Allah Sevigisi Şiirleri

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Almeria
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ey dostlar

Ey dostlar, söyleyemem,
Canım neye dalıyor?
Dilimle vasfedemem,
Gönlümü kim alıyor.

Kalbdeki sığmaz dile,
Âşıklar, aşkı bile,
Aşk kimi verir yele,
Anlamaz ne oluyor.

Aşk derdiyle yananlar,
Hakk’ı daim ananlar,
Nimetlere konanlar,
Bakın nasıl gülüyor.

Ağlayıp güler âşık,
Canıyla gelir âşık,
Kahrı hoş bilir âşık,
Aşk güzellik salıyor.

Aşk, Yunus’u etti lâl,
Kanı da aşka helâl,
Zehir ona olur bal,
Yükü cevher doluyor.
 
Yalvaralım Allah'a

Yalvaralım Allah’a,
Düşürmesin bir daha!
Rabbimizden korkanlar,
Kolay girmez günaha.

Bülbül gülüne konar,
Gülün aşkıyla yanar,
Gece gündüz öterek,
Durmaz Mevla’yı anar.

Helal lokma yiyenler,
Mütevazı giyenler,
Elbette mahrum kalmaz,
Rabbim Allah diyenler.

Yüreğimde âhım var,
Sayılmaz günahım var,
Ümidimi kesmem hiç,
Affeden Allah’ım var.

Dergâhına varalım!
El açıp yalvaralım!
Yaramız çok derindir,
Sevgisiyle saralım.

Düşme nefsin peşine!
Yanarsın ateşine!
Dini hemen tebliğ et!
Yoldaşına, eşine!

Hoca, nefsi yeresin!
İsteyene veresin!
Hakk’a ulaşmak için,
Postu yere seresin!
 
İmdat eyle Allah’ım

Günah haddi aşıyor,
İmdat eyle Allah’ım!
Bu zavallı şaşıyor,
İmdat eyle Allah’ım!

Namazım kılınınca,
Mezara konulunca,
Melek sual sorunca,
İmdat eyle Allah’ım!

Günaha Settâr sensin,
Zalime Kahhâr sensin,
Affeden Gaffâr sensin,
İmdat eyle Allah’ım!

Defterler dürülünce,
Mahşere sürülünce,
Cehennem görülünce,
İmdat eyle Allah’ım!

Hoca’nın yok dermanı,
Korkup titrer imanı,
Ecel alırken canı,
İmdat eyle Allah’ım!
 
Hikmeti var Rabbimin

Issız gurbet ilinde,
Hikmeti var Rabbimin.
Böceklerin dilinde,
Hikmeti var Rabbimin.

Ateşte pişen aşta,
Seherde öten kuşta,
Dağa çıkan yokuşta,
Hikmeti var Rabbimin.

Yaşlar akıtan gözde,
Hakkı zikreden sözde,
Rızaya dönük yüzde,
Hikmeti var Rabbimin.

Her iyide, güzelde,
Ebedde ve ezelde,
Şiirde ve gazelde,
Hikmeti var Rabbimin.

Hoca, dur bir kenarda,
Soğuk akan pınarda,
Asırlık şu çınarda,
Hikmeti var Rabbimin.
 
Rabbimiz anıldıkça

Gönüller aydınlanır,
Rabbimiz anıldıkça.
Hasta gönül nurlanır,
Rabbimiz anıldıkça.

Zor işler âsan olur,
Dertliye derman olur,
Canlara canan olur,
Rabbimiz anıldıkça.

Gamlı gönül şâd olur,
Esirler azad olur,
Okuyan irşad olur,
Rabbimiz anıldıkça.

Kul Rabbi ikrar eder,
Zikrini tekrar eder,
Aşkını izhar eder,
Rabbimiz anıldıkça.

Hoca, elden ümit kes!
Zikret Hakkı her nefes!
Allah bes, bâkî heves!
Rabbimiz anıldıkça.
 
Sayısız isyanla geldim kapına

Ey, yerin göğün sahibi, ey vasfı Allahüssamed!
sayısız isyanla geldim, kapına, beni kılma red!

Lütfunla bu biçareye, fazlınla bu avareye,
affınla yüzü kareye, ey Rabbim sen eyle meded!

Asilere gufran senden, dertlilere derman senden,
adaletle ihsan senden, rahmetine yoktur aded!

Sen canların cananısın, dertlilerin dermanısın,
âlemlerin sultanısın, ben bir garibi hacetmend!

Derdime kılmazsan deva, kime varam senden başka
her iyilik ancak senden, halık, mabud Allah ehad!
 
Âşık tevbe etmez

Duyan var mı bir âşık,
Tevbeye sadık kalmış?
Kim işitti bir deniz,
Düşen ateşle yanmış?

Gör aşkın ateşini,
Yakar kalb denizini,
Tuhaf görmeyin beni,
Denizi güllük yapmış.

Sarraflık bilmez biri
Boncuk sanır cevheri,
Gidip alır boş şeyi,
Bilmez ki neye satmış.

Yunus öğren yüzmeyi,
Çay sanma sen denizi,
Bu deryanın yok dibi,
Yüzme bilmeyen batmış.
 
Divaneler

Ey akıllı divaneler
Yalpalıyor mestaneler
Kavruluyor kestaneler
Sorun bana aşk ne imiş?

Aşksız olur her şey tatsız
Kuşlar uçamaz kanatsız
Saki duruyor çanaksız
Sorun bana aşk ne imiş?

Merdaneler merdaneler
Aşkta vardır neler neler
Bilmeyenler bana güler
Sorun bana aşk ne imiş?

Bir nice hamle idelim
İş bu fenadan gidelim
Aşkla ölçülmez bedelim
Sorun bana aşk ne imiş?

Gel gir muhabbet yoluna
Bakma sağına soluna
Laf atarlar âşıklara
Sorun bana aşk ne imiş?

Mağrur olur da aklına
Akıllı inanmaz aşka
Haydi, bugün bu Hoca’ya
İyi sorun aşk ne imiş?
 
Hak sevgisi

Çiçek, ağaç ve orman,
Hiç büyür mü sevgisiz?
Göze nur, derde derman,
Verilir mi sevgisiz?

Kapılma hiç cinnete,
Yapış Ehl-i sünnete,
Âhirette Cennete,
Girilir mi sevgisiz?

Ömrün geçsin Kur’anla,
Seher vakti figanla,
Hoca der ki, imanla,
Ölünür mü sevgisiz?
 
Ey dost senin yoluna

Ey dost senin yoluna,
Canım veresim gelir.
Aşkın ateşi ile,
Her an yanasım gelir.

Senin yolunda beni,
Kırk kez öldüreler,
Bin kez ölmeye dahi,
Boyun veresim gelir.

Benden bana yakınsın,
Canımdan daha cansın,
Ya ben senin için,
Nere gidesim gelir?

Bu dünya bir tuzakmış,
Hak ehline uzakmış,
Bu yalancı tuzağı,
Atıp gelesim gelir.

Beni sana vereyim,
Sensiz beni nideyim,
Ben senin hasretine,
Bensiz varasım gelir.

Eşrefoğlu Rumi’yi,
Aradan tart edeyim,
Senin ile bakayım,
Seni göresim gelir.
 
Pervaneden al

Aldın mı kalb yoluyla, yektâ haberini sen?
Duydun mu Yusuf ile Züleyhâ haberin sen?

Kalbini nice yıllar, ağlatmadı mı bu aşk?
Alsan n’olur doğruca, Leylâ haberini sen?

Dağlar dahi duramaz, onun yüzüne karşı,
Âlime sor Tur ile Musâ haberini sen!

Sular gibi yüzünü, yere sür, durma yüksek,
Alçaklarda bulursun, deryâ haberini sen.

Âlemde nice yüz bin kişi, aşktan bahseder,
Sorma o mecnunlara Mevlâ haberini sen!

Bülbüle bakma sakın, âşık olayım dersen,
Pervaneden al gizli, sevdâ haberini sen!
 
Yaratan var

Sahraları çölleri,
Denizleri gölleri,
Bülbülleri gülleri,
Yaratan Hak değil mi?

Bülbülün ötüşünü,
Güneşin batışını,
Kalblerin atışını,
Yaratan Hak değil mi?

Akıp giden pınarı,
Ekşi ve tatlı narı,
Asırlık şu çınarı,
Yaratan Hak değil mi?

Tümsekleri, düzleri,
Nur parlayan yüzleri,
Sürmelenmiş gözleri,
Yaratan Hak değil mi?

Kayaları, taşları,
Gökte uçan kuşları,
Yazları ve kışları,
Yaratan Hak değil mi?

Şu direksiz gökleri,
Cinleri, melekleri,
Muzları, çilekleri,
Yaratan Hak değil mi?

Ayları ve yılları,
Ağaçları, dalları,
Arıları, balları,
Yaratan Hak değil mi?

Hoca der ki, fezayı,
Vücutta her âzâyı,
Kaderi ve kazayı,
Yaratan Hak değil mi?
 
Sır ifşa edilmez

Bir ay gördüm bu gece,
Her gezegenden yüce,
Şaşırdım halim nice,
Yürek yağım erir mi?

Âşıkların sözünden,
Kan, yaş akar gözünden,
Bülbülün avazından,
Bize nöbet gelir mi?

Âşık değilse eğer,
Meyvesiz dala benzer,
Odun için keserler,
Odun meyve verir mi?

Kuru dalı ni’derler?
Kesip odun ederler,
Ateşte kül ederler,
Aşksız bunu bilir mi?

Kinayeli söylersin,
Kâh ağlar kâh gülersin,
Sen böyle ne dilersin?
Sözün öze uyar mı?

Ah ni’dem sabrım taşar,
Âşıklar ölmez yaşar,
Yunus ölümden korkar,
Sırrı ifşa eder mi?
 
Hâlık bilmez mi?

Dertten bilen yok deme!
Hâlık olan bilmez mi?
Duanı et, gam yeme!
Gözyaşını silmez mi?

Gizlesen de günahı,
Yapılanı görmez mi?
Boldur onun ihsanı,
İsteyene vermez mi?

Haddi aşıp gidenin,
Burnu yere sürtmez mi?
Halis tevbe edenin,
Günahını örtmez mi?

Sonsuzdur onda rahmet,
Sakın deme, bitmez mi?
İste, bıkma, dua et!
Sana ihsan etmez mi?

Küfür ile gideni,
Cehennemde yakmaz mı?
Hoca, Allah mümini,
Cennetine sokmaz mı?
 
Dost ayrılığı

Ey yarenler n’idersiniz?
Böyle nere gidersiniz?
Dünyayı terk edersiniz,
Zordur dosttan ayrı kalmak.

Umulana eremeyiz,
Bu devranı süremeyiz,
Hısım kardeş göremeyiz,
Zordur dosttan ayrı kalmak.

Neden titrer gözüm kaşım,
Çok sıkıntı çekti başım,
Neden dinmez şu gözyaşım,
Zordur dosttan ayrı kalmak.

Gelenlerin yüzü gülmez,
Gidenlerden haber gelmez,
Kimse bunda vefa bulmaz,
Zordur dosttan ayrı kalmak.

Hoca bakma, sağa sola!
Bekleme gir, doğru yola!
Akıbetin hayır ola!
Zordur dosttan ayrı kalmak.
 
Ölmem hiç artık

Akar gözümden yaş, gülmem hiç artık,
Gönül dosta gider, gelmem hiç artık.

Umurumda değil, bin kez de ölsem,
Orda ölüm olmaz, ölmem hiç artık.

Aşkın ateşiyle yanıyor canım,
Aksın kanlı yaşım, silmem hiç artık.

Yanarım aşk ile kül olana dek,
Boyandım rengine, solmam hiç artık.

Beni irşad eden mürşid-i kâmil,
Yeter, başka bir el almam hiç artık.

Varlığı yokluğa değişmişim ben,
Can baş sevdasına kalmam hiç artık.

Fânîden bâkîye göç ediyorum,
Girmişim bu yola, dönmem hiç artık.

Sevgi deryasının dalgıcı oldum,
Başka denizlere dalmam hiç artık.

Dilerim fazlından ayırmayasın,
Rabbim, senden başka sevmem hiç artık.

Yunus bunu, âşık dilinden söyler,
Ben de âşık isem, ölmem hiç artık.
 
Durmaz yakar

Yürüyorum yana yana,
Bu aşk beni durmaz yakar.
Aşk boyadı beni kana,
Bu aşk beni durmaz yakar.

Esiyorum yeller gibi,
Kaşınırım keller gibi,
Akıyorum seller gibi,
Bu aşk beni durmaz yakar.

Sular gibi çağlıyorum,
Ciğerimi dağlıyorum,
Gece gündüz ağlıyorum,
Bu aşk beni durmaz yakar.

Tutup yerden kaldır beni,
Sevgin ile doldur beni,
N’olur artık güldür beni,
Bu aşk beni durmaz yakar.

Gidiyorum ilden ile,
Nasıl düştüm dilden dile,
Hâlimi kim nasıl bile?
Bu aşk beni durmaz yakar.

Mecnun gibi yürüyorum,
Düşte yâri görüyorum,
Günden güne eriyorum,
Bu aşk beni durmaz yakar.

Miskin Yunus bî-çareyim,
Baştan ayağa yâreyim,
Dosttan uzak avareyim,
Bu aşk beni durmaz yakar.
 
Kul olmak

Bir şaha kul olmalısın,
Herkes köle olmaz ola.
Bir ere yaslanmalısın,
Kimse elden almaz ola.

İçeriye girmelisin,
Bir ziyafet vermelisin,
Öyle bir söz demelisin,
Melekler de bilmez ola.

Bir kuş olup uçmalısın,
Bir kenara geçmelisin.
Hak şarabın içmelisin,
Bayılıp ayılmaz ola.

Yaman dalgıç olmalısın,
Deryalara dalmalısın,
Bir cevher çıkarmalısın,
Sarraflar da bilmez ola.

Bir bahçeye girmelisin,
Çiçekleri görmelisin,
Öyle bir gül dermelisin
O gül asla solmaz ola.

Gerçek âşık olmuş isen,
Maşukunu bulmuş isen,
Ateşiyle yanmış isen,
Başka ateş yakmaz ola.

Yunus, şöyle rahat otur,
Neyin varsa Hakka ***ür,
Öyle sağlam bir er getir,
Hiç cihana gelmez ola.
 
İmiş

Ah beni rezil eyledi,
Bu ne biçim sevda imiş?
Gönlümde yok endişesi,
Canın eli onda imiş.

Gönlüm aşkla dolmuş sandım,
Onu artık bulmuş sandım,
Uzak yere konmuş sandım,
Mâşuk bizim evde imiş.

Ne harika eyler idik,
İlm-i ledün söyler idik,
İkram görmüş beyler idik,
Kudret hanı onda imiş.

Yunus, Arş’ta seyran eder,
Görenleri hayran eder,
Dostu uzakta zanneder,
Can içinde canda imiş.
 
Görünmez

Ben hocamı seveli,
Bana cihan görünmez.
Bu sevdaya düşeli,
Cihan ne, can görünmez.

Yakar beni celali,
Canım ister cemali,
Karşımdadır hayali,
Göze yâran görünmez.

Âşık bağrı taş olur,
Gözü kanlı yaş olur,
Sırrı ele faş olur,
Artık hicran görünmez.

Aşkım bana aş oldu,
Mahzun gönlüm hoş oldu,
Ne yaptımsa boş oldu,
Göze ziyan görünmez.

Yunus’un hali yaman,
Dinlemez gönlü aman,
Göklerde eder seyran,
Bak âsuman görünmez.
 
Geri
Üst