,
Nem var ise haraç mezat sattırdı,
Taşlar yetmez oldu tuzlarıma dost.

Karakuşak girdim bitmez güreşe,
Derdim anlatamam aya güneşe,
Akıl sır ermiyor bu İNCE işe,
Kulak vermez oldu nazlarıma dost
 
Ayaklar altında yol ettin beni
Gelen giden ezer durur dostlarım
Koydu aşkı narı kül etti beni
Gece gündüz tozar durur dostlarım

Tükenmez cevherdim pul etti beni
Özgürlüğüm alıp kul etti beni
Bülbül gibi gülde dil etti beni
Har içinde gezer durur dostlarım

İlkbahar, yaz derken güz etti beni
Gürgen ağacından saz etti beni
Dillere düşürüp söz etti beni
Çala kalem yazar durur dostlarım

Yağmur kar gibiydim dol'etti beni
Has ipek dokudum çul etti beni
İnce'yim itlere yal etti beni
Kırk elekten süzer durur dostlarım
 
Ali'yi andım dün gece,
Aşkına kandım böylece.
Ateşe yandım közlüce,
Seyyidlerin serdarıyla.

Kerbela'da su aradım,
Aşkla yanarak ağladım.
Ciğerlerimi dağladım,
Muhammed’in nurlarıyla.

Hüseyin'in aşkı yaktı,
İçime sevgisi aktı.
Dedesi toprağı sıktı,
Mübarek avuçlarıyla.

Yeter doldu şu gözlerim,
Yanardağ gibi közlerim.
Ehl-i Beyt'e can veririm,
İnce'lerin aşklarıyla.
 
Bir tuzak kurmuşsun, apaçık durur
Gafiller tuzağa düşüyor dünya.
Bilmeyenler ikbal için yorulur,
Hergelen peşine düşüyor dünya.

Perdeyi kaldırsam ilan eylesem,
Gerçeğini birer birer söylesem.
Yolcuların durdurup da eğlesem,
Bir çokları dağdan aşıyor dünya.

Kimi zengin olup eğlenir durur,
Kimi "kader" diye dizine vurur.
Kanaat sahibi şükre oturur,
Bir çoğu bu hale şaşıyor dünya.

Bir yeşil yaprağa haset edersin,
Hırslının peşinde koşar gidersin,
Akibet İNCE'yi toprak edersin,
Kimler baki kaldı, yaşıyor dünya.
 
Neyi nerde diyeceğin bilmezsen
Ağzına lafını tıkar eloğlu.
Hep kendin konuşur hiç dinlemezsen
Nice gemileri yakar eloğlu

Sevmek nedir sevda nedir bilmezsen
Cin gibi çarpar da yakar eloğlu
Ağlayan mazlumun yaşın silmezsen
Suratına şamar çakar eloğlu

Mağrurlanma aşağıya in biraz
..........................çıkar eloğlu
Mütevazi ol da etme cilve naz
Dayanamaz buna bıkar eloğlu

Söyleyene değil söyletene bak
Seni de tertibe sokar eloğlu
Benlik edip durma sözüme bir bak
Kuyruğa teneke takar eloğlu

Heybetine baksan sanki Erciyes
Unutma zirveye çıkar eloğlu
Nota filan bilmez diyemez ki es
Re’ den girer sol’a sokar eloğlu

Bilmeyene sivrisinek saz olur
Dikenli güllerde öter eloğlu
Yeter İNCE davul zurna az olur
 
Ağaçlar dikelim nefes alalım
Erozyon belası bitsin gardaşım.
Gelin hep beraber birlik olalım,
Erozyon belası bitsin gardaşım.

Yeşile hasretiz toprak bitiyor,
Her yıl iki milyar toprak gidiyor.
Sanki vatanıma düşman giriyor.
Aymazlık belası bitsin gardaşım.

Sel, yel toprağımı alıp gidiyor
Düşmanlar bir olup kıs kıs gülüyor.
Sanki tabiatın canı gidiyor,
Kuraklık belası bitsin gardaşım.

Çorak toprağada tohum ekilmez,
Kuruyan ağaçlar geri dikilmez.
Yanan ormanlara evler yapılmaz,
Kirlilik belası bitsin gardaşım.

Tema'yı kuranlar cennet erleri,
Yemyeşil edelim kurak yerleri.
Her insan olmalı TEMA neferi,
Kuru çöl belası bitsin gardaşım.

İNCE yeşil ile sevgiye hasret,
Yeşil pehlivanlar giysinler kısbet,
Vatanım yemyeşil toprağa hasret,
Hasretlik belası bitsin gardaşım
 
Bir ahu gözlünün meftunu oldum,
Gayri iflah olmam yaraliyim ben.
Aşkin badesini içtim de doydum,
Aşkin sofrasinda siraliyim ben.

Bir göründü bir yok oldu ceylanim,
Şavkiyan o nura sevdaliyim ben.
Sevda tuzaginda çirpinmadayim,
Kurtulamam gayri, esiriyim ben.

Deli seller gibi çaglayip aktim,
Duramam güzelin, peşindeyim ben.
Perdeyi kaldirip Sunama baktim,
INCE bir aşigin yolundayim ben.
 
İkibin mayısın on ikisiydi,
Simav'ı bir ordu işgal eyledi,
Bu nasıl istila, neyin nesiydi,
Mitoloji bile hayret eyledi.

Asım Kısbet pos bıyıklı dost idi,
Bu ne nefis tablo, ressam kim idi,
Şairi çoşturan bu dağlar mıydı,
İlk defa gelenler feryat eyledi.

Mustafa yılmazla, Memduh Şenollar,
TGRT FM Birsen yamaklar,
Sevgiyle süslenmiş yangın dudaklar,
Çok aşığı yaktı zulmet eyledi.

Mine-Osman çifti ateşe gibi,
Şiirler, şarkılar muhteşem idi.
Sekizinci dedim, harika dedi,
Hele birisi var Ferhat eyledi.

Tayyar hoca Akçeken'i ararken,
Kimi pot üstüne potlar kırarkan,
Soyuer, soygüder, Mutlular varken,
Bazı şairler de berbat eyledi.

Satoğlu, Yurdabak, filozof doktor,
Keyifler yerinde oh ki ne oh oh.
Kütahya, Simavlı kavgası çoh çoh,
Zehir kusan dudak dehşet eyledi.

Fırça yok ki renklerini göstersem,
Ela, yeşil, mavi neler istersen.
Anı mı, fıkra mı, şiir mi dersen
İNCE'ledi, yazdı derdest eyledi.
 
Fakülte hastanesinde
Olmuş idi ameliyat.
Genel cerrah servisinde,
Bekledi, bekledi imdat..

Yeşil kartla hastaneye
Yatırdılar garibimi...
Derdin demedi kimseye,
Sustu artırdı derdimi...

Kardeşim halin anlattı,
"Bağırsağını kestiler"
Gene ciğerim kanattı,
Sanki benden mi kestiler..

Hacıemmi duydu bunu,
Kulağını sağır etti..
Unuttu insanlığını,
Koşarak camiye gitti...

"Komşusu açken tok yatan
Bizden değil" demedi mi?
Secdeye varmaya utan,
Fitre, zekat denmedi mi?

Nefse hoş gelirse sünnet,
İlk farz değil mi merhamet?
Senin tapunda mı cennet,
Böyle mi yüce adalet???

Yoksa fakire kader mi,
Yoksulluk, hastalık, çile?
İNCE bu böyle gider mi,
Lades olmaz bile bile...
 
Geri
Üst