Değerli Üyelerimiz sizler için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Lütfen 10 saniyede üye olarak bizlere destek olunuz... 😊 Tüm sorunları bize bildirebilirsiniz
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
seni kim çizebilir şubat yolcusu
yalnız akşam olsun dağınık olsun
ceplerinde bozuk bir bulut uğultusu
geceleyin dörtte bir ölüm korkusu
dörtte dört sabaha karşı yağmursun
"seni kim çizebilir şubat yolcusu
bütün çizgileri bozuyorsun"
Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin, çünkü tanrı gözyaşlarını sayar.Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı.Öyle olsaydı ezilirdi; üstün olmasın diye başından da yaratılmadı, ama göğsünden yaratıldı eşit olsun diye.Kolun biraz altından yaratıldı, korunsun diye; kalp hizasından yaratıldı sevilsin diye...
Ne de karışık görünüyor dünya! Oysa her şey nasıl da yalın! Ay'ı ele geçirebilseydim, sevi yeterli olsaydı her şey değişecekti. Peki ama nerede gidermeli bu susuzluğu? Hangi yürek, hangi tanrı verebilir bana göller dolusu suyu? Ne bu dünyada ne de ötekinde beni doyurabilecek bir şey var. Oysa biliyorum ki sen de biliyorsun ki olanaksızın olması yetecekti.
Ey olanaksız! Dünyanın ve varlığımın sınırına giderek aradım seni. Ellerimi uzattım. Elimi uzatıp karşımda hep seni buluyorum, oysa sana karşı da içim hep kin dolu. İzlenmesi gereken yolu bulamadım, hiçbir yere varamıyorum. Özgürlüğüm de pek iyi bir şey değil Ah Helicon! Hala hiçbir haber yok! Öfff ne ağır bir gece! Helicon dönmeyecek: Sonsuza dek suçlu kalacağız! İnsan yüreğini saran acı kadar acı bir gece!
Vay Deli Yanım...
Nasıl Dayanır...
Seni öyle özlemişim ki ...
İnanmak mı..?
Aldanmak mı..?
Birden bire..
İkiyüzbinkere tövbe...
Ağlamak mı...?
Ona da son..
Ağlamayıda kaldırdım artık..
Tereğin üçüncü rafına...
Başıma buyruk benim...
Bu sokaklar benim artık...
Her köşede ben varım...
Nasıl mı..?
Nasılsa nasıl...
Bana ait, O kadar!!!
Beni sevmeyenler..
Bende sizi sevmiyorum...
Merhaba..!
Beni sevenler..
Merhaba..!
Başkaldırı ozanları...
Merhaba..!
Kavgayı sevenler...
Sizleri...
Sizleri Çok Seviyorum...
İnce belli bir bardağın dudağın ile buluştuğu noktada, ...aklım herhangi bir hayale dalış hazırlığında… Kalp nikelaj kaplı plastik bir acıda,vuku… Çıplak bir tevazu, Pardon? Biraz,mütevazı ölür müsünüz lütfen?
Kulağımda barut uğultusu, karşımda flu bir aşk. Dinleyin lütfen! Bakın bakın yine sesinize bürünmüş kuşlar. Fermanım yazılmış kahpe bir elle, avucumda mermi çekirdekleri ölüm teorileri besliyorum ellerimle ve iki el silah sesi: Big bang! Gözünüz aydın; revolver galip geldi ruhum paramparça…
Daha anlaşılır bir dilde,Farsça’da mesela, daha lüzumsuz bir vurguya konu olsanız hani… Ben sizi bütün “sıhhatler olsun”lu dileklerle karşılayabilirdim, padişahların döndüğü Viyana kapılarında… Lütfen bana biraz, kanunlardan bahseder misiniz? Sahibi olduğunuz coğrafyanın surlarından atlamak, kaç ölüm ediyor?. Acaba biraz, siner misiniz içime?
Ben öyle güzel severim ki sizi, kokunuz ikinci ten olur tenimin üzerine. Dinolar’ın Abidin bile bakakalır elindeki samur fırçayla ve sözlükler mutluluğu tarif edemez bknz: ile işaret ederler beni. Yedi köyün delisi gelip muntazaman akıl alır benden. İntihar kalkar aşkın müfredatından yerine gözlerinizi eklerler bir köşeye. Hişşş! Şimdi siz susunuz, içimin misafirlerini göndermeliyim bir tas suya. Hepsi yedi uyurlar ve iyi sıhhatte olurlar inşallah….
İçinde"umman"ın geçtiği bir masalı Ankara’nın karasal ikliminde uyuyan bir çocuğa izah etmek gibi sizi sezmek.. Hani “deniz nedir?” dese gözlerininizi tarif etmem gerekecek… Afedersiniz? Biraz tanımlar mısınız kendinizi? Hiç bir edebi ağıza sığmaz sıfatlar sizi tarif ediyorsa, eliniz örneğin, saçlarınız mesela… Daha önce rica etmiştim, lütfen biraZ, mütevazı olur musunuz..? Sizi, seviyorum da…
Küçükken gök gürleyince bilinçaltıma kaçardım ben, şimdi aklımın en ücra köşelerinde bile gözleriniz var… Ne mutlu! Gözleriniz; akıl coğrafyamda sürgün yemiş bir devlet memuru, her kıvrımında beynimin varlığı ve birliği! İki dünya arasında kayıp kıta gözleriniz, Atlantis dedikleri koskoca bir yalan sizi görebilenlere… Siz aslında aşkın en yalın halisiniz, siz aslında annemin birkaç nesil uzaktan benzerisiniz…
Size komik gelebilir ama,bir telefonun rakam şemasında arıyorum sizi, numaranızın isabet ettiği bütün harflerden anlamlar çıkarıp cevaplamadığınız aramalarıma nedenler yaratıyorum. "Duymadı"önce.. "Sessizde"sonra.. "Açmıyor" eylemine yaklaşılamıyor akılda... Siz eskiden ne güzel "alo "derdiniz... Hatırlıyorum ses tonunuzda Orpheus’un lir'i vardı, susuşunuzda Artemis'in oku.. Size gelinse deniz yoluyla, Atina ne dost bir liman, deniz ne dalgasız, barış ne sıcak kelime… Bakar mısınız? Cürmünüz,bir kıta, örneğin antartika, eridi.. Çokça güler misiniz? "Nazım" hayalinizle şiir yazmakta…
Şair dediğin zaten bir çift göze gezegenleri sığdırabilmekte usta olmalı… Fakat Tanrı sizi yaratırken öyle cömertçe ve beni yaratırken öyle cimrice davranmış ki, akıl fakirhanemde size benzetilecek bir tek söz öbeği dahi bulamıyorum bu karda kışta! Siz aslında bir gamzeye saklanmış cennet kokususunuz, kim bilir belki de evrenin yaradılış sebebisiniz… Sizin sebebinize yaratıldı belki Havva ana kaburga kemiğinden Adem babanın, sırf siz bir başkasına aşık olun diye yaratıldım ben belki de Belki de hüzün benim göbek adımdır… Belki de babanız şairdir , ve şiir koymuştur adınızı… Belki de bu yüzden gece gündüz şiir okuyuşum, Sebebinizedir…
Bayan,şimdi lütfen kendinizi,ömrüme adapte eder misiniz? Ki, siz ne de güzel ömür olursunuz… Lütfen… Saat geç oldu… Bütün çocuklar uyumaklı ve inanmıyor artık Ankara’da çocuklar suyun oluşturduğuna denizi, gözlerinizin yanında..
Siz en iyisi mi İzmir olun, gözleriniz denize nazır bi sayfiye yeri olsun mesela… Bense emekli ikramiyemle yatıya geleyim gözlerinize… Sarma tütün olsun cigaram, teneşirden önce siz paklayın mesela beni… Siz en iyisi mi sevin beni çokça, benim sizi deniz kadar sevdiğim gibi…
__ Zaman yedi başlı ejderha olsa bile hayaldir
denmişti.
Yakaza hallerimden de biliyorum.
Söylendi..
Zihnimde istiğrak..
Ve kayıplar münhasıran.
Epeyce an..
Şimdi kaç dolabı açıldı içimin
Şimdi kaç cesedim
Şimdi nasıl da bir morg sanırım benzetilmişliğimi..
Ki mühür zannetmiştim bi ölünün mürtesemini
Nübüvet mührü..
Bir cesedin ellerime yansıyan beyazıymış meğer
Hey benim mütehayyil hoşluğum
Hey benim her şeye kafi olan boşluğum
Şimdi nasıl da bir iç çekişim
Şimdi nasıl da şuur u kabz
Şimdi nasıl da her anıyı hatır hatır...lime lime..
Bilmek keser hiç bir şeyi..
biliyorum..
Keşke sadece bunun için susulsaydı/m..
Keşke bu kadar boşluklu olmasaydı kafisizliğim de
Bu keşmekeşlikten daha önce gidileydi.m.. Keşke..m
Akla ne kadar mugayirim
Ne kaa aklanmayacağım kim bilir/im
Bir kendini alıp gitmek
Bir de şatolar kurmak her kültür ikliminde anlamsızdır
Zatendir insan kendini alamaz kendinden
Zatendir estetik kaygısıdır şato dediğimiz
Hiç bir zaman korunaklı olamaz ki aitliğimiz
Ve fakat suret i pezirliğim/iz muaftır.
Zira severiz Allahı
Belki de sırf kaderden ötürü..
Öyleyse...!
Mazur görün bu nöbetleri
Mazur görün intihar cürretiyle yoklayan ellerimi
Yüzümün en olmadık yerine alınmış(ım) kırmızı lebleri.
...
Nihayetinde her şey basit ve ıtlaktır..
denmişti
Tuyur anlarımdan da biliyorum..
söylendi..
Zihnimde kar/altı..
Ve zahir cüzler..
Ve tevhidi imkansız sözler..
Dimağ..
Batın..
İcabı kabul..
Ve Muşlu bir çocuk su satarken Allah da suSatıyorsa beni! ?
Muhakkak tefrid!
Epeyce git-gel
Nihayetinde nehiy
Ne hiiiyyyyyy muştu?
...
Bir an önce bir ölüden geldim
Bir an diyorsam doğrudur...!
Sanırım morg o yüzden geldi içime
Bir morg bir içe girerse ısınır belki iç diyedir!
Kanser vesile ve ölüm kaderse
Kader allahın enidir ve vüsat tır
Ve vusudur şiire benzeyen bu sesler
O zamaaann zamanıdır tevahhuşun
O zaman tümden gidim bir önerme değil Allah’ın emridir.
Mazur görün beni çok sevimsizleştim
Lakin bir ölü, yarısı canlıyken dirilmeye yeltendi yanındaydım.
Tövbe tövbe dedim git başımdan
Öldü.
...
İmdi bir gülüş atıyorum ve inkarlanıyorum ve gidiyorum tecride
....
Neticede şiir şairin azabıydı..
Bitti.
.
Basit ve ıtlaktır zaman ve tekerrüre yatkın..
ve nihayeti de başı gibi hayaldendi..!
Bitti.
.
Eylül gelmeden göçecek kuşları vardı
İtlaf etti.
.
Şiir şairin telefiydi.
Bitti.
Sen benim gözümde bir rivayettin
İlk değil alçağı yüksek görüşüm
Sanma ki sen bana ihanet ettin
O senin aslına rücu edişin
Gün olur kediye düldül derim ben
Gün olur baykuşa bülbül derim ben
Tedirgin etse de gerçek ötüşün
O senin aslına rücu edişin
Caymadım cüceyi yüce görmekten
Caymadım cahile cüret vermekten
Gözümden düşse de hal ve gidişin
O senin aslına rücu edişin
İlk defa vurmadım başımı taşa
Yanıla yakıla geldim bu yaşa
Sanma ki sen beni aldattın hâşâ
Çoktandır başladı bende bitişin
O senin aslına rücu edişin
Kahrını çektiysem vardır bir neden
Sensin bu duyguyu bende üreten
Gübredir toprağı verimli eden
Kim kimi kullanmış şöyle bir düşün
O senin aslına rücu edişin
Oyun bitti bu son perde son gala
Güçlü olsan başarırdın pekâlâ
Aslan rolü yakışmıyor çakala
Bırak da kendine gelsin gidişin
O senin aslına rücu edişin...
Cemal Safi
burada paylaşmak istedim umarım kızmazsın cemal safi'nin çok sevdiğim şiirlerinden biridir bende biraz renk katmış oldum bütün paylaşımların güzel emeğine sağlık.
Taze gülüşlere sürgün edildi mi yüzün
En son vardığın uçurumda
Çözebildin mi bulmaca’sını bir kaybın?
Eski dostuz seninle
Anlat,
Dinleyeceğim...
Hangi şom ağızlarda birikti dudakların?
Yere bakma ne olur
Kaldır gözlerini bulunduğun yerden
Bak!
Yıllar sonra yine bu evdesin...
“Tebessüm” diyorsun...
“Göç etti hayatımdan! ”
Yüzüne yeni GÜLÜŞLER ekleyemem belki ama
Kılıfında unuttuğun SAFLIĞINI
Çalabilirsin yastığımdan...
Sağır Cümleler Kuruyorum.
Hayattan Bağımsız.
Ölüme Güdümlü.
Dillerini Kestim Kelimelerin.
Ve Sürekli Yargılayan Cümlelerin.
...Gidiyorum Ve Köklerini Kazıyorum.
Sığ Denizlerde Kendini Derin Zannedenlerin.
Elbet Gelecektir Sonu.
''Ben''cil Alınan Nefeslerin.
Gidiyorum Ve Köklerini Kazıyorum.
Sığ Denizlerde Kendini Derin Zannedenlerin.
Nasıl zor şimdi
Tanışmak başka biriyle
Yeniden kurmak
O devrilen cümleleri
Anlatmak kendini
...İlk kez anlatır gibi
Dinlemek her şeyi
Unutması zor olsun diye
Sevdiğim film hangisi
En sevdiğim şarkı şiir şair
Yazar çizer siler bozar zamanın silgisi
Silse yine iyi!..
Tükenmiş bir kalem inadında
Kalır izi
Sen boşver sen boş vermez beni